24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Rektör Seçimleri "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal (1933, Cumhuriyet Bayramı Açılış Konuşması’ndan) Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1022 20 Ekim 2006 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Yerel Süreli Yayın Tel: (0212) 251 98 7474/ 343 72 74 BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr CBT 1022/3 20 Ekim 2006 Üniversitelerimizin bazılarında rektör seçimleri yapılıyor. Ne diyelim hayırlı olsun! Bu dönemlerde üniversitelerimiz er meydanına dönüşüyor. Kıran kırana bir yarış! Acaba neler oluyor, kimler ne vaadlerde bulunuyor, izlemek zor. Örneğin Kocaeli Üniversitesi’nde gerçekleşen seçimlere 9 aday katıldı! İki dönem rektörlük görevini bitiren Komsuoğlu’nun, eşi Sezer Komsuoğlu’na destek verdiği izlenimi var. En çok oyu Sezer Komsuoğlu aldı: 226. Faik Budak 173 oy, Ahmet Şarlak 97 oy... Mehmet Sert de 3 oy aldı... Sezer Komsuoğlu en fazla oyu, ancak toplam oyların sadece %30’unu aldı. Adayların hemen hepsinin Cumhuriyetimizin temel ilkelerine bağlı olduğunun görülmesi Kocaeli Üniversitesi için şüphesiz bir şanstır. Rektörlük iktidarının seçimler için kullanılmasının, çok doğal bir davranış biçimi olarak ortaya çıkması normaldir. Amacım burada kimseye herhangi bir "eleştiri" getirmek değildir. Sadece, acaba üniversitelerde böyle kıran kırana seçimin doğru olup olmadığını tartışmaktır. Okurlar, Gündem’de, yıllardır farklı bir rektörlük seçimi savunulduğunu bilirler. *** Rektörlüklerin akademik personel alımlarından yararlandığı da bilinir. Bu alımlar örneğin son döneme denk getirilebilir ve seçim sonuçlarını etkileyebilecek oranda akademik oy, cepte sayılır! Bu en çok bilinen uygulamalardan biri. Lojmanlar gündeme gelebilir, hatta bilgisayar dağıtımları bile yapılabilir. Rektörlük makamı, çok güçlüdür. Bu makam her zaman seçimlerde etkin olarak kullanılabilir ve öğretim üyelerinin oy vermesi sağlanabilir. Üniversitelerimizde bir rektör ancak iki dönem görev yapabiliyor. Şüphesiz, demokratik bir yönetim sergileyen, yönetimini üniversitesinde bilim, araştırma ve eğitim düzeyinin adım adım en üst düzeye doğru yükseltilmesi için bir araç olarak gören; Rektörlük olanaklarını sadece ve sadece bu amaçla kullanan rektörlere saygımız büyük... Onların mümkünse ikinci dönem de seçilmelerini isteriz, ki üniversitede iyi yönetimin sürekliliği sağlanabilsin! Ve ilerisi için bazı kurumsal yönetim biçimleri, ilkeleri oturabilsin. Fakat, rektörlük seçimlerinde ana kıstasların ne kadar "üniversitenin kalitesini her bakımdan yükseltecek vaatler" üzerinde yoğunlaştığı ise çok tartışmalıdır! *** Dergimizde rektörler, yetki ve sorumlulukları ile rektörlük seçimleri konusunda çok sayıda tartışmaya yer verdik. Bunlar arasında gerçekten değerli saptamalar yapıldı, görüşler ileri sürüldü. Yayımladıklarımıza baktığımızda, esas olarak rektörlüklere verilen yetkilerin tartışıldığını görürüz. Bazı rektörlerimiz bile, örneğin Muğla Üniversitesi Rektörü Şener Oktik, bu yetkilerden pek çoğunu gerçekten olağanüstü bulduklarını söylüyor. Şüphesiz, bu yetkiler, üniversitesinin kalitesini yükseltme amaçlı olarak demokratik bir biçimde ve yönetişim ilkeleri gözetilerek kullanılsa, üniversitelerimiz için hızlı ve hayırlı sonuçlar doğuracağı açıktır. Her zaman öyle midir? Dergimizdeki tartışmalarda, örneğin rektörlerin "genel seçimler"le belirlenmesi konusuna fazla dokunulmuyor. Seçim ilkesi yerine konabilecek sistemler şüphesiz vardır, ancak bunların ülkemizde uygulanabilmesi "uygun kültürel ortamların" varlığıyla doğru orantılıdır. "Genel seçim", en basit ve sıradan yöntemdir. Sonuçlarını "düzeltme" veya kesin aday belirleme ve rektör atama yetkisini, YÖK ve Cumhurbaşkanı elinde tutmaktadır. Fakat bu kurumlarda ideolojik ve siyasal değişiklikler, sistemi daha da çıkmaza sokma olasılığını her zaman gündemde tutuyor. Bunun yerine, üniversitelerde her zaman bilimsel ilke ve ölçütlere göre yönetimin ağırlığını kesin koyacak yeni ve daha sağlıklı bir sistemin yavaştan uygulama şansı bulması gereklidir. ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi... gibi, az çok oturmuş, bilimkültürü geleneğini belirli derecelerde oluşturmuş üniversitelerimizde, rektörlük adaylık koşulları ve yeni seçme sistemleri oluşturmaya başlamalıdır... Üniveriteleri "bileşik kaplar", "bileşik yasalar"dan kurtarmanın zamanı gelmedi mi? Bazılarına, tamamen kendi kendini yönetme olanağını sağlamanın yasal koşulları yaratılmalı artık... Gelecek cumaya kadar hoşçakalın...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle