24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BiyolojiHormonlar kocasını sevmiyordu. Eşinden sırf ekonomik bağımsızlığı olmadığı için boşanmıyordu. Üç yıl sessiz kaldıktan sonra ilaçların dozunu azaltınca, cinsel arzuyla birlikte kocasına karşı duyduğu sevgi de geri geldi. Ve şimdi bir de çocukları var. • Peki ilaç kullanımında nereye kadar gitmeliyiz? Diğer insanlan sevdikleri için onlan rahatsız edecek şekilde takip edenler de ilaç kullanmalı mı? • Neden olmasın? Beden kimyasının davranışlar üzerinde etkili olduğunu bir bardak bira içen bile bilir. Karasevdalılarda rotnantik aşk sisteminin ayarı bozulmuştur. Fakat diğer hastalıklı davranışlarda ekleniyor. Hayal kırıklığına uğrayanların eski eşlerini hemen öldürmek istediklerine inanıyorum ben. Fakat burıun yanlış olduğunu öğrendikleri için yapmıyorlar. Ne var ki karasevdalılar uyartılarını kontrol edemiyorlar. • Şehvet arzusunu teti'kleyen ilaçlar çoktan beri üretiliyor. Peki kimyadaki gelişmeler sayesinde yakında aşkımızı güçlendiren ya da aşık olmamızı sağlayan ilaçlar da olacak mı? • LSD'nin belli başlı türlerini kullananlar daha kolay aşık oluyor. Bu yüzden kolej yıllanmızda arkadaşlar arasında şu şekilde dalga geçerdik: Hiçbir zaman aşık olmak istemediğin bir kişiyle birlikte LSD kullanma! Fakat gelecekte bu tür ilaçların üretilebileceğine inanmıyorum. Bir insanın aşık olabilmesi için birçok faktörün bir araya gelmesi gerekiyor: Zamanlama ve bir yığın uyan. Bunlara ne şekilde tepki göstereceğimizi çocuklukta öğreniyoruz. Bununla birlikte dopamin ve noradrenalin seviyesini tekli• Bu sürpriz olmasa gerek ? • Hayır, ama evrimsel açıdan bakıldığında ilginç bir durum çıkıyor ortaya. Erkekler kadınların ne kadar doğurgan olduklarına bakıyorlar hep. Kadınlar da bu yüzden yaşamları boyu hep iyi görünmeye çalışırlar erkeklere. Oysa bir kadın, erkeğin çocuklara bakıp bakmayacağmı anlamak için karakterini öğrenmek zorundadır. Bu çok daha zordur ve daha iyi bir bellek gerektirir. Kadınlar telefonda sürekli erkeğin ne yapıp yapmadığı üzerinde konuşurlar. Aşık kadınlarda daha çok hatırlamayla ilgili beyin bölgeleri etkinleşiyor. • Fakat aşkın ateşini taze tutan sadece hahrlama çabası olmasa gerek? •Hayır. Uzun vadede ilişkiyi yürütme çabası işe yanyor ancak. • Tam olarak ne öneriyorsunuz? • Aslında şunu söylemeliyim: Eşinizden düzenli olarak her yıl bir müddet ayrı kalın ve yeniden başlaym. Bu arada gizli ilişkiler de yaşayın. Gerçi eşiniz bu yüzden sizden nefret edebilir ama buna karşın eskisinden daha çok sevecektir. • Her halde şaka ediyorsunuz? • Elbette ki hiç kimse bu şekilde yaşamak istemez. Bu yüzden en başından doğru insanı bulmak önemlidir. Yani uzun vadede birisine karşı ilgisini yitirmeyecek biri. Eşinizi tanıyın, onu dinleyin, sorular sorun, çekici kalın ve ihtiyaçlarıyla ilgilenin. Fakat yine de garanti yoktur. Çünkü durum bu. Sonuçta mutlu olmak için değil üremek için dünyaya geldik. Spiegel 9/2005 Nilgün Özbaşaran Dede Aşkta hayal kmklığı: Kızgınlık ve üzüntii doruğa tırmanıyor yen ve dolaysıyla da âşık olma şansını yükselten ilaçların bulunacağına inanıyorum. Ve beyin bir kez aşk ayanna geldiğinde kişinin âşık alma olasılığı da önemli ölçüde yükselmekte. • Bu durumu ilaçsız da yakalamak mümkün değil mi? • Tabii ki mümkün. Yalnız yaşayanlara, topluma karışmalannı ve insanlara arayış halinde olduklarını belli etmelerini ö'neririm. Aşık olmanın püf noktası dopamin seviyesini harekete geçirmekte yatıyor. Yeni bir eş bulan onunla yeni, heyecanlı hatta belki de tehlikeli deneyimler yaşayacaktir. Mahremiyet ve seks de dopamin seviyesini yükseltmekte. Çünkü testosteron dopamin üretimini tetiklemekte. Bu yüzden öğrencilerime, katlanamayacağınız kişiyle yatmamalarını öneriyorum. 0 kişi size âşık olabilir. • Aşkı tetikleyecek başka püf noktalan da var mı? • Baudelaire bile şöyle demişti: Kadınlar bize ne kadar yabancı olursa, onlan o kadar çok seviyoruz. Kadınlara biraz gizemli kalmalarını ö'neririm. Bunun dışında eşlerin isteklerini yerine getirmesi de işe yaramakta. Erkekler ilişkinin ilk haftalanndan sonra hiçbir zaman çok fazla konuşmazlar. Oysa kadınların birçoğu evlenene dek futbol izlerler. Kadın ve erkeğin beyninde de bazı farklılıklar saptadık. Erkeklerde özellikle de görsel uyanları işleyen beyin bölgeleri daha aktif. DörtKöşe tfrefH. Ökkeş ka kim olabilir? Her şeye rağmen, hayatımda dönüm noktası olarak nitelendirebileceglm bu gerçeği açığa çıkaran herkese teşekkür eder ve vatandaşlarımızın, masum bir hareketle tekrar günaha düşmemeleri için, konuyla yakından ilgilenen yöneticilerimize umumi tuvaletler konusunda birkaç tavsiye vermek isterim. 1 Umumi tuvaletlerdeki bütün kıbleye bakan alaturka tuvaletlerin içi çimentoyla doldurulmalı ve yeni tuvaletler; üniversite, sendika ve sivil toplum örgütlerine bakacak şekilde inşa edilmelidir. 2 Tuvaletlere diyanet işleri tarafından mini televizyonlar konulmalı ve bu televizyonlarda günün belli saatleri ilahi okunmalıdır. 3 Özel sektördeki pek çok ilim ve irfan sahibi şirket, halkımıza yardımcı olmalı, "Alican iman gücüyle tuvalete gidiyor* gibi eğitici kitap ve kaset setleri çıkarılmalıdır. 4 Vatandaşlarımızın tuvaletteyken istem dışı gerçekleştirebilecekleri din dışı bir hareket karşısında anında müdahale için "AloTabakhane" hattı kurulmalıdır. Vatandaşlarımızın nereye, nasıl ve hangi usulle şaapmaları gerektiğini öğrenmeleri ve büyüklerimizin, bu konuda bize hep böyle örnek olması dileğiyle ellerinden hürmetle sıkarım hocam. Imza: Dr. Kamuran Yazarkasa Yazarkasa'nın Pisuvarı Önünde saygıyla eğildiğim, hasretinden prangalar eskittiğim müthiş bilim insanı Ökkeş Üstadım, Pek sevgili hocam, geçtiğimiz günlerde gazetede okuduğum bir haber başlığı, bünyemde öyle derin yaralara sebep oldu ki, uzun ve acılı bir tedavi geçirmeden yaşadığım şoku atlatabileceğimi hiç mi hiç zannetmiyorum. Sizin gibi, boş zamanlarında memlekete büyük faydalar sağlamayı hobi haline getirmiş bir büyük şahsiyete, beni yataklara düşürten, hatta yataktan dahi düşürten hadiseyi kıssa ve özümsenmiş bir şekilde anlatmayı borç bilirim. Geçenlerde, yarısiyah beyaz gazete Cumhuriyet'in baş sayfalarını bile varlığıyla onurlandıran bu destansı habere göre, memleketimizin pek güzel illerinden birinde belediye kararı ile umumi tuvaletlerdeki pisuvarlar kaldırılmaya başlanmıştır. Bu önemli kararın sebebi ise, %99'u Müslüman olan halkımızın, "ayakta işeme" eylemini gerçekleştirerek günaha girmeleri olarak açıklanmıştır. Bu haberi okuduğum an.1a, kısa pantolonlu yıllarımdan beri büyük bir zevkle gerçekleştirdiğim, hakkında sayısız tekerleme dinlediğim, çocuk aklımla uğruna kafa patlatıp benim de tekerleme yazdığım bu lanetli eylemden ne kadar tiksindiğimi anlatmaya kelimeler asla yetmeyecektir, sevgili Ökkeş hocam. 0 pisuvar ki, nasıl bir şeytan aracıdır da, milyonlarca din kardeşimizi haram yollara teşvik edip, bir de utanmadan tüm ülkenin umumi tuvaletlerinde en havadar, en saygın, metrekarelerce mekanı işgal altına almıştır. Her gün, yorucu iş hayatından bir anlığına sıyrılmak isteyen sayısız vatandaşımız, "şöyle varsa elimde iki üç dakika, bulayım hüsnüsükunetimi helada" felsefesiyle; sahte bir estetikle süslenmiş, parıltılı, içinde gizlediği şehvet duygusundan tutunduğu boruları patlatacak o biçimsiz günah yolunda iş görmekte, iş görürken bilmeden haramın tadını alıp gaflet ve hıyanetin çarpıcı kokusuna bünyelerini teslim edivermektedirler. Ah üstadım Ökkeş, söyleyin bana yıllarca birikmiş onca hırsızlığın uğursuzluğun sebebi, bu gizliden gizliye halkımızı kemiren sapkın düşmandan baş965/18 17 Eylül 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle