25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GönüldenBilime Ahmetlnam Şekil 1. Gök parlamasmabirörnek[1] Içdış ayrımının Kartezyen biraynm olduğu, modern felsefenin köklerinde bulunduğu savı yaygındır. (Son zamanlarda bunun önemli savunucularından biri de Berkeley Califomia Üniversitesinin değerli felselecilerinden Hubert Dreyfus'dur. The Harvard Review of Philosophy'deki çok ilginç makalesine bakılabilir "Existential PhenomenologyandtheBraveNewWorldoftheMatrix", ciltXI, 2003, s. 1831) içdışayınmını epistemolojik boyutta değil de ahlâk boyutunda da ele alabiliriz. Bir ahlâk ontolojisi açısından bakıldığında, "iç", eylemlehmizin "ardında" olduğunu düşündüğümüz, kamusal alanda, ortaklaşa yaşadığımız dünyada "bulunmayan", düşüncelerimizin, duyguiarımızınyeraldığı birdünyadır. Düşlerimiz, niyetlerimiz, umutlarımız oradadır. Orada yalnız orada, kendimizle paylaşınz, içimizdekileri. Elbette, içimizdekilerle ilişkimizde, "dili"kullandığımızda, toplumsal kurallann, yargılann, değerlerin kaçınılmaz etkisi altında kamusal alan içimize sızar, ama içimizin tek tanığı bizizdir. Bunu öteki insanlara anlatsak da, onlar iç dünyamızın doğrudan tanığı olamazlar. iç dünyamız hakkında söylediklerimizin ya da iç dünyamızı ele verdiğini düşündükleri davranışlanmızın, eylemelerimizin tanığı olabilirler. Biigisiyle yaşar insan. işi, yaşam biçimi, bilgi üretmek, bilgiyi yorumlamak, eleştirmek olan insana bilgici insan diyorum. Bilgici insanların oluşturduğu topluluklar arasında, haberciler, öğretmenler, öğrenciler, akademisyenler, medya mensuplan, sanatçılar, edebiyatçılar, düşünürler, teologlar, din adamlan... vardır. Bilgi alıcı, bilgi satıcı, bilici (kâhin!), bilgin, bilge (hikmet sahibi, hakîml), bilgiciler öbeklerinden bazılarını oluştururlar. Yetkin bir bilgicinin bilgileyen bir insan olması gerektiğini düşünürüm. Bilgileyen insan, ne bilgi satıcısı ne de kör bir bilgi alıcısıdır. Elbette bilici değildir, teknisyen düzeyinde bir bilgin de. Biranlamıyla bilge de değildir. Bilge, bir geleneğin yerleşik değerlerine genellikle karşı çıkmayan biridir. Oysa bilgileyen, sorgucudur. Bir felseieci de olması gerekmez. Felseteci de felsefe geleneği içinde, (elsefenin tarihi boyunca devşirdiği kavramlarla konuşan biridir. Oysa bilgileyen, bilgisi ile titreşen, bilgisi ile hemhâl olmuş, bilgisini içselleştirerek, deneyimlerinden öğrendikçe kendini sürekli yenileyebilen, bilgi ile karakteri arasında derin, içten bağın bilincinde olan biridir. Bilgici insanların bilgileyen olmadığı bir çağı, tark edenler hüzünle yaşıyor. İç dünyası ile ilişkisi, bilgici insanın biigisiyle yaşamasını, bilgi üretimini, bilgiyle bağlantısını etkiler. Özellikle tıp, mühendislik gibi alanlarda, doğa bilimleriyle uğraşan bilgicilerin gözleri dış dünyada da gözlemlenebilir, ölçülebilir olgulara çevrilmiş olduğu için, iç dünyalarını inmal etmeye yatkındırlar. (Elbette istisnaları olan çok kaba bir genellemeyaptığımın ayırdındayım! Bu arada doğa bilimlerin dışında bireyya da toplum olarak insanla uğraşan bilgicilerde de durum pek farklı görünmüyor!) iç dünyası yalnız onun yaşayabildiği, öteki insanlarca gözlemlenemediği için, alışılmış deyimlerle "öznel" bulunur. Öznel olanın ise bilimde yeri yoktur! Öznellik, denetlenemeyen, aklın işe pek karışmadığı, "keyfF bir alandadır. Bizim papağan olmaya eğilimli, ezberci yaşam biçimimiz, kalıplarla, otoritelerle düşünme alışkanlığımız, öznellikten çıkan yaratıcı atılımlara kendini kapamaya hazırdır! Öznelliğin belli bir biçimde yaşanabildiğinde, denetlenebilir, ufuk açıcı bilgilerin ortaya çıkmasına olanak sağlayan bir pınar olduğunu, kendi iç dünyamızla temasımız yeterli olmadığı için anlayamıyoruz. Oysa bilgicilik eğitiminde, bilgi eğitiminde, bilgiyle nasıl yaşanacağı, örnek olunarak gösterilmeye çalışılırken, öğretici bilgicinin nasıl bilgileyen biri olmaya çabaladığını ortaya koyması gerekir. "iç dünyam ayrı, bilimsel çalışmalarım ayrı" savında bir açıdan haklı bir yön varsa da, eğiticinin insan sıcaklığını yansıtmasında kaynak, iç dünyasıdır. Herkesten köşe bucak kaçırıp, kılık değiştirmeye, başka türlü göstermeye çalıştığı iç dünyası ile genç öğrencilere verebileceği bilginin ardındaki insan ortadan kalkar. Unutmayalım tarihte yaratıcı olmuş, bilim insanları, sanatçılar arasında iç dünyasında kıyametler kopanları elbette vardı. Onlar bu çatışmaları korkusuzca ortaya koydular. Gürül gürül yaşayarak, bilgileyen varlıklarını insanlığa sundular. Belki de, bilgiyle ustaca yaşamaya çabalayan eğiticiler, gençlere, neyi öğretirlerse öğretsinler, o öğretme süreci içinde şu iletiyi, onların ruhlarına, iç dünyalanna ulaştırmaya çabalamalıdırla: "Sen birbütünsün. için ve dışınla. Duygu ve aklınla. Arzuların ve insana saygınla. Seni özgün bir insan kılacak iç dünyam tanı. Onu tüm insanlara sunacağın bilgilerin güzelliği ile donat. iç dünyandan korkma. Her türlü özgün düşüncenin, buluşun pınarıdır o! 9 y Yaşayan Insanın 'İç Dünyası" Neden Önemli? yönlendirebilmekte ve ölümlerine sebep olabilmektedir [6] . Işığın Aydınlafalacak Bölge Sınırlannın Dışına Taşması: Işık Kirliliği çevre için gittikçe büyüyen bir tehdittir. Aydınlatmanın aydınlatılacak bölge sınırlarının dışına taşması sonucu, aydınlatılması istenmeyen mekânlar da aydınlatılmış olunur. Bu durum çevre sakinlerini rahatsız edebileceği gibi, dikkat dağıtıcı bir etki de yaratabilir. Gerekli olmadığı halde aydınlatma yapılması, yüksek maliyetli enerji israfından başka bir şey değildir. Kaliteli aydınlatma yapıldığı taktirde, gece görüş kalitesi artar. Daha güvenli ve daha estetik görünümlü bir çevre yaratılabilir. Sağlanan enerji tasarrufu sayesinde, kısıtlı kaynaklar daha dikkatli kullanılmış olunur [7J. Kamaşma: Dış aydınlatma armatürleri, fizyolojik ve psikolojik kamaşma yaratmayacak şekilde yerleştirilmelidirler. Şekil 4' te bir binanın dış cephe aydınlatması için kullanılan armatürün, yayalar için yarattığı kamaşma etkisi görülmektedir. Yeryüzünde az sayıda optik ve kızıl ötesi ölçümlerin alındığı ana astronomi gözlem istasyonu vardır ve bu mekânların ışık kirliliğinden korunmaları gerekmektedir. Uzay teleskoplarının kullanılmaya başlanmasıyla, yeryüzü gözlem istasyonlarının önemi azalmamıştır. Yeryüzü astronomi istasyonlan sağlıklı çalışmalar yapabilmek açısından oldukça önemlidirler. melidir. • Gök parlamasını arttırabilen hava kirliliği, zeminin yansıtma özelliği ve benzeri etkileri göz önünde bulundurmak gereklidir. • Ana gözlem istasyonlarının çok yakınında yerleşimi önlemek gereklidir. Ayrıca gözlem istasyonlarının çevresinde yerleşim konusunda sıkı denetlemeler yapılmalıdır. • Mümkün olduğunca monokromatik (tek renkli) ışık kaynakları kullanılmalıdır. Özellikle yol, park alanları ve güvenlik aydınlatmasında oldukça etkin olarak kullanılan sodyum buharlı lambalar, günümüzde kullanılan monokromatik ışık kaynaklarına örnek olarak verilebilirler [8]. BİLGİCİ İNSAN SONUÇLAR Işık kirliliği doğal hayatı ciddi boyutlarda olumsuz olarak etkilemektedir. Aydınlatma tasarımı ve tesisatı tüm koşullar göz önünde bulundurularak ve ışık kirliliğine yol açmayacak şekilde yapılmalıdır. Dış aydınlatmanın özenli yapılması ile ışık kirliliğinin önüne geçilebilir. Işık kirliliği konusunda daha bilinçli olmalıyız. Gördüğümüz sakıncalı aydınlatma örneklerinin düzeltilebilmesi için hepimize görevler düşmektedir. (*) Elk. Yük. Müh. Duygu Çetegen İ.T.Ü. Elektrik Müh. Böl. eposta: dcetegen@elk.itu.edu.tr (**) Dr. Alp Batman İ.T.Ü. Elektrik Müh.Böl. eposta: batman^elk.itu.edu.tr Kaynaklar: 1) Internatıonal Dark Sky Association (IDA) internet sayfası, www.darksky.org, Hazıran 2005; 2) www.lrc.rpi.edu/programs/nlpip/lightinganswers/lightpollution/abstract.asp, Haziran 2005; 3) www.lrc.rpi.edu/programs/nlpip/lightinganswers/lightpollution/lightPollutıon.asp, Haziran 2005; 4) Kirlilik atlası P.Cinzano, F.Falchi, C.D. Elvidge: The first World Atlas of the artıfıcial night sky brightness Monthly Notıces of the Royal Astronomical Society, Vol 328, s 689,2001; www.lightpollution.it; 5) CIE technica! report, Cuidelines for Mınimızıng Sky Clow, CIE 1997; 5) www.tug.tubitak.gov.tr/isikAirlilik.html, Hazıran 2005; 6) International DarkSky Association (IUA), Informaüon Sheet 28, 06/97; 7) Internatıonal DarkSky Association, Informaiton Sheet 19, 11/96 ALINABİLECEK ÖNLEMLER Işık kirliliğine karşı ahnabilecek başlıca önlemler şunlardır: • Ne kadar çok aydınlaülırsa, o kadar iyi aydıniatma sağlanmış olunur, düşüncesi doğru bir yaklaşım değildir. Aydınlaülması gereken bölgenin ihtiyacını karşılayacak kadar aydınlatma yapılmalıdır. • Işık kaynaklarının özenle seçilmesi önemlidir. Enerji tasarrufu sağlamak amacıyla, görülmeyen dalga boyundaki radyasyonun, yani kızılötesi ve morötesi ışınımın fıltrelendiği ışık kaynakları kullanılmalıdırlar. • Işık kaynaklarının yaydığı ışığın, doğru yönlendirme ve yerleştirme ile kontrol edilmesi gereklidir. Amaca uygun aydınlatma yapılmalıdır. Aydınlatmanın aydınlatılacak bölge sınırlarının dışına taşmamasına özen gösterilmelidir. • Işık kontrolü sağlayan zaman ve varlık algılayıcıları ile loşlaştırraa ünitelerinden faydalanılmalıdır. Günlük akışı olumsuz etkilemeden, gecenin belirli bir saatinden sonra aydınlatma seviyesi düşürül İÇDÜNYASINDANNELER OLUYOR?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle