17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilim ve Düşünce Tarihi Klarnetist Zâti Bey ZâtffleyV/?klarneti kadararmonisî de kuvvetlidir. Bando için bir yığın vals, polka, fantezi ve marşyazmıştır. Halil Bedi ultan Hamid, Paris elçisi Esad Paşa'dan Mabeyin için iyi bir piyano muallimi istiyor. Onlar da Daranda'yı gönderiyorlar. Zati bey o zaman çavuştu ve si be mol klarnet çalardı. Bir gün bir fırsatla Daranda Paşa'ya kendisini dinletiyor, Daranda hayretle gözlerini açıyor ve Zâti Bey'e soruyor; "Rütbeniz nedir, maaşınız ne kadardır?". Zâti Bey rütbesinin çavuş ve maaşının 140 kuruş olduğunu söyleyince Daranda afallıyor ve hemen gidip meseleyi mabeyincilere açıyor; "Zâti isminde bir klarnetçinizi dinledim, sanatında hayret vericidir. Kendisi subay değilmiş, 140 kuruş maaşı varmış, bu nasıl iştir? Emin olunuz ki, bu adam herhangi bir Avrupa tiyatrosunda birinci klarnet çalabilir. İstanbul'a geldiğim zaman böyle kuvvetli bir klarnetiste rast geleceğimi ümit etmezdim". bütun hayatımı onunla geçirdim. Nefer olarak on yıl çalıştım. On yıl sonra onbaşı oldum. Kadroda bir boşluk ortaya çıktı. 3040 kişi içinde yarışmayı kazandım ve takım çavuşu oldum. Bu sırada Kelli Agop Efendı'yi ki daha sonra müslüman olmuş ve Yakup adını almıştı Saray'a aldılar. Yakup Efendi beni oyun grubuna ayırdı. 23 yıl beraber çalıştık. Daha önce de kendi kendimize gösteriler düzenler ve oynardık. O sırada çavuş oldum. Bir gün padişahın huzurunda oynanan bir pandomimde sahnede Sultan Marşı çalınırken varyasyonlar yaptım. Padişahın dikkatini çekmiş ki, beni piyano başına geçirdiler. O olaydan itibaren ismimiz çocuk kaldı, çocuk aşağı, çocuk yukarı.. Fakat hâlâ çavuştum. Bir yıl sonra üzüntüyle istifa edecektim ki, sıra çavuşu yaptılar. Ve maaşım 140 kuruş oldu. O aralık bir de gördükleri oyun aşkı ve yeteneği nedeniyle işi ciddiyete bağlamak ve bize eserler vermek üzere Mithat Efendi merhumu Saray'a aldılar. Oyunumuzu gören merhum, ne zamandan beri çalıştığımızı sordu. "Altı aydır" dedik. Hayret etti. Fakat daha önce de kendi kendimize çalıştığımızı duyunca "bahsi kazandım, bu gençler altı aylığa benzemiyorlardı" diye bağırdı. Merhumun saraydan ayağını kaydırmak istediler, kendisini savaş taraftarlığıyla itham ettiler. Eserindeki "farz edilmiştir gazâ" cümlesi bahane edildi ve saraydan uzaklaştırıldı. Önce mülazım, bir yıl sonra da yüzbaşı oldum. Yakup Efendi'yi maiyetime verdiler, o da mülazımlığa terfı etti. 4 yıl yüzbaşı kaldım. Bazen yabancılar misafır gelirlerdi. Bana haber gönderirlerdi; "Oyun için gelsin de, konser versin". Daranda Paşa piyano ile eşlik eder, çalardık. mak suretiyle grup üzerinde altı ay uğraştım, nihayet bir gün konseri verdim. Beğendiler ve arz ettiler. Padişah'ın huzurunda da tekrar ettik, elçiler de vardı, alkışlandık, hatta Fransız elçisi "Sizde bu akşam ciddi bir iş gördüm" dedi. Ertesi gün koroda bulunan öğrencilerin terfileri yazıldı, o sırada vefat eden Mehmed Ali Bey'in yerine kolağası rütbesiyle muallim muavini oldum. Sultan Hamid'in 20. yıldönümüydü. Büyük şenlikte, bestelediğim bir marşı müzikanın eşliğiyle bizim takıma söylettim. Müthiş alkışlandık. Yaptığımız şey memlekette ilk defa yapılan bir şeydi. Ertesi gün binbaşı oldum. Altın liyakat madalyası ile taltif edildim. Ve 2350 kuruş maaşla umum müzikalar müfettişliğine tayin olundum. Daha sonra kaymakamlığa terfı ettim. Kemani miralayı Bedri Bey'in vefatıyla boşluk oldu. Önce kıdemli, daha sonra miraiay oldum. Biraz sonra Meşrutiyet ilan olundu. Rütbe tasfiyesi kanunu gereğince binbaşılığa indim. Saffet Bey miraiay kaldı, kumandan oldu. Kışlada kaymakam kalmadığı için 2500 kuruş maaşla Saffet Bey'e muavin oldum. İdari kumandan Faik Bey vefat etti, yerine Erkanı Harp miralayı Salih Bey geldi. Saffet Bey ile geçinemediler. Saffet Bey emeklilik dilekçesi verdi, kabul edildi ve yerine muallim oldum. 339 (1920/21)'da 2480 kuruş asli maaşla emekli oldum." Büyük Türk klarnetisti 325 (1906/1907) yılından beri de Maarif mekteplerinde musiki muallimi bulunmaktadır. İlk musiki hocalığı Galatasaray'da başlar. Halen Üsküdar Vaniköy Kız Lisesi musiki muallimidir. Zati Bey'in klarneti kadar armonisi de kuvvetlidir. Bando için bir yığın vals, polka, fantezi ve marş yazmıştır. Bu eserler Mabeyin müzika ve orkestrasıyla beraber diske geçmiştir. Mektep şarkı ve marşlan da epeyce bir yekuna ulaşmıştır. "Şeytan" adlı opereti herkesce bilinmektedir. Talimkıraat müziği, mektep kitapları arasındadır. Bunlardan başka, basılmamış olarak Robert, Rihter, Savar'ın armonilerini, yine Rihter'in "Konserivan"ını, Mütercim İbrahim Bey'le beraber tercüme etmişlerdir. Beş vakitten hiçbirini terketmemek şarfayla din ile musikiyi nefsinde birleştirmiş olan bu yegane sofu ve inançlı musikişinasımıza gençlik namına uzun ömür ve afiyetler dileriz. Sayı 12,17 Şubat 1927, Birinci ctlt, Ankara. S YERLİ OPERA Mülazımlığım zamanında Daranda'dan piyano, şef Goatelli Paşa'dan da armoni aldım. Yüzbaşılığım sırasında Avusturya'dan 200 kişilik vokal grubu gelmişti. Bir gece huzurda kendileri dinlenildi ve takdir edıldiler. Ertesi gün müracaat ettim ve "bunun bir modelini yapacağım" dedim. Güldüler, "nasıl olur" dediler. "Ben yaparım, gelir dinlersiniz, beğenirseniz arz edersiniz" dedim. Kışladan sesleri müsait muzik öğrencilerinden 60 kişi ayırdım. Meşhur opera parçalarından 10 tanesini seçtim, günde birkaç saat çalış . HARİKA ÇAVUŞ Oscar isminde bir Fransız oyuncu herhangi bir sebeple saraydan çıkıyor. Amerika'ya giderek orada Sultan Hamid aleyhine yayın yapıyor. Propagandası içinde şu sözler konumuzla ilgilidir; "Saray'da görevi perde indirip kaldırmaktan ibaret bir tiyatro perdecisi var ki, rütbesi miralaydır. Sonra orkestrada, dünyanın en büyük orkestralarında birinci klarnet çalabilir bir artist var ki, rütbesi çavuştur". Bu büyük Türk klarnetçisinin doğum tarihi 1280 (1863/64) dir. İstanbul'da Bayazıd'da Saraç İshak mahallesinde doğmuştur. Babası Sırmakeş Hüsnü efendidir. Yıl 1289, Zâti Bey tam dokuz yaşındadır. Ailesi onu binbir iltimas ile Mabeyin Müzikası'na veriyor. Ona Mabeyin'de ilk müzik aleti olarak keman veriyorlar. O zaman keman hocası meşhur Paskoli idi. Fakat muallim ilerlemiş öğrencilerle meşgul olduğu için Zati Bey kendisinden yararlanamıyor. Sazmı değiştirerek flüt alıyor. 45 yıl flüt çalıyor. Memleketin en büyük klarnetisti muallim «uavini miraiay Mehmed Ali bey bandoda kuvvetli klarnetçilerin azaldığmı tgörünce flütsmrfından 56 sanatkârı klarnet sınıfına alıyor ki, Zâti Bey de bunlar arasındadır. Önce geçmemek için ısrar ediyor, yeniden acemi olmaya razı olmuyor. Fakat Mehmed Ali Bey "Oğlum, görüyorsun ki artık ihtiyarladım. Adamakıllı bir halef bırakmak isterim. Buna da ancak seni layık görüyorum, gel kabul et ve bana hayırlı evlat ol" diyor. Zâti Bey de çaresiz klarnet smıfına geçiyor. "Günde 45 saat çalışmak şartıyla r Halil Bedii Bey Istanbul Muallim Mektebi'ni bitirdikten (1917) sonra Bursa'da ve Istanbul'da çeşitli okullarda müzik öğretmenliği yaptı. 1928 'de devlet bursuyla Çekoslovakya'ya gitti ve Prag Devlet Konservatuarı'nda müzik pedagojisi eğitimi gö'rdü. Daha sonra Berlin'de ve Paris'te müzik pedagojisi kurslarını izledi. 1933 de Türkiye'ye döndüğünde Gazi Eğitfm Enstitüsü Müzik Bölümü'nün başına getirildi. Musiki Muallim Mektebi'nde ve Ankara Lisesi'nde dersler verdi. 1934'te MEB Yüksek Öğretim Şubesi müdürlüğü yaptı. 1936da Ankara Devlet Konservatuarı'nda kulak eğitimi ve koro Sğretmenliğine atandı. 1957de Istanbul'daki Çapa Eğitim Enstitüsü'nde müzik öğretmeni oldu. Istanbul Belediye Konservatuarı'nın Halk Musikisi Bölümü'nde fotklordersleri verdi. 1964de emekli olduktan sonra Istanbul Radyosu'nda müzik danışmanı oldu ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. Anadolu'nun pek çok yöresini dolaşan Yönetken, 10 bin kadar halk ezgiskıin notalanıp arşivlenmesine yardımcı oldu. Ayrıca Satılmış Nişanlı, Orfeo ve Hansel ile Greiel gibi operalann librettolarım Türkçe'ye çevirdi. Batılı çocuk şarkılarmdan yaptığı uyarlamalaria, Türkçe okul şarkıları repertuarını zenginleştirdi ve kendisi de okul şarkıları besteledi. İlk Mekteplerde Gınanın Usuli Tedrisi (1927), 50 Okul Şarkısı (1950), Okul Müzik Eğitim Metotları (1952), 25 Okul Şarkısı (1953), llkokullarda Müzik Kılavuzu (1966) ve Derleme Notları I (1966), başlıca eserleri arasındadır. Halil Bedi Yönetken (18991968) m * # ' Teşekkür: Halil Bedi Bey hakkında bilgi edinmemizi sağlayan Sayın Evin llyasoğlu've Sevim Emiroğlu'na teşekkür ederiz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle