Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gündem Felsefe ve Bilgi Toplumu kenin düşünsel ve bilimsel olarak da (toplumbilimleri felsefe vb dahil) Bilgi Toplumu'na kavramsal, bilimsel ve teknolojik katkısının ne olduğuna da (dikey anlamda) bir nebze yer alması gerektiğini düşünüyorum. *** Maltepe Üniversitesi'nde Hektör Yardımcısı Prof. Betül Çotuksöken'in yönettiği Felsefe Bilgi Toplumu panelinde dikkatimi çeken diğer bir konu da, bizim sanki ağırlıklı olarak, Bilgi Toplumu ülkelerinde Bilgi Toplumu'na geçişle birlikte ortaya çıkan etikfelsefi sorunlarla uğraştığımız ve bunu kendi toplumumuzun öz meselesi olarak algıladığımız. Şüphesiz felsefeyi konu olarak sınırlayamazsınız. Hele küresel dünyada merkez ülkelerde ortaya çıkan felsefietik sorunlar, hızla bütün ülkelerin de felsefi ve etik sorunları haline gelme eğilimi taşımaktadır. Bu "Bilgi Toplumu" olgusunun kaçınılmaz sonucudur. Ama buradayine de dikkati çeken temel bir nokta var: Biz Bilgi Toplumu ülkelerinin sorunlarını tartışıyoruz. Ulaştıkları toplumsalbilimsel teknolojik yüksek düzeyin çok çok ötesinde bulunan, bu sorunlarla henüz tam yüzleşmemiş (bazılarıyla kısmen) ve başka sorunları olan biz gibi ülkelerin ana felsefi ve etik sorunları nerede? Batmış, batırılmış, siyasal çöküntü yaşayan, işsizliğin ve her alanda yeteneksizliklerin ve bütün bunların doğurduğu sorunların dağ gibi yığıldığı bir ülkede, hukukçular ön planda, bilimcilerönplanda... felsefeciler ne kadar ön planda? Siyasete, ekonomik bataklığa ve toplumu bunca saran çeşitli sapıklıklara, toplumsal ve sosyal ağır sorunlara felsefecilerin bakışı mutlaka vardır. Toplumla ne kadar ortak nefes alıp verdiklerini doğrusu bilmiyorum.., çünkü izleme alanım çok geniş değil. Demek istediğim, bu bakışlarına ön saflarda yer açmak için olanaklarını daha çok zormalıdırlar! Burada yapmak istediğim felsefecilere haksızlık değil tabii, sadece biraz kışkırtıcılık! Bu arada toplantıda kendisini çok sağlıklı olarak gördüğüm Sayın Ioanna Kuçuradi'nin ülkemizde insan hakları konusunda verdiği üstün çabayı da anımsamadan edemeyeceğim.. Gelecek cumartesiye kadar hoşça kalın.. "Bilgi Toplumu" konusunda, bilim dünyasındaki ana fikirleri çok iyi derleyen birkitabı, ikiyıl önce Türkiye Bilimler Akademisi yayımladı. Bu kitap, yine Bilgi Toplumu başlığı altında yapılan TÜBA konferansının bildirilerini içeriyordu. Maltepe Üniversitesi'nde geçen hafta sonu yapılan "Felsefe Günleri Bilgi Toplumu" başlıklı panel nedeniyle, Bilgi Toplumu kitabını ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde inceledim. Kitap gerçekten de, ülkemizde Bilgi Toplumu konusuna Akademik olarak çok iyi yaklaşan üst düzeyde bildirileri içeriyordu. Kitabı keyifle okudum ve gözden kaçırdığım, bilmediğim bir dizi konu hakkmda kuşbakışı bilgi sahibi oldum. Bildiriler, kendi alanında uzman Türk akademisyenler tarafından sunulmuştu ve hemen her bildiri bir bilim disiplininden bakarak Bilgi Toplumu olgusunu kavramsal olarak da değerlendiriyordu... Akademi'ye bu girişimi ve kitabı içinyeniden teşekkürler.. Herkese de tavsiye ediyorum. *** Bu arada, kitabın veya bildirilerin bizzat kendilerinin, Bilgi Toplumu'nun ne, nerede ve nasıl oluştuğu konusunda temel bir belge olduğu dikkatimi çekti. Bilgi Toplumu neydi ve Türkiye bu Bilgi Toplumu sürecinin neresindeydi? Kitapta yer alan referansların bütünü, aslında bize bu konuda iyi bir fikir veriyordu. Referanslarınyü'zde 99,9'u, tabii ki Bilgi Toplumu üzerine temel düşünceleri üreten, Bilgi Toplumu olgusunu hem temel bilimler, hem teknoloji, hem sosyoloji, hem psikoloji hem felsefe.. açılarından tartışan, teknoekonomiyi ve bunun topluma etkilerini anlamaya ve geleceği görmeye çalışan Amerikalı ve BatıAvrupalı bilim ve düşün insanlarınınyapıtlarına aitti. Türklere verilen referanslar çok çok az olduğu gibi, esasa, kurama veya ileri sürülen genel savlara ilişkin değildi.. Özetle, Bilgi Toplumu üzerindeki ana tartışma ve fikir geliştirmelerin hepsi, Bilgi Toplumu ülkelerinde geçiyordu.. Biz ise, "Orada neler olup bittiğini" arkadan anlamaya veyorumlamaya çalışıyorduk! Bilgi Toplumu kavramının, olgusunun vb. temel ana referansları arasına bir kenarından bile ciddi olarak girememiş, bir referans kaynağı oluşturamamış bir ülke, Bilgi Toplumu ülkesi olabilir mi? Bence, Bilgi Toplumu derecelendirme veya kredilendirmelerinde, halkın ne kadarının internet kullandığı gibi yatay soruların yanı sıra, ülobursali@cumhuriyet.com.tr CBT internet adresi: www.cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No: 941 2 Nisan 2005* tmtiyaz sahibi: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncüık A.Ş. adına tlhan Selçuk . Genel Yayın Müdürü: tbrahim Yıldız Yayın Danışmaru: Orhan Bursalı • Sorumlu Mudüı: Mehmet Sucu GörselYönetmen: Tüles Hasdemir • Baskı: thlas Gazetecıhk A.Ş. 29 Ekim Cad. No:23 Yerubosnatst. Idare Merkezi veYazışma adresi: Türk Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 İstanbul. Tel: (212) 512 05 05 • Faks: 0212513 85 95. Cumhuriyet Reklam Tel: 0212 512 47 78 Yerel Süreli Yayın. 941/3 2 Nlsan 2005