Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
biiim dünyasından Kısa Haberler den akın akın kaçarken, uzmanlar salgının daha tazla yayılmasından endışe duyuyorlar. "En büyük sorun, panik yaratılmış olması ve tahminen nüfusun iiçte birinin bölgeden kaçmış olması" diye konuştu Dünya Sağlık Organizasyonu'ndan Eric Bertherat. Hastalığın iki hafta önce yayılmasından sonra Zobia'da elmas çıkaran 7000 madenci bölgeden Kisangani kentinin kuzeyine kaçmış. Salgının kaçanlar yüzünden daha fazla yayılmasından endışe edilmekte. Ülkenin üçüncü büyük kenti olan Kisangani, aynı zamanda bir ticaret merkezı 15 Şubat'tan sonra 61 kışinin öldüğü ve 350 kişiye daha veba bulaştıgı bildirildi Ancak kesın sayılar henüz bilınmıyor Bu 50 yılın en büyuk salgını olarak açıklandı. Tüm kurbanlar Zobia'daki elmas yatağındaki işçilerdi. Hastalığın ilk ortaya çıkışından sonra 7000 kadar kişinin bölgeyı terk ettiğı tahınin edilmekte. WH0 şimdi salgın bölgesinden kaçanları tespit etmeye edılmişti. Eski bir efsaneye göre karadakı tapınağın dışında denizin içinde altı tane daha tapınak bulunmakta. Tsunami öte yandan tapınakta da işe yaradı. Sel, bir kabartma üzerindekı kalın kum tabakasını temizleyince sanat eserı turistlerin ılgı odağı haline geldi Ayrıca 20 cm'lık bir Buda heykelının de karaya vurması arkeologları tazlasıyla sevindirdi. Tunç heykelın Hındistan'daki bir müzeye verıleceği bıldırıldi. Hazırlayan: Nilgün özbaşaran Dede Tarımdan toplayıcılığa geri döndüler Tayland'da bir küçük topluluk evrimi "geriye işleterek", daha önceki bır beslenmetoplum düzeyine geri döndü.. Toplumlann gelişmesinde tarım önemli bır duraktır Avcılık ve toplayıcılıktan tarıma varma bır aşamadır. Toplumlar daha ileri bir kültür ılişkileri içinde yaşarlar Bu nedenle tarihte tarımı terk edip, yeniden mantar ve yemış toplayıcılığıyla yaşamaya başlayan topluluklar çok enderdir. Burada bir örnek Yeni Zelanda'nın güney adalarında ve Pasifik'teki Chatcham adalarında yaşayan ve yeniden avcıtoplayıcı kültürü benimseyen Polinezyalılar sayılır. Ancak onların bu evrimsel geri dönüşü zorunluluktan, hayatta kalmaktan kaynaklandı. Çünkü ormanlar ve deniz avlanabilir kuş, balık ve diğer deniz canlıları sunuyordu beslenebilmeleri ıçin. Şimdi Leipzig MaxPlanck Evrim Antropolojisi Enstitüsü nden Hiroki Oota, evrimsel geri dönüşü gösteren yeni bir örnek topluluk daha saptadı: Tayland'daki 300 üyesi olan dağ halkı Mlabri, tanmcılıktan toplayıcılığa geri döndü. Neden bu geri dönüş? Yorum şöyle: Mlabri topluluğunun ilk nüfusu tarım yapamayacak kadar küçüktü. Hayatta kalabilmek için de yeniden avlanmak ve ormandaki yemişleri toplamak zorunda kaldı. Topluluk nüfusun aıtmasından sonra da bu yaşam bıçiminı korudu ve çiftçilerle yalnızca ticaret yapmakla yetindi. (www spektrumdirekt.de'de) Afrıka'daki Pigmeler ve Buşmenler ile Amazon havzasındakı Yanomamıler veya Papua Yeni Gine'dekı bazı kabileler, avcı/toplayıcı kültürü ve göçebe yaşam bıçimleriyle insanoğlunun taş devri kültürünü hâlâ yaşatırlar. Tsunami, tarihi escrlcri gün ışığına çıkardı Güneydoğu AsyaMi tsunami felaketi bölgeye verdiği buytikzararlara karşın olumlu bir eflr/ de yaptı. Dev dalgalar Hindisian'daki bin yıllık eserleri ortaya çıkardı. 26 Aralıkta yaşanan tahrip edici sel dalgası arkeologların ışıne yaradı. Güney Hindıstan'ın Tamıl Nadu bölgesındeki Mahabalıpuram tapınağının yakınındaki iki metre yüksekliğındekı granıt yapı ve bir aslan heykeli dev dalgaların sayesınde gün ışığına çıktı. Sanat eserleri tsunaminin sahil bölgesini kaydırmasından sonra kumda "Bunlar denızde yok olup gitmeden önce burada varlığını sürdüren küçük bir liman kentıne veyahut da bir tapınak yapısına ait olabılirler; bu konudaki araştırmalarımız sürüyor" diye konuştu "Archeological Survey of India" (ASI) organizasyonun bir sözcüsü Araştırmacılar taralından milattan sonra yedinci yüzyıla tarihlendirilen kalıntılar, Mahabalipuram tapınağındakilere benzer sanatsal kabartmalarla bezeli. Tapınak, Dravidian küitürünün en eski örneklerinden biri olması nedeniyle UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul çalışacak. Geçici olarak kapatılan elmas yatağı geçen aralık ayında açılmıştı. Ve ilk veba olayının 20 Aralık'ta meydana gelmesine rağmen WH0, yeni haberdar edilmiş. Bölgede yapılan ilk testlerle, yayılan hastalığın akciğer vebası olduğu kanıtlanmış. Başkent Kinshasa'da şimdi ayrıntılı araştırmalar yapılacak. WH0'nun açıklamasına göre hıyarcıklı vebayla ilgili herhangi bir vaka yaşanmamış henüz. Salgının yayılmasını önlemek için akciğer vebasına yakalanan hastaların karantınaya alınması önemlıdir Fakat bunun ıçin önce hastalığı taşıyan insanların bulunup tedavi edilmesi gerekiyor. Aralarında WH0 ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın da bulunduğu bırçok organizasyon bölgeye gıderek durum değerlendirmesi yapacak. Veba ınsanlara genelde bitler veya kemirgenlerden, akciğer vebası ise ınsandan insana bulaşmakta. SUMN En eski atamız 200 bin yıl yaşında Son araştırmlm göre homo sapiens'in geçmişi sanılandan çok daha eski. len sonuçlar modern insanın bu bölgede neredeyse 200.000 yıldır yaşadığını ortaya koydu. Modern insan, fosil buluntutarla yapılan tahminlerin aksine yaklaşık olarak 50.000 yıl daha eski. Sonuç, 1967 yılında Etiyopya'da bulunan iki kafatasının yeniden tarihlendirilmesiyle ortaya çıktı. Omo I ve Omo II olarak adlandırılan fosiller daha önceleri tahmin edildiği gibi 130.000 değil, yaklaşık 195.000 yıllık. Avustralyalı ve Amerikalı bilim adamlarından oluşan ekibin konuyla ilgili araştırma yazısı Nature dergisinde yer buldu. Araştırmacılar genetik analizlere dayanarak da modern insanın ilk kez aşağı yukarı 200.000 yıl önce ortaya çıktığına inanıyorlar. Bugüne kadarki en eski buluntular 154.000 ila 160.000 yıl öncesine tarihlendirilmişti. Omo I ve Omo I11967 yılında Richard Leakey tarafından bulunmuştu. Antropolog ekibiyle birlikte bu iki kalatasının kalıntılarının yanı sıra bunlara ait iskeletleri Kibish yakınlarında ortaya çıkarmıştı. Fosiller o zamanlar uranyum ve toryumun parçalanışına bakılarak 130.000 yıl öncesine tarihlendirilmişti. Araştırmacılar bu amaçta kafataslarının çok yakınındaki bir tabaka içindeki istiridye kabuklarını analiz etmişlerdi. Canberra'daki Avustralya Ulusal Üniversitesi jeoloğu lan McDougall, şimdi kafataslarının altında ve üzerinde yer alan tortullardaki volkanik külleri inceledi. Küller, bu iki tabakanın yaşını potasyum ve argon elementlerinin radyoaktif dağılımına dayanan bir teknikle belirliyorlar. Kafataslarının 50 m üzerindeki volkanik kül tabakası bu şekilde 104.000, kalıntıların sadece üç metre altındaki tabaka ise yaklaşık olarak 196.000 yıl öncesine tarihlendirildi. Homo sapiens'in 200.000 yıl öncesine tarihlendirilmesi, öte yandan modern insan kalıntıları ve kültürün gelişimine işaret eden ilk belirgin kanıtlar arasındaki mesafeyi de açtı. iğne, işlenmiş kemik veya resim gibi kültür ürünleri aşağı yukarı 50.000 yıl önce ortaya çıkıyor. Buna göre homo sapiens neredeyse 150.000 yıl boyunca bu kültürel uğraşlar olmadan yaşamış oluyor. Araştırmacılar bu yüzden modern iskeletin ve modern davranışlarla ilt Omo 2 gili ızlerin bulunuşu arasında büyük bir boşluğun bulunduğuna dikkat çektiler. Binlerce insan vebadan kaçıyor Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndekı bir elmas yatağında akciğer vebası yayıldı. VVHO'dan yapılan bir açıklamaya göre salgın yüzünden bugüne değin 61 kişi yaşamını yitirdi. insanlar veba salgını bulunan bölgeler DEMOKRATİK KONGO CUMHURİYHİ • * a Ukaşjı SAMMA 938/4 12 Mart 2005