Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre Mektup erleme düşüncesi üzerine Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin 928. sayısında şair Breyten Breytenbach'ın "llerleme Dıye Bir Şey Var mı?"; 930. sayısında ise Osman Bahadır'ın "llerleme Hiç mi Yok?" başlıklı yazılarının yayımlanması çok önemli bir so~ runu tartışmaya açtı. ye gerı denecektır1 Ulus devletlerde sımgele nen yurttaş kımlığı ıse gorece ozgur bir konumu belırler Bu aşamada bırey, anayasal tanım çerçevesınde eşıtlenmekle cemaatın, aşıretın, tarıkatın hedefi olmaktan kurtulur Uluslaşmaya varan sureç kolay yaşanmamıştır Kırsal nufusun kentlere akması, ışçıleşme, yoksulluk, kadınıyla, çocuğuyla yaşa nan bınbır acı Elde edılen kazanımlar kanla, alın terıyle, kayıplarla odenen buyuk bir bedelın karşılığıdır müştür Tarımsal tekeller ulus devletlerın ure ncılerını ve ıç pazarlannı destekleyen ıç koru maları, küreselleşme koşullannda bir bir kal dırtarak, uretım olanaklarını yok ederek butun pazarlarda egemenlık kurmaktadır Aşırı kar hırsının ortaya çıkardıgı transgenık urunler hem ınsan saglıgı, hem de urun sosyolojısı uzerınde olumsuz etkıler yaratıyor Tarımsal aranlar hızla azalıyor Kuresel ısınmanın on yı lık bir sure ıçınde yeryuzunun ve ınsanlığın felaketıne neden olacağı yazılıyor Bu noktada da bir çarpık yaklaşım sergılenmıyor mu? Bu aşamaya tek tek ınsanların kuçuk yanlışları sonucunda mı, yoksa anamalcı pervasızlığın, tek amacı olan kar gudüsunun sonucunda mı gelındı? ABD'nın çevreyle ılgılı, yoksullukla, aç lıkla ılgılı hıçbır gırışıme destek vermemesı, protokollere ımza atmaması anlamlı değıl mı? Şu açık kı, gerıleme gıbı gorunen sorunların onlenmesınde serbest pıyasa söylemlennden yarar sağlamak olanaksızdır Çunku buyuk oranda sorunların kaynağında serbest pıyasa ılışkılerı vardır Y eryuzunu kasıp kavuran savaşlar, bılımsel gelışmelere karşın artan yoksulluk, sağlıksızlık, eğıtımsızlık kımı zaman ılerleme duşuncesınden kuşkuya duşulmesıne yol açabılıyor Modern bılım ımgesının, llerleme du şuncesının oluşumunda "kararlı ve belırleyıcı' bir rol oynadıgını belırten Paolo Rossı, modern bılım ımgeMnın şunları kapsadığını yazar a) Bılımsel bılgının artan ve gelışen, farklı kuşakların bırbırı ardına katkıda bulun dugu bir sureç aracılıgı ıle gerçekleşen bir şey oldugu ınancı, b) Bu sürecın aşamalarının ya da dönemlerının tamamlandığı, bu nedenle sonradan yapılacak eklemelere, gozden geçırmelere ya da butunlemelere artık gereksmım duyul madığının doğru olmadıgı ınancı "(Rossı, 2002 45) Breytenbach'ı dışında tutarsak, "llerleme Dıye Bir Şey Var mı? sorusu genellıkle postmodernızmın eleştırel dayanaklarından bırı olarak, modernızmın başarısını sorgulamak, daha doğrusu, "aczını" vurgulamak amacıyla da sorulabılmektedır melı, kamu gırışımlerı tasfiye edılmelıdır Belırlı merkezlerden tum dunyaya en jekte edılmeye başlanan çeşıtlı ıç seçeneklerı de banndırmakla bırlıkte tek bir paketten olu şan proje ekonomının yanı sıra, jeopolıtık, as kerı bılımsel, polıtık, ekınsel, duşunsel alanlar da da, eşzamanlı olarak surdurulmektedır Çunku hedef, tum yeryuzunu bıçımlendırecek kapsamda ve boyutta belırlenmıştır BİLİM VE SAVAŞ Savaşlann başat nedenı sömuru ılışkılerıdır Ozellıkle yakm tanhte anamalcılığın kâr ençoklaştırılması, aşırı uretıme yenı pazarlar bulma, enerjı alanlarına egemen olma gudulendır Bılım ve teknolojı anamalcılıga kayıtsız kalamayacağı bir güç sagladığından kaçınılmaz bir bıçımde kullanılmaktadır Ortaya çıkan korkunç sonuçlardan bılımı, teknıgı, aklı, bılımınsanlarını sorumlu saymak mantıklı değıldır Bılımsel gelışmeler ortaklaşacı bir gorüşün, yaşam bıçımının elınde kullamlmış olsaydı ın sanlık sorunlarına ne kadar buyuk çözümler sağlanmış olurdu, duşünmek gerekır Eınsteın gehştırdığı fizık kuramı (görecelık) Hıroşıma'da, Nagazakı'de ınsanlığın mahvolmasına yol açmışür II Dünya Savaşı'nda ölen mılyonlar yetmezmış gıbı, barbarlık ve toplu öldurümlenn kara tablosuna bırçok suç ekiendı Savaşlar, sadece 1990 ıle 1995 arasında dünyada, dortte uçu sıvıller olmak üzere 5 5 mılyon ınsanın olumüne neden oldu Bunlar doğru ama, olanların suçlusu Eınsteın mıdır, akıl mıdır? Somüru ılışkılerının hegemonyasının küreselleşme çağmda yol açtığı tahnbatı her alanda gormek olanaklı ABD'nın ve destek veren devletlerın söylemlen ılkelleşmış, sömürgeleştırme donemmın mısyoner soylemıne donuşmüştür Artık haçlı seferınden, uygarlık çabşmasından, hatta yıldızlardan talımat almaktan soz edılır olmuştur HANGİ ÖZGÜRLEŞME? Projenın jeopolıtık alandakı uygulama lan, gorunurde, özgürleştırme, demokratıkleştırme, uygarlaştırma soylemlerıyle belırgınleş tınldı Buna gore ulus devletler totalıter ve otorıter yonetım yapılarıyla alt kımlıklere yaşam alanı tanımadılar, ınsan haklarını çığnedıler Dolayısıyla çokkülturluluk, çokkımlıklı lık, sıvıl toplumculuk bağlamında soz konusu alt kımlıkler özgürleş tırılmelıdırler (Buraya kadarkı dayanaklar kulturel alanla ılgılı gıbı gorunurken, bu amacın sılahla sağlaması savaş anlamına gelıyor) Gorulduğu gıbı, duşunsel (felsefesel) an lamda kavramların ıçlerı de boşaltılmıştır Hat ta bununla da kalınmayıp, kavramların ıçlerı tam zıt anlamlarla yapay olarak doldurulmuş tur Bu nedenledır kı, ozgurlük, ınsan haklan, demokrası sıvıl toplum dendığınde, cemaat1 aşırettarıkattıcaretserbest pıyasa hakları, tesetturcelladına aşık olma, koleleşme ozgurluğü" anlaşılabılmektedır Oysa belırtılen çelışkılerın ozgurlük adı na konusu olan yaşam bıçımlerının, sanayıleşme ve kentleşme oncesı toprak ılışkılerıne, guçlu olanın baskısına, bıreyı yok etmeye, dogası geregı hoşgorusuzluge dayandığı açıkbr Bu efendıkole ılışkısıne gerı denmeyıp de, ne UMUT ÖZGÛR BİLİNÇTE Bu nedenle gerılemenın engellenmesı, bılımın ınsanlık yararına kullanılması kamusal düzenlemelerle, devlet erkının mudahalelerıyle, bu duzenlemelerın uluslararası ortamlarda buluşturularak yaşama geçınlmelerıyle olanaklıdır James K. Galbraith bıle serbest pıyasa kuramının geçersızlıgınden soz etme gereksınımı duyuyor Insanlığın mılyonlarca yıllık evrımı ıçınde duşünulduğünde sanıye bıle sayılamayacak zaman dılımlerı ıçın, llerleme dıye bir şeyın ol madığını düşünmek, hatta gerılemeden söz etmek, adeta megalomanca bir bakışla, butun "son"ların kendı omrune rastladığını kurgula mak buyuk bir yanılgıdır Çok eskıye gıtmeye gerek yok "1481'den 1517'ye kadar 13 bın kışının dırı dın yakıldığı ve 17 bın kışının de farklı cezalara çarptırıldığı" (George Ryley Scotf un "Işkence nın Tarıhı' adlı kıtabından akL Tuleylıoglu, 2003 41) duşünulurse, ılerlemeden kuşkuya duşmekle ne buyuk yanlış yaptığımızın ayrımı na varabılırız Zaman akmıyorsa, llerleme yoksa, ne den süreklı daha ıyıyı, daha guzelı, daha erdemlıyı ısteyelım, bunlar ıçın umut besleyelım? Bılımın ve aklın kar amaçlı kullanımının yarattığı sorunların çozumu gene bılımde dır, akıldadır, ozgür bılınçtedır Günay Guner Araştırmacı gunayguner@mynet com KAYNAK1AR Rossı Paolo 2002, Cemı Babyor, Seyreden Yok llerleme Fıkrı Dost Yay Tuleylıoglu Orhan 2003 Barbar Uygarlık, Ürun Yay MİZAH YAZISIOLDU Kureselleşmenın ıdeolojık ve ekınsel (kulturel) dayanakları kurulurken başat vurgu yapılan (ancak gunumuzde pek dıle getırılme yen) goruşlerden bırı de "tarıhın sonu" dıye bı lınen savdı (Şımdı ancak mızah yazısı olarak okunabılır) Sovyetler Bırlıgı'nın temsıl ettığı sıstemın çokuşuyle bırlıkte başlayan sureçte, Batılı kımı ıdeologlar Sovyetler Bırlığı ıle sosyalızmı ozdeşleşbrmekten, bu çokuşu sosyalızmın de çokuşu olarak ılan etmekten medet umdular Boylehkle Marksızmın tarıhsel gere urcılık kaynaklı gelışme duşuncesı, dıyalektık ,entez ve sıçrama modelı de "çurutuluyor", ek geçerlı yaşam bıçımının kapıtalıst serbest )iyasa duzenı olduğu kanıtlanıyordu Sınıf çelışkısı ve çatışması yaklaşımı, bıl»ının kuresel olçekte yaygınlaşmasıyla ortadan »alkıyordu Gene ulus devletlerle bırlıkte var ılan ekonomık engellerın yıkılmasıyla kuresel ııza ulaşan sermaye ıstıkrar ve dengeyı de sağlyacaktı Yuksek enflasyonun ve butçe açıkla ının nedenı olan sosyal harcamalara son verıl AŞIRI KÂR HIRSI Bırleşmış Mılletler etkısız kılınmış, ABD'nın bir kurunıu durumuna donuşturul urar ve hangı yone gıtmesını ıstıyorsa, o yoe yuzunu çevırır ve duğmesıne basar Bu kullu robot onune gelen her şeyı ezıp geiv Neyı ezdığını bıle bılmeden Okul, bıreyden kendısını yuceltmesını ekler Bunu da onun ıstedığı şeyı yapıp yaplamasına bağlar Uslu olup ders çalışırsa, culun kurallarına uyarsa, bırey rahat ve huirlu bir yaşam yaşayacaktır YALAN1 Bugun, geçmışte uslu olup, ders çalı şan yanı okulu yucelten bir çok ınsan, yaşamın ıçındekı en basıt sorunlarla bıle baş edememektedır Okullu ınsan, ruşvet alıp veren amırını gormezden gelıp, bir sure sonra da ona katılmaktadır Okullu ınsan makam elde edebılmek ıçın, mesaı arkadaşını çığnemek tedır Oğretmen, oğrencısıne şırın gozukmek ıçın notları şışırıp, ders yapmamakta ya da dersı kutsal metınlere ındırgemektedır Kendısı dışındakı her şeye yabancı ve duyarsız hale gelmektedır Bırey olarak once kendımızı değıştırmelıyız Başkalarını değıştırmeye çalışmak, onu daha dırençlı yapmaktan oteye gıtmeye bılır Başkaları çocuğunu sevıyor mu dıye duşunmemelıyız, kendı çocugumuzu kucaklamalıyız (yaşı kaç olursa olsun) Herkes çocuğunu sevdığınde, sevılmemış ınsan sayısı gıderek azahr O zaman başkalarının çocuklarını da sevmek kolaylaşır Sevmek ıçın ko şul aramamahyız Koşul atamak, sevroemenın gerekçesıne donuşebılır Eğıtım kurumları çocukları bağrına bastığında, çocuklardan goreceğı karşılık ne olur acaba? Çocukların vereceğı karşılıgın olumsuz bir tepkı, etkınlık ya da refleks olacağını düşunen var mı? Mehmet Yapıa myapıcı@aku edu tr 938/21 12 Mart 2005