25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Iip bozukluöu ğu "Kitap" tan söz eder. Bunlar "en büyük faşist" (Erdös'e göre Tannnın lakabı) tarafından hazırlannııştı ve eserine çok ender göz atardı. Tanrıya sığınmak rastlantı değildir. Çünkü dünya görüşünden bir yaratıcıyı çıkarmak isteyen belki de sayılarla ilgili en büyuk bilmeceye başka bir yanıt bulmak zorundadır. "Matematiğin, fiziksel gerçekliğin objeleriyle bu kadar uyumlu olması nasıl mümkün?" diye sormuştu Albert Einstein. Nasıl oluyor da gezegenler, koninin kesitiyle gösterilebilen yörüngeler üzerinde dönüyordu? Bakteri kültürleri niçin popülasyonları bir eğri oluşturacak şekılde çoğalıyorlar? Fizikçi Eugene Wigner'in de dediği gibi matematik niçin bu kadar efektif? AIDS virüsü kansere karşı HIV virüsü kanserle savaşımda en etkili silatı olmaya aday. Tıp uzmanlan Aids virüsünün etkisini azaltarak uzaktan kumandalı bir silah gibi tiimör hücrelerine saldırabilecek şekilde programladılar. en terapisi kanserle savaşımda etkili bir yöntem olsa da terapötik genleri kesin bir şekilde tümörlere ulaştıracak ve yan etkileri en düşük düzeye indirecek bir madde eksikti. Amerikalı bilim adamları şimdi HI virüsünü güvenli bir taşıyıcı olarak keşfettiler. G MATEMATİK DE EVRİMLEŞİYOR Şempanze deney sırasında, filozof Pltagor: "Sayı konsepti asla insan türiine özgü değil" diyor. 5 evliliğin ve 6 ise yaratılışın. Eğer Platon Sirakuza'ya gidip tarikata üye olmasaydı tüm bunlar unutulup gidecekti. Pitagorcuların etkisinde kalan Platon, tek gerçeğin cisimler değil fikirler olduğuna inandı. Mağara karşılaştırmasında bu tahmini belki de felsefe tarihinin en ünlü mecazıyla açıkladı. Platon, insanı, mağara duvarındaki gölge oyunundan başka hiçbir şeyi algılamak istemeyen bir mağara tutsağıyla karşılaştırmıştı. Gölgeler asıl gerçeklikle mağaranm dışından yansıtılıyordu ve bu Platon'a göre sadece immateryalist fıkirlerden oluşmaktaydı. Bu düşünce matematik camiasını bugüne kadar esir almıştır. Sayılarla, entegrallerle ve fraktallerle dolu bir dünyada gezindiklerinde hala en gerçekçi ortamda dolaştıklarını sanarlar. Grup teorisinin kurucularından olan Felix Klein örneğin, matematiği bir cennet bahçesiyle karşılaştırmıştı: "Onun içinde dilediğiniz gibi gezinebilmenize ve güzelliklerin keyfıni çıkarmanıza izin veren sağlam yollar bulunmakta. Fakat, gizli kalmış yolları da bularak korumaya değer olan yeni perspektifleri keşfetmek de mutluluk verir." Bu gizin açıklanması sonuçta ya göktedir ya da akılda. Eğer matematiğı Tanrı yaratmadıysa, insan yaratmış olmalı. Fransız beyin araştırmacısı Dehaene bu konuda emin. Gerçi matematik, insanın, soyutlamayı doruğa ulaştıracak en asil yetisidir. Fakat hiçbir zaman sevilmeyen soyutlama, genelde soyutun bir genellemesidir. Bu yüzden en soyut denklem bile deneyime dayanmakta. "Önemli ölçüde parçalanabilir cisimlerle çevriliyiz ve bunlar için bize güvenilir gelen 1+1=2 denklemi geçerlidir" diye açıklıyor Dehaene. Evrim bunu bu nedenle genlerimize işlemiştir. Eğer insanın oluşumu, bir bulut artı bulutun hâlâ bir bulut ettiği bulutlarda meydana geliyor olsaydı aritmetiğimiz olasılıkla çok daha farklı olurdu. Son olarak matematiğin de bir tur evrim gerçekleştirdiğine ınanıyor bılim adamı. "Günümüz matematiği belki de dünün verimsiz matematiğin dikkatsizce tahrıp edilmesi yüzünden, bu kadar etkilidir." Ayrıca matematik başarısı milyonlarca yıl içinde uyum sayesinde gelişen gözün mucızevi bir başansından başka bir şey de değildir. Kaliforniya Oniversitesi'nde Irvin Chen yönetiminde çalışan ekip, AIDS virüsünü zararsız hale getirerek yeni bir kılıf içinde yeniden programladı. Farelerle yapılan deneylerde yeni virüs, örneğin cilt kanseri tümörlerindeki metastazlarda görülen yüzey yapılarına uygun bir şekilde saldırdı diyor araştırmacılar Nature Medicine dergisinde. DOĞAÜSTÜ DİL ARAYIŞI Dahası da var: Formüllerde doğaüstü bir dilin bulunduğuna inanan matematikçi sayısı da hiç de az değildir. "Bir denkJem, ancak Tanrı düşüncesini ifade ettiği zaman bir anlam kazanır" diyor örneğin Hintli mucize çocuk Srinavasa Ramanujan Iyengar. Yoksul bir Brahma ailesinin oğlu olan Iyengar, gençliğinde ünlü matematikçi Godfrey Harold Hardy'e neredeyse deli saçması olabilecek, kare köklü ve üslü formüller göndermişti. Hardy delilerden gelen postaya alışıktı, ama bu seferkiler doğru olmalıydı çünkü hiç kimse bunları üretecek hayal gücüne sahip olamazdı, diye düşünmüştü. Macar matematik dahisi Paul Erdös, içinde en şık matematiksel kanıtların bir arada toplanmış oldu üer Spiegel 50/2004 Nilgun Özbaşaran Dede Yeni virüsün tasarımı iki adımda gerçekleşmekte: İlk önce virüsten AIDS'i oluşturan kısmı temizleniyor. Bu şekilde beden hücrelerine girerek yayılan fakat hastalığa yol açmayan bir virüs elde edilmekte. "Etkisizleştirilen AIDS virüsü tıpkı bir Troya atına benziyor" diye açıklıyor Chen. Virüs, terapi maddeleri örneğin akciğer gibi belli başlı organlara taşıyor. Etkisizleştirilen virüs ikinci adımda Sindbis virüsününkine benzeyen yepyeni bir kılıfa kavuşuyor. Sindbis virüsü özellikle de böceklere ve kuşlara bulaşır. Yeni kılıf ayrıca ateşböceğindeki ışıltıyı sağlayan bir protein molekülü ve P glikoproteinler üzerine yapışan bir antikor da içermekte. Bu protein belli başlı kanser hücrelerinin yüzeyinde bulunur. "Pglikoproteinler, hücreleri kemoterapiye karşı dirençli kıldıkları için sorun yaratıyorlar" diyor Chen. Bu nedenle de tümörler büyümeye devam ediyor. Yeni terapi yönteminde ise ilaçh virüsler doğrudan doğruya akciğerdeki metastazlara girerek kanser hücrelerine yapışmışlar. Bilim adamlan ışıldayan protein sayesinde virüslerin beden içindeki yolculuklarını kolayca takip edebilmişler. Özel bir kamerayla işaretle virüsler, kemik, tüy ve doku içinde bile görülebiliyor. Bilim adamlarının açıklamasına göre yöntem cerrahi bir girişim gerektirmediği gibi tamamen ağrısız uygulanabilmekte. na sayıları (ortaçağ) Geliştiriltoplama sisteml iıilar, Koptlar ve Yunanlılar <ları daha farklı ifade edebilr için değişik harfler kullamyor'/. Sayı işareti ve harflerin birmi, sayı mistizmin doğuşuna irdii. Yahudi sayı mistikleri )alla) Tevrat'ın metnini diiniki gizleri açıklayacak sayı tbinasyonu olarak görürler. Ibranice sayı alfabesi Çinliler I.Ö. 1000 yılında kendi çarpım sistemlerini kullanıyorlardı. Onlular, yüzlükler ve binlikler için işaretleri tekrarlamak yerine 1 'den 9'a kadar çarpım işaretlerini tercih ediyorlardı. 1 2 7 3 ! 4 ? S STT l 3 <4 i 5 >6 | 7 f 8 , 9 ' 20 70 tX^1 30 80 8 9 İC Çlnsayıları (I.Ö. 1000) Hintliler I.S. 650'de sıfır sayısını kullanmaya başladılar. Böylece kıtada günümüz ondalık sistemin sayıları oluştu. Araplar bu sayıları I.S. 1000 yılında Ispanya üzerinden Avrupa'ya getirdiler. h i70i 80 i 60 90 < 300 400 500 600 700 8001900 fX II 40 SO GD 100 500 'lOOO 938/1112 Mart 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle