24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Salgın Hastalıklar Kuş gribi insanlığı tehdit eden salgın tehlikesi Viriis hakkında hiçbir bilgimiz yok, çiinkii virüs ortada yok, henüz yayılmadı. 0 yiizden de hazırlıklı olmak çok zor. Kuştan geçen türiinü biliyoruz ve o türe karşı aşı çalışmalan hızla devam ediyor. Ama insandan insana atlayıp yayılan türiin ne olacağını bilmiyoruz. Pandemikbir virüs insana bulaşmayı başardığında, kolaylıkla insandan insana geçmeyi de başarıyor ve nüfusun çok biiyiik bir kesimine yayılmaya başiıyor. Normal kuşlarda, ördeklerde, ve tavukta görülen Avian influenza A virüsü ilk kez 1997yılında Çin'de insanlarda ortaya çıktı. Hayvandaninsana geçen bu tiiryalnızca 54 ölümle sonuçlandı. Dr. Tulin Morcol ile söyleşi (*) ı on günlerde Türkiye ve dünya basınınkuş nezlesi ile ilgili kaygı verici hak da erler göruyoruz. Sizce de tehlike korkulduğu kadar büyük mü? TM. Evet, halk arasında kuş gribi olarak bilinen Avian influenza A salgın tehlikesi, şu an insanlığı tehdit eden en ciddi bulaşıcı hastalık tehlikesi. Ürkütücü olan Avian A virüs türlerine karşı hiçbir bağışıklığımız olmaması. Kısaca "garip" dediğimiz çok sayıda farklı influenza virüs tipleri var. Dünyanın her yerinde, her yıl, değişik influenza türlerinin neden olduğu nezle/grip salgınları olur. Ancak bunlar evrim boyunca değişıklik geliştirdiğimiz türlerin yol açtığı salgınlar, ya da epidemikler. O yüzden de kaygıyla beklenen kuş gribi salgınına 'pandemic' diyoruz. Pandemikler, epidemiklerden milyonlarca insanın ölümüne, sosyal hayatın felç olmasına, büyük ekonomik kayıplara yol açan 3 pandemik yaşandı. 19171918'de ortaya çıkan İspanyol gribi, ya da domuz gribi 3040 milyon insanın ölümüne yol açtı. Bu salgınlara neden hayvan isimleri veriliyor, açıklar mısınız? TM. Ördekler, tavuklar, domuzlar, at^Jarda ve daha baskı hayvanlarda görülen inf' luenza A virüs türleri var. Bu türlerin çoğu barındığı hayvana özgün türler. Kuşlar bu katogorinin dışında çünkü kuşlar bilinen tüm influenza türlerine ev sahipliği, aracılık yapıyor. Dolayısıyla da çoğu hayvan gripleri kuşlar tarafından diğer hayvanlara taşınıyor. Oradan da insana. Domuz gribinde olduğu gibi. Avian influenza ye da kuş virüsünün insana geçme mekanizması nasıl oluyor? TM. İki yayılma aracından bahsedebiliriz. 1) İnsanın doğrudan virüs taşıyan kuşlarla teması ya da virüsün bulaştığı çevreye teması, 2) insanın kuş virüsü taşıyan aracı başka hayvanla teması (domuz, at gibi). Pandemic virüsler "antigenic sıçrama" dediğimiz bir process(?) sonucu, beklenmeyen, anti bir mutasyonu gerçekleştirip yapısını değiştiriyor. Böylece ortaya yepyeni bir virüs alt türü çıkıyor. Pandemik tehlikesi için ilk şart bu. Pandemik bir virüs insana bulaşmayı başardığında, kolaylıkla insandan insana geçmeyi de başarıyor ve nüfusun çok büyük bir kesimine yayılmaya başiıyor. Normal kuşlarda, ördeklerde ve tavukta görülen Avian influenza A virüsü ilk kez 1997 Hong Kong'da insanlarda ortaya çıktı, 18 ölümle sonuçlandı. Daha sonra 2003'de ve 2()04'de tekrar ortaya çıkı. Hayvandaninsana geçen bu tür (H5N1) toplam 54 ölümle sonuçlandı. Ölüm oranının bu kadar düşük olması bir ö'lçüde umut verici, çünkü hayvandan insana ko1ây~ lıkla atlayabilecek mutasyonun tamamlanmadığını düşündürüyor. Ancak en son 2004'te, Tayland'da görülen vakada, virüsün iki kız kardeş arasında geçiş yaptığı kuşkuları var. (Eylül 2004, WH0 ve Tayland Sağlık Bakanlığı basın açıklamaları). Virüs'ün insandan insana taşınabilecek alt türü olasılığının örneği. Sağlık örgütleri, insanlar nasıl hazırlıklı olabilir? TM. Virüs hakkında hiçbir bilgimiz yok, çünkü virüs ortada yok, henüz yayılmadı. O yüzden de hazırlıklı olmak çok zor. Kuştan geçen türünü biliyoruz ve o türe karşı aşı çalışmalan hızla devam ediyor. Ama insandan insana atlayıp yayılan türün ne olacağını bilmiyoruz. Tayland virüsünün (H5N1) aynı kalıp kalmayacağını bilmiyoruz. Soru Tayland tipinin ortaya çıkıp çıkmayacağı, ye da daha da bulaşıcı türünün yayılıp yayılmayacağı sorusu değil artık, ne zaman ortaya çıkacağı sorusu. Paradoks da burada, henüz ortalıkta olmayan, neye benzeyeceği bilinmeyen bir virüse karşı tedbir almak, aşı geliştirmek? ne karşı aşı geliştirmede kullanılma sorunları. Geleneksel yöntem, virüsün (aktif ya da inaktif versiyonlarının) tavuk yumurtasında üretilmesi. Öncelikle tavuktan insana Ürkütücü olan Avian A virüs türlerine karşı hiçbir bağışıklığımız olgeçen bir virüs türü maması. için aşının tavukta üretilmesi de paradokslarkullanılacak sanıyorum. Ancak Tamifü sadedan biri. Alternatif olarak hücre kültüründe ce ABD nüfusu için geçerli. Roche'un patent üretim ve kapasite artırma çalışmaları hızla hakları nedeniyle. Amantadine çok daha sürüyor. Yeni yeni gelişen DNA aşısı çalışmaucuz diğer antiinfluenza ilacı ve gelişmekte lan da çözüm olabilir. olan ülkelerde çok sık kullanılıyor. Ancak Ancak, ne şekilde üretilirse üretilsin, risk grubundaki ınsanlara yetecek aşının yapılabilmesı mümkün değil. Bırakın diğer ülkeleri, Amerika'da bile toplam maksiumum doz nüfusun ancak 1/4'üne yetecek kadar. Şimdiye kadar üretilen en büyük doz 300 milyon, o da artık çok iyi tanıdığımız, genellıkle öldürücü olmayan influenza türlerine karşı ve öncelikle risk gruplarını aşılamak üzere. Ayrıca da etkinliğinin gittikçe azaldığı biliniyor. Peki, büyük olasılıkla yine Asya'da ortaya çıkacak kontrol aluna alınamaz mı? TM. İşte 1 milyonluk soru da bu. Eğer ortaya çıkarsa nasıl haberdar olacağız? Cerçekçi olalım. Her ülkenin Amerika gibi birer Bulaşıcı Hastalık KontrolKoruma Merkezi (CDC) yok. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WH0) bazı programları var, onlar olabildiğince bilgileri, vakaları hızla bir şekilde toparlayıp, değerlendirip harekete geçiyor. WH0'nun tahminlerine göre, önleyecek bir aşı olamadığında, Avian A virüsünün neden olacağı bir pandemic tüm dünya nüfusunun %3050 etkinlenebilecek, ve ölü sayısı 50 milyonu bulabilir. Pandemik boyutlardaki bir salgına WH0'nin bir basına yetişebilmesi çok zor. Türkiye'de sağlık örgütleri, bakanlıklar düzeyinde konu ne kadar ciddiye alınıyor bilemiyorum ama Amerika, İngiltere ve belki birkaç başka Avrupa ülkesi dışındaki diğer ülkelerde ciddi bir hazırlık olduğu kanısında değilim. Peki, aşı dışında başka ilaç tedavi yöntemleri yok mu? TM. Tamiflü (Roche) adlı ilacın virüsü yavaşlattığı görülüyor, ama tamamen önleyemiyor. Çok pahalı da olsa salgın başladığında CDC'nin son açıklamaları, influenza virüsünün Amantadine'ne direnç geliştirdiğini sergiliyor. Var olan teknikler iyileştirilse daha çok insan aşılanamaz mı? TM. Umut verici aşı çalışmalarında biri, lomai şirketinde sürüyor. lomai NIH'ten aldığı 3 milyon dolara yakın garantiyle, geleneksel aşı dozunun 1/20'sini kullanarak tam doza yakın bağışıklık geliştiren bir aşılama tekniği geliştiriyor. Normal dozun çok altında bir doz, bir kısmı deri üstünden, bir kısmı normal yoldan verilerek. Çalışma başarıyla sonuçlandığında, bu demektir ki klasik yöntemle ancak 300 milyon yetecek kadar aşı ile, 6 milyar nüfusu aşılayabilmek mümkün. Sonuçta Avian AH5Nİ için de aşı geliştirilecek. Sonra virüs direnç geliştirecek. Eski tedavi etkisiz kalacak. Sonra yeni aşı yeni ilaçlar. Virüs her direnç geliştirmesi ve aşı arasında arada birkaç yıllık atlamalar olacak. Eklemek istediğiniz? TM. Bu güne kadar aşı şirketleri, grip aşısı üretme konusunda isteksiz ve yetersiz kaldılar. Nedeni de her grip mevsimi, önceden kestirilmesi mümkün olmayan virüs türlerine karşı aşı stoklamanın ekonomik riski. Ancak bir pandemik tehlikesi karşısında başka seçenek yok. O yüzden de bu Amerikan Federal hükümetinin ve NIH'in aşı şirketleriden Avian A için doğrudan fonlar ayırması olumlu. Ortaya kısıtlı etkinlikte de olsa kulanılabilecek bir aşı çıktığında, kontrol hakkının doğrudan hükümet ve ulusal/uluslararası sağlık örgütlerine verilmesi ve diğer ülkelere de hükümetlere de ulusal sağlık örgütleri aracılığıyla aktarılmasıpaylaştırılması tehlikenin küreselliği bunu gerektiriyor. Büyük ilaç şirketlerin patentlisans hakları yoluyla kontrolünün (Tamiflü ilacında olduğu gibi) minimuma indirilmesi. * BioSante İlaç Şirketi Geliştirme Teknolojileri Başkan Yardımcısı. bnorcol@biosantepharma.coiD ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) Başkanı Dr. Anthony Fauci'nin açıklamasına göre, Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstütüsü (HIAID) H5Nl'a karşı aşı çalışmalarına başlamış durumda. İlk klinik öncesi (hayvan denemeleri) sonuçlara bakılırsa aşı sınırlı da olsa H5N1 virüsüne karşı bağışıklık kazandırabiliyor. Yalnız tamamın koruyabilecek doz nedir, tam koruma için kaç kez, ne aralıklarla saklamak gerekir bunlar henüz ortada olan sorular. Bu sorulara yanıt bulmak amacıyla NIH Sanofı ve Pasteur gibi Avrupa, ya da Chiron gibi Amerikan aşı şirketlerine kontrat karşılığı büyük fonlar ayırmış durumda. Başka bir zorluk da şimdiye kadar ki aşı üretme teknolojisinin, kuş nezlesi virüsü 969/6 15 Ekim 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle