Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BilimDüşünce Tarihi lan teknoloji müşterilerin kaybolan ya da çalınmış dizüstü bilgisayarlarının izini siirmelerine yardımcı oluyor. Gatevvay'in M250, M460 and M680 defter bilgisayarlarında Mobile Theft Protection üriinü bulunuyor. Absolute Softvvare'in Computrace teknolojisini kullanan bu donanım parçası kaybolan dizüstü bilgisayarların izini sürmeyi vadediyor. Bu teknoloji hassas kişisel veya şirket verilerinin uzaktan silinmesini sağlayan Data Delete özelliği taşıyor. Cihaz bir kere aktif edilince bilgisayarın kurtarılacağı vadediliyor. Eğer dizüstü bilgisayar 60 gün içinde bulunamazsa müşteri 1000 dolara kadar tazminat almaya hak kazanabiliyor. Koruyucu yapı dizüstü bilgisayarlara yerleşik oluyor, ama müşterinin üç yıllık garanti kapsamını aktif etmek için bilgisayarın fiyatına 99 dolar eklemesi gerekiyor. M250, M460 and M680 dizüstü bilgisayarlann fiyatları sırasıyla 700, 965 ve 1200 dolar civarında oluyor. Gatevvay'in defter bilgisayarlar için hazırla Servetifünun'un rolü ü AliCanip A kşam gazetesinin anketine cevap verenler arasında Servetifünun edebiyatının nesir üstadı Halit Ziya Bey'in değerlendirmeleri özel bir ilgi konusudur, çünkü kendisinin ve dolayısıyla mensup olduğu neslin savunmasını içermektedir. Halit Ziya Bey'in temel fıkrini şu satırlar çok açık olarak göstermektedir; "Öyle bir nesle mensubum ki, bu nesil Doğu edebiyatı ile meşgul olmakla beraber Batı edebiyatının nüfuzu altında bulunuyordu. Fakat beni gayri milli eser yazmış olmakla suçlayanların, bugünün hayatı içinde seslerini yükseltebileceklerini zannetmem." Aşkı Memnu yazarınca ileri sürülen bu değerlendirmenin mantığı ve kuvveti son cümlede toplanmıştır kanısındayım. Bugünün hayatı, Türk milletinin batılılaşma yolunda en azimkâr hamlelerini içeriyor. Halit Ziya Bey bu hamleleri daha önce edebiyata yansıtmış olmakla iftihar ediyor görünmektedir ve bunda tamamen haklıdır. Nordeau ünlü bir eserinde, bir toplumun bünyesinde ortaya çıkacak değişimlerin en önce edebiyatta kendini hissettireceğini söyleyerek sanat dünyasını toplumsal hayatın barometresi olarak düşündüğünü anlatır. şır. Benim demek istediğim bu değil, şudur; Servetifünun'cular Türk milletinin batılılaşmak ihtiyacmı edebiyatta sağlamaları, daha açık bir deyişle Batı edebiyatı tekniğini memlekette kuvvetlendirmiş olmaları bakımından önemli bir konuma sahıptirler. Ve Halit Ziya Bey bu noktadan; "Beni gayri milli eser yazmış olmakla suçlayanların bugünün hayatı içinde seslerini yükseltebileceklerini zannetmem" demekte haklıdır. Ve zaten onun; "Dünkü eserler mi daha çok bizimdir, yoksa bugünküler mi?" sorusuna cevap, "Elbette bugünküler"dir. Bunun sebebini birkaç şeyde aramak gerekir; öncelikle dil. Namık Kemal döneminden sonra dilin geçirdiği sadeleşme süreci bilinmektedir. Türkçe bir yandan sadeleşirken bir yandan da Batı dillerinde var olan akıcılık yeteneğini kazanıyordu. Bir aralık sanatı, süsleme yolunda aramak hatasına düşen Edebiyatı Cedide'den sonra, "Türkçe'yi ne kadar yabancı kayıtlardan uzak tutarsak o kadar olgunlaştmrız" diyerek kendinden ve arkadaşlarından sonra gelen kuşağm hakkını Halit Ziya Bey' de teslim ediyor; Örneğin Çalıkuş u'nun dili, Mavi ve Siyah'm dilinden daha çok bizimdir. larından kürlderi çıkarmışlar, yeni okullar açmışlar, nizami mahkemeler kurmuşlar, kısacası toplumsal yaşayış bakımından dedelerinden oldukça ayrılmışlardı. Fakat dikkat edince görülüyordu ki o devir sırasında geçmişe ait kurumlar da büsbütün yok olmuş değildi. Yeni okulun yanında eski medrese, nizami mahkemenin yanında şeri mahkeme duruyordu. Nitekim Edebiyatı Cedide'nin benimsediği Batı tekniği yanında Doğu edebiyatının malı olan karmaşık dil duruyordu ve Servetifünun'cular bu Doğu zevkinin en güçlü unsurundan kurtulamadılar, tam tersine o dilden imdat umdular; onunla başarılarını güçlendirmeye çalıştılar ki, bu eğilimin en belirgin ürünlerini Halit Ziya Bey'in eserlerinde buluruz. Kesin olan bir şey varsa şu ki, tabiat atlamıyor, ilerliyor. Edebiyatı Cedide'cileri kınayamayız, Şinasi ile başlayan modernleşme eğiliminde onlar da önemli bir aşamadırlar. Türk edebiyatını bir noktaya kadar pek ala ilerletmişlerdir, bundan sonrasını da daha sonraki kuşak yapmıştır. İşte Halit Ziya Bey de, artık tarihin malı olan bu gerçeği, mensup olduğu okul adına söylemiş oldu. Bu konuya şu nokta da eklenebilir ki, siyasi Tanzimat'tan sonra, batılılaşmayı sadece alafrangalaşmak anlamında gören bazı insanlar yetişmişti. Recaizade Ekrem Bey, Araba Sevdası'nda bu kafada bir tipi ne güzel hicvetmişti. İşte teknik bakımından salim bir modernlik yapan Edebiyatı Cedide romanı, nihayet bir tnizah konusu olmaya layık olan bu eğilimi genellikle ciddi olarak benimsedi; Aşkı Memnu'da gördüğümüz gibi. Sayı 128,9 Mayıs 1929, Ankara. İKİLİ YAPI Servetifünun edebiyatı öyle bir zamanda ortaya çıkmıştı ki, siyasi hayatımızda modernleşmenin ilk bilinçli adımı olan Tanzitnat hareketine başlanalı 60 yıl olmuş, Türkler başlarından kavukları, sırt SERVETİFÛNUN'UN TEKNÎĞİ dığı diğer yerleşik güvenlik özelliği endüstrinin en son (ve tartışmalı) donanım güvenlik standardı Trusted Platform Module Version 1.2. Bu teknoloji halihazırda Gateway'in Eserisi masaüstü sistemlerinde var. TPM yongası verilerin şifrelenmesi ve şifre düzenleme işlemlerine yardımcı oluyor. Bu donanım, şirket ağlarını korumak üzere düşünülmüş emniyetli tanıma sistemine sahip. Dizüstü bilgisayar hırsızlığı olayları artmaktadır. CSI/FBI Computer Crime and Security araştırmasına göre, 2004 yılında kaybolan ya da çalınan tüm defter bilgsiayarların bedeli 6,7 milyon dolardan fazlaydı. Diğer PC yapımcıları masaüstü ve dizüstü sistemleri korumak için çeşitli donanım ve yazılım bileşimleri kullanıyorlar. Örneğin Lenovo ThinkPad T42 adlı ürününü biyometrik okuyuculu olarak satıyor. Microsoft SP2 olarak bilinen Windows yazılım güvenliği güncellemesi için yonga yapımcıları Intel ve AMD ile birlikte çalışmışür. cnet.com ve vnunet'den derlenmiştir Nezihe Bahar nbaharuPmail.com Servetifünun edebiyatı, Şinasi ile başlayan Avrupai eğilimi tamamlamıştır. Bizzat Şinasi ve en çok Ziya Paşa olmak üzere Namık Kemal, Ekrem Bey hatta Hamit bir geçiş devresi çocukları olduklan için Doğu edebiyatının büyüsünden büsbütün kurtulamamışlar, Doğu zevkinin temel ilkesine uygun kasideler, gazeller yazmışlardı. Servetifünun'un ve bu zümreye mensup en kuvvetli şair olmak, gitgide çağdaşlarını üslubunun etkisi altında bırakmak suretiyle nazımda egemen olan Tevfik Fikret'in önemi şu noktadadır ki, Avrupai zevkin galibiyetini sağladı. Servetifünun'dan sonra kaside, gazel yazılmadı değil, yazanlar bulundu fakat tamamıyla "survivant" artta kalmış oldular. Edebiyatı Cedide'nin nesir kısmında ise sırf Halit Ziya Bey'in gayretleriyle roman teknik olarak olgunlaştı. Aşkı Memnu bu olgunlaşmanın abidesidir. Teknik bakımdan Türkçe'de ondan kuvvetli roman hala yazılmamıştır. Demiyorum ki daha sonraki hikayeler içinde "mahalli rengi" ondan daha başarılı olarak yansıtan eserler yoktur. Örneğin Halide Hanım'ın, Reşat Nuri'nin konuları bu memleket hayatıyla elbette daha kapsamlı ve daha bilinçli ilişkiler ta Selanik Hukuk Mektebi'ndeki eğitimini son sınıtta yarım bıraktı. Gençlik yıllarında Selanik'te yayınlanan Genç Kalemler (191012) dergisinin başyazılarını yazdı. 1912'de Çanakkale Sultanisi edebiyat ve felsefe öğretmenliğine atandı. istanbul'da Gelenbevi Sultanisi'nde ve istanbul Darülmualliminj'nde öğretmenlikyapîı. Edebiyat İncelemeleri Kornisyonu'na seçildi. Ankara hükümettnin çağrısı üzertne 1921 'de Anadolu'ya geçerek Trabzon Sultanisi müdürlüğü, 1922'de de Giresun maarif müdürlüğü görevlerini üstlendi. Daha sonra maarif müfettişliği yaptı, Kabataş Lisesi'nde ve istanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde ders verdi. Ayrıca lise edebiyat programlarının düzenlenmesinde çalıştı ve ders kitapları hazırladı. Ordu milletvekıli (193443) ve Demokrat Parti'den Bursa milletvekili (195054) olarak TMMB'de görev yaptı. TürkTarih Kurumu üyeliği yaptı ve Türk Dil Kurumu merkez üyeliğinde bulundu. Ali Canip Bey, hece ölçüsüyle ve yalın bir dille yazdığı şiirlerini 191718'de Yeni Mecmua'da yayınladı. Tek şiir kitabı Geçtiğim Yol (1918,1934) adını taşır. Çoğu Türk Yurdu'nda yayınlanmış olan makalelerini Milli Edebiyat Meselesi ve Cenap Beyle Münakaşalarım (1918) adlı kitapta toplamıştır. Epope (1927,1963) ile Ömer Seytettin; Hayatı ve Eserleri (1935), diğer önemli iki kitabıdır. AliCanip Yöntem (18871967) 969/1915 Ekim 2005