24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bîlim dünyasından Kısa Haberler Mars Express ile alınan bu görüntüde Mars'//? kuzey kutbu yakınlanndaki buz görülmekte. Mars Express sondasının görev süresi uzadı Avrupalıların uzay sondası "Mars Express", Kızıl Gezegenin yörüngesinde pianlanandan bir Mars yılı (23 ay) daha uzun kalarak, veri toplayacak. Karar, ESA'nın bilimsel programlarından sorumlu komite tarafından alındı. Buna göre Hazıran 2003'te Kazakistan'daki Baikonur u7ay istasyonundan fırlatılan "Mars Express"in görevi daha önce planlandığı gibi Aralık ayında bıtmeyecek. Sonda, Mars'ın iklimi, jeolojisi ve su varlığı hakkında bilgi gönderiyor. Görevin uzatılması özellikle de gece çekimlerinin özel bir radarla alınabiliyor olmasıyla mümkün oldu. Karbondioksit toprağa gömülecek Karbondioksıtın 8003000m derinlikteki eski maden ocaklarına veya deniz diplerıne gömülmesinin sera gazı sorununa karşı uygun bir yöntem olup olmadığı Devletlerarası iklim Değişimi Panelı'nde (IPCC) tartışıldı Bilim adamları bu şekilde 2050 yılına dek kü resel CO2 emısyonunun %2040'ının atmosfere yükselmesinin önlenebıleceğine inanıyorlar. Yöntemi uygulamak gerçı mümkün ama maliyetinin ne olacağı henuz bılınmemekte. Çünkü eski maden ocakları veya doğal gaz rezervlerine pompalanmadan önce liltre edilip sıkıştırılması gerekıyor Sorun aşağı yukarı niıkleer atığın depolanmasına benziyor. CÛ2'in yer altına depolanması karlı bir iş gibi görünmemekte IPCC'de yapılan açıklamalara gore 2100 yılına dek 220 ifa 2200 milyar ton CO2 depolanabılecek Kimi uzmanlar yenılenebılir enerjilerle çözüme ulaşmak yerine CO2 depolama çalışmaları ıçin bu kadar çok masraf yapılmasını doğru bulmuyorlar IPCC hesaplarına göre bir ton CO2'in filtre edilmesı 1525 dolara ve 250 km'lık taşıma ücreti ise sekiz dolara mal olacak Gazın toprağa gömülmesi ise yönteme göre 50100 dolar arasında olacak. Bazı bilim adamları bu durumda, CO2 emisyonunun döşürülmesinin en iyi çözüm olduğunu söylüyorlar Avrupa'da kişi başına salınan CO2 oranı ortalama olarak sekız ila on ton arasında ıken, her Amerikalı 20 tondan fazla karbondioksit salıyor atmosfere. Karl Franklin isveç, Norveç, Izlanda ve Danimarka'da yaklaşık olarak 22 bin yetişkinle bir anket yapmıştar. Kopenhag'da gerçekleştırilen Avrupa Solunum Birliği konferansında sunulan sonuçlara göre 22 ila 44 yaşları arasındaki kişilerin %18'i düzenli olarak sesli bir şekilde horlamakta. Bunların en arasında en sık horlayanlar ikinci yaşından itibaren bir akciğer hastalığı veya orta kulak iltihabı geçirmişti. Bu faktörler horlama olasılığını %1827 oranında arttırmakta Küçuk yaşta köpekle temas etmek de horlama olasılığını %27 oranında yükseltmekte. llginç bir şekilde kedi veya diğer hayvanlar aynı etkıyi yapmıyor dıyor bilim Şişman nüfustaki artış aynı hızla devam edecek olursa bu sayı 2015 yılında 1,5 milyar olacak diyor WH0 Üstelik bu ar Yoksullar da şişmanlıyor Dönya Sağlık Organizasyonu'nun son araştırmsına göre 6,45 milyarlık diinya nöfusundan 1 milyan aşınkilolu. tış sadece endüstri ülkeleriyle sınırlı değıl, yoksul ülkelerde de şişmanlar artmakta. Şişmanlık kalp entarktüsü, inme, dıyabet ve diğer kronik hastalıklara zemin hazırlamakta. "Önlem alınmadığı taktırde, sorunlar %1020 artacaktır" diyor WH0 genel müdür yardımcısı Catherine LeGalesCamus. Yoksul ülkelerdeki şişmanlık sorunu birçok faktöre bağlı. Bunlardan biri küreselleşme ve beslenme alışkanlığı. Bunlara yağlı, tuzlu ve şekerli yiyecekler dahil. Hareketsizlik de önemli bir faktör. VVHO'nun hesaplarına göre Barbados, Mısır, Malta ve Güney Afrika gibi ülkelerde 30 yaşını aşkın kadınların %75'inden fazlası aşırı kilolu. Arjantin, ingiltere ve Yunanistan'da ise erkeklerin %75'i şişman. Şişmanlık sorunun en büyük olduğu bölgeler arasında Güney Denizi'nde bulanan Tonga ve Nauru var. "Şişmanlıktan fastfood ve şekerli içecekler sorumlu" diyor Polınezya'daki Cook adalarındaki şişmanlık sorununu araştıran beslenme uzmanı Kura Matenga. Polinezyalıların, Avustralya veya Yeni Zelanda'ya göçmeleriyle durum daha da vahım bir hal almakta. Oysa şişmanlıjja bağlı kronik hastalıkların birçoğu önlenebilmekte. Kalp hastalıkları ve dıyabet 2 hastalıklarının %80'i ve kanser hastalıklarının %40'ı sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durma ve beden hareketleri gibi önlemlerle yenmek mümkün dıyor WH0. Fazla yağlar nano partiküllerle eritilecek Amerikalı bilim adamları hücrelerdeki yağ reseptörlerini "aldatarak"şişmanlığı önlemek istiyorlar. Yeni yöntemde nano partiküller doğrudan doğruya hücrelere aşılanmakta. Bu şekilde hücreler içlerinde yağ olduğunu sanıyorlar diyor Utah Eyalet Üniversitesi'nden lim Gilbertson. Nano partikül aşılanan kişi ise en küçük porsiyonla bile doyuyor. Tat reseptörleri bedenin ihtiyacı olan besleyici maddeleri almaya yardımcı olur. insan, tatlı yiyecekleri sevdiği için reseptörler, karbonhidrat içerikli ve tuzlu yiyeceklerin tadını alabildiği için de mineralleri algılar. Öte yandan da acı maddeleri de tanıyorlar. Yağın tadı olmamasına rağmen yine da bazı hücreler tarafından algılanmakta. Bilim adamı, yağın başlıca görevinin varolan tat maddelerini güçlendirmek olduğuna inanıyor. Buna göre yağ, tatlıların daha tatlı, tuzluların ise daha tuzlu algılanmasına yol açmakta. Ancak son araştırmada yağ reseptörlerinin diğer tat reseptörlerinin aksine Yağ hücreleri ağızda değil tüm bedende bulunduğu saptanmış. Yağlı yiyecekler yediğimizde, bağırsaktaki yağ reseptörleri beyne kimyasal uyarı maddeleri göndererek tokluk hissi veriyoriar. By reseptörler bazı insanlarda yeterince duyarlı olmadığı için daha fazla yağ tüketiyorlar. işte araştırmacılar bu nedenle reseptörleri nano partiküllerle aldatmak istiyorlar. Yan etkilerin ortaya çıkmaması için de bağırsakta sadece besin alımını kontrol eden reseptörlerin etkilenmesi gerekiyor. Yağdan oluşan nano parçacıklar milimetrenin milyonda biri büyüklüğünde olduğu için hücre zarındaki en ufak boşluklardan içeri sızabilecek durumdalar. Nano partiküller özel bir tanıma molekülü ve belli başlı bir etki maddesiyle donatılmakta. Tanıma parçası etki maddesinin sadece bağırsaktaki yağ hücrelerine girmesini sağlayarak, hücreleri daha fazla uyarı maddesi salgılamaya zorluyor. Yağ sindirildiği zaman fazladan salgılanan uyarı maddeleri beyne iletilmekte. Bu şekilde en küçük porsiyonda bile tokluk hissi uyanmakta diyen bilim adamları şimdi bu etki maddesi üzerinde çalışıyorlar. 969/4 15 Ekim 2005 Horlamaya eğilim çocukluk yıllannda anlaşılıyor Aşağı yukarı beş yetişkinden biri horlayarak eştni rahatsız ediyor. iskandinav bilim adamları şimdi kişinin yetişkinlik döneminde horlayıp horlamayacağının çocukluk döneminde anlaşıldığını buldular. Araştırma sonuçlarına göre çocuklukta geçırılen akciğer hastalıkları veya köpeklerle erken yaşta temas, horlama olasılığını arttırmakta Umeâ Üniversitesi'nden ıBfc
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle