02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GenetikAntropoloji genetikçi Chris TylerSmith, Cengiz ile ilgili bazı ipuçlarına erişmek için kolları sıvadı ve kısa süre sonra bilgisayar ekranında aradığını buldu. 1998 yılında VVells ile birlikte Orta Asya'ya yaptıkları keşif gezisinden dönen Zerjal, Orta Asya Y kromozomunu M45 gibi tek bir nükleotid mutasyonunu için tarayan VVells'in izinden gitmeyip, mikrouydu adı verilen bir DNA değişkeninin peşine düştü. Mikrouydu DNA'nın kısa, kendini tekrarlayan CACACACA gibi dizilimidir. Tekrar sayısı bir nesilden diğerine değişir. Y kromozom babadan oğla geçerken, tek bir spesifık nükleotidin değişme şansı birkaç milyonda bir iken, mikrouydunun değişme şansı birkaç yüzde birdir. Bu nedenle belirli bir mikrouydu şekli belirli bir kişinin profılini çıkartmakta kullanılır. TylerSmith, insan soy ağacında "Tek bir nükleotid polimorfizmi ağacın gövdesini ve ana dallarını, mikrouydular en uçtaki küçük dalları verir" diyor. Zerjal Orta Asya Y kromozomunu 16 farktüm özelliklerinin hiç bozulmadan nesilden nesile geçmesinin olanaksız olduğunu düşünen bilim adamları, ünlü liderden kalan mirasın yalnızca görülmez bir doğum işareti olduğunu ileri sürüyor. Bu işareti Cengiz Han da atalarından miras almıştır. Aradan geçen yaklaşık 1.000 yılda bu mutasyonu çocukları, torunlan, kardeşleri ve kuzenleri geniş bir alana yaymış olabilir. Torunlarından biri olan Kubilay Çin ımparatoru olmuştur. Han'ın çocuklarında da sekse düşkünlük eğilimi varsa, yayılma o kadar hızlı ve etkili olmuştur. Cengiz'in ölümünden 100 yıl sonra yazılan tarihi bir belgeye göre Cengiz'in soyundan gelen insanların sayısı 20.000'e ulaşmış. Aylak Bilgi TahirM. Ceylan Türklerin Düşünce Şekli Bir Türk'e iş verdiğin zaman o iş ya eksik, ya yanlış, ya da hiç akia gelmedik biçimde ters yapılıyor. ömeğin evinize bir kitaplık yaptırmaya kalksanız, ya rafın boyu kitaba büyük, klasöre küçük geliyor, ya da kitaplık kapıdan sığmıyor. Üstelik bu yanlışlar başka bir ülkenin kültürünü benimsemekle de düzelmiyor. ABD'de bir arkadaş grubuyla 25 yıldır New York'ta yaşayan bir Bizelinin minibüsüyle "outlef'e gitme bahtsızlığı yaşamıştık. Bizleri neredeyse TIB'ın altında bırakacak şekilde arabanın lastiği patladı. Bagajı açtık, yedek lastik yoktu. Bizeli'nin şirketinden başka bir araba biziyoldan topladığında tam "oh" diyecektik ki, arka taraftan yanık kokusu gelmez mi? Hep beraber kendimizi dışarıya attık ve peşinden hemşehrimizyepyeni iki limuzinle bizleri Manhattan'a ulaştırdı. Bütün Türkler gibi Rize'li dostumuzda "Türk'ün göçü yolda düzülür" hesabıyla ABD'de 25 yıldır işe koyuluyor, çıkan sorunları da yolda düzeltiyordu. Devlet kapılarında bilgisayar çıktısı duyurular vardır, onların bir yerinde elle yazılmış bir not mutlaka bulunur. Çünkü duyuru yazıldıktan sonra bir nokta eksik kalmış ve elle ilave edilmiştir. Planlamadan ekleyerek yapma Türklerin eski hastalığıdır. Türkler çalışkandır, fakat işi önceden hayal ederek programlamakta sorunları vardır. Bu temel eksiklik, soyut düşünmede derinlik kazanamamaktan kaynaklanır. Ömeğin çocukların somut anlatma özelliği vardır: Onlar annelerini ne kadar sevdiklerini gösterirken "bu kadar" diye kollarını açarlar, sanki annelerini bir metre seviyormuş gibi konuşurlar. Bu, sevgi gibi soyut bir kavramı somut biçimde anlatma çabasıdır. Tabi ki bizim soyutlama eksiğimiz bu kadar değildir. Evlerimizde ömeğin, küçük planlama hataları vardır: Birkaç yere ek piriz çakılmıştır, tuvalette taharet musluğu uzanılamayacak kadar uzaktır, giderler banyo tabanında su toplanacak kadar yüksektir ve de ense kaşındırmayan gömlek etiketiyapan tekstil firması, camı boyamadan, çerçeveyi boyayabilen boyacı henüz ülkede yoktur. Özellikle suya hakim olamayışımız ilginçtir. Çünkü suyu akıtmak ve hele hele drene etmek tam bir matematik işidir. 0nun için bu ülkenin drenajı bozuktur! Planlama, soyut düşünmeyi ve hayal kurabilmeyi gerektirir. Soyut düşünmede sekizyüz değil, ikibinsekizyüz kelimeyle konuşabilmek işidir. Çünkü sekizyüz kelime zaten taş, toprak, kağıt, kalem derken bitmekte, geriye soyutları adlandıracak kelime kalmamaktadır. Öte yandan biz Türkler soyut bir işlemi en somut biçimde yapıyoruz: Tavşanı adet gördüğü için yemezmişiz eskiden, kadınlanmız da adet gördüğünde "kirlendim" derler; yani adet görmenin soyutluğunu, kirliliğin veaçlığın somutuna indirgeriz hep beraber. Celepler koyun alacağı zaman, soyut tartıyla uğraşmaz, koyunu şöyle bir kucaklar, ardından parasını sayarlar; kardeşler de tarla üleşeceği zaman "dereden bu yakası benim öte yaka senin" der geçerler. Bartın'da ustalar tekneyi yapıp çattıktan sonra hesap kiiap yerine göz kararıyla su batmanını çizerler ve ilginçtir ki tekne denize indiğinde tam o çizgiye kadar batar. Demirel'in nutuklarını hatırlayınız, kahvede dişe diş kavga ederya da kucak kucağa sarılır gibi somut konuşurdu adam. "Ûç öğün bulguryer, karnımız doydu diye kendimizi zengin sayardık" derdi, soyutlamayı somut biçimde yaparak, oyu tek tek değil kürekle alırdı köylüden. Soyutlama eksikliğinden bilim adamı, sanatçı, planlamacı az çıksa da şairi boldur memleketin, onu da imge yaratmanın soyutu somut biçimde söylemenin bir çeşidi olmasına bağlıyorum: "Sukut bembeyaz buz tutsa bıyıklarımda" sukut gibi soyutu, buz kadar somut söylemekle imge yapıyoryani şair. Peki neden? Memlekette zenginlik yoktu da ondan. Göçerin zenginliği olamaz, çünkü zenginlik oradan oraya taşınamaz. Zenginliği götüremeyeceksek neden yaratalım ki? Onlann zenginliği davttlmĞır, cfavar cfa zaten fcendı (tencfıni taşır. Bizim feodal zenginliğimiz bile olmamıştır ki oradan aristokrasi ve dil zenginliği gelişsin. Yarım yamalak feodal olarak bir ishak Paşayı biliriz, o da 360 odalı sarayında 360 kadın yatırmaktan başka zenginlik yaratmamıştır doğrusu. "Zenginin iki dünyası da mamurdur" sözü Türklere aittir. Mamurluğu zenginliğin yarattığını sezecek kadar hissetme gücü olsa da ona sahip olmak için yerleşik bir düzeni yoktu Türklerin. 0nun için eksiğimizi bilelim, çocuklarımıza erkenyaşta matematik ve felsele öğretip dilini zenginleştirelim. CENGİZ HAN'IN MİRASI Bütün bu iddialar bazı genetikçilere göre yalnızca bir varsayım. Underhill bu konuda şöyle konuşuyor: "Şu anda Cengiz Han'ın belgelerle saptanabilecek yaşayan bir akrabasını bulabileceğımizi sanmıyoruz. Bir diğer sorun da, bu bağlantının yaşı ile ilgili yapılan hesaplamalarda ortaya bin yıl gibi bir iddianın atılması. Bence bu süre rahatlıkla 3.000 yıl da olabilir. Bu da hangi mutasyon hızını kullandığınıza bağlı olarak değişir. Cengiz Han'ın ayrıca önüne gelen her kadınla yattığını da sanmıyorum." TylerSmith ise bu eleştirileri şöyle yanıtlıyor: "Bunun alternatifi ne? Gen çalışmalarından öğrendiğimize göre bu mutasyon Moğolistan ve çevresinden yaklaşık bin yıl önce ortaya çıkmış. Dolayısıyla bunun alternatifi, bu mutasyonu Cengiz Han'ın dışında bir başkasının yaymış olmasıdır. Bana göre bu çok olası değil. Cengiz Han gibi askeri yeteneği çok gelişmiş yayılmacı bir imparatorun yanında kimsenin esamisi dahi okunamaz. PROGRAMLAMASORUNU Y kromozomunun tarihi X (sol) ve Y (sağ) kromozomlar clnsiyeti belirleyen genleri taşır. Erkeklerde annelerinden aldıkları bir X ve babalanndan aldıkları bir Ykromozomu bulunur. Y kromozomunun DNA 'sının yalnızca yüzde 5'i X kromozomu ile karışır. Dolayısıyla Y, nesiller boyu babadan oğla geçen mirasın kayıtlarını içerir. Oünyanın dö'rt biryanından alınan Y kromozomu ö'rneklerini inceleyerek, insanların Afrlka dan çıkarak nerelere, ne zaman göç ettiğini anlamak miimkündür. lı mikrouydu için tararken, bir kombinasyonun sürekli olarak ortaya çıkmasına bir anlam veremedi. Neredeyse Orta Asya'daki tüm erkeklerde bu kombinasyon görülüyordu. "İşte bu Cengiz Han" diyerek ilk başta buluşlarıyla "dalga geçen" Zerjal, daha sonra 2.000 Y kromozomunda bu şakanın devam ettiğini büyük bir şaşkınlıkla gördü. Bu mutasyonların sayısından ve dağılımmdan çıkış noktasının Moğolistan olduğu ve bir milyon yıl önce ortaya çıktığı hesaplandı. Bunun yalnızca doğal seleksiyonla açıklanamayacağını ileri süren Zerjal ve TylerSmith, Moğolistan tarihi incelemeye başladı. Bu bilgilerin ışığı altında kombinasyonunun Cengiz Han imparatorluk sınırları içinde kalması oldukça anlamlıydı. Bütün bunlar Orta Asyalı erkeklerin Cengiz Han'dan zalimliği ve şehvet düşkünlüğü gibi ilginç özellikleri miras aldıklan anlamına gelmez. Bu tür özellikler birden fazla gen içerdiğinden bunların hepsinin birden Y kromozomu üzerinde olması gerekmez. Aradan geçen süre ve göçler göz önüne alındığmda Cengiz Han'ın ZAMAN ALEYHIMIZE IŞLIYOR İnsanlar yalnızca doğal seleksiyon yoluyla evrimleşmez. Darvvin'in kendisi de seksüel seleksiyonun, insan ırkları arasındaki dış görünüş açısından daha önemli bir faktör olduğuna inanıyordu. İnsanların tarih öncesi zamanlardan bu yana gezegeni nasıl istila ettiği, nasıl bu kadar farklı bir görünüm kazandığı antropolojik genetikçilerin çözmeye uğraştığı ilginç sorulardır. VVells bu soruların yanıtlanması için ırkçılık ve sömürgecilik ile ilişki kurulmaması gerektiğini söylüyor. Ancak genetik uzmanlarının önüne yeni bir sorun daha çıkıyor. O da küreselleşme. İnsanlar büyük bir hızla ve büyük oranlarda bir yerden bir yere göç ediyor. VVells, son yıllarda Orta Asya'da keşfettiği soy ağacının tüm dallarını New York'taki bir gece kulübünde bulabileceğine inanıyor. Sosyal açıdan çok yararlı olan bu gelişme genetikçilerin işini büyük ölçüde zorlaştırıyor. İnsanlar genlerimizdeki tarihi kayıtların kısa zamanda silineceği bir dünyaya doğru ilerliyor. VVells'in Orta Asya'da sürdürdüğü çalışmaları dünyanın başka bölgelerinde de gerçekleştirmesi giderek olanaksız hale geliyor. "Bir kez eldeki bilgileri yitirdiyseniz bir daha ele geçiremezsiniz" diye konuşan VVells, "İnsanın tarihi tek ve özeldir. Her geçen gün zaman aleyhimize çalışıyor. Vakit geçirmeden yeni örneklemeler yapmak zorundayız" diyor. Reyhan Oksay ŞAİRİBOLÜLKE Kaynak: Discover, Aralık 2004 930/1515 Ocak 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle