Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Dr. Bülent Yıldız, obezlikte önemli bir etken saptandı Şişmanlarda, beden ağırlığını ayarlayan hormon seviyesi değişmiyor.. alışmalarını Louisiana Devlet Üniversitesi'nde sürdüren Türk bilim adamı Bülent Yıldız, aşırı derecede kilo almada önemli bir rol oynayacak bir faktör saptadı: Şişman erkeklerde Ghrelin hormonu (geceleri) zayıflardaki kadar yukselmiyor. Oysa Ghrelin her şeyden önce besınlerdeki yağların değerlendirilmesini engellediğinden beden ağırlığının ayarlamasından sorumludur. Yıldız ve çalışma arkadaşlarının konuyla ilgili yazısı PNAS dergisinde yayımlandı. Araştırmacı beden ağırlığını ayarlayan farklı hormonların günlük döngüsünü incelemek içın yaşları 2025 arasında değişen beş şişman ve beş zayıf erkekten gun boyu yedi dakikada bir kan almış. Bu örneklerde şişmanlıkla ılişkili olduğu bilinen Leptin, Adiponectin ve midede üretilen Ghrelin hormonunun oranını ölçünce de Ghrelin miktarının şişmanlarda zayıflardan daha az bulunduğunu saptamış. Giindem Rektörler ve Seçim Erol Başer'le üniversiteler, rektörler ve rektörlük seçimleri üzerine söyleşiyoruz. Henüz Türkiye'ye gelmeden önce, Almanya'da üniversitede fızyoloji bölümünde birlikte çalıştığı bir Alman akademisyen ile ilgili bir anısım anlattı. Başer, durmadan araştırma projeleri yazıyor. Alman 'ın işi de durmadan engeller çıkarmak... Derken, Alman akademisyen bir süre sonra rektör yardıcılığına getiriliyor. Üstelik araştırma projelerinden sorumlu! Başer'in, 'eyvah yandık', dediğini tahmin edersiniz.. Bir gün Başer'i davet ediyor. Diyor ki: "Herr Başer, birlikte çahştığımız sırada yaşadıklarımız ve birbirimize karşı beslediğimiz duygu ve düşünceler ayrı, şimdiki konumumuz ayrı. Sizin üniversitemiz için çok değerli çalışmalar yaptığınızı ve yapmak istediğinizi biliyorum. Bilin ki projelerinizin baş destekçisi olacağım, bu konuda bir şüpheniz olmasın"... Başer de ben de bu anekdotta, Almanya'yı Almanya yapan düşüncenin izlerini görüyorduk. Belki bu tutum çoğu Alman üniversitesinde ve çoğu akademisyende yaygındır; peki bizim üniversitelerimizde böyle yüksek derecede bir olgunluk, kendini aşma ve bütün için düşünme tutumunun izlerine ne derece rastlayabiliriz dersiniz? Erol Başer, dünyaca ünlü beyin fizyoloğu ve araştırmacısı. 5 yıl önce 9 Eylül Üniversitesine, o zamanki rektör öğrencisi tarafından davet edildi. 9 Eylül'e, dünya çaptnda bir beyin araştırmalan merkezi kurmak gibi iddialt bir düşünce ile geldi. Bunu önemli ölçüde başardı... Özgün çalışmalarını da anlattığı Bellek üzerine bir kitabı ABD'de yeni basıldı. Erol Başer ile beyin ve kendi özgün çalışmaları üzerine geniş bir söyleşiyi önümüzdeki sayılarda yayımlayacağız. İTÜ'nün Celal Şengör'e yaptığı desteği düşünüyorum da, 9 Eylül Üniversitesi'nin de Erol Bey'e herkesten daha çok sahip çıktığını ve çahşmalarma büyük kolaylıklar gösterdiğini ve destek verdiğini umuyorum. Ayrıca sorduğumda öğrendim ki Başer TÜBA üyesi değil! Erol Bey bunun üzerinde hiç durmadı! O kadar yoğun işin arasında aklımın ucuna bile gelmez, dedi. TabiL Ama başkalarının aklına gelmesi gerekir, TÜBA'nın üye seçiminde çok önemli eksiklikler olduğunu düşünürken, Engin Bermek'ten öğreniyorum ki, TÜBA üyelerinin aday üye önerilerinden başka, bir aday belirleme komitesi kuruluyor. TÜBA, "arkadaş ilişiklerV'nin dışına çıkmak, bir "kulüp" olmaktan kurtulmak ve Türkiye'ye daha geniş bakmak zorundadır. *** Rektörlerin seçimi ve atanması her zamanki gibi tartışmalar yarattı. Rektörleri sandıktan çıkartan bu yöntem her zaman sorun yaratacaktır, çünkü "demokratiklik" oy sandığında aramyor! Üniversite bir "akil adamlar" sistemi gibi davramp, rektö'ru, kendi içinde bir eleme veya süzme sistemi ile seçemiyor. Oy sandığt, üniversite için bence en ilkel sistemdir, bu sistem, biraz aşırı düşünürsek, üniversitelerimizin olgunluğu, bilimselliği, üretkenliği, genel düşünce yapısı vb. hakkında da bir fikir veriyor bence. Kimse seçim sistemini terkedemiyor. Seçimin yarattığı kamplaşmaların zararını tartışan yok. Sistemin, üstelik, iki dönem üst üste rektör seçilmesini öngörmesinin de sakıncaları çok. Gerçi, bazı üniversitelerde seçilen rektörlerin iki dönem rektörlük yapmaları, o üniversite için büyük bir şans da olabiliyor. Fakat her üniversite için böyle düşünülüyor mu? Üniversitelerde "seçim" standartlarının, bilim, bilimsel üretim, iyi araştımacı, iyi proje, iyi çok iyi öğretmen vb. gibi belirlenecek kıstaslara göre saptanması gerektiği üzerine yazıp çiziyoruz bu köşede kaç yıldır.. Konuya, bilim ve ülkenin geniş bilimsel çıkarları açısından bakacak, ne siyasiler var ortada ne de bilim kurumlan.. Gelecek cumartesiye kadar, hoşçakalın... Ç Ghrelin yoğunluğu zayıf erkeklerde geceleri yükselerek gece yarısı ve sabah altı arasında da en yüksek seviyeye ulaşırken, şişmanlarda herhangi bir artış gözlemlenmemiş. YENİ TEDAVİNtN YOLU MU? ' Leptin ve Adiponectin oranları arasında İSC şişmanlarda ve zayıflarda farkhhklar bulunmuyor. Bu bilgilerden yola çıkan Yıldız, beden ağırlığının ayarlanmasında Ghrelin hormonunun miktarı değil de hormon seviyesindeki gerekli oynamalann önemli olduğunu sanıyor. Bilim adamı yeni sonuçlar sayesinde şişmanlığa karşı yeni bir terapi yönteminin geliştirilebilmesini umuyor. Ghrelin yoğunluğunda gündüz meydana gelen oynamalar daha önceleri de bilıniyordu. Mesela yemekten once daha fazla Ghrelin hormonu salgılanırken, hormon seviyesi yemekten sonra yenıden normale döner. Soz konusu hormonun beyne tokluk hissini de haber verdiği tahmin edilmekte. Mesela genetik bir hastalık olan PraderWilli Sendromu'na sahip hastalarda Chrelin oranı beş mislidir dolayısıyla da hiçbir zaman tokluk hıssetmezler *»* obuiBali@cumhurıyet com tr CBT Internet adresr wwwcumhıarıyet.com.tr Cumhnriyet BtLtMTEKNtK • No: 904 17 Temmuz 2004» lmtiyaz »ahibı: Yedj Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncıhk A.Ş. adına tlhan Selçuk . Genel Yayın Müdürü: îbrahtmYıldız Yayın Daıusmaıu: Orhan Banalı • Sorumlu Müdur: Mehmet Sucu Görsel Yönetmen Tüles Hasdemir • Baskı: Basın Yatınm Sanayu ve Tıcaret A.Ş. Esenboğa Yolu Akşam Tesıslerı Ankara tdare Merkezi ve Yazı»mı adreai: Tuık Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 tstanbul. Tel: (212) 512 05 OS • Faks: 0212513 85 95. Cnmhuriyet Reklam 904/317 Temmuz 2004