24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Arkeoloji KULTUREL MIRASIN KORUNMASI rak'taki büyük yağma: 13 bin eserçalınd bunlar haber yapılmadı. zeler sitlere, müzelere çok zarar verdiler. Çocuk Müzesi de savaştan zarar gördü. Bugüne kadar yaptığımız 'kayıp eserler sayımı'na göre 13.000 eser kayıp. Sayıın devam ediyor." YAĞMACILARIN ÇOĞU YABANCI Lamia al Ghalani (Arkeolog Dr.. Istanbul Inisiyatifi'nin düzenlediği "Geçmişimiz İçin Bir Gelecek" başlıklı sempozyumda konuşmacılar, Irak Savaşı'nın, kültürel miras açısından da ne büyük bir felaket ve etik sorun yarattığını kanıtlarıyla ortaya serdi... Antikkent, Amerikan üssüne dönüştü... Osmanlı eserlehnden ve yazmalarından tutun biitün geçmişin yşağmalanması Amerikan gö'zetiminde, uluslararası kaçakçıların, hırsızların organize operasyonuyla yürütüldü.. Yıldız Cıbıroğlu stanbul İnisıyatifi'nin düzenlediği "Geçmişimiz İçin Bir Gelecek" başlıklı sempozyum 24 Haziran 2OO4'te başlayıp üç gün sürdü (*). Istanbul Bilgi Üniversitesi'nde yapılan bu önemli toplantının amacı "Kültürel varlıklara yönelik suçlara karşı uluslararası kurumları, antlaşmaları ve rnahkemeleri etkin kılacak bir yapının oluşması için düşünce üretmek" diye belirlenmiş. Avrupa'dan, ABD'den, Ortadoğu'dan, Türkiye'den arkeologların, tarihçilerin, hukukçuların ve tahribatın tanığı Iraklı müzecilerin, gazetecilerin katıldığı sempozyumda verilen bilgiler, arkeolojik zenginliğiyle eski eser piyasasının ıştahını kabartan tılkemiz için de son derece önemli. Konuşmacılar Irak Savaşı'nın, kültürel miras açısından da ne büyük bir felaket ve etik sorun yarattığını kanıtlarıyla ortaya serdiler. ABD'li Avrupalı ve Ortadoğulu katılınıcıların konuşmalarından konuya nasıl baktıklarını gösteren bazı notları aktarıyoruın: I MÛTHİŞ BİR YAĞMA VAR "Savaşla birlikte yeni ve resmi olmayan kazılar başladı, hâlâ kazılıyor. Adab, Umma, Zabalan vb. sitler tamamen mahvoldu. Yağma 2003 savaşından önce Zainab Bahrani (Mezopotamya Arkeolojisi Profesörü, Columbia Üniversitesi): "Kültür mirasında yerel konsept de önemlidir. Arkeoloji teorisyenleri arasında küresellik önem kazandı, tersi düşünce ulusalcılık sayıldı. Eski eserlerin tica IRAK SADECE BİR ÇÖL MÜ? McGuire Gibson (Mezopotamya Arkeolojisi Profesörü, Chicago Üniversitesi): "TV kanallarında çöl görünümlerine yer verildi. Hiçbir şey yok çölden başka, Iraklılar yok, göze görünür eski eserler yok; çölün ortasında ABD askerleri var yalnızca. Hiçbir şeyin olmadığı yere saldırmak ve kamunun onayını almak kolaydır. "Mısır'a saldırmak ise zordur, hakkında pek çok kitap yazıldığı için daha çok biliniyor. Irak'ta ise çamur ve tuğladan oluşan sitler yerin altında. Irak'ta resmi nitelikli 10.000 olmak uzere, tamamı 40.000 sit var. Irak savaşının hemen öncesinde bazı profesörlerle birlikte Pentagon'a gidip eski eserlerin önemi hakkında konuştum. Pentagon'daki yetkililer 'Biliyoruz,' dediler, ve benden korumak için Bağdat Müzesi'nin koordinatlarını istediler. Verdim, ama yine de müzeler ve güneydeki sitler yağmalandı, ne var ki Mühür Uzmanı, Bağdat Muzesı) "Çocuk Müzesi ilkokul çocuklarına tarihi eserleri tanıtmak, sevdirmek amacıyla kurulmuştu." Donny George Yonkhana (Arkeolog Dr., Irak Müzeler Müdürü, Bağdat Müzesi): "Savaştan bir yıl önce bana bir haber geldi: Londra'da bir koleksiyoncu, 'Irak'a gideceğim ve istediğimi alacağım' demiş. 3 Nisan 2003'te ABD'li komutan, müzeyi korumak için askerleri göndereceğini belirterek, müzenin koordinatlarını istedi; verdik. Nisanda dört tank geldi. 10 Nisan'da üç/dört yüz insan müzenin önünde, ellerinde Kalaşnikoflar, çekiçler, aletler... Muhsin adlı görevli orada yaşıyor, tanklardan sorumlu askeri görevliye, 'Eğer tank müzenin kapısı önüne gelirse yağmacılara engel olabilirsiniz' demiş. ABD'li görevli öyle bir emir almadığını belirtip kımıldamamış yerinden ve yağmaya seyirci kalmışlar. "Ellerinde aletleriyle gelenler bütün kapılara saldırmışlar. Kundaklamak için her şeyi darmadağın etmişler. Devletin eski eserler üzerindeki 70 yıllık çalışmalarını içeren dosyaları yere atıp ÇÖpe dönüştürmüşler. Onlar eski eserleri yağmalayıp gıtlıkten sonra, geride bıraktıkları aletleri buldum: kesiciler, kristaller... vitrinleri kırmak için yanlarında getırmişlerdi. Bu aletler Irak yapımı değildi. (Bunların saydamları perdeye yansıtıldı: sapları ve kesici bölümleri ile aletler Batı üslubundaydı YC.) KIYMETLİ SANDIKLARI BİLİYORLARDI "Muzeye girenler kim alanan Bağdat Muzesinden de vardı diyenler haklı olabilir. Ancak bugün durum korkunç, büyük bir felaket yaşanıyor. Aynı anda iki yüz sit kazılıyor. Bir sitte iki yüz elli kişi çalışıyor, tünellere girip günde yüzlerce eser çıkarıyorlar. Her şey göz göre göre yapılıyor. Umma, Nippur... hepsinde yağma var. retini yapanlar küreselleşme düşüncesini kılıf olarak kullanmaktadırlar. Bizim için, bızimle geçmişimiz arasında bir köprü olan kültürel varlıkların, belgelerin çalınması geçmişimizin çalınmasıdır. 2003'te Babil askeri bir üs oldu. Eski antik kent bir karargâha dönüştü." Navala al Mutavalli (Asurbilimci Dr., Eski Bağdat Müzesi Müdürü): "Savaştan on beş gün önce müzedeki önemli eserler seçilip depolarda saklandı, onları yağmadan koruyabildik. Müzenin yağmalanmasından sonra geriye kalan heykelleri parçalanmış bulduk, başlarını alıp götürmüşler. Yağmalanan eserlerin 2000'den fazlası Iraklı gençler tarafından geri getirildi. Ayrıca uçaklar ve fü lerdi: 1. Sıradan yağmacılar, mobilya. bilgisayar alıp götürdüler. 2. 2. Müzenin teşhir bölümüne girenler eserleri tanıyorlardı, bilerek oraya yönelmişlerdi. 3. Müzenin yeni yapılan deposuna gidenler ise işlerinı en iyi bilenlerdi. Benim bilmediğim gizli bir kapıyı açmışlar. Boş sandıklara dokunmamışlar. En kıymetli sandıkları biliyorlardı. 5000 sılindir mührü alıp gittıler. Ellerinde pamuklar, kâğıtlar vardı. Onlara profesyoneller yol göstermişti. Dünya ölçeğinde örgütlenen ve felaket için fırsat bekleyen güç, işlerini çok iyi organize eti. (Savaş 2021 Mart gecesi başlamıştı, yirmi gün sonra da müzeler yağmalandı. YC) Müze çevresindeki ABD askerlerinin komutanına 'Neden onlara engel olmadınız' dedım. General 13 BİN ESER KAYIP "Lahey Sözleşmesi'ne göre işgalci güç kültürel varlıkları korumak zorunda. Eğer uluslararası piyasa olmasaydı bu yağma olmazdı. Bilim insanları da yağmaya destek oluyor, etik sorunlar var. Lahey'i 140 ülke imzaladı, ABD imzalamadı; Kyoto'yu da imzalamadı. Ama tuhaf, sanki imzalamış gibi davranıyorlar." 904/1017 Temmuz 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle