22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Editöre mektup Arda Denkel'e Akut Myeloblastik yıllık mektup Lösemide Yeni Bir Tedavi Sevgili Arda, Bu sana yazdığım dördüncü "yıllık mektup" oluyor; zamanın ne denli hızlı geçtiğini ençok böyle durumlarda algılıyor insan galiba; ya da benim için öyle oluyor belki de.. Son mektuptan bu yana ben (2003'te) 70. yaşımı tamamladım ve senden sonra geçen yıl (Eylül 2003) bir diğer değerli ve sevgili öğrencimi Prof. Dr. Raci Bademli yı de uğurladık oralara.. Rahmetli Mlna Urgan hocamızın Dinozor'un Anıları adlı kitabında değindiği gibi, ben de genç dostlarımı yitirdikçe yaşadığım için utanıyorum; bir tıir vicdan sıkıntısı çekiyorum inan olsun. Yazgıcı olmadığım için teselli olanağı da pek bulamıyorum. Tek teselli (benim için iftihar ve gurur vesilesi olarak) senin zaınan zaman aydın kamuoyıında, layık olduğun biçimde anımsanman oluyor Ardacığım. 2003 Ağustos ayında (başta Sn. İonna Kuçuradi olmak üzere, senin de içinde olduğun değerli felsefecilerimizin ilğilı ve yetkilileri ikna etmeleri sonucu) 21. Dünya Felsefe Kongresi'nin İstanbul'da gerçekleşmesi benim için. senin adına, bir teselli oldu. Tüm kongreyi izledim (öğrencin olarak) ama oturumlar eşzamanlı olduğundan seçnıek zorunda da kalıyordum. Fakat oturumlardan bir tanesi yukarıda değindiğim gibi beni derin duygular içinde gurur ve iftihara gark eden ve seni oradakilere özel olarak tanıtan, kişi ve felsefeci olarak değerini anlatan, açıklayan konuşmacıların oturumu oldu. Ayşegül ve eşi ile yan yana oturııp dinledik. Onlar, kuşkusuz benden çok daha derin ve yoğun duygular içindeydiler. Ardacığım, o kongre gibi kimi güzelc. doğruya, iyiye yönelik (yani uygarca) toplantılar olmuyor değil; ama o denli insanlık dışı olaylara tanıklık ediyoruz ki, insan yüreği dayanamaz. Bunlara tanık olmadığın için ironik de gelse belki de "şanslısın" diyeceğim. Felsefeci olarak değişik derinlikte algılayıp, daha dcrinden yararlanacaktı o güzel yüreğin diye düşünüp (budalaca da olsa) teselli arıyorum kendimce. Sana bu arada eskaza kavuşmazsak!2005'te daha güzel, daha lyi, daha dogru (clemek daha UYGARCA) şeyler yazmayı umut ediyorum. Umudumu yitirmemeye çalışıyorum Ardacığım. Işıklar İçinde 01... Sümer Gürel Lösemik hücreyi normal hücreye dönüştüren tedavi (Differentiation therapy) Kanser tedavisinde genellikle ana prensip. kanser hücrelerinin anti karıserojen ilaçlarla öldürülmesidir. Ancak 1970 yılında bu yana bir çok araştırıcının yapmış olduğu çalışmalarla akut myeloblastik lösemi hücresinin normal hücreye dönüşebileceği gösterilmiştir Bu nedenle uzun yıllardır lösemik hücreyi normal hücreye dönüştürecek bir tedavi aranmakta ve hastalar için yeni bir ümit olarak beklenilmektedir. 1988 yılında retinoik asit kullanılarak, myeloid löseminin yalnız bir tipinde (AMLM3) lösemik hücrenın normal hücreye dönebileceği gösterilmiştir. Ancak retinoik asıt tedavisi ile myeloid löseminin diğer tiplerinde bu etki elde edilememiştir. Diğer taraftan, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Hematoloji Ünitesinde 1987 yılında başlayan çalışmalarla yüksek doz steroid tedavisi ile literatürde ilk defa olmak üzere myeloid lösemenin beş tarklı tipinde (AMLM1, M2, M3, M4, M7) lösemik hücrerıin normal hücreye dönebileceği gösterilmiştir. Ayrıca bu tedavi ile, son yıllarda tüm kanser tedavisinde de elde edilmek istenen myeloid lösemik hücrelerin yine literatürde ılk deta olmak üzere apopitotik ölümle (programlanmış hücre ölumü) ortadan kalkabıleceği gösterilmiştir. Lösemik hücrenin normal lıücreye dönüşünü ve apopitotik ölümle ortadan kalkmasını saglayan yüksek doz steroid tedavisinin, klasik myeloid lösemi tedavisine ilave edilmesi ile lösemili çocukların tedavilerinde çok önemli ilerlemeler elde ediImiştir Bu kitapta son 17 yıldır devam eden ve yayınlanmış olan tüm klinik çalışmalardan elde edilen bulgular bu konu ile uğraşan diğer araştırmacılar ve lösemi tedavi eden hekimlerle paylaşılmak üzere bir araya getirilmiştir. Gönül Hiçsönmez alanındaki yetkinliği ile bilinen iş müfettişi N Kemal Özdemir'in bilgilerini aktarmasıyla yerinde bir çalışmaya önayak olmuş Çağımızda çok sayıda nedenlerle, ülkeden ülkeye insan akışının boyutu maksimal düzeye ulaşmıştır Olabildiğince dramatik serüven biçiminde gelişen bu sığınmacı ve mülteci olgusu, süreç içinde, bir bakıma kendi hukukunu da kendisi yaratmıştır. Ülkelerin dönem dönem değişen yönetimlerinin bu olguya farklı yaklaşımları olabilir; ancak ülkemizin Cumhuriyet öncesi dönemi dahil bu olguya yerleşik bir bakış açısı sergilediği ve istikrar bulan politikalarını rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Türk Mülteci Hukuku ve Uygulamadaki Gelişmeler Çocuk Hukuku hem özel hukuk, hem de kamu hukuku, hem de uluslararası hukuk kurallarını kapsayan, her zaman gelişmeye açık yepyeni bir hukuk dalı Bu nedenle gerek hukukçuların ve diğer kesimin de ilgi duyacağı, henüz yeterince işlenmemiş biralan. Mağdur Çocukların Hukuksal Konumu Türk ve Amerikan Hukuk Sistemlerinde Ceza Hukuku ve Ceza Yargılaması Hukuku Hir iki sistemi anlatan ıızman ve uygulayıcı konuşmacıların ortak karakterleri, konuşmaların kurgusundaki dinamizmle belirgirleşiyor. Gerçekten teoriden oldukça uzaklaşan bu biçim ve yöntem, anlatı'ları canlı bir sahne oyununa dönüştürüyor. Polisiye bir film senaryosu gibi oldukça sürükleyicı, heyecanlandırıcı ve o denli de bilgilendirici bir belge Iş Sağlığı ve Güvenliği 4857 sayılı yeni "İş Sağlığı ve Güvenliği" yeni iş Yasa'mızın en temel kurumlarından birine işaret etmektedir Yeni yasanın getirdiği, kurumun yapılanamasındaki köklü değişikliklerin öncelikli olarak açımlaması gerekiyordu Çalışma Hukuk Komisyonu'muz büyük bir ısabetle konunun uzmanı olan yıllarca denetim kademelerinde uygulama Vt Bu çalışma, yargı alanırıda yapılan ilk sayımlama niteliğinde bir çalışma, Bu yönüyle de kamuoyuun dıkkatıni çekeceğini umuyoruz. Öyle ki suç isnat edilen; bir bakıma sanık çocuklar büyükler ile adeta yarış halindedir Gerçekten çocuk ların, işlemeleri olasılığı usa bile gelmeyen suç türleri bu Yazanak'ta şaşırtıcı biçimde yansıyor. istanbul Barosu Yayınlan Cmuk Verilerine Göre Suç Isnat Edilen çocuklar Hakkında Rapor Anız yakımı: Toprak katliamı Baştarafı 22. sayfada san ve hayvanlarda kanserojen olaylarırı artma riski ortaya çıkar. * Toprağa canlılık veren, üst topraktaki (010 cm.) mikroorganizmalar anız yakımı sırasındaki yüksek sıcaklık nedeniyle yok ediliyor. Mikroorganizma popülasyonunda bir süre sonra rejenerasyon olsa da, hem yanma ile Mikrobiyel Denge bozuluyor hem de anızın yakılması sonucu mikroorganizmaiarın besin kaynağı azaldığı için mikroorganizmalar yeterince çoğalamıyor. Dolayısıyla Toprağın Biyolojik Verimliliği düşüyor. * Toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri kötüleşi • yör. Bu durumda toprakta bitki kökleri yeterîi gelişme gösteremez, yeterli solunum yapamaz, bitki sulama suyundan yeterli yararlanamaz, toprak yeterli su depolayamaz, havalanma yeterli düzeyde olmaz, besin elementleri kaybı olur, bitki dengeli beslenemez, dolayısıyla verimde düşme olur. * Küresel ısınma daha da artar. Son yüz yıl içerisinde dünyada iklim değişikliği zaten önemli sorunlardan birisi haline geldi. Avrupa'nın ortalama sıcaklığı son yüz yıl içerisinde 1.2 °C arttı (küresel artış 0.6 °C). Yerkürede ortalama sıcaklığın 2100 yılına kadar 1.45.8 °C artması beklenmekte. Bu durum dünyanın çeşitli yerlerinde yağış dengesizliklerine, dolayısıyla sel felaketlerine yol açmaktadır. Yapılan tahminler, içinde bulunduğumuz yüzyılda yağış miktarının her on yılda bir % 1 ila % 2 oranında artacağını gösteriyor. Atmosferdeki karbon dioksit artışı da 898/22 5 Haziran 2004 küresel ısıhmada önemli bir etmendir. Anız yakımı ile bir dekarhk alandan 150200 kg. karbon dioksit atmosfere gönderiliyor. * Topraktaki makro canlılar yanmakta, yaban hayatıyla ilgili Ekolojik Denge bozulmakta. orman yangınlarına neden olunmakta, telefon direkleri yanmaktadır. Diğer taraftan da bilelim ki zaten anız yakımı yasalar nezdinde suçtur. Anızı yakanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu Türk Ceza Kanunu'nun 383. maddesi gereğince hapis ve para cezası işlemi yapılmaktadır. Bu konuda da ilgili kurum ve kuruluşlara görev düşmektedir. Prof. Dr. Mustafa Gök Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi eposta: mgok@mail.cu.edu.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle