Katalog

Ankeoloji ğın tarıhi içeriklerle bır tür "sabıın köpüğü belgeseli" yaratmış olduğunu son bııluntular göstermukte. sall'a mıiştü. Çivı vazılı belgelerden, kısa bir sure sonra büyuk bir kavganın başlayacağı anlaşılmakta. Hattusili II (İ.Ö.1265 1240) döneminde kıyı bölgelerindeki devletlerle anlaşmazlık yaşanıyordu. Anadolulu hükümdar "Kardeşim, bizim için savaş iyi ulmaz" dediyse de Yunanlılar buna aldırış etmezler. Destan ve gerçek İ.Ö.13.ve 14.yy'a ait Hitit çivi yazılarında araştırmacılar, ilyada destanında geçen yerlerin, halkların ve kişilerin isirnierini buldular. Bu da destanın tarihi gerçekler taşıdığını kanıtlamakta Yunan savaşçılarını gösteren scramık tabak ve Hititlerin çıvi yazılı tableti SABBUN KÖPÜĞÜ FİLM llyada'daki kılıçların saplarında çoğunluklu gümüşten bir kabartma vardır ki bu tıpık bır Mıken bezemesidir. Dürdüncu bolumde Menelaos'ıın karnına bir ok &aplanır. Kral bu oku gkardığında sivri kanatlan geriye doğru kıvrılır. Bu tür oklar Troya kazısında da bulunmuştur. Ama sadece ayrıntılar değil, Homeros tarafından betımlenen politik tablo da güncel araştırmalarla ortüşmekte. [)o ğu Batı savaşı ve Anadolu Attika savaşı bitmekte olaıı Tuııç dcvrinin en onemli çarpışmasıydı. Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün Atina'daki kazısı, İ.O.1400 yıllarında Hellas'ta büyük saray yapılarının inşa edildiğini gösteriyor. Genelde bir dağın yamacına kurulan bu yapılardan bugüne değin on tanesi bilinmektc. İşte bu yapılarda da Homeros'un Agamemnon, Odysseus, Nestor ve Menelaos olarak Troyalılarla çarpıştırdığı krallar yaşıyordu. Dev laht salonlarında yaşayan bu hükümdarlar Miketı ülkesini yani Avrupa'nın ilk büyük uygarlığını yönetiyorlardı. Homeros'un llyada'sındaki isimler( l.ö 730) Yunanlılara verilen Isim Achaier Troya kenti Troya bölgesi Troyalılann koruyucu tannsı HiIitçeisımler(l.ö.13OO) Stoleşmelerde geçen Vllusa tannsından Hitit kralı Armuvanda l'lrt vesikastndan odalı sarayı kuruludur. Schlieman 1871 yılında Hisarlık'a geldiğinde saraydan hiçbır eser yoktu ortada. Surlarla çevrili 20.000 metrekarelık yerleşme bir korsan yuvası olarak görülmüştü. Yerleşmenin gerçek boyutunu Korfmann ortaya çıkardı. Arkeolog, derin hendeklerle çevrili bır aşağı kent buldu. Tahminine göre Troya, idari sarayın bulunduğu bir kent idi ve stratejik konumu Baltık deniziyle kehribar, Afganistan'la lapis, Çin'le yeşim ticareti yapacak ve Özbekistan'daki kalay yataklarını kontrol edecek kadar uygundu. Yoksa saldırının nedeni bu muydu? İ.Ö.1180 yılına tarıhlendırilen Troya Vlla evresi büyük bir yangına işaret eden ka ANTİK DÛNYANIN ÇÖKÜŞÜ Fakat aynı tarıhlerde doğuda da bir süper güç biçimlenmişti: Hitit devleti. Külah biçimindeki şapkalı Hitit kralları aslanlı kapılarla korunan başkent Hattuşa'da yaşıyordu. Bu halk İ.Ö.1350 yıllarında Mısır ve Miken'den sonra tarihin üçüncü büyük gücü olarak sahne çıkmış, savaş arabaları Anadolu'nun batı sahillerine kadar ilerlemiş ve Vilusa/Troya, Va Agamemnon ve Menelaos'un babalan Böylece bu gerilım İ.Ö.1190 yıllaTUNÇDEVRİNİ ANLATIYOR rında büyük bir patlamaya donüşür. SoKelt ozanlarıyla karşılaştırıldığında nunda Hattuşa tümüyle yok olur, Mısırlıtarihi olayların, dizelerle ağızdan ağza aslar iyice yoksullaşır, büyük bakır adası lına uygun olarak aktarılabildiği ortaya Kıbrıs çoraklaşır ve Levante alevler altınçıkıyor. Aşıklar isimlere sadık kaldıkları da kalır. Antik dünya karanlığın içine çögıbi, tarihi bilgileri de ritim ve kafıyelerle ktr. bırlıkte vurguluyorlardı. Ancak bu dönemin bu kadar karanHomeros buna rağmen bazı hatalar lık olmadığı Peloponnes ve Attika'daki yaparak kahramanlarını Troya kalesine son bulgulardan anlaşılmakta. Erken 200 yıl sonra kullanılmaya başlanan deHellad kralları saraylarında ozan bulunmir kılıçlarla göndermişti. duracak kadar varlıklıydılar. Fakat destan yine de Tunç devrini Atalarına saygı duyan, karanlık aydınlatacak niteliktedir. Çünkü Troya yüzyılların küçük kralları onların silahlaorıun anlatımında ılginç bir yerleşme olarını fetiş gibi saklıyorlardı, diyor arkeolog rak çıkar karşımıza. Metropolün kalabaJoseph Maran. Mesela Odysseus'un dolık bir nüfusa sahip olduğunu ve muhtemuz dişiyle kaplı miğferini Homeros velişem sokaklarla örüldüğünden söz eder. nimetinden görmüş olmalı. Ve hisarlığın üzerinde Priamos'un 62 DörtKöşş 'irefH. Ökkeş bir parça gibi görüyormuş ve altına gayet artistik şekilde imzasını atmış. Aradan bir süre geçince öğrencim derse dikkatini vermek gibi bir gaflet işlemiş, kâğıt önünden kaymış. Ders sonunda bir de bakmış ki, o da ne, çiziminin üstünde arkadaşlarının farklı renk tükenmez kalemlerle gayet estetik yoksunu karalamış oldukları envayi çeşit küfür bulmuş. Mektubumda dile getiremeyeceğim bu şahsiyetsiz karalamalar üzerine çılgına dönen öğrencim, kâğıdı uçak yapıp pencereden atmış. Gel zaman git zaman bir gün öğrencim okulda bir öğrencinin küfür yazarken yakalanırsa disiplin cezası alacağını öğrenmiş. Uçak olup göklerde kaybolan o kâğıt, o an kafasına takılmış. Şayet, (a) Uçağın pardon kâğıdın okul kırtasi898/14 5 Haziran 2004 Sevgiye ve saygıyadeger ökkeş Hocam, Son zamanlarda Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, güzel konuşma konulu konferanslara katılıp çeşitli ödüller aldığımdan dolayı eserlerinizden epey uzak kaldım. Lakin bu uzak kalma sürecinde kafamın içinin nasıl boşaldığını ve bilgi aşkıyla nasıl kıvrandığımı kelimelerin itade edebileceğini zannetmiyorum. Bu açlığı gidermek için eve girdiğim o unutulmaz saniyenin hemen ardından, kaçırmış olduğum muhteşem eserlerinizi pür dikkat okumaya daldım. Tam ben duyduğum derin hazla zaman ve mekân kavramlarının sınırlarını zorluyor iken, öğrencilerimden birinin telefonuyla bu materyalist dünya düzenine geri döndüm. öğrencim, ciddi anlamda kafasını kurcalayan bir konuyu bana danışabilmek için günlerdir yolumu gözlüyormuş meğer. Anlatttğı olay, gerçekten Türkiye giindemini değiştirebilecek bir yapıya sahip olduğundan sualini sizin gibi önemli bir şahsiyete iletmesini istedim. 0 da sizinle olan mektuplaşmalarımızı bildiğinden bu işi benim üstlenmemi ricaetti. öğrencim iki sene önce lisedeyken garip bir olay yaşamış. Mevsim bahar, ders fizikmiş. Dersin baygınlık seviyesine katlanamayan öğrencim, çantasından çıkardığı beyaz bir dosya kâğıdının üstüne çizim yapmaya başlamış. Okulunun sayılı sanatçılarından olduğundan, karalamasını kendinden Yazarkasa'nın sorusu yesinden alınmış olması, bir kamu kuruluşunun malına zarar sayılacağından; (b) Bahsi geçen kütürlerin ders saatleri içinde yazılmasından; (c) Küfürlerin belli bir kişiyi hedef almadan sadece yoruma açık bir şekilde aktarılmasından dolayı tüm topluma yöneltilmiş bir hakaret sayılma olasılığından bu küfiirlü uçağın pardon kâğıdın ileride öğrencimin aleyhine kullanılma şansı nedir? Böyle bir kullanım durumunda el yazısı ve parmak izi testi yapılabilir mi? Olaya daha hukuksal bir boyutta bakarsak, öğrencimin derste yakalanmaması (çizimindeki ve uçak tasarımındaki sanatsal seviyenin kimliğini ele vermesi hususunu da unutmayalım) ve kâğıdın özel mülkiyet kapsamında olması, yani öğrencimin kendi uçağına pardon kâğıdına teoride istediği küfrü yazma hakkı bulunması olası mıdır? Şayet öğrencimin (suçlu olması durumunda) kendi uçağına pardon kâğıdına evrensel argo ve küfilrleri yazma hakkına sahip olamaması insan haklarına ve AB kriterlerine uygun mudur? Kanımca, kişilerin kütretme özgürlükleri çok uç noktalar haricinde sınırlanamaz. Hocaların hocası aziz ökkeş Hocam, tüm ulusların kafalarını kurcalayan bu ve buna benzer sorulara bir an önce yanıt bulmanızı temenni ederim. Dr. Kamuran Yazarkasa Aziz okurum Dr. Kamuran Yazarkasa'nın sorularına yanıtımdır: (#%#**©**#%#)!!!..