Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
nizmaların karbondioksitten yararlandıkları gibi hidrosülfürik asitten yararlanıyorlar. Ve bu şekilde artı üriin olarak büyük mağara yapısından sorumlu olan sülfürik asit oluşmakta. Bambu türlerinin yansı tehdit altında Bir BM araştırmasıyla elde edilen sonuçlara göre dünya genelinde bulunan 1200 bambu türünden yansı tehdit altında. Birleşmiş Milletler Çevre Programının (UNEP) araştırması ayrıca bu tropikal bitkiyle beslenen hayvan den %50'lik bir tasarruf sağlayan nano malzemelerden üretildi. Geleceğin taşınabilir elektrik kaynağı olarak görülen yakıt hücresinin temeli halihazırdaki hidrojen depolarına göre üç misli enerji yoğunluğu sunan metanole dayanıyor. Metanol yakıt hücreli ilk diz üstü bilgisayarlarının bu yıl içinde piyasaya çıkacağı bildirildi. Bilgi için: www.sait.sanv sung.cok.kr Bu da değişimden geçirilen bağışçı hücrelerin canlı dokuda değiştiklerini ve yaralı kaslardaki yenilenmeyı desteklediğini kanıtlamakta. Yaralı kas dokusuna Pax7 geni aşılandığında sadece farklı kas hücrelerinin çoğalmasını değil dokusunun yenilenmesini de destekleyen kas üretici hücreler oluşmuştu. GönüldenBilime Gönül oluşumu I Ahmet Inam Kas yenilenmesinde etkili gen Ottawa Sağlık Araştırmaları Enstitüsü bilim adamları, kök hücrelerinin ne şekilde kas hücre lerine dönüştüklerini araştırdılar. İlginç bir yenilenme yetisine sahip kas hücreleri iki farklı yetişkin kök hücre türüne sahip: Uydu hücreler ve yetişkin kök hücreler, Side Population (SP) hücreleri olarak yalıtılabilmekte. Bu kök hücrelerindeki belli başlı bir grup ise kas dokusunun yenilenmesinde önemli bir rol oynamakta. Ancak söz konusu hücrelerin gelişimi sadece bir yaralanma sonucunda harekete geçiyor. Burada önemli olan kök hücrelerinin hangi moleküler faktörlerle kas hücrelerine dönüştürüleceğidir. Michael Rudnicki yönetimınde çalışan ekip şimdi bu süreçte Pax7 geninin önemli bir rol oynadığını Çevreye duyarlı DVD Sony, Toppan Printing firmasıyla birlikte %51 oranında kâğıttan oluşan bir DVD geliştirdi. BluRay formatındaki yeni disk 25GB'lık veri veya 2 saatlik yüksek çözünürlüklü videoları kaydedebiliyor. Sony firmasından yapılan bir açıklamaya göre yeni BluRay diskinin, bildik DVD'lere ve diğer plastik belleklere göre çok fazla avantajı bulunmakta. %51 oranında kâğıttan oluşması nedeniyle üretimi olduğu kadar imha edilmesi de çevreye daha az zarar veriyor. Ayrıca gizli verilerin imha edilmesi de çok kolay çünkü disk kâğıt gibi kesilebiliyor. Fakat yeni diskin piyasaya sürülebilmesi için bazı detayların düzeltilmesi gerekiyor. ^N j i Gönül gücü nereden kaynaklanır? Gönülü ' 3 » h H H bezemenin, gönül donanımının kaynaklan nedir? Bireylerin gönlünü bedenleri, duygulan, akıllan, çevreleri, kültürleri besler. Bu gönül besleyici ırmaklar arasında bağlanlılar kuramayan birey, gönlünü donatamaz. Toplulukları, toplumlann gönül kaynaklan ise en azından beş temel öğesi ile dile getirilebilir. 1. Alt yapı. Sosyoekonomik işleyişi içinde varolan toplulukların gönlü bu işleyişten etkilenir. Alt yapının gönlü nasıl belirlediği tarih içinde tek tek. çalışmalarla ortaya çıkanlabilir. 2. Gönlün oluşumunda, insanın içinde bulunduğu anlam (değer) kürenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Insan anlamlarla algılıyor, anlamlarla düşünüyor, duyuyor, inanıyor, eyliyor. Etkinlikleri içinde insanın bir anlam kürede yaşadığını düşünüyorum. (Noosferi.kendi yorumumla, özel bir anlamda kullanıyorum). Anlam küre, insanın anlam doğurmalarından oluşuyor: Sanattan, felsefeden, bilimlerden, inanç düzenlerinden... Gönül, gönlü olduğu toplumun anlam küresinden beslenir. 3. Ethosdan, ahlak küreden de beslenir. Ethos, ahlak değerlerinden, eylemlerden, ilkelerden, kurallardan oluşur. 4. Duygu küreden, pathosdan gelen dalgalar, bir topluluğun, toplumun duygusal yaşamını ortaya çıkarır. Duygu küre içinde yaşar insan. Gönül bu duygu küre ile can bulur. Duygu küresi kurumuş toplulukların gönül olmaz. 5. Siyasal düzen gönlü derinden etkiler. O topluluğun yönetimi, olanaklan paylaşım düzeni, gönül oluşumunda belirleyici rol oynar. Gönül, felsefede alışılmış anlamıyla bir Geist mıdır? Bir tin midir? Durkheim anlammda, Gökalp'ın deyimiyle, bir ma'şerî şuur mudur? Bir toplumsal bilinç dışı mıdır, biryorumuyla Jung'un? Gönül bireylerin "ruh'u değildir. Toplumların ruhu da. Gönül, bireylerde ve toplumlarda kendini gösteren belli özellikler biraradalığı, bütünlüğüdür. Bundan dolayı her bireyin, her topluluğun gönlü yoktur. (Gizil olarak, potansiyel olarak her insan teki ve insan topluluğu gönül taşısa da bunun gerçekleşmesi her zaman olanaklı değildir!) Gönül konusunda buyazı çerçevesinde söylediklerim, söyleyeceklerim açılması gerekli kavram yoğunluklan içermektedir. Geliştirmeye çalıştığım "gönül felsefesi" çabalarında bu belirsizlik ve karanlıkları okurun bağışlayacağını umuyorum. Burada sözü edilen kavramların bir bölümü diğer çalışmalarımda kısa da olsa işlenmiştir. Işlenecektir. Neden gönül hastalıklarından çekmekteyiz? Kaynaklardan beslenemediğimiz için. Kaynakların durumu gönül beslemeye uygun olmadığından. Gönül oluşumuna olanak sağlamadığından. Gönlü besleyebilecek kaynakların, gönlü oluşturabilecek koşulların uygunluğunda, gönül oluşumunun bitimsiz yolu açılır. Bu yolu bireyler ve topluluklar, toplulukların oluşturduğu toplumlar için ayrı ayrı anlatacağım. Neden ayrı? Topluluğun gönlü, bireylerin gönüllerinin toplamından oluşmuyor. İki kişilik bir topluluk düşünelim. Bireyler gönülleyebilen, gönül oluşumun zaman zaman yaşayan insanlar olsun. (Gönülleme bir süreçtir, "gönül sahibi" olmak, kalıcı bir özellik değildir, zaman zaman insan gönlünü yitirebilir! Gönül yaşamının bileşkesi alındığında, bir bireyin ya da bir topluluğun gönül sahibi olup olmadığı söylenebilir). iki gönlün bir araya gelmesiyle ilişkinin "gönül ilişkisi" olması gerekmiyor. İki gönlün oluşturduğu bir topluluk gönül topluluğu olmayabilir. Benzer biçimde, bir toplumda belirli sayıda gönül insanı, o toplumu gönül toplumu yapabilir, çoğunluğu gönülsüz de olsa. Birkaç birey gönlünün, içinde bulunduğu toplumu, gönül toplumu yapamayacağı da açıktır. Ilginçtir, bakın, gönül sahiplerinin olmadığı toplumlar, bireyler arası ilişkilerin, gönlü besleyen, oluşturan kaynakların uygunluğundan dolayı gönül toplumu olabilir. Bundan dolayı birey gönüllerinin oluşumu ile toplumun gönül oluşumlarını ayırmayı gerekli görüyorum. GÖNÜL NEDİR? türlerinin de tehlikede olduğunu gösterdi. Örneğin panda ayısı önemli ölçüde bambu yapraklarıyla beslenmekte. Bambu, Asya'da Amazonlar ve Afrika'daki yağmur ormanlarında yetişir. Bambuyla beslenen en ünlü hayvan ise Asya'daki dev pandadır. Fakat Himalayalar'daki kızıl panda ve siyah ayının ana gıdası bambudur. Doğu Afrika'daki dağ gorilleri de %90 oranında bambuyla beslenirler. Yarasa gibi daha küçük canlılar ise bambu dallarında yuvalanıyorlar. Araştırmalar en fazla tehdit altında olanların sadece 2000 kilometrekarelik bir alanda yetişen 250 bambu türü olduğunu göstermekte. UNEP bambuların tükenişinden bambu ticaretini de sorumlu tutuyor. Gıda, mobilya ve kâğıt gibi bambu ürünlerinden yılda iki milyar dolarlık kazanç elde edilmekte. Çin, uzaya iki astronot daha gönderecek Ekim 2003'te uzaya insanlı araç yollayan Çin, Ekim 2005'teki yeni uçuşunda uzaya 2 astronot daha yollamayı planlıyor. 2OO5'te yapılması planlanan uzay yolculuğunun, beş ile yedi gün arasında sürmesi bekleniyor. Geçen ekimde gerçekleştirilen tarihi ilk uçuşta, astronot Yang Liwei, İç Moğolistan'ın ovalarına ınmeden önce Dünya'nın yörüngesinde 14 tur atmıştı. VVashington'daki Uzay Enstitüsü'nden John Logsdon, ABD ve SSCB ile karşılaştırıldığında, ilk ve ikinci uçuş arasındaki iki yıllık sürenin çok uzun olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Çin'in uzay programının yavaş ilerlemesi şaşırtıcı. Muhtemelen bunun nedeni Çin'in ayrıntılara oldukça dikkat etmesidir. Çin, uzay istasyonu kurma çabaları için, Long March roketlerini yenileştirmeyi planlıyor. Tasarımcı Faren, kutsal gemi anlamına gelen Shenzhou'nun sınıfının, SSCB ve ABD gemilerinden farklı olduğunu, çünkü Shenzhouların, insanlı bölüm ayrıldıktan sonra kalan kısmının, bir süre daha yörüngede kalabildiğini söyledi. 897/7 29 Mayıs 2004 Dizüstü bilgisayarlar için yakıt hficresi Samsung Advanced Teknoloji Enstitüsü Samsung Electronics firmasıyla birlikte sadece 100ml metanol ile dizüstü bilgisayarını 10 saat kadar çalıştıran bir yakıt hücresi geliştirdi. Yakıt hücresi yaklaşık olarak katalizör saptadı. Araştırmayla ilgili sonuçlar Public Library of Science dergisinde yayımlandı. Daha önceki araştırmalarla da Pax7 geninin yetişkin kök hücrelerinin kas hücrelere dönüştürülmesi için gerekli olduğu anlaşılmıştı. Bilim adamları son araştırmada, yaralı dokudaki kas hücrelerinin oluşumunda Pax7'nin etkili olup olmadığını araştırdılar. Pax7 geni alınan farelerde yetişkin kök hücreleri kas hücrelerine dönüşememiş. Oysa kök hücrelerindeki Pax7 geninin varlığı kas hücrelerine dönüşen bir hücre topluluğunun oluşmasına yol açmakta. İkinci bir deneyde ise distrofin yetersizliği bulunan farelerin kaslarına Pax7 geni aşılanmış. Hücreler bu şekilde değişerek yaralı kas dokusunda distrofin üreten kas hücrelerine dönüşmüşler. GÛNÛL HASTALIKLARI