Katalog

Kök Hücre Tedavi nebileceğini kaMitladıklarını sanıyorlar. Almanya'da gerçekleştirilen tüm araştırmalara göre kemik iliğinden alınan hucrelerin etkisi olumlu. FARK ATIYOR Bildik yöntemlerle terapi edilen kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında kök hücre terapisi önemli oranda fark atıyor. Mesela Hannover'de tedavi edilen bir hastanın kalbindeki pompalama gucu kontrol grubuna göre %7 oranında daha yüksek ve bu farkın uzun vadede önemli olabileceğini umuyor, kardiyolog Kai VVollert. Bununla birlikte doktorlar tedavi edıci etkinın tam olarak ne şekilde meydana geldiğini kesin olarak bilmedikleri Enfarktüsten sonra kalbe kök hücre aşısı 1 Hastanın leğen kemiğinden alınan kök hücreleri transplantasyona hazır hale getiriliyor. 2 Kök hücreler bir sonda yardımıyla enfarktüs nedeniyle ölen kalp dokusuna (nekroz) aşılanmakta. 3 Kök hücrelerinin burada kalp hiicrelerine dönüşüp, dokuyu yenilemeleri bekleniyor. ni de itiraf ediyorlar. Çünkü aşılanan kök hücreleri ilk başta beklenildiği gihı kalp hucrelerine dönüşmemekte. Kök hücreyle enfarktüs terapisi Amerika'daki iki araştırma ekibi tarafından test edildı. VVashington Üniversitesi'nden Charles Murry yönetiminde çalışan ekip, 125 farenin kalbine kök hücresi aşılamasına rağmen hiçbiri kalp kası hücresi olarak gelişmemış. Stanford * Üniversitesi Tıp Okulu'ndan Leora Basam ise hücre terapisinden sonraki 30 gün içinde, aşılanan kök hücrelerin yok olduğunu geri kalanlarınsa kan hücresi olarak geliştığinı yazmıştı Mart ayında Nature dergisinde. hastalar kendilerini daha iyi hissediyorlardı ama buna karşın ölüm riski %3() oranında yükselmiştı. "Tüm bu örnekler, hasarlı kalbın kök hücreleriyle dahi uyarılmaması gerektiğini gösteriyor" dıyor Erdmann. Ve uzmanlar, gerçekten de dikkate alınması gereken yan etkilerle karşılaşmışlar. Mesela Philippe Menasche kas dokusundan aldığı hücreleri hastaların kalbine aşılayınca hastalardan dördunde kalp rıtim bozukluğu ortaya çıkmış. Yoksa kök hücreleri ritmi altüst mü ediyor? BÜYÜK TOPLANTI EYLÜL'DE Hücre terapisinin yararları ve rıskleri hakkında araştırmacılar ılk deneylerin ardından üç yıl geçmesine rağmen yalnızca hazı tahminler yürüterek, ciddi bir şekilde kontrolden geçirilen araştırmalarda ortaya çıkan soruları yanıtlamak yerine gereksiz tartışmalar yapmakla yetiniyor. Üstelik birçok soru yanıtsızken Almanya dışında Lıtvanya, Çirı, Amerika, İspanya, Brezilya ve İngiltere'de bir sürü klinik çalışmalar başladı. Yontem açısından da çalışmalarda önemli eksikler söz konusu. Deneklerın normalde ne şekilde tedavi edildikleri bilmemelerı gerekiyor. Oysa Dusseldorftaki hastalar standart terapiye ilave olarak kök hücre tedavisi olup olmayacaklarına önceden karar verıyorlar. Deneklerin tedavi şeklinı bılmelerı bıle Placebo (etkisiz ilaç) etkisi yaralabilir, diyor Erdmann. Strauer elde ettiği başarısının küçümsenmesini istemese de ortak bir araştırmada karar kıldı. Bu amaçta Alman doktorlar Eylül ayında Dusseldorftaki bir kök hucre zırvesınde bir araya gelecekler. Uzman, ayrıca hayvan deneylerinin gerekliliğini de kabul etti ve şu sıralar domuzlar üzerinde deneyler yapıyor. Ama yarın bir kalp hastası kapımı çalacak olursa, kök hücre aşılamaktan çekinmem diyor doktor. Ve nasıl işlediğini bilmesek de bu yolda devam edeceğiz. Nilgün Özbaşaran Dede ENDİŞELER VAR Bu fiyasko Alman kardiyolog Erdmann'ı pek şaşırtmadı: "Kök hücreleri kalp hucrelerine dönuşmeleri gerektiğini nereden bilecekler. Onlar her türlu hücreye dönüşebiliyorlar, hatta kötü huylu hucrelere de." Hatta profesör, kalbe aktarılan yabancı hucrelerle iltıhaplanmaların gelışnıesinden de endişeli. Kim bilır belki de terapötik etki, iltihap reaksiyonundan sonra kalpte zayıf bir bağdokusunun yayılmasına dayanıyordur. Sonuçta kardiyolojide birçok zafer genelde trajediyle sonlanmıştır, diyor Erdmann. "Klinik kardiyolojı" adlı kitabında uzman başarısızlıkları da ele almış. Mesela yıllar önce tıpkı kök hücre tedavisı kadar ıddıalı olan bir terapıyle, kalp rıtmı bozukluğunu iyileştiren ilaçlarla ani ölümler önlenecekti. Ancak seksenli yılların sonunda gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir araştırma, ilaç kııllananlar arasında olümlerin 2,6 mıslı arttığını ortaya koymuştu. Dığer olumsuz bir gelişme de kalbi guçlendirmesi beklenen Mılrinon ilacıyla yaşanmıştı. Gerçi ilacı kullanan Spiegel 20/2004 897/11 29 Mayıs 2004