Katalog

Aktif Tıp Aktif tıp eğitimi öğrencilerinin TUS'ta 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde aktif eğitim alan genç doktorlar, Nlsan ayında yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı nda yüzde 50 yerleşim oranına ulaşarak ve büyük ve tarihi bir başarı kazanarak, eğitim modeli üzerinde yapılan tartışmalara son verdiler. Oğuz Dide* umhuriyet Bilim Teknik Eki, haftalardır Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğencilerinin kısaca "Aktif Eğitim" denilen "Probleme Dayalı Öğrenme" anlayışı ile hazırlanan bır eğıtım programını sonrasında girdikleri Tıpta Uzmanlık Sınavlarında (TUS) aldıkları sonuçları irdeleyen yazılara yer veriyor. ler arasındaki yeri 19. sırada gostermış ve alınan sonucun 33 TUS'daki en kötü sonuç olduğu iddia edilebilmıjtır. Sınava gıren öğrencilerımizden 8'si bu sınavda tercıhlerınden birıne girebilmiştır. Yerleşme oranı % 2O'dir. Burada üzerinde durulmayan önemli bir ayrıntı ise öğrencilerimizin hazırlanamadan girmek durumunda kaldıkları bu ilk sınavlarında ya tek ya da yüksek puanla girilebilecek tercihler yapmış olmalarıdır (Bu durumun bir kanıtı olarak öğrencilerimizin yerleştıklerı bilim dallarını görmek yeterli olacaktır: 3 Goz, 2 Kardıyoloji, 1 İç Hastalıkları ve 1 Nükleer Tıp) C TARTIŞMAYI NOKTALAYAN BAŞARI 4. Kuşku yok ki, Nisan 2004 TUS sonuçları ile bu tartışmalara son nokta konulmuştur. Bu sınava 41 oğrencımız gırmiş ve bu öğrencilerimizden 17'si ( % 41,46) TUS ile seçtiklerı dallarda uzmanlık eğitimi almaya lıak kazanmışlardır (Tablo 1). Her iki sınav sonucunda 51 öğrencimizden 24'ü (% 47,06'sı) mezuniyetlerinden 9 ay sonrasında kendi tercihlerı doğrultusunda bir başarı elde etmiş oldular. Bu oran kontenjanla yerleşme şansı bulan iki öğrencimiz de eklendiğinde %50,98'e ulaşmaktadır. Bu sonuçlar TUS'ta şımdıye değin bir tıp fakültesi mezunlarının topluca elde ettıkleri en yüksek başarılardan birisi olmuştur. Daha çarpıcı bir sonuç, 6 aylık bir hazırlık sonrasında girdikleri bu sınavda ağırlık puanlardaki ortalamaların tüm öğrenciler için temel tıp bilimlerinde 50,503'den 56,116'ya, klinik tıp bilimlerinde 50,887'den 56,142'ye yükselmış olmasıdır. Sınavı kazananlara bakıldığında ise bu artış yaklaşık 15 puan değeriııdedir. Salt bu sonuç bile TUS sınavının bir yarışma sınavı olduğunu, bu sınavda bir başarı elde etmek için özel bir hazırlık ve performans sergilenmesi gerektığini gözler önuııe sennıştır. Bu sonuç, TUS sınavının sorgulanmasını ve bu sınava yüklenen "iyi hekim ölçeğı" tanımından vazgeçılmesini gerektirmektedir. Bu yazı dizisini başlatan ve kurumumuzu doğrudan hedef alarak, gerçekleri çarpıtan ıki meslektaşımıza ait yazılar akademik çevrelerden gelen ve tümüyle tarafsız eğitimciler tarafından irdelenerek gerekli yanıtı alırken, bu tartışmaların dışında kalmayı yeğledik. Eğitimi yükselen bir değer haline getirmiş, ülkenın tıp eğitimi alanında önünu açmış, bırçok fakultede eğitımın daha çağdaş bir hale getirilmesi için başlatılan sayısız çalışmaya katkı vermiş bır fakülteyi ve mesleki yaşamlarının başındaki genç mezunlarını haksız bir eleştiri yağmuruna tutan bu ıkı yazı, bır polemik yaraülmaması adına yanıtsız bırakılmış idi. Ne var kı, Nisan 2004 TUS sınavı sonuçlarına gore % 50 gibi bir yerleşme oranı ile "TUS Gerçeğini" en çarpıcı biçimde gözler onüne seren öğrencılerimizin aldıkları tarihi sonuç bile aynı dnyargılarla çarpıtılınca, kamuoyuna olan saygımız gereği aşağıda yer alan açıklamaları yapmak zorunluluğu doğdu. DİNAMİK SÜREÇ 1. İddıa edıldığı gibi TUS, tıp eğitiminde kalıteyi olçen "objektif" bir sınav değildir. Tıp egitımi, mesleki bağlamda gereklı bılgı, becerı ve tutum hedeflerının kazanımı ile süren ve yaşam boyu aktif olarak devam etmesi gereken dınamik bir sureçtır. TUS sınavı tamamı ile bır sıralama sınavı olup, eğitimin önemli boyutlarından yalnızca bıri olan kuramsal bılginın ölçulmesınde kısmi bır değere sahıptır. Ülkemizde uzmanlık sınavım aşanların oranının tüm mezunların % 34'u olduğu düşunulür ise sıralamadaki çıtanın yüksekliği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bır programın başarısmı irdelemek "program değerlendirme" adıyla geliştirilmiş bir bilim dalının konusudur ve uzun erimli çok emeklı kalitatif ve kanti' tatif çalışmayı gerektirir. 2. TUS'ta *"* barajı aşanların oıtak özellikleri OSYM sınavında yuksek puanla tıp fakültelerine yerleşmiş olmaları ve özel bir hazırlıkla sınava girmeleridir. Bu gerçek. sınava lıazıtlık amaçlı dershanelerin kurulrrusı ile dahd da ııetlık HEKİM" yetiştirme yolunda kazanmıştır. ç o ğ u tıp fakültesi. mes897/16 leki uygulamaların son provası sayılan ınternlık donemınde oğrencılerını TUS'a hazırlanmaları için serbest bırakabilmektedır. Buna karşın aktif eğitime geçiş döneminde başlayan İngilizce Hazırlık Sınıfı Uygulaması nedenıyle sayılan 53 olan 2003 mezunlarımız, fakultemizde zaten yoğun olan intern uygulamalannda öncekı yıllara oranla nerede ise 3 kat daha fazla bir iş yukü ile karşılaşmış ve sınava özel bir çalışma zamanı bulma olanağından yoksun kalmışlardır. Bu yuk, kimi kliniklerde gün aşırı nöbet tutma düzeyinde olmuştur. Bu öğrencilerimiz 21.7.2003 günu mezun olmuşlar, yaklaşık 45 gün sonra ilk TUS sınavına girmişlerdir. 3. Fakültemizden 20022003 yılında Eylul TUS'u öncesi 53 öğrenci mezun olmuştur. Bu öğrencilerden 7'sı yabancı uyruklu oğrencımizdır. Öğrencılerımizden 51'i bu ilk sınava girmiş bulunmaktadır. Sınava gıren 51 öğrencımızın Temel Tıp Bılımleri Testi puan ortalaması 50.503. Klinik Tıp Bilimleri Testi Ortalaması 50.587' dir. Bu puanları diğer tıp fakultelerinin puan ortalamalarına göre sıralandığında öğrencilerimizin Temel Bilimler Testmde 13. , Klinik Bılımler Testinde 12. sırada yer aldıkları gdrülür Bu sonuç, hiçbir özel hazırlık olmadan ve 6 yıl boyunca TUS'da başarısız olacaklaıı yönündeki negatif koşullandırma çahalarına rağmen anlamlıdır. Bu veriler ortada ıken öğrencilerimizin diğer fakülte HEDEFİMİZ İYİ HEKİM 5. Değerlı okurlar, TUS'ta iyi derece almak Fakültenıizin eğitim hedefleri arasında yer almamaktadır. TUS'da yukarıda ozetlenen ve onceki yıllara göre büyük bir başarı olarak şekillenen sonuçlara rağmen Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi bu tuzağa düşmeden "İYİ HEKİM" yetiştirme yolunda çabasını sürdurecektir. Bu yolda ışığını çağdaş eğıtım bılıminden almaktadır. Sayısız kazanımları ile mezunlanmızın topluma gerçek bır aydın ve iyi bır hekım olarak hızmet etnıeye başlamaları onları meslektaşlanndaıı ayııt edecek en önemli gösterge olacaktır. Bu konuda elde edılecek somut sonuçlar fakültemızde planlaması yapılmış bır "program değerlendirme sürecı" sonunda ortaya konabilecektir. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi "İYİ çabasını sürdüreceklir. 29 Mayıs 2004