01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AylakBilgi Kök Hiicre Tedavi TahirM. Ceylan Kadın homoseksüalitesi Bazılarımız, kadın homoseksüalitesi lafını duyunca, bir uçurumdan aşağıya fazla bakmışlar kadar sersemleşip kalır. Uçurumlann yavaş akan nehir kenarlarından çok, debisiyüksek dere kenarlannda olması gibi, homoseksüalitenin de erkeklerden daha gizli biçimde ve daha çok kadın ruhunu sarması şaşırtıcı değildir Ülkemizde önemli sayıda kadın çok uzun bir süre şu ya da bu şekilde aseksüel bir yaşama zorlanmıştır Anaç, fedakâr, aseksüel ve yarı erkek bir kadın tipinin yüceleştirildiği günler henüz çok gerilerde kalmamıştır. Böyle bir atmoslerde kadınların kendi aralarındaki cinsel ilişkileri gizli bir legalite kazanmış ve kadın "namusu"nu bozmayan bir sübap olarak erkeklerce gizli gizli desteklenmiştir ülkemizde. Zor bir konu olmasına rağmen, kadınların beni affedeceğine güveniyorum ve nefesimi tutup bir solukta, kadın homoseksüalitesi gibi tehlikeli bir konuyu yazıyorum bu hafta. Erkek çocuklar, sivriliği olmayan bir tümsek biçiminde kızların cinsel organını gördüklerinde, "demek ki böyle de olabiliyormuş" deyip kendileri için kastrasyon korkusu yaşarlar; bu korkudan ö'türü, homoseksüelliğe aday erkek, kadın cinsel organını gördüğünde panik yaşar. Benzer şekilde penisin görülmeside, kadınlarda cinselzevki bozabilir. Çünküpenis "ırza geçebilir". Böylesi bir korku cinsellikten zevk alma yeteneğini o derece bozar ki, cinsel zevk ancak, bir penisle karşılaşılmadığı zaman alınabilir! Herkesin ilk aşkı annesidir; yani erkekler kadar kadınlar da, anne aşkı yaşarlar. Eğer kadında karşı cinsle doyurucu bir ilişki yaşanmazsa anneye geri dönülür ve ona karşı homoseksüel bir bağlılık canlanır. Anneye dönüldüğünde hem penis korkusu yenilir hem de annenin güven verici ellerine teslim olunur; böylece cinsellik de güvenlik de tek hamlede sağlanmış olur Bazı kızlar, annenin silikliğinden ötürü, anneyerine babayla özdeşim yapmışlar ve aynen babaları gibi annelerine "koca" olarak onu sevme arzusu oluşturmuşlardır. Baba olabilmek için, annenin kocası olmak zorunludur, ama cinsel eylem anneyle olamayacağı için onun gibi boyun eğici başka kadınlara, anneyle hayali bir bağ kurmak niyetiyle cinsel biryönelme olur. Erkeklerle yatıp kalktığı halde, erkeklere karşı çok erkeksi davranan kadınlar vardır. ilginç biçimde onlar, eşlerinin erkeksi özelliğini öne çıkartır ve eşindeki, her erkekte görülebilecek ufak tefek feminen davranışlara karşı olağanüstü tepkili davranırlar. Çünkü feminen bir erkeğin karısı her zaman gerçek bir kadın olmayabilir; o zaman korkulan başa gelir ve kendi kadınlığının sorgulanmasına ihtiyaç duyulur. Gerçek bir sorgulamada da bu kadınların kadınlıktan korktuğu ortaya çıkar; örneğin penise tahammül gösteremezler. Başka bıryaklaşıma göre de aslında onlar eşlerinde daima kendilerini görürler, o yüzden eşlerinin feminen davranışlanna tahammül edemezler; yani eşleri onlar için hem beklentilerine uygun bir erkek modeli, hem de bir aynadır, her davranışıyla abartılı bir erkek fakat cinselliği olmayan bir insan; yani sıra her ayrıntıyı gösteren fakat görüntüden daima penisi silen, penis özürlü ö'zel ve mükemmel birayna... Baba sevgisi alamayan kadın, kendine benzeyen kızları, onların babalarının yerine geçerek sevmek ister. Böylece geçmişte hasret kaldığı sevgiyi, kendisi baba olarak kendi benzerlerine, yani hayali olarak kendine tattırır. Sevgisiz kalmış herkes, patolojik bir "sevgi"yle kendini hastalandırmak pahasına gövdesini doyurmasını bilir. Aynen kardan sonra, aç kalan kuşların çürük üvezleri yiyip bağırsaklarını bozarak ta olsa hayatfa kalması gibi. Hepimiz çocukluk günlerinde sevgiyi kendimize ekmek kuyruğundaki kadar hak görürüz; orta yaşlardaysa bunun, ancak gücü olanların tüketebildiği, seyrek ve uzun sürede olgunlaşan bir meyve olduğunu anlarız. Doygıın bir sevgi, iyi bir uyku gibi, sanıldığından azyaşanır; ötekilerse kuşların deli sıcaklarda uçmayı bırakıp kiremit altında pineklemesi gibi, insanların sıkınlılı öğle uykularıdır! Söylenecek son söz şudur: Bütün patolojik cinsellikler, aseksüellikten iyidir, çünkü önce cinsellik, sonra karşı cins vardır. tmceylan@superonline. com 70 hasta kök hücreleriyle tedavi edildi Kök hücreyle enfarktüs terapisinde Alman doktorlar başı çekiyor. Yöntemlerinin diinya genelinde benimsenmesinden sonra insanlar üzerinde deneylerin yaygınlaşmasından endişelenmeye başlayan eleştirmenler mucize hücrelerin iltihaplara veya kistlere neden olabileceği konusunda uyardılar. lman doktor BodoEckehard Strauer bugüne kadar 70 enfarktüs hastasını bedenlerinden aldığı kök hücreleriyle başarıyla tedavi etmiş. Ve hiç abartmadan yöntemin tüm hastalarda işlediğini söyleyebilirim, diyor gururla. Strauer yetişkin kök hücre tedavisınin sanıldığından çok daha hızlı etkidiğini gösteren Alman doktorlardan biri sadece. Frankfurt, Hannover ve Rostock'takı kalp uzmanları şimdiye dek yaklaşık olarak 110 hastayı kandan veya kemik iliğinden aldıkları hücrelerle tedavi ederek ünlerini Enfarktüs hastalannda kök hücre terapisi uygulayan Strauer, tüm dünyaya duyurdular. kardiyolog Erdmann: "Kök hücreleri, tehlikeli hücrelere de Münıh, Jena ve Heideldönüşebilir". berg'deki gruplar da klınik çalışmalar yaptılar. Ve Amerihenüz bir hastayı tedavi etmişti. Fakat kalı kardiyolog Vincent Pompilli: "Almanlara yayınların bu havayı değiştirmesi uzun bağımlı olacağız galiba" diyor. sürmedi. Kalp uzmanları birden bire yetişkin Ne var ki "Alman atılganlar" (Science) kök hücre terapisine yöneldıler. eleştirmenlerın de dikkatini çekti. Alman dokKaslar, kemikler, cilt. plasenta ve sınır torlar yoııtemlerını deney hayvanlarında doğsistemi de olmak üzere araştırmacılar bu nıuru dürüst test etmeden doğrudan doğruya cizevi hücre türünü 20 dokuda saptadılar. hastalar üzerinde uyguluyor, diyor mesela Kök hücrenın bu dokularda üstlendiği onaNew York Tıp Koleji'nden Piero Anversa. rım görevi nedeniyle bıyologlar AlzheNature dergısı de, kök hiicre terapisiimer'dan siroza kadar birçok hastalığa ıyı genin insanda denenmeden önce hayvanlar üzeleceğini düşünüyorlar. rinde ayrıntılı bir şekilde test edilmesi gerekFakat kök hücrelere en fazla ilgi tiğine değinmişti. gösterenler kardiyologlar oldu. Uzmanlar Ve bu tür eleştiriler sadece yurtdışınkök hücre tedavisıyle Batı dünyasında en sık dan da gelmıyor. Köln Üniversitesi Kardiyologörülen ölümcül hastalıktan biriyle savaşmak ji bölümünden Erland Erdmann örneğin, ben istiyorlar: Kalp enfarktüsü. Enfarktüsle meybu terapiyi kullanmaya yanaşmam, diyor. dana gelen hasarları onarmak mumkün değıl. Bir veya daha fazla damarın tıkanmasıyla İLK TEDAVİ kalp kasının bazı kısımları ölerek işlemez Strauer, Ağustos 2001 tarihinde hale gelir. gelişmeyi ılk kez açıkladığında eleştiri Almanya ve diğer ülkelerdekı doktorlar yağmuruna tutulmuştu. Çünkü o zaman şimdi işlevini yitiren kalp hücrelerinın yenile Kalp krizine kök hücre tedavisi İLKAŞK:ANNE A PATOLOJİKSEVGİ 897/10 29 Mayıs 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle