13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BiyolojiGenetik nsan ömrünün uzatılmas ciddi bir bilimsel proje enetikçiler, hiicre bilimcileri ve hormon uzmanlarının araştırmaları sayesinde yaşlanma sürecindeki bazı gizler çözülmeye başladı bile. Ve araştırmalardan çıkan sonuca gore evrim tarafından belirlenen yaşam süresini değiştirmek imkânsız değil. Tabii uzmanlar ölümsüzlükten sadece şaka yoluyla sdz ediyorlar ama, birçoğu insan ömrünün uzatılabileceğinden ve bunun gelecekte gerçekleşeceğinden de emin. Hatta yaşlanmayı önleyen haplar b:le artık ütopya olmaktan çıktı. "İnsanın yaşam beklentisi, gelişmekte olan teknolojilerden daha sınırlı değil" diyor Amerikalı genetikçi Michael Rose. Bununla birlikte tüm canlıları ölüme götürene dek yaşlandıran süreçlerin henüz neler olduğu tam olarak bilinmemekte. Uzmanlar hâlâ sineklerin birkaç saatlik, insanın 120 ve Kaliforniya'dakı sekoya ağaçlarının 4000 yıllık ömrünün hangi biyoloji kanunları tarafından verildiği konusunda kafa patlatıyorlar. M G Fakat Kaliforniya'daki Genlerdeki biyolojik kılıf zamanla yok olduğu için yaşlanı lık Araştırmaları Merkezi veBuck YaşlıAmerikan Eukarion kuruluşu gibi bilim merkezleyoruz. Ama bu kuralı yenmeye çalışan bilim adamları, laborinde buna rağmen yaşlılığa karşı daha ratuvar hayvanlarının yaşam sürelerini uzatmayı başardılarkullanışlı ilaçlar üzerinde çalışılmaya başlandığı gibi bazıları deneme aşamasıbile. Şimdi sırada insan var. Ciddiprojeleryüriirlükte... na geldi bile. Insanoğlunun ölüm ve yaşlılıkla savaşımı çok eskilere daPAULİNG YÖNTEMİ yanır. Çoktan unutulan taş devri Şamanlan ve Çin imparaBuck ve Eukarion tarafından getorlanndan ortaçağın simyacılanna kadar insan bin yıllar liştirilen "synthetic catalytıc scavengers" boyu, gençlik pınarı ve insanı ölümsüz kılacak mucizeler (SCS) ilaçları bir tür süper C vıtamini gibi etkileyerek bedenin doğal zehir arınpeşlne düştü. Arkamızda koca bir tarih var dırma enzimlerini, agresif metabolizma Elinde başka hiçbir malzeme bulunmayan insan, kendisini destekliyorlar. Çünkü hücrelerın genleri ve proAzrail'den korumak için metafiziksel araçlara yönelerek diteinleriyle kimyasal reaksiyona giren ne sarıldı ve ruhun öbür dünyada ölümsüzlüğe kavuşacağımetabolizma zehirleriyle ortaya çıkan na inanarak avunmaya çalıştı. Şimdi modern bilimin en oksidatif stres, hücrelerin yaşlanmasında teşvik edici bir rol oynamakta. ö'nemliprojelerinden biri, yaşamı uzatmak... Kimya Nobel ödüllü Linus Padar kolay üretilebilir ve genleri kurtçuk ya da farelerdeki kadar kolay değiştirilebilseydi 200 yıl ömürlü insanlar çoktan aramızda olacaktı. Yaşam beklentisini uzatmanın en basit reçetesi ise aç kalmak. Uzmanlar birçok hayvan türüyle uzun süreli diyet sayesinde yaşamın uzatılabileceğini kanıtladılar. Düşük kalorili beslenme alışkanlığı sayesinde metabolizma değerleri ve dolayısıyla da organizmadaki oksidatif stres azaldığından uzmanlar bu yöntemle başarıya ulaştılar, ayrıca yöntem maymunlarda bile ışlediğine göre insanda da işe yarayabılir deniyor. Tabbi tüm bunların bir de faturası var tabii. Yetersiz beslenme kısırlığa yol açabilmekte. Ayrıca yüz yıl yaşayabilmek için 100 yıl aç kalmayı kim ister ki? ııling bile bu tehlikeye karşı bol miktarda anti oksidatif C vitamini yutarak korunmaya çalışmıştı. Ancak Pauling'ın 93 yaşına kadar yaşamış olmasını araştırmacılar daha çok onun güçlü bünyesine bağlamışlardı. Bugün bile yüksek dozda C ve E vitamini gibi yapay antioksidatif ilaçların damar sertleşmesi, kanser veya hücre yaşlanmasından korudukları tartışmalıdır. ürünlerini zarar hale getirme sürecinde 200 YIL ÖMÜR Yoksa genlerin kontrol devresi ve metabolizmanın çark mekanizmasında, kendi gücüyle insan yaşamını sınırlandıran biyolojik bir saat mi işlemekte? Ya da yaşlılık ve ölüm sağlıklı görünen kişilerde bile sinsice ilerleyen gizli hastalıkların sonucu mu? Bu tür felsefi sorular yanıt beklerken, yaşlanma süreci yaşlılık araştırmacılarının laboratuvarlarında ilk yenilgisini verdi.. Eğer insanlar tıpkı sinekler ka 100 YIL AÇ KALMAYA DEĞER Mİ? Hatta yaşlılığı ünleyen haplar bile uzmanlara göre çoktan beri ütopya olmaktan çıktı. "Sadece tekniklerimizi insanda uygulayacak kadar hazır değiliz" diyor Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) genetikçilerinden Leonard Guarente "Ama umutlu olraak için de birçok nedenimiz var". FARELER 3 MİSLİ UZUN Fakat Eukarion tarafından geliştirilen "oksıdasyon frenleri" sayesinde ilk hayvan deneylerinde gerçekten de sürp 888/8 27 Mart 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle