01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

lektronik Oylama Güncel TIR ] ustafa Çetiner Beçimlerde elektronik Dylama güvenilir mi? fkemizde seçimler kâğıt oylarla yapılacak. Ancak A.B.D'de elektronik oy (EYlama) konuşuluyor. Hazırlanan sistemler var. Ancak başkanlık seçimleriyle llgili ımpanyalann giderek hızlandığı bugünlerde uzmanlar teknolojinin ığlıksız olduğu görüşünde. y e w York seçim kurulu başkanı Douglas V I Kellner elektronik oy kullanma makineleri^1 nin demokrasiyi tehdit ettiğine dikkat çekir. ABD'de çok sayıda eyalet ve dünya üzerinde mokrasiyle yönetilen birçok ülke seçimlerde girek elektronik oy kullanma aygıtlarını benimken, bu görüşü destekleyenlerin sayısı da her ;en gün artıyor. Günümüzde ABD'nin birçok bölgesinde uylanan eoylama sistemleri çok sayıda sorunu da aberinde getiriyor. New Scientist dergisine verleri bir demeçte uzmanlar söz konusu sistemde oy sayımının saydamlıktan yoksun olmasının ıı sıra, oy kullanmama gibi hilelere başvurulup *ulmadığının da güvenli bir biçimde ortaya konadığına dikkat çekiyorlar. Sistemi sağlayan Election Systems & Softvvare şirketi yetkiiileri bu 134 kişinin oy kullanmadan gitmiş olabileceklerini öne sürüyorlar. Ancak kimi uzmanlar yalnızca iki adayın yarıştığı böylesine basit bir seçimde bunun söz konusu olamayacağına inanıyorlar. Güvenlik sorunu da ciddi bir kaygı uyandırıyor. RABA Technologies bir süre önce Maryland hükümet yetkililerinin isteği üzerine Diebold şirketinin ürettiği eoylama makinelerinin güvenliğiyle ilgili bir sorgulamanın sonuçlarını açıkladı. Maryland 2 Mart seçimlerinde bu makinelere güveniyor. Şizofrenide damga ve ayrımcılık * Eski çağlarda ruh hastalıkları, kötü ruhlann hasta kişiyi ele geçirmesi olarak tanımlanırdı. 18. yüzyıla gelene dek bu hastaların tedavisinde baskı, açlık, hapis ve diğer şiddet içeren cezaların uygulanmasından hiç çekinilmiyordu. Fransız bir bilim adamı olan Jean Baptist Denis, 17. yüzyılda uysal hayvanlardan yapılan kan naklinin bazı psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılabileceğini iddia etmiş ve koyundan kan naklinin akıl hastalarını uysallaştıracağını ileri sürmuştü. 'Deli evleri'nin ya da 'tımarhane'nin akıl hastanelerine dönüşum süreci biryüzyılı aşkın bir süre almıştır. Günümüzde de ruh hastalanna yönelik toplumsal tutum ve davranışlar halen ayrımcı ve damgalayıcı niteliktedir. Bu ayrımcılık özellikle şizofrenik hastalarda daha belirgin bir hale gelmektedir. Yuzyıllardır insan doğasının farklı biryüzünü yansıttığı düşünülen şizofreni hastalığı, halen bilinmeyeni ve korku duyulanı çağrıştıran temalarla birlikte anılmaktadır. Şizofreni Gönüllüleri ve Dayanışma Derneği bu önyargılarla mucadele etmeyi amaç edinmiş bir sivil toplum örgütüdür. Derneğin www.sizofrenigonullulen.org adresinde tanımlandığı gibi şizofreni, kişinin sağlıklı düşünmesinde, hislerinde ve davranış yetilerinde gerilemeye yol açan bir hastalıktır. Hastalık sanılanın aksine oldukça sık olup her yüz kişiden birinde ortaya çıkmaktadır. Şizofreninin başlangıcı 1625 yaşları arasıdır. Hastaların bir kısmında duzelme tam iken bir kısmındanüks veyatışmalarla yaşam boyu sürebilir. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kemal Kuşcu, hastalığın enyaygın belirtisinin düşünce bozukluğu olduğunu belirtmektedir. Hastalık işitsel ve görsel algı bozuklukları, içine kapanma, sosyal olarak çevreden izo^lasyon gibi bulgular ile seyredebilir. Hastalar, takip edildikleri, çevresindekilerin kendilerine kötulük yapmak istedikleri sanıları ile yaşamak zorunda kalabilirler. Gerçek olmayan seslerin duyulması, hayal görme gibi halüsinasyonlar, hastalığın sıklıkla görülen bulguları arasındadır. ..., Yrd Doç Dr Kemal Kuşcu, şizofrenik hastalara karşı ayrımcılığın ve ön yargıların sosyal bir kısır döngü yarattığını, sosyal kopmalara neden olduğunu ve hastanın işgücüne katılımını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Oysa ki bu grup hastalar ile ilgili yaygın inanışların bir çoğu doğru değildir. örneğin şizofrenik hastaların tehlikeli ve saldırgan oldukları, çalışamayacakları inanışları yanlıştır. Dr Kemal Kuşcu, başta şizofrenler olmak üzere bu damgalama ve ayırımcı toplumsal önyargılar ile savaşmak için 1996yılında Dünya Psikiyatri Birliği'nin bir program başlattığını vurguluyor. Ortak bir tutum ve müdahale biçimleri belirlemeyi hedefleyen bu program, psikiyatrik hastalıkların topluma yönelik yüzünü daha görünür ve anlaşılır kılmayı hedeflemektedir. fürkiye, söz konusu programa 2001 yılında dahil olmuştur. Halen Istanbul, Ankara, Izmir, Manisa ve Erzurum başta olmak üzere birçok kentimizde önemli etkinlikler yürütülmektedir. llk hedef, damgalamanın ve ayrımcılığın sağlık çalışanları arasında önlenmesidir. Yrd. Doç. Dr. Kemal Kuşcu, Şizofreni Dostları Dernekleri ile ortaklaşa çalıştıklarını, son üç yıldır şizofreni yürüyüşleri düzenlediklerini, liselerde önemli aktiviteler gösterdiklerini belirtiyor. Dr Kuşcu'ya göre ülkemizdeki psikiyatristler, geçmişe oranla hastalığın toplumla ilişkisini daha görünür bir zemine çekme çabası içindedirler. Şizofreni, tedavi olanaklarının genişlemesi ve gelişmesi, sivil girişimlerin giderek artması ile artık konuşulamaz bir konu olmanın dışına çıkmaya başlamalıdır. Uluslararası karşılaştırmalı çalışmalara bakarsak toplumsal hoşgörünün az olduğu ülkelerde daha ayrımcı bir tutum gözlenmektedir. Bu anlamda, ruh sağlığına ve şizofreniye yönelik ayırımcı ve etiketleyici tutumlarımız belli ölçülerde toplumsal suretimizi de ele vermektedir. [email protected] Şizofreni nedir? '""Â'~ SAHTECİLİĞE AÇIK Yapılan deneyde Michael Wertheimer önderliğindeki RABA ekibi sahte bir oylama merkezi oluşturarak bir biçimde makinelere girmeye çalıştı. Sonuçta, bunun akılalmaz derecede kolay olduğunu fark etti. Araştırmacılar seçmenlerin makinelere girmek için kullandıkları akıllı kartların şifrelerine ulaşarak birden çok oy kullanma ve kimi ayrıcalıklar elde etme olanağını elde ettiler. Dahası, makinenin belleğinde saklı tutulan oyların kolaylıkla silinebileceğine, ya da merkezden gönderilen modem iletilerinın engellenebileceğine ve merkeze sahte sonuçlar yollanabileceğine tanık oldular. Modem aracılığıyla bölge merkezlerindeki sunucuları bile ele geçirebileceklerini kanıtladılar. )AKTA OYLAMA MAKİNESİ VAR Tartışmalar doğrudan kaı elektronik (DKE) oylama kineleri adıyla bilinen aygıtlar resinde odaklanıyor. Bu sisıde seçmenler ekranda sunuoy pusulalarındaki tercihler jrultusunda yönlendiriliyorSeçmen oyunu ekrana doımak suretiyle kullanıyor. Oy elektronik aygıtlarla bir ek kartına kaydediliyor. Segörevlisi bu kartı oy kullansüresi sona erdiğinde sayım ı merkeze iletiyor. Kimi E'lerde sonuçları aktaran bir modem bulunuyor. Bu makinelerin birtakım ırları da yok değil. Eoylama emleri sayma sürecini otomaolarak gerçekleştirdikleri giseçmenlerin de daha adil bir mde oy vermelerine olanak yorlar. Seçimle ilgili bilgiler isayarlar aracılığıyla çeşitli :rde sunulabildiği gibi, söz usu aygıtlar bedensel özürlüı de oy kullanmalarını kolay\ ırıyor. Örneğin, görme özürlü seçmenler işitsel parçadan yararlanabiliyorlar. DKE'ler verilen gerektiği gibi kayda geçmediğinde seçmeni rdıklarından, geçersiz oyların da önüne geçebirlar. Damgalama ve ayrımcılık DEMOKRASİNtN TEMELt Bu bulgular karşısında Diebold şirketinin sözcüsü David Bear seçimlerden önce yazılımlarda herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığını, seçmenlerin gönül rahatlığıyla oylarını kullanabileceklerini öne sürerken, YVertheimer bu görüşe tiimden karşı çıkıyor. Çok kişi de eoylamaya pek sıcak bakmıyor. New Scientist, 14 Şubat sayısındaki habere göre, New York'ta yıllarca seçim gözetmenliği yapan Kellner oyların dürüst ve saydam bir süreç içinde sayılmasının demokrasinin temel unsurlarından biri olduğuna parmak basarak,"Eoylamayla sayma sürecini bu işlemi gizli yapan bilgisayar programcılarına devrettik. Bu da demokrasinin temel dıreklerinden birini yitirdiğimizin bir göstergesi,"diyor. Türkçe: Rita Urgan 888/17 27 Mart 2004 YGILARIN KAYNAĞI Gelgelelim, elektronik oylama aygıtlarıyla ilkaygılar giderek artıyor. Geçtiğimiz ocak ayın•Morida'nın Brovvard bölgesinde yapılan ve yala 12 oyla karara bağlanan yerel seçimlerde ü'lerin atılan 10,000 oydan 134 tanesinı boş oy ak kayda geçirdikleri belirtiliyor. Kaynaklar GbkselŞener, Berrak Yeğen ve arkadaşlan: LileScı, 2003.74;563, JPınealRes, 2003.3;163, JPinealRes, 2003,34:282, LileSci2002, 70:2977. JPInealRes, 2002, 32.120. Berrak Yeğen: Melatonin Marmara Üniversitesi Tıp Faküllesi, Fizyoloji Anabilim Dalı Semjner Notları 2003
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle