Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GönUlden Bilime Sessizliğin Sesi Dikkatle dinlerseniz bir nesnenin içinden gelen gürültüler, size o nesnenin içsel yapısı hakkında son derece değerli bilgiler verebilir. ltrasonık sondajlan bır sure unutun Bır nesnenm ıçsel yapısı hakkında bılgı eden mek ıçın nesnenin ütteşımlerıne kulak verın Bu yem teknık, mıkroçıp uretımınden sısmolo jıye dek pek çok alanda kullanım şansı bulacak Geleneksel ultrason taramalannda bır transduktor (çevırgeç) nesneye ses dalgalan gonderır Bunlar nesnenin ıçındekı duzensızhklerden yansıyaıak gerı gelır ve transduktor gen donen dalgalan tespıt eder Bılgısayar bu yansımaları analız ederek nesnenin ıç yapısına ılışkm goruntuyu goz ler onune serer Annerun rahmı ıçındekı fetus ornegınde oldugu gıbı "Physıcal Revıew Letters" ısımlı bılım dergısınde yer alan bır araşürmaya gore, ses dalgaları ıçsel yapının ortaya çıkartılmasında pek de gereklı degıl IIlmoıs Unıversıtesı'nden Rıchard Weaver ve Oleg Lobkıs taraundan gelıştırılen yontemde yapacağınız tek şey fonon adı venlen ve nesnenin ıçınde dolaşan ısı taşıyan kuçuk ütreşımlere kulak vermek Tıtreşımlen kaydelmek ıçın sıradan transduktorlerden yararlanan VVeaver ve Lobkıs bu teknıgm alumınyum parçalannda ışe yaradıgını kanıtladı Iowa State Unıversıtesı'nden fizıkçı Dale Chımentı'ye gore bu sonuç dıger bılım adamlan ktarafindan surprız olarak degerlendırıldı Chımentı ütreşımJerı dınleyen kışıyı kanyon kenannda duran kışıye benzeüyor "Eğer bu kışı yetermce dikkatle dınlerse ve sınyallen dogru degerlendırme yetenegıne sahıpse, bagırmasına gerek kalmadan yankıyı duyabılır" VVeaver'a gore burada onemk olan gelışıguzel gurulrudekı duzenı ortaya çıkartmak Ses dalgalannda oldugu gı,bı, fononlar duzensızlıklen genye yansıtır Dolayısıyla gurultu şekhnın kendısını tekrarlama olasılıgı yuksektır VVeaver bu konuyu şoyle açıklıyor / "Transduktor zamanın bır noktasında gelen seslenn, daha sonra gelen seslere benzedıgını Ahmet Inam U fark eder Bu duzenı ortaya çıkartmak ıçın gurultu kayıtlannın karşılaştırması gerekır kı bu da bılgısayann gorevıdır" Bu yenı teknık buyuk bır olasıhkla tıbbı uygulamalarda konvansıyonel ultrason goruntuleme teknıgının yennı almayacak Çunku gurultulerın tumunu fütreden geçırmek, basıt bır yankıyı ıncelemekten daha zordur Bu yontem ses kaynagının yetersız oldugu durumlarda yararhdır Ornegın mıkroçıplerın ıçsel yapısını araştırırken gereklı olan yuksek frekanslann yetersız oldugu dunımlar gıbı Bıraz değıştırıldıgınde bu teknık sısmologlara da yardıma olabüır Fransa'da Grenoble Unıversıtesı'nden fiakçı Bart van Tıggelen, bugun sısmologların Dunya'nın ıç kısımlan hakkında bılgı alabılmek ıçın deprem veya volkanık patlamalardan yayüan sısmık ddlgalardan yararlandıgını soyluyor Bugun sısmologların yararsız bılgı olarak bır kenara atügı sınyaller belkı de çok yararlı bilgiler ıçenyor olabılır Gurultu ve ıçsel yapı arasındakı bağlanünın yıllar once de ortaya çıkartlması gerekhgını, ancak bu üışhnın gozden kaçügını ılerı suren Chımenü şoyle konuşuyor "Hepımız gurultunun gelışıguzel bır yapısı oldugu konusunda şartlandık. Oysa bu yanlısür" New Sdentist, 8 Eylül 2001 Hangı yaşamın erenlenyiz? Hangı yafamın yolculan? Nereye y doğru yurüyoruz? Böyle sorular tuhaf mı geliyor sıze Oyleyse gerenlerdensiniz. Durup yaşamınızı seyredecek, onu yeniden gozden geçirecek gonlünüz yok. "Sırası mı boyle sorulann?" diyorsunuz belki. Peki, bu gerginlik niye? Neden geriyorsunuz kendinizi? Yaşamınızı? Cunluk yaşamın sorunlarının ortup, kararttığı gerçeklerin olabileceği hiç aklınıza gelmedi demek ki. Öyle ınsanlar var: Efsanelerde, kutsallığın yoğunlaştığı destanlarda, dın merkezlı kulturlerde Gunluk yaşamın vıdı vıdısından, pılı pırtısının dışında anlam deren ınsanlar. Çağdaş dunyada da var. Erenler. Yolda oldugunu farkedenler. Bir yere doğru yuruduğunu farkedenler. "Yolda birhedefe doğru yurumek" sozu, çoğunluk dinsel oğretikrin yaslandığı anlatım kalıplarından. Erenlik dinsel kulturun tekelınde değil kı! Evrenin gızlerıne doğru yurumenin sınırsız, bitimsiz yolları var. Yurunecek yollann çeşitliliği, insan olabilmenın onemlı olanaklanndan. Insanın kendini gerçekleştirmesının, bu dunyada varolabılmesınin, evrene sesını duyurabilmesinin o denli çok yolu var kıl Sorun insanın bu yollar zenginliğini kavrayamayışında, kavrasa da gerçekleştıremeyışinde. Dönem donem yaşadığı derin sarsıntılarda (savaşlar, doğal afetler, salgın hastalıklar, yoğun siyasal cinayetler, zulumler gibi...) kendini çaresiz, yoksul olarak algıladığına tanık oluyoruz. O donemlerın yolda olan, yolda yuruyenlerı yollar sunuyorlar birlikte yaşadıklan insanlara. Zenginlikler sunuyorlar. "Yollar bitmedi, çare tukenmedi" diyorlar. İnsan yaşadıkça çare hep vardır, olum de olsa. Teknoloji, bir çare arayışı idi. "Bitmedi daha, yürunecek yollar var, çözebiliriz1' iletisi idi, insanın insanı. Ölumle yaşam bıtmiyor. Olen bireyler, hatta türler oluyor, yaşam suruyor. Yaşamı o/düremezsiniz. Bütun şiddeti ve dehşetiyle kayalann, hvların içinden çıkargelir. Erenin demek istediği belki de odur: Yaşamın sunduğu olanakları tanıyalım ve yuruyelim. Yaşamak yolda olmaktır. (Felsefe yolda olmaktır diyen, dayım jaspers'in kulaklan çınlasın!) Yolu, bindiği taşıdın yolu olarak anlayan çağdaş insana yüruduğu yolları anımsatmalı: Yuruyorsun. Yoldasın Belediyelerin döşediği bu yaşam içinebatmış, yollarda değil, ötede bir yolda. Dünyan bu kadar değil, sen bu kadar değilsin. Yolunu tanı. Yolunu tanıyıp, yünıyebikne, yurumeyigöze alabilene "eren" d'ıyorum. Neden "eren"? Nereye ermiş? Yol hangi yol? Belki de o bir certn. Öylesinesaf, yolunda yürümekten. "Ermiş"değ'ri, eren. Erememiş, ermeye çabalayan, ermeye, erişmeye doğru yuruyen. Döşenmiş yollardan değil. Hiçbir erin asfaltta yurümez. Erenin yolu arkasındadır. Önü yürünmemiş bilinmezliklerle doludur. Eren, izleyen, ardında giden değildir. Elbette kültürunün, toplumunun değerlerinı tanır, sayar. Onları, onlara zenginlik getirecek biçimde yorvmlar, onksnn yüruneceği yeni yollar sunar. Erenlere ne çok gereksinimimiz var! Sıkışmışız daracık yaşamlarımızda! Yaşamımıza temız hava getırecek, pencerelerimızden içeriye taze kır havası dolduracaklar. Kim olunon ol, eren ol! Boyle bir buyruk, belki hiçbir kitapta yazmıyor. Havalandıralım yaşamlarımızı. Daraak, sıkışmış, çoğu kez pis kokan. Yaşam var evrende. Yaşama dönelim. Yeni yollar arayalım. Yürüyelim. Erişmeye çabalayalım. Varamazsak, bir daha. Aynı yolu ya da yeni yolları. Yollar bitmez Yaşamak yolda olmak demektir. Umut tükenmez. Sakın ola, umutdangalağı değiliz. Iktidann aldatmaya çalıştığı iyimser enayilerden asla değiliz! Yol çetin. Yol zor. Ama hiçbir zulum, hiçbir guç içimizdeki varolma aşkını ortadan kaldıramaz. Erebiliriz. Içimizin ozgurkığu ile. Bilimle. Teknolojiyle. Kültürümuzun, yaşam biçimimizin olanca zenginliğı ıle. Insanız biz. Tukenmeyiz. Yaşam tükenmez. Tarih tuketmeye çalışanların mezarlarıyla dolu. Taze yaşamların, canlı duşuncelerin, heyecanlı duyguların erenleriyiz. Her iktidar bizden korkmalı. Yaşam adına hesap sorarlar. Bilimden. Teknolojiden. Şiirden. Yoldayız. Sakın ola, korkmayalım. Bır gun varacağız. Yaşamanın, has yaşamaların erenlenyiz. » Eren Güzel ve çirkin Eş seçiminde çirkinlik her zaman caydırıa bir etken olmayabilir. G uzellık gorece bır kavramdır Bazı hayvanlar eş olarak en çekıci, en cazıp adayın peşınde koşacaklanna, çogunlugun çırkm buldugu adayı tercıh ede bılırler "Çırkın ınsanlar bazı durumlarda guzellerden daha avantajlıdır" dıye konuşan Sydney, New South VVales Unıversıtesı'nden evrım bıyologu Rob Brooks, "Bu durumda ınsanlar Hollyvvood'un şekülendırdıgı guzelhk anlayışmın peşınde koşmaktan vazgeçmelıler' dıyor Kuşlann, balıklann ve ınsanlann eşlerını nasü seçtklerını arasuran bılım adamlan, her turun kendıne ozgu bır guzellık kavramı oldugunu, dolayısıyla eş seçiminde bu ozellıklere sahıp olanlann dığerlenne oranla daha şanslı oldugunu ılerı suruyor Ornegın dışı tavuslar, eş olarak parlak renklı, uzun kuyrukluları tercıh ederken, ınsanlann dışısıne gore de uzun boylu erkekleı daha çekıcıdır Çunku genel kanıya gore bu cazıp ozellıkler doga cak çocugun yaşam/) şansını arttırır Bu ara da pek çoğumuz su latına bdkmddığımu tıplerın başkalan tarafindan kapışıldıgına tanık olmuşuzdur Bu da evnm bıyologlanru daha dıkkatlı olmaya ıtıyor, çunku bu durumda hayvanlar alemınde tek bır ıdeal üpın olmadıgı gerçegı guçlenıyor Bunu araşurmak ıçın kollan sıvayan James Cook Unıversıtesı'nden ekolojık genetıkçı John Endler, Lepıstes turunden ufak renklı bır balıgın erkegını nasıl seçtıgıru ınceledı Tum dışüer buyuk kuyruklu, parlak ruruncu beneklı erkeklerı tercıh ederken, bazı dışılerın sıyah lekelı erkeklenn peşınde koştugu goruldu Bu sonuçlan degerlendıren Melboume Unıversıtesı'nden genenkçı Raoul Mulder şoyle konuştu "Bu son derece ılgınç bır sonuç Bu sonuçlar balıklann arasmda nadır olarak gorulen parklak renklı turlenn nasıl olup da bugune dek gelebıldıkle nnı açıklıyor" Brooks bundan oncekı çakşmalann bu ozel dunımu ortaya çıkartmamasını eskı çakşmalardd ortalama değerlenn alınmasına baglıyarak şoyle konuşuyor "Insanlann ortalama tıplerle çıftleşmek ıstememelen normaldır lercıhınız olan ozel bu"i sıze farklı avantajlar saglayabılır Bır kışının avantaj olarak gordugunu bır başkası dezavantaj olarak al gılayabılu MHC molekulu adı venlen bagısıklık molekullennın durumu farklı seçım olayı na ıyı bır ornektır Seçımınız ne kadar farklıysa doğacak çocuklar o kadar farkh genleıe sahıp oluı Boylece hastalıklara karşı daha donanımlı olur New Scıentıst, 8 Eylul 2001 Reyhan Oksay 757/9