Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BirTV programının düşündürdükleri Şehver Çağlayan* Atlantis ve Manisa a Prof. Dr. llhan Kayan 6 Ocak 1999'da televızyonda ızledıgım "Unıversıtelı gençlerın sorunlan" tartışma programı ve bu programda ızledıgım goruntuler bem dehşete duşurdu 1974 79 ogrcncı olaylan sırasında Istanbul Umversıtesı, Çapa Tıp Fakultesı Fızyolojı Kursusu'nde asıstandım O gunlerı bu kâbus gıbı haürlıyorum O zaman olaylann nedenlerını duşunmuş ve sorunu egıtıme bağlamıştım Bugun halâ ayııı sorunların var olması duşundurucudur Olaylan duşunurken Mayıs 1998'de Cumhurıyet gazetesının okurlarına aımağan ettıgı ve tsmet Zeki Eyüboğlu'nun yazdıgı "Irticanın Ayak Sesleri" adlı kıtapçıkta okuduklanrru anımsadım Kıtapçığın onsozunde Avru pa'run humanızma ronesans reformasyon ve aydınlanma gıbı uygarlığın degışık dort gelışraı evresını gende bıraktıgı nı, ancak Osmanlı toplumunun bunlardan bırını bıle gorrnedıgı anlatümaktadır Yazara gore ulkemızde toplumsal kat manların koklermı besleyen dıncı gelenek, küık degıştırerek yermı korumuş, bazen yerın altma ınmış, uygun ortuyu bul dugunda da ortaya çıkmaktan çekınmemıştır Çagdaş küıklı, turbanı sangı başlarından çıkanp beynıne gıydırrnış kımseler (Televızyondakı taıtışma sırasında bır hz ogrencı aynı deyımı kullanarak "Ben başortumu çıkardım araa beynımın ortusu duruyor" gıbı bır soylemde bulundu) çok partüı donemın bır gerıye donuş olanagını gorduler, ancak devrımcı üerıcı ve aydın kesım bunu goremedı Bunun nedenını yazar, ulkemızın Avrupa'da yaşanan dort gelışım, yukselış evrelerınden bırını bıle geçırmeyışıne baglamaktadır Şoyle bır bakalım Avrupa'da yaşanan nedir? Felsefe, ve buna baglı duşunce, yaraücıük, sorgulama ve sentez yapabüme yetenegı Işte humanızma ronesans, reformasyon ve aydınlanma deyımlerının altında bu ozellıkler yat maktddır Goruşume gore ulkemız ınsanlarında bugun eksik olan felsefedir. Neye ınanıyoruz, neyı duşunuyoruz, rıeyı sorguluyoıuz ve sonunda sentez yapabüıyor muyuz'' Bır sorunun kokenım araştırabüıyor, sorguluyor ve bılımsel bır sonuca vdrdbüıyor muyuz9 Hepsınden onemlısı duşun duklerımızı bulgulanmızı, barışçı, akıllı ve bılımsel bu bıçımde tartışabılıyor muyuz9 Televızyon programında ızledıgım kadanyla HAY1R1 Insarıı araştırmaya ve duşunmeye zorlayan, tartışmayı ogreten felsefe bılımı lıse dengı okullanmızda okutulmuyor Oysa eskı yıllarda bu büun eğıtun programı ıçınde yer alıyordu Lıse yıllaıında aldıgım bu dersten çok yararlandıgımı ve felsefe bılımının yaşamrm boyunca bana ışık tuttugunu soyleyebüu ım O halde bu ders egıtım programından neden 7 kaldırıldı Duşunmeden, yalnızca kavga edıp savaşan ırısan 9 mı ıstıyoruz Gençlerrmızın brr bunalım ıçınde oldugu açık Bunu toplumumuzun bır yansıması olarak da duşunuyorum Bazılarunız eskıye sanlmayı, bazılanmız ıse kendını yenılememeyı bır erdem sayıyoruz Televızyon programuıdakı solcuların kullandıklan sloganlar ve kavramlar 30 yıldır hıç degışmemış O zamanlarda ne dıyorlarsa bugun de aynı şeyı sa vunuyoılar Pekı o zamandan bugune hıçbır şey degışmedı mı' Neden hep aynı yerde sayıyoruz9 O halde yıne egıüme donuyorum Egıtımde her yaştah ınsana (ılkokuldan başlayarak) duşunmeyı sorgulamayı, yaraücüığı büımsellıgı oğretebüırsek rrtıcarun ve kavgarun onunu keser demokrasıye ve laıklığe dognı daha emın adım atarız Ancak bunu ezbercı egıtım sıstemıyle başarmarruz mumkun degüdır Ne yazık kı ezber ılkokulun bıruıcı sınıfından unıversıtenın son sınıfına kadar benımsenrruş ve ısrarmda devam edılmektedrr Unıversıtenın kavrarrüarın ogrenıldıgı ve tartışıldıgı bır ortam olması gerekırken halâ ezbere dayanan bır sıstemın uygulanması ogrencıyı doyumsuzluğa suruklemektedır * Doç Dr, Istanbul Umversıtesı Florence Nıghtıngale Hemşırehk Yuksek Okulu Khnık Fızyolojı Oğretım Uyesı tldntıs'ın Mamsa'da oldugunu one suren yazar Peter James bana Altınova'da başka bır jeoarkeolo jık draştırma projesınde bırlıkte çalıştıgımız Dr Khyakos Lambrianides tarafından 1994'de tanıştırıldı Kayıp Atlantıs'ın Marusa yakınlarında olabılecegrnı, bunun ıçrn bır kıtap hazırladıgmı soyledı Işlerımın yogunlugu arasında fazla uzerınde durmadırn 1995'de kılabıru yayımlamış Bana gondermedı Bu yüa kadar haberını bıle olmadı Sadece yıne o zamanldrda bır gazetecı bana tele fonla bu konuda sorular sordu Ozellıkle brr golden soz ettı O zaman ügüenmedıgımı, cıddıye de almadıgımı soyledım Geçen sonbaharda Peter james benı telefonla arayarak randevu ıstedı Fakulteye geleceklerdı, ancak bera Marusa'da bekledüderuıı helıkopter bulduklaruu ve BBC televızyon ekıbı ve benımle bırlıkte uçmak ıstedıklerıru bıldırdı Uçuş gerçekleştı ve konuya ıster ıstemez bulaş mış oldum Hıpotez şu Derler kı, nasü Schlıemann Homeros'un verdıgı bılgılerle Troya'yı buldu ıse, Platon'un Atlantis ıle ılgılı tanımlamaları esas alınarak bız de bu efsane kenn bulabılırız Bunun denemelerı yülardır yapılmdktddır Atlantis Mısır'da, Atlas Okyanusu'nda, Ege Denızı'nde, nıhayet Troya'da aranmış ve bulunamamıştır Platon'un tanımlamalan Marusa Dagı ve onundekı Marusa Ovası'na çok uymaktadır Burada Tantalos'un tahtı ve Kıbele olarak tarunan kaya oyuntulan bunun ışaretlerı olarak alınabüır Marusa Dagı'nın kuzeydogu etegınde, Marusa Tur gutlu yolu uzerınde ' Yankkaya" olarak tanuıan, gerçekten dogal bır kaya yarıgı bulunmaktadır Sadece bırkaç met re genışlıgındekı bu yarık kıreçtaşı kayaları ıçınde açü rruştır Dımdık yamaçlannda karstık şekıler (mağara gıbı erıme şekülerı) bulunmaktadrr Tabanrndan sel suları akmakla bırükte duzenlı su akışı olan bır dere buna ışaret olabüecek çakü ve kumlar bulunmamaktadır Peter'e gore bu yarık buyuk bır depremle açılmış olabüır Bu sırada Platon'un kaydettıgı gıbı, yerden sular fışkırmış Yarıkka ya'nın onundekı alanda ovada bulunan brr kent (Atlantis) sulara gomulmuş olabdır Yarıkkaya kuşkusuz yerkabugu hareketlerı ıle oluşmuş gorunmektedır Çevre çok canlı faylarla ve kınklı yapıya aıt şekülerle doludur Bu hareket basıtçe "deprem" diye de ıfade edılebılır Ancak bunun bır defada, aruden oluştugunu soylemek sadece bır varsayımdan ıbarettır Bılımsel kdnıtımız bulunmamaktaır Yarıkkaya'run dışında, ovanm bu kesımrnde bır zamanlar, hatta ornegın 50 yıl on cesıne kadar bataklık ve su bırıkmtılermLn bulundugu da büınen bır durumdur Burada dag etegı boyunca yıne kırıklara baglı kaynakldr (fay karst kdynakları) bulurunakta dır Ayııca, kıreçtaşı yapüı bu dag etegınde karstık olu şumlarla sulak alanlann bulunması normaldır Bu alan Godız taşkın ovası ıçınde aluvyonlann da az ulaştığı bır alan oldugu ıçuı kolayca dolamamış ve çukur kalmıştır Boyle bır alanda yerkabugu hareketlerı sırasındakı sarsıntılarla yuzeym taban suyu altrna çukurlaşarak su ortusunun geraşlemesı ve derınleşmesı de rnunıkundur Bunlann hepsı olağan dogal durumlar ama Atlantis ıle ılışkıyı karutlamakla hıçbır ılgısı yok Burada Atlantis olarak rutelenebüecek buyuk brr kentın bulunması bana gore sadece hayal Ancak, bınlerı çüap derse kı "Bız bunu mumkun goruyoruz, fakat bılımsel kanıt bulmamız gerekıyor bıze yardım eder mısınız, bu kanıtlar neler olabüır ve nasü bulunur'" Kuşkusuz buna "Evet" dıyebüırız Ne yapılacagma gehnce, en guvenüır bügıler, bızun Troya'da yaptıgımız gıbı sondajlarla bu alanda yuzey altıru yoklamak, ornegın batüc bır Atlantis olmasa bıle yerleşme yerınm enkazına rastlamak mumkundur llk sondajlarda kuşkular artarsa, uygun jeofızık yontemlerle daha genış alanlar taranabıhr Bız şımdılerde jeofızücçüerle bırlıkte çalışarak sondaj verüerımızı genış alanlara yaymayı deruyoruz Bunun ıçrn Gedız deltasında, Urla'da ortak projelerımız var Buna benzer bır uygulama burada da denenebüır Araştırmak daıma ıyıdrr Sonuç bekledıgımız gıbı olmasa büe Geçenlerde Peter James'den uzun bır emaıl aldım Butun bunları kendı yaklaşırra üe tekrar anlatıyor, tazelıyor Gelmek ve çalışmak kararlüıgmda oldugunu sezıyorum Bıze daha cıddı bu" araştırma teklıfı olursa çalışabılınz Bence bu konunun uç yonu var Bırıncısı ve asü olanı arkeolojüc ve füolojık yonu Hıpotez buradan çıktıgına gore bu yonde bügılerın çok ıyı derlenmesı ve yorumlan ması gerekır Ikıncısı bızı dgılendıren jeolo]ik]eomorfolo]ikçevreselpaleocografü< konular Bu da çok onemlı, çunku ortaya atüan vaısayımın tek somut dayanagı bu konulardan saglanacak bügı ve bulgular olabüır Uçun cusu konunun farklı bır boyufu Turızm, tanıtma ve ekonoı mı Yanı uısanlar boyle bır konu üe ılgılı olarak Manısa'ya ügı gostereceklerse, gelecek, burada çalışacak veya gezeceklerse ve sonuçta burada ekonomık bır etkmlık oluşacaksa bunlar kotu mu' Tek şart bu ışlerm bılım dışı, gerçek dışı yaklaşımlarla dejenere edümeden surdurulmesı olmalıdır Troya neden Atlantis olamaz... anfred Korfmann ve ekıbı, on beş yüı aşkm bu: suredır 'IVoyri ve çevresuıde yogun bır araş tırma temposuyla kazüar yapıyor Her taş araştırılıyor ve ıncelenen her taşla bırükte, once Hısaruk'takı kale, daha sonra ıse aşagı şehır üe ılgılı bügıler çogalıyor Troya, gıttıkço daha buyuk bır boyut kazanmakta, her kazı donemı sonunda, antüc bır kasabadan, Homeros destan larma uyan ve parlak donemınde dltıbın kışmın yaşadıgı gosterışlı bır yerleşmeye donuşmektedır Prıamos Hazrne sı bulunmamasına ragmen Bugun Troya üe büdıklenmızın buyuk bır kısmını, Tubuıgenlı arkeologa ve onun ekıbme borçluyuz Buna ragmen, bırısı çüap da Troya uzerıne, Korfmann ve Homeros'dan daha çok şey bıldıgmı soylerse ve bunu Ege kıyısındakı hoyuge bır tek kez büe ayak basmadan yaparsa soyledıklerı tuhaf karşılanır elbet Hele bır de, Troya'run sadece Homeros'un Dyada'sındakı şehır ol M madıgını, bunun yanı sıra pfsanelere konu olan, altınlan ve buyuk zengınlıgıyle Kral Karun'un yarunda dılencı kaldıgı Atlantis de oldugunu ıddıa ederse Tubıngenlı arkeolog Korfmann Isvıçrelı jeolog Eduard Zangger ın ük kez 1992 yüında ortaya attıgı bu tez üe ılgılı goruşlerını, sadece brrkaç kez ve oldukça ısteksız bır şekıde düe geürmıştı Boyle bır tezın, kendısı ıçuı bır büım adamı olarak "tartışümaz ' oldugunu soyleyen Korfmann, Atlanns'ın Troya'ya yerleştrrümesının hıç cıddıye alınamayacagını ve bır rrutos şehrının arkeolojrk olarak aranmasının tumuyle bır zaman kaybı oldugunu da vurgulamaktadır Korfmann'ın, Atlantis konusundakı son gelışmelere olan tepkısı budur Kısa bır sure once, ' Spıegel 'e gore, Zannger, "Federal ATmanya Jeolojı Bürmlerı ve Madenlerı Kuruluşu"ndan (BGR) uzmanlarla bırlıkte, BCR'nın gelışmış teknolojüc aletlerrru de yaıüarına alarak, Turkıye'nrn 619/16