Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EVREN Uzaysal düzen, iyilik ve kötülük "Doğa, büyük bir kaostan iyiyidüzeni bu arada bizleri yaratagelmiş... Biz üstbilinç olarak, doğayla bütünleşmek zorundayız. Tolga Yarnıan Y asamın gayesı bır bıcımdo "mutluluk" olmak gerekır Sanırım tum dınler ve peygamberler bu temel ılkenın ayırdında olarak lerdın ve toplumun mutluluğunu "beraberce" sağlayacak "yaşam tarzını" vazetmeye çalısmışlar Ideolojıler arasındakı çatısma kokte ferdın mı yoksa toplumun mu "mutluluk tasarımında" one çekılmesı gerektığıne ılışkın çelışkıden kaynaklanıyor Başlangıçta toplumlar kendılerını "Insansevmez egemenlere" karşı savunmak zorunda kalmışlar Sosyalıst (toplumcu) duşunce kestırme bır deyışle, ışte buradan kaynaklanmış Sosyalıst uygulama surduren toplumlarda npdır kı fertler bır sure sonra, toplum adına bıreyı kuşatan baskıcı, mer kezı olıgarşıye karşı kendılerını savunmaya ıtılmışler Doğu Bloku ve Sovyetler Bırlığı ndekı çozulmenın, kabaca ışte, oylece meydana geldığını duşunebılırız Gaddarlar, ledakârtar, idarei maslahatçılar: Akcıgerlerımız ıçırı an havaya ve oksijene vucudumuz ıçın bellı gıda maddelerıne, gozlertmız ıçın ışığa ıhtıyacımız olduğu gıbı doğal, sağlıklı an, doyumlu bellı bır "mana ve hukuk dünyasına" ıhtıyacımız olduğu, acaba ılerı surulemez mı? Bugun yeryuzunde atmosferımızın havasını soluyan beş mılyar ınsan var Bunların hepsının aynı bır "tecniz havaya" ıhtıyac duyduklarını soyleyebılırız Ama beş mılyar ınsanın tıpa tıp aynı bır "manevi yönellm Ihtiyacı" ıçerısınde bulundugunu ılerı surmek, hıç mumkun gorunmuyor Bu açıdan ınsanları tanımlamak ozere gen bılımcıler de antropologlar da tarıhçıler sosyologlar psıkologlar da harıl harıl çalışıyorlar Sonuc su Insanlar, farklı farklı tabıata sahıplpr Yapısal olarak, kımısı doğuştan gaddar ve acımasız olabılıyor Yonetmek ve urotmek ıçın doğaya ve çevredekı canlılara her turlu zararı verebılıyor kımısı doğustan fedakâr ıstısmara açık Kımısı bu ıkı turun arasında ıdareı maslahatçı Bılım adamları, doğal yapılarına gore ınsanları, ışte kabaca ozetledıgımız uç kategorıde topluyorlar Peygamberler ve dınler, bunun neresınde? Sanırım ne turlu olursa olsun, uretmek ve yonetmek pahasına çevrelerıne, ınsanlara "zarar" verenlerın karşısında1 Kanımca dınler, yol boyu "egemenlere" odun vererek yer yer ne kadar başkalaşmış hatta yozlaşmış olurlarsa olsunlar, gunlerının, "devrlmci" hareketlerıdır Peygamberler de sanırım, bıreysel çerçevede bakıldığında, herhalde, yeryuzunun kaydettığı en buyuk "devrlmciler" ve "siyasilerdir." Dınlerın ve peygamberlerın gunlerındekı "devrimcillk" ya da "ilericilik" nıtelıklerı, yapılan "dinsel • davranış tercihle rinln", tarıhın (toplumsal devınımler ıtibarıyla) yakınsamasıyla blr çakışıklık gostermesınden, kaynaklanıyor Baska bır deyışle, dınler "iyi" ve "kötü" ayrımında, tarıhten suzulen, ınsan onuruna yaraşır guncel bırçok "erdemi", bınlerce yıl oncesınden baslayarak, "doğru" olarak yuceltmışlerdır Bugun orneğın, bır "kole hukuku" soz konusu değıl Çunku artık çok yaygın olarak "kölellk" soz konusu değıl Insanın ınsana esıtlığı uğruna, "köleliğe" başkaldırı, başlangıçta ışte, dinsel ılkelerle uçlar verıyor, guçlenıyor Bunun gıbı, tum ınsanlara ortak bır manevi yonelım olarak, "insan temel hak ve özgürtükleri"; kaç turlu kanlı çatışmadan, acıdan, ıstıraptan damıtılmıs bulunuyor Insanlık tarıhının açıklayageldığımız yonelımının acaba bır "anlamı" var mı? Bu temel soruyu, "kaos ve düzen" temalı oncekı duşunce ve goruşlerımızı anımsatarak yanıtlamak ıstemekteyız (1, 2,3) Insanlık tarihi de, kaostan düzen yaratmıştır: Soz konusu kaynak yazılarımızdan anımsanabıleceğı gıbı doğa kaostan sonsuz buyuk galaktık boyutta da sonsuz kuçuk atomıstık boyutta da, "düzen" uretme ozellığıne sahıptır Doğa yasaları boyutta da "düzen" uretme ozellığıne sahıptır Doğa yasaları çerçevesınde "evren", topluca "mutlak bir ıssızlıga", "olumcülluğe" yonelmış olsa da, sankı boylesı bır çurumeye karşı çıkmak ıstercesıne, evrende çok yerde, çok aşamada, kargaşa, dağınıklık "ahenge" yonelmekte, hayat bulmaktadır Tıpkı tersten çalısan bır "kıyma makinası" gıbı Makıneden lyma çekılınce obur taraftan but çıkıyor kemık çıkıyor yurek çıkıyor, meleme çıkıyor, sevınç çıkıyor, duşunce çıkıyor, hayat çıkıyor özellıkle dunyamız, boyle bır bağlamda, uçsuz bucaksız karanlıkların orta yerınde, ınanılmaz gorkemde, kaostan doğmuş bır "düzen cennet ada" olmakta Boyle bır çerçevede ıste "var oluş" açısından, sankı "iyiyi" ve "kötüyü" tanımlamak mumkun "Kötü", evrenın çurumesı, madenın buyuk patlama sonrası, gıtgıde daha genış karanlıklar ıçınde un ufak olup kaybolmaya koyulmasıyla, ener|inın (korunuyor olmasına karsın) olurnculleşmesı Yeryuzunde evrenın, kaostan duzen uretme yonundekı, özellıkle dunyamızı, hayatıyetımızı oluşturan eğılımı yonundekı gelısmeler, iyi Nukleer savas tehlıkesıne, çevre ırlılığıne ve bınlerce yıldır yaşandığını bıldığımız harbe, darbeye, acıya karşın "Insanlık tarihinin" yeryuzundekı "gellşmesi"; "kaostan düzen üremesiyle", guneş sıstemının ve dunyanın uzayda vucut bulmasıyla, keza "hayatın yeryuzunde yeşermeslyle", aynı bır "iyilik" dogrultu su, aynı bır "güzel'.'k" sergılıyor Yani insanlık tarihi de bir nevi kaostan, üst bir boyutta, duzen uretiyor!.. Boyle bır gelışmeyı, egemen gelışme olarak yakalamak ya da onu egemen gelışme kılmaya çalışmak, herhalde çok onemlı olsa gerektır Buradan yola koyularak "ınsanın yer yuzündeki misyonunun genel bır dogrultusunu" çıkartmak, sankı mumkun gorunuyor Insan; doganın kaostan düzen uretme kavgasının en ust ve özenli bir ürünü, göz bebeği olarak oluşmuştur... O halde ınsan kendısıne can veren mısyonu devam ettırmelı, daha da ustunluklere taşıyabılmelıdır Kaos ananın yavrusu ınsan. kaosu değıl, kendınden daha gorkemlı duzenlerı yakalamaya ve var etmeye, yonelmelıdır "iyi", budur denılebılır "Kötü" bunun aksıdır Yeryuzundekı ınsanlık tarıhınde, kotuler ve kotulükler çok olmuştur Ama hakım doğrultu, sankı "düzen gellştlrmeyl" temel alarak yaptığımız tanım uzantısında, "iyilik" yonünde, "lyllerln zaferlyle" ınşa edılen doğrultudur Butun bunlar guzel duruyor Nedır kı mesele yıne de hıç basıt gorunmuyor Bakın orneğın ınek otu yıyor Otu, ot duzenını katledıyor, ama boylelıkle et ve sut uretiyor Buradan yola çıkarak, "Büyük İyilik, küçük iyilik katledilerek var oluyor dıyebılır mıyız hıç 7 Daha kotusu, ıneğı kesıyoruz, yıyoruz Yaşıyoruz Duşunce uretıyoruz Burada da korkarım, hatta daha genış boyutta, "düzen üretmek" uğruna, "duzen katllamı" soz konusu Ineklerı "kendi başlarına" bıraksak Ya da ınekler, otları "özgür" bıraksalar Acaba, doğanın "kaostan düzen uretme" mekanızmalarına daha uygun davranıyor olmaz mıyız'' Insan temel hak ve özgurlüklerini, ta rıhten suzerek nıce gaddarlıgı boğan ınsanlık "hayvan haklarını" vazetmede henuz daha emekleme salhasında gorunuyor Bıraz daha fantezık olmak pahası • na, hadı dıyelım kı ınsanoğlu, balık dahıl, envaı cıns hayvanı katletmekten gerı durabıldı Ya "bitki hakları?" Yahut da hayvanların karşısında bıtkılerın temel hak ve ozgurluklerı'? llk bakısta tuhaf gorunse de, ınsanoğlunun, kendı ve çevresı hakkındakı duyarlılığı gelıştıkçe dıkkate getırdığımız sorunlar, ılerıde enıne boyuna tartışılacakmış gıbı duruyor Herhalde hayvanlara karsı bugunku kadar "vahşi" olmayacağız "Hayvan temel hak ve özgurlüklerini" ınsanlık, benımseyecek Kımbılır yuzyıllar sonra, hayvanlar, bırbırlerının temel hak ve ozgurluklerıne saygı gostermeyı, belkı "evrimsel" olarak oğrencekler Benzer şekılde, bıtkılerın, teker teker, temel hak ve ozgurluklerı tanımlanacak Sonrakı aşamalarda acaba, hayvanlar bıtkılerın temel hak ve ozgurluklerını oğrenebılecek kadar bır evrımleşme gosterebılırler mı 1 llk bakışta belkı "saçma" duruyor Ama şımdıden bılebılır mıyız 9 "İyilik üretmek" ıçın bıle olsa "doganın", her turlu "kötü davranışı", "doğal gelişmenin" ozunde olaraK yasaklayacagı evrelerı, bınlerce yıl sonra şırııdı fantezık gorduğumuz boyutlarda, "yeryüzü mahlukatı", başta ınsan olmak uzere, yaşayabılecektır Evren tarıhıne dunyamızın bulunduğu uzay koşesı taa galaktık, astrofızıksel oluşumlardan gelerek canlıyı ve ınsanı varettıkten sonra ahlak mantık ve hukuk boyutlarında da "kaostan duzen yaratılmasının" çok nadıde bır "cennet laboratuvarı" olarak geçeceğe benzemektedır Her şey evrende, genelde "daha kaotik" bır yapıya gıdıyor gorunmekte ıken, "kaostan düzen uretilmesine" ılışkın en gorkemlı yapıtları ortaya çıkartan, boyle bır çerçevede "lyl" ıle "kötünün" kapıstığını ama lyının sonuçta zafere yoneldığını sergıleyen, mılyarlarca yıllık uğraşın bır cennet laboratuvarı Kaos "kötü", bundan doğan duzen "iyi" olarak tanımlanırsa mılyarlarca yıllık geçmışımız, o arada ınsanlık tarihi tarihımız, bır çırpıda belırgınleşıyor ve ozetlenebılıyor Geleceğe nasıl yonelmemız geretığını de ışte sankı sezınleyebılıyoruz Doğa, kaostan kotuden iyiyi duzenı, bızı, her şeye karşın yaratagelmiş Doğanın mahsulu "üst bilince", bize onu anlamak ıdrak etmek, ve onunla zıtlaşmak değıl, butunleşmek duşuyor lyı, kotu bır yana, "çlrkinlesmeme" ıçın Dönüyor?", Cumhurıyet Bılım Teknık 29 Aralık 1990 2 T Yarman "Temel Parçacıklardan Canlıya, 0 0 fOnccy*. Duyguy», Maddenln Halleri". Cumhurıyet Bılım Toknık 29 Hazıran 1991 3 T Yarman "Çevra Klrllllği Kaçınılmailık D«0UcHr!" Cumhurıyet Bılım Teknık 11 Ocak 1192 1 T Yarman "Inun, Kandl Özü Kaou Qwl ml * Tolga Yarman Prol. Dr. 25920