02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilim felsefesi ve Feyerabend amigoluğu Hüsamettin Arslan, beni ve Popper'i hiç bir zaman savunmadığımız fikirleri savunur gibi gösteriyor. A. M. Celul Şcııgör * Davetii) adlı yazıma Hüsamettin Arslan ın r bır oleştırı yazdrdk bdşlatmak ıstedığım bır tdrtışmaya katkıda bulunması benı çok sevındırdı Bılımın dahı pek cılız olduğu toplumumuzda bılım felsefesi tartışmasının haftalık populer bır dergıde başlaması sanırım toplumumuzun entelektuel gelışınıı açısından cıdden kayda değer bır olaydır Ancak Hüsamettin Arslan eleştırısınde umıt ettığım tartışmayı argumanlarla (uslamlamalarla) açmak yerıne once benı ve Popper ı hıçbır zaman sa vunmadığımız ve karşısında olduğumuz fıkırlerin savunucusu gıbı gosterıp sonra bu fıkırlere Feyerabend amigoluğu dıye betımleyebıleceğım ve Arslan ın eleştırısınde yaptığı atıfta da pek guzel gorulduğu gıbı Feyeıabend ın kendı stılının esasını oluşturan sloganlarla karşı çıkmasının benı bır dereceye kadar hayal kırıklığına ugrattığını da soylemem lazım Bılımsel ve felsefı tartışmalarda sloganların yarar sağladı gını sanmadığım ıçın ben Hüsamettin Arslan a cevabımı eleştırısınde ortaya attığı ıkı Jemel ıddıa uzerıne teksıf edeceğım 1) Popper ın ve benım pozıtıvıst olduğumuz VP ?) Bılımın dog rularının mutlak oldukları ve kabul edllmeleri gerektığınl ıddıa ettığımız Bu her ıkı ıddıa da eldekı belgelerle çelışmektedır Hüsamettin Arslan felsefe tarıhını bıraz oku muş herkesın bıldığı gıbı pozılıvızmde Com te un klasık pozıtıvızmı ıle Blumberg ve Feıgl ın ısım babalığını yaptıkları mantıksal pozıtıvızmı (2) bırbırınden ayırmakls ışe başlamakta ve Popper ın (ve dolayısıyla benım) mantıksal po zıtıvıst oldugumuzu ıddıa elmektedır Benı Feyerabend ı ve Popper ı hızlı okuyup anlamamış olmakla suçlayan Arslan Popper ın ılk kıtabından başlamak uzere otobıyog rafısıne kadar hemen her e&erınde kendı çalib malarının bır yerde mantıksal pozıtıvızmın bır eleştırısı mahıyetınde olduklarını mantıksal pozıtıvızmın Ikıncı Dunya Savaşı sonrasından berı olu bır felsefı hareket olduğunu ve bu hareketın oldurulmesınde en onemlı rolıı de kendısının oynadığını tekrar edıp durdugunu herhalde yd hıç okumamiblır veya bızlere soylemedığı ne denlerle kabul etmemektedır(3> Popper ın de anlattığı gıbı fıkırlerının oncelerı en çok Vıyana Grubu (VVıener Kreıs) uyelerı tarafından tartısıl ğı nın Frank ve Schlıck tarafından çıkarılan daha zıyade mantıksal pozıtıvıstlerın yazdığı bır serıde yayımlanmıs olmasi|4) ozellıkle Ingıltere ve A B D de Popper ın de mantıksal pozıtı vıst olduğu veya en dzından doğrulama prensı bını yanlışlama prensıbı ıle değıştırmış bır mantıksal pozıtıvıst olduğu fıkrının yaygın olarak benımsenmesı sonucunu dogurmuştur Sanırım Husamettın Arslan Ingıltere dekı çalışma ları esnasında bu yanlışlığın kurbanları arasına katılmıştır Popper ın nıçın mantıksal pozıtıvıst olamayacağı çok açıktır Popper ın telseteye yaptığı en buyuk katkı lumevarımın (enduksıyonun) yanı tekıl gozlemlerden genellemelere varabılecek mantıkf bır yolun mumkun olmadığını goster mış olan Davıd Hume un tezını tpmel alarak ku ramsal bılgının gozleme değıl tamamen sansa dayalı olduğunu gostermış olmasıdınsı Halbu kı mantıksal pozıtıvıstler bır varsayımdan turetılmış ıfâdelerle uyumlu gozlemlerın bu varsayımın en azından guvenılırlıgını arttırabıleceğı kunaatındedırler Popper doğruyu bulmanın yontemı olmadığı, her yolun geçerlı olduğu kanısındadır ve bu konuda Irrasyonalıstlerle (usmış ve ılk kıtabı Billmsel Araştırmanın Mantıılım Felselesi, Feyerabend ve Mağaraya PPER TARTIŞMASI (6) dışıcılarla) tamamen aynı fıkırdedır Oslardan ayrıldığı yer yalnızca bulunduğu ıddıa edı len doğruların nasıl binanacağı sorunudur Poppeı kuramsal ıfadelerın doğrulanmalarının ımkânsız olduğunu gostermış olan Hume ıle aynı fıkırde olduğundan bılgı buyumesını yan lızca yanlışlama yontemı ıle yanlışların elen mesıne bağlamaktadır Hüsamettin Arslan nıhal yanlışlama krıterı nıhaı dogrulama krıterı gıbi ımkânsız bır şeydır derken yaygın bır felsefı modayı ıfâde etmektedır Ancak burada benım bu modanın yaratıcıları ve takıpçılen olan felselecılerden ayrıldığım bır nokta var Ben şu anda buyuk bır hızla gelışen bır doğa bılımlnın, jeolojının ıcracıları arasındayım Bılım uretmeye çalışmak benım gundelık ışım Bu ışı benım ve dunyada kı meslektaşlarımın nasıl yapmaya çalıştığımız konusunda Lakatos ve Feyerabend gıbı bazı felsefecılerın ve Kuhn gıbtbazı tarıhçılerın urettığı goruşlerden ayrılmak zorundayımi7) Jeoloıı son otuz yılda cıddî bır değışım yaşamış bu değısım de aynen Popper ın tasvır ettığı şekılde cesur varsayımların gozlemle naksedılmesı sayesınde olmuştur VValter Pıtman ın James Heırtzler ı'e orta okyanus sırtları uzprındpkı manyetık anomalıler hakkında yazdığı bır makale (8) ıle Lynn Sykes ın orta okya nus sırtlarındakı fay lanmanın mekanız ması hakkındakı makalesıo» eskı yer bılımlerı teorılerını olduğu gıbı yururluk ten kaldırarak bır yıl gıbı bır zamanda tum yerbılımcılerın dayandıkları kuramsal çatıyı kokunden degıştırmıstır Jeolo|inın onsekı zıncı yuzyıldakı gelışmesınde de durum farklı değıldır Hattâ merhum Imre Lakatos un belkı de son yazdığı makalelerden bırındeıını Popper ın tezıne karşı ılerı surdugu Nt. jncu doga bı lımcılerının hıçbırının vdrsdyımlarını ortaya ko yarken bunları naksedecek gozlemlerın neler olabıleceğını belırtmemış oldukları ıddıası da gerçekle bağdaşmamaktadır Mesela New ton un en buyuk hayranlarından olan ve onuıı mekanıkte yaptığını jeolopde yapmak nıyetıyle ortaya çıkan James Hutton modern leolojının temelı kabul edılen makalesınde çokellerın ısı etkısı ıle taşlaştıkları tezını çurutecek gozlemı belırtmışoi) ve bu gozlem daha sonra yapıla rak ondokuzuncu yuzyı1 başında Hutton un varsayımı çurutulup terkedılmıştırp?) ' Bu nedenle leolojının felsefesi ıle ılgılenmış bazı teologla rın Popper den çok onre epıstemolojıde onun fıkırlerıne paralel lıkırler uretmış olmalarına şaşmamak gerekırnaı Arslan eleştırdığı ekserı pozıtıvıstlerın duş tuğu hatâya duşerek Popper ın bılımı bılım olmayandan ayırmayı amaçlayan sınır çızgısı çekme denemesını sankı bır kurammış gıbı ele alarak yanlışlanamaydcağından şıkayetçı ol maktadır Bılımı bılım olmayandan ayıran yan lışlama krıterı bır kuram olmadığı ıçın Sddece bır anlaşma zemını bır konvansıyon olduğu ıçın yanlışlanabılecek veya doğrulanabılecek bır ılödedeğıldır(H) Bu yarın akşam sınema ya gıdelım dıye anlaşan ıkı arkadaşın anlaşmalarının ınantıkî açıdan yanlış veya doğru olup olmadığını ıncelemeğe benzer' Pozıtıvıst olmakla suçladığı Popper ın bılımın ınsanlıgın nıhâı aşaması olduğunu ıddıa et tıgını acaba Husammetın 7Arslan Popper ın han gı eserınde okumuştur Poppor kendl ileri surdüğu flkirler de dahll olmak üzere her şe yın ama her şeyın eleştırıye açık olduğunu ve eleştırılmesı gerektığını boylerıi">) Bu açık sınırsız sınamaya ve eleştırıye davetı Husamet lın Arslan ın hangı mantık çerçevesınde des potların ve dıktatorlerın yontemlerı ıle bağdaştırdığını anlamakta cıdden guçluk çekıyorum Kuralların standartların yalnızca eleştırıye açık kılavuzlar oldukları eleştırılerek gelış tırılen bır temel olmadığı takdtfde gelışmenın mumkun olamayacağını Arslan sanırım kı farketmemıştır Hüsamettin Arslan ın sorununun gerçek ıle gerçeğl arama yollarını bırbırıne karıştırmasından kaynaklandıgı kanaatındeyım Bu noktada bır ıtırafta bulunmalıyım Ben bır gercekçıyım Yanı ıçınde yaşadığım evrenın benım dışımda bır varlığının olduğu Inancındayım Bu sadece bır inançtır ve sanırım sınanması olanaksızdıı bu yuzden de akılcılık dısındadır Ben buna rağmen bu ınancın rakıplerınden daha faydalı ve verımlı olduğu karıısındayım (bu ko nuda Hüsamettin Ars lan ıle aynı fıkırde olduğumuzu sanıyorum) Benım dışımdd bır doqa varsa benım dı sımda blr gerçek de var demektımoı Benim bu gerçege ulaşa olduğuna gore ınsanlıgın değeılennı onun ustunde olduğu ıddıa edılen, gene dklı ı uretı mı olmak zorunda olduğu halde sınanmalarına gerek hattâ ımkân olmayan fıkırler rnı koy malıdır? Bellı bır değer saptayarak satın almak durumunda oldugunuz bır altın yıı?ugu altın olduğunu sınayarak ını yoksa sınamaddn mı almayı tercıh edersınız9 Hüsamettin Arslan a cevabımı bılım felsefesıne temel teşkıl eden bılım tarıhını onıı çarpıtarak anlatan Feyerabend gıbı sorumsuz ya zarlar yerıne bılımın ıcracıldrından ogrenmenın daha doğru olacağı kanımı ıfâde ederek noktalamak ıstıyorum Bu cevabı okuyarak eleştıren dostum Gurol Irzık a tum tavsıyelerını yerıne gplırnıpriığım halde tartısmalarından yararlandıqım Umur Daybelgeye VP H Nuzhet Dalfes e lcsukkur eder ıfâde ettığım fıkırlerın tumunun sorumluluğunun ısekendımde kaldığını vurgulamak ısterım (OŞengor A M C Cumhuriyet BILIM TEKNİK. sayı 256 s 12 13 (2) Blumberg A E v< Fcıgl H 1931 Loglcal PoaHiviım A new movement ın Europesn phllosophy The Journal of Phllosophy c 28 s 281 (3 Puuper ın anı ak 1979 da basılnıı? I ı k j j I932 yılında yazılrnıs olan ılk kıtabı olan Dle Belden Orundproblemeder ErVenntnlslheorle ric bk? s ı B v p s o n rası (J C B Mohr mg Tubıngenl Bu kılap 1932 yıl lında Rudoli Carndp tarafından lelsufe alomıne tanıtılmıştı Ayrıca bk/ Püppeı K 19/4 Autobıography o« Karl Popper The Phılosophy ol K ır Pop p e r d e ( c I ed P A Schılpp) Open roıırt 11174 (a Salle) ozellıkle s 69^6 bukesımde venlpn relernas lar ıçındr Popppr ın daha onrpkı PberU^rındc noroler de mantıksal pozıtıvızmı eleştırdıâı bn un ıbılır (•t'Popper K Loglk d«r Forschungı Jııiııj Spnmjer (1935 Vıyana) (5 'Popper K Conjecturea and RefutaBoo» Routledge (1989 Londra ve New Y ık , u 95 54b vp J48 |6)0rneğın bkz Pop()ı.ı K Reallsm and the Alm ot Sctancv Rowman f n d L t t l e l i f l j (1983 Totuvvri) s ?8 II Bılım sosyoloıîıı lohn A Ste wart Drlfllng Contlnentt and CoNMIng Paradlgm* adlı kıtabınd ulndıand UnıversılyJ'rı ss I<WO fjloo mıngton ve Indıanapolıs) benım V V Bduıısbuv lı yaptığım vc 1979 yılında yayınlanan bır tartısmnyı ın celeyerek bana hn. de sahıp olmadıgım (jiıdıılor alfet mnktr bıı inrti'nnyı Kuhn un qoruşlerı acı^ından ın celemektBdır 1 Halbukı en .ı^ından bun l ı ı jltan olduğum bu tartışmanın Kuhn un tıkırlerınm v dpn bı lım tarıhıne guçluklo uygulan.ıbılocogını c<ık yı qos teren orneklerden bırı olduğu kanısındayım Benım bızzat bır parçası oldugum bu ppk b«ısıl ornı (yn de gosterdığı gıbı kendısı bılımcı olmayan mel<< hılımcı lerm bıl ( m ve bılııncıler hakkında suylpdıklnnnı buyuk bır ıhtıyatla ıncalemek gerekır Bılımcıleı ııasmdd C F von Wpı?sarker gıbı yanlışlamanın mumkun olma dığını duşunonler dzınlıktadırlar (bk/ Die Elnholl der Natur Karl Hanser Verlag 1971 Munıh s 241) P'Pıtman W C III vp Heırtzler J R igw> Magnstic anomalıc» over th« PacMlcAntareUc Hıdge v U I L U bılıp ulaşamayacagım pnu kavrayabılıp kav rayamayacagım Ise apayrı sorunlardır Husamettın Arslan tek bır gerçek olduğu ıfadesı ılp cjerçegı bulmanın yolunun tek olduğu ıfâ delerını bırbırıne karıştırdığından benı ve Popper ı despollara yardakçılıkla suçlamaktardır Halbukı bızım sa vunduğumuz ve bılım dıye betımledığımız yon temler grubu gerçeğe ıstenıldığı kadar yoldan yaklaşılabılecegını bunların hepsının cıddıye ahnması geıektıgını savunmaktadırlar Feyera beııd yıbılerı ıse tek bır gerçeğı bulma yolu ol dugunu ve bunu bulmuş olduklarını ve artık sınanmasına gerek olmadığını ıddıa eden karşısındakılerı ıcap ederse ortadan kaldırmak yoluyld dd susturmaktan çekınmeyen buyu ve dın gıbı gerçek despot uretıcılerını bılımle aynı değerde tutarak toplumda bır Eınsteın a olduğu kadar bır Hıtler e de bır Stalın e de bır îrJı Amın e de bır Humeynı ye de yer olması ge rektığını bavunmaktadır Buyuk acılarla dolu ın sanlık tarıhıne bır bakış bu derece sorumsuz bır felsefenın arkasından suruklenmenın ne fecı netıceler ne korkunç mahrumıyetler doğura cağını her aklı başında ınsana sanırım goster mege yetecektıı Bu nedenle ben geçen haftakı Cumhuriyet BİLİM TEKNİK de Feyerabend ın fı c 154 s 1164 i r i (1)Syk( b I R 196/ Mechanlsm ot earttK)uaket and nature of faultlng on the mid oceanic. ridges Jour Goophys Res c V s 2 U 1 ?151ıuı'l dkatos I 1974 Popper on demarcatlon and kırlerının savunuculuğunu yapan G Engın Şımşek en?) de katılamıyorum Bılım, ıfadelerı gozlemle sınanabılen faalıyetlerın toplamı Inductlon The Phılosophy ol Karl Poppeı de ıbkz noi 247 ( t v m m o n J 1788 Theory ot the Earth or 1) an Investlgatlon of the law* obtervable In the compo altlon, dlssolutlon, and restoratlon of land upon the glob* Tran Roy boc tdjnburgh c 1 a AIH 104 ozellıklobk? s 231 2J2 (12'Uk; Lyell Sn PrınglplmofQeology John Murray (1830 Lunılt ıı u ı llıklp s 63 ( n ) 0 r bk/ Gılberi G K The Orlgln ol Hypothesm Presidenli.il Addruss, The Geolocjıral Socıety ot VVashıngton 11896 VVashıngton D C l (14|Popper K The Logic ot Sclentlflc Olscovery 1Dı>ı >ı vı.ı'd ımpressıon Unwın Hyman (1980 Londra) s İ 7 v « 5 2 löıur bk/ Reallam and the Alm ol Sclence s 28 ay rıca bkz Conıactum and Relutatıons da Puppuı ın Hegel ı kondı sıstemını felsefenın ulaştıgı nıhat sevı ye olarak gormpsmden oturu eleştıımes (s 134) (16)BU qerçeOın nasıl ıfâde edılpbıipcpg cm bkz Tarskı A The concept of Iruth In tormallzed languaQ99 Logıc Semantıcs Metamathemat cs de 2 Baskı Hackett (1983 Irıdı.ırıapolıs) s 152 278 |17)Şımşek G E 1992 F«yerat»nd'ln «oylamck iatadlgl Cumhu rıyelBIUMTFKNIK nyı "»Sfi s 11 ' A M Celal Şengor, Avrupa Akademl» Uyesl İTÜ Maden FaküNetl Jeolo|l Bolümü. Ayazaga 80626 htanbul 25917
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle