Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilim, Feyerabend ve Popperiyen mabedin esik bekcileri Demokrat olmak içln relativist olmak gerek. Relativist, birden fazla doğru olabileceğini düşünür. Feyerabend relativisttir. Popper ise "mutlak" anlamda doğruya inanır. IIusaniL tlııı 1/ slaıı* leştırıden kaçmak duşunr^den kaçmak eleştırıden korkmak duşunceden kork maktır Bır elestırenı olmak bır muhalabı olmaktır Dusuncenın onsuz var olamayacağı bırıcık şey eleştırıdır Fakat eleştırı kendıhğın den dogan bır şey değıldır Kendınde eleşlırı eleştırı ıçın eleştırı yoktur Hıçbır enlelekluel lu tum doğası geregı elo^lırel değıldır hıçbır en telektuel tutum dogasında bır eleştırı kodu ta şımaz Eleştırının varoluş nedenı ınsanların grupların duştuklerı ıhtılaflardır Eleştırı boşlıık ta dogmaz bır ıhtılaflar ortamında doğar Du şuncenın kaynağı eleştırı eleştırın kaynağı ıhtı laflardır Bılımsel bılgının kaynağı da ıhtılaflardır Doga hılım adamlarına kendıhğın den ıhtılaflar sunmaz ıhtılafların kaynağı doğa değıldır toplumdur Feyerabend'ın Ingılızce/iushasını daha once okuduğum bır kıtabının (Feyerabend 1978) Turkçe çevırısı (Foycrabend 1991) ıçın kaleme aldıgırn kısa tanılma yazım (Arslan 1992) eğer kendısını yanlış anlamadıysam Popperiyen ve ya Pozltlvlst mabedin Turkıye dekı eşık bekçıle rınden A M. C Şengor tarafından eleslırıldı (Şengor 199^) tlfbtıııyı yukarıdd belırltığım anlamda algılayan bır ınsan ıçın Şengor karşı sında alınacak tek tavır ona teşekkur etmektır Bır muhatabı olmak çolde vaaz verme handı kabından kurtulmaktır ve muhatabı olmak bu yuk bır mutluluk vesılesıdır Fakat bu tavrım onun duşuncelerlnı kabul ettığım anlamına gel mez Şengor yalnızca benım kısank yazımı hız lı okumakla kdlııidmib Feyerabend ı ve hatta bdvunuculugunu yaptığı Popper'ı de hızlı oku muş ve dolayısıyla yeterınce anlayamamış Goreceğız Öncelıkle şunu belırteyım Benım yazımın amacı Feyerabend'le Popper'ın duşuncelerı nın soğukkan bır karşılaştırmasını yapmak değıl sadece Feyerabend ı tanıtmaktı Feyera bend ı dnlamanın en lyı yolu onu pozltivist veya blllmperest (scıentısm) gelenek karşısındakı konumu açısından ele almaktı ve ben de tanıt ma yazımda bunu yapmıştım Şımdı bu konu dakı duşuncelerımı tazeleyeyım Ikı tur pozıtıvızm vardır Comte pozltlvizml ve mantıksal pozltlvızm (Vıyana Ekolu) Turkıye de entelektueller bu ıkı pozıtıvızm arasında hıçbır tarıhsel ve dusunsel bağ bulunmadığı şeklınde bır yanlış fıkre sahıptırler Onlar Comte pozltlvlzmlni lanetlerler mantıksal pozltlvlzmi savu nurlar Çunku Comte pozıtıvızmı Batı da yerın dıbıne sokulmuşfur Ikı pozıtıvızm arasında çok sıkı tarıhı bır ılışkı vardır Fakat bu ılışkıyı ele almak bu yazının çerçevesı ıçınde mumkun değıl Ben burada ıkı pozıtıvızm arasındakı ılış kıyı dusunsel duzeyde ele almayı deneyeceğım (Seppe 1974 Habermar 1987) Pozıtıvızmın mantığı şoyle ışler Insanın entelektuel tarlhlnin nıhai aşaması "pozltlvlst veya "bılımsel" donemdir (Comte sınıflamasın dakı bundan oncekı donemler dını ve metafızık donemlerıdır Bu uçlu tasnıf şuna tekabul eder Uçlu Teslıs yanı Baba Oğul ve Ftuhul Kudus/ Boylece pozltlvızm Insanlık tarlhlnl nihal ve en 'ideal' aşama olan bllimsel' aşamada dondurur Bu tavıra tanh literaturunde eskatoloji denlllr Eskatalojlk anlayış, 'gericidir', çunku mevcut durumu, meşrulaştırmak ve statukoyu surdurmek İçln hem geçmlşl hem de geleceği lanetler (Voegelın 19/:)) Pozıtıvıst anlayışa göre, bılımın dogruları evrensel dogrulardır bılım dışı her sey lanetlenmelldlr çunku yanlıştır Dogru tek tir o da bllımın dogrusuaur Bu yuzden 'bllimsel olan ıle •bılımsel olmayan arası na bır sınır çızgısı çekilmelı ve bıllmsel olanla olmayan birbırınden ayrılmalıdır Bu nokta VIyana Ekolu pozltivızmi ve Karl Popper ile Copte pozıtıvızminın buluştugu noktadır Comte bı lımsel olanla metafızık olaınn bır bırınden ayırt edıl mesını ıstıyordu modern pozıtıvıst lor bunu ddhd sofıs tıke duzeyde ele al dılar Bu lulumun bılım felsefesı lıteraturundekı adı sınır çizglsi çekme problemi' (the problem of demarcatıon )dır ve gunumuz bılım felselecı lerının halen uzerınde tartıştıkla rı konuların başın da gelmektedır Bı lım lelsefesındekı her gelenek ayrı bır sınır çızgısı çekme krıterı one sur muştur ve bu krıter one suruculerın onde gelenlerınden bırı Popper'dır (Popper 1972) S, ?eyerabend nır çızgısı proble' mı modern pozıtıvızme Comte pozıtıvızminın mırasıdır Popper bu noktada pozıtıvısttır Bununla bırlıkte Popper ı pozıtıvıst veya bılımperest geleneğe bağ layan çok daha esaslı bır şey vardır Popper, bllimsel donemin ınsanlık tarihının nıhai aşa ması olduğu konusunda Comte u onaylar Bilım varolan bilgı edlnme yolları içinde en İdeal yoldur ve bıllmsel bılgı evrensel (ideal) bılgıdır En dogru bılgı bılımsel bılgı en lyı kılavuz bılım adamı olduguna gore ınsanlık bılımın dogrula rını kabul etmell ve tek blr 'dunya gorusü" (bllimsel dunya göruşu)'nde bırleşmelidir Hakikat bu kadar "apaçok' iken, kendi ıdeolo|ilerının dınlerinin geleneklerinin ve mlt lerının gobegınde yaşamaya devam eden insanlar ve toplumlar, tarihın seyir detterını 'dogru' okuyamamışlardır ve yanlış yaşamaktadırlar Bu mantık, antldemokrattann, despotların mantığıdır Çunku ınsanlığın tek bır doğrusu olduğunu soyleyen ve bu doğrunun kabul edılmesını ısteyen her soylem antıdemokrattır Tek doğrudan soz eden her soylem monoteısttır ve haham veya papazın söylemıdır Insanlık tarihının modern despotızm yuzyılın ılk yarısı bırbır lerıne tekabul ederler Doneme damgasını vu ran butun despotlar pozıtıvısttır ve aslında donemin butun pozıtıvıstlerı de antıdemokrattır FEYERABEN E Bu ıçıçelıgın çok riaha açıkbır nedenı vardır bı lımı devlet fınanse etmektedır Boylece dıkta torlerle pozıtıvıstler bır noktada buluştular Despotlar toplumlarını bılımın verılerıne ve doğrularına gore' adam etme" yoluna gıttıler Popper buyuk adam Eyvdlldh Okunmalı ve bılınmelıdır Fakat eğer bır tercıh durumuyld karşılaşırsam Feyerabend ı Popper e tercıh ederım Çunku Popper Batı da entelektuel sta tukoyu temsıl edıyor Pozıtıvıst geleneğe baglı ve statukoyu tpmsıl ettıgı ıçın bır ortodoks Popper'i terclh etmek bir entelektuel statukoyo veya bir entelektuel ortoksıye boyun egmektir Feyerabend tercih edilmelı ve Kanunı nın yaptıgı gıbı Papa ya karşı Luther desteklenmelı dir Çunku bız Turkıye de yasıyoruz ve Pop per e karşı Feyerabend ı desteklememız gerekır Şımdı kım daha demokrat Popper mı Feye rabend mı? Feyerabend ı dınleyelım "B rasyonellik genellikle insanları koleleştirmek veya oldurmek Içın kullanılmıştır Robespierre bır rasyonalısttı A O bır dogmatısttı, eleştırel rasyonalıst degıl B Ruyada mısın? Bugune kadar elestirel rasyonalizm kadar bon ve dogmatık bır hareket hiç varolmamıştır Dogru Elestirel rasyonalistter insanları Öldurmezler, Insanların zıhinlerlnı oldururler A boyle konuşamazsınız blllmın yanlışlamalarla ılerledigl duşuncesı buyuk bir keşıftı B (O bir keşif degıl di) bılimlerdekı onemlı birçok degışme herhangl blr yerde yanlışlama olmaksızın gerçekleşmıştır Yanlışlama pratık bır ku ral olarak buyuktur bır bllimsel rasyonellik şartı olarak beş para etmez (Feyerabend 1991 < . 1r)4) Demokrat olmak için relavlst olmak lazım Re lalıvıst birden fazla doğru olabileceğini du sunur Feyerabend relatı vısttır Popper mutlak anlamda doğruya inanır Bu nedenle demokrat sı fatı Feyerabend e verılmelıdıı Popper e değıl Benım "Kahrolsun farklılıklarından dolayı Insanlara yaşama hakkı tanımayan pozıtivistler, kahrolsun pozıtıvızm şuklındekı mrtaforum neden polıtık çıgırtkanlık ' olsun benım meta forum yukarda sozunu ettığım donemlerın pozıtıvıst tabanlı dıktatorlerının akıttıgı ınsan kanı nın yanında çok masum bır çeydır Feyerabond bıhmı lanetlemez dığer gelenek lere dunyamızda bılımle bırlıkte yaşama hakkı tanınmasını ıster Ben pozıtıvızmı lanetlemıycrum Bız de dığer toplumlar gıbı pozıtıvıst aşa madan geçmek zorundaydık Talıhsızlıgımız veya kaderın cılvesı modern bılımı Batı da bı lım pozıtıvızm olduğu bır donerrde almak zorunda kalmamızdadır Benım onerım gunu muz Turk entelektuellerının pozıtıvıst entelek tuel babalarını eleştırmelerının zamanının artık geldığı ve yapılması gerekenın bu olduğudur Turkıye de entelektuel statukoyu pozıtıvıstler ellerınde bulunduruyorlar O nedenle Feyera bend okumak entelektuel statukolarla başı dertte olan herkesın kafasını ve yureğını ferahlatabılır Bu ulkede Feyerabend okuyarak kafasını ve yureğını ferahlatabılecek çok sayıda ınsanın yaşadığını duşunuyorum Demokrat olmak ıçın relativist olunmalıdır eleştırel rasyonalıst veya unıversalıst değıl Buqun bılım felsefesıyle ılgılenen herkes bıl mektedır kı bılımsel olanla bılımsel olmayanın birbırınden ayrılması ıçın one surulmuş bulu nan krıtprlurden bırı olan Popperiyen 'nihal yanlışlama krıteri (Lakatos 1978) 'nihal dogrulama krıterı gıbı ımkânsız bır şeydır Kaldı kı "yanlışlanabillrllk" krıterının bızzat kendısı "yanlışlanamaz" bır şeydır Ve ben burada ve ya başka bıı yeıde bır ınsanın veya grubun Popper ve duşuncelerlne bağlılığını yannşlayamam nsanlığı mağaraya davet eden lavır Popper'ın tavrı mıdır yoksa Feyerabend'ın tavrı mı dır'; Popper kural koymayı tercıh eder (yanlış lanabılırlık) Feyerabend bılımsel kural ve standartların bılımsel ılerlemeyı kostekledıgı nı bılımın gelışımının gerçekte kuralların yı kılmasıyla mumkun olduğunu one surer Ku rallarımız standartlarımız ınşa ederek ıçıne gırdığımız hapıshanelerımız mağaralan mız dır Feyerabend ın tutumundan çıkan so nuç da şıııluı butun modern mağaralar yıkılmalıdır Feyerabend ve Popper ın daha lyı anlaşılabılmesı ıçın gunumuz termınoloıısıyle "metabilimler" dıye adlandırılan dısıplınlerın (bılım felsefesı bılım sosyoloıısı bılım psıkolo Iisı ve antropoln|isı) bırazcık (') bılınmesı gerekır (mesela Kuhn 1970 Kuhn 1977 Latour 1987 Polanyı 1973 Fuller de Mey Shınn ve VVoolgar (eds) 1989 bılınmelıdır Galıleo ve Kopernık yanlışlamacı doğıldı Kepler astro lojıye ınanıyordu Atom bombası ve genetık muhendıslığı Nazı Almanyası nda doğmuştu Çok sayıda ornek vermek mumkundur Bu kı sa yazının birçok onemlı noktnyı ple almamd musaıt olmddığını duşunuyorum Bılım devasa bır kurumdur ve konu çok yonludur Hakkında en rahat konuştuğumuz konuların en AZ bıldı ğımız konular olduklarını duşunuyorum Arslan Husamettın Öügurluğun Duşunııru Paul Feyerabend Herşey Mumkundur Cumhurlyat / Kltap ? 3 0 c a k 1 W Feyerabend Paul Sclence ın A Free Socıety, V B I su I onclon 1978 Feyerabend Paul Three Dlalogues on Knovvledge RasılRlarkwell Cambrıdqe 1991 Feyer ıbı nıl P«ıl özgur Blr Toplumda Blllm Ç(> vıren ahmet Kardam Ayrıntt Yayınevı Istanbul 199^ Fullpt rjt Mpy Shınn ve VVoolgar (eds ) Tha Cognltive Turn / Soclological and Psychologlcal Pernpec tlves on Science kluwer Academıc Publıshers Lon don 1989 Habermas Jurgen Knowledge and Human Inlereatfi Trs Jf rpmy J Shapıro Polıty Press London 1987 Lakatos Imre Falsıfıcatıon and Ihe Methodology of Scıentefıc Research Prugrammos CrHlcism and the Growth ol Knowledge Cds Lakatos and Musgra ve Cambrıdye Umvnrsıtty Pross London New York 1978 ss 91 196 Bu kılabı ve dolayısıyla Lakatos un makalesını Turkçe ye çevırmış bulunuyorum Mart ayı ıçınde Okyanus Yayınevı ru e basıldL ık Latour B Sclence In Actlon / How to Follow SclenUsts and Englneers through Soclety Mılton Koynes 1987 Bu kıtabı halen çevırmekte oldugumu belırtme lıyım Kuhn 1S Th« Slructure ol Sclenllllc Revolullon», The Unıversıty of Chıcago Press London and New York1970 Kuhn T S The EsMMIal Tenilon / Selected Studl«• in the SclentHlc TradHlon and Change Unıversıty of Chıcago Press London and New York 197/ Pol.ınyı M Personal Knowledge Routledge and Kegan Paul London 1973 Popppr Karl Con|ecture« and Rehıtatlons / The Qrowth o( SclentHlc Knooledge Huutıoılyo and Ke gan Paul London 1972 Suppe Frederıck (ed ) The Slructure of SclentMc Theorleı Urbana Unıversıtıy of lllınoıs Press 1974 Şengor A M C Bılım Felsefesı Feyerabend vo Mağaraya Davet Cumhurlyet / Blllm Teknlk 8 Şu bat1992 Voegelın Erıc From Enllghtenment to RevoluHon, (ed John H Hallovvell) Duke Unıversıty Press Our ham North Carolına 1975 Bıblıyofratya * Sosyoloji Doktoru 25916