24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BEYİH ARAfTIRMALARI Öf ke ve şiddetin kaynaklarını arayış Korkut Yaltkaya* B eynin normal gelişimi için bedensel temaslar ve devinimler çok önemlidir. Kemik kırıklarının sağaltimı amacıyla yataklarında uzun süre hareketsiz bırakılan bebek ve çocuklarda, sonradan veya sağaltım sırasında ölke ve şiddet nöbetleri, aşırı hareketlilik gibi. duygu (heyecan) bozuklukları görülür. Görmenin veya işitmenin sınırlandırılması değil, sadece hareketin «ınııiandınlması, azattılması sonradan anormal ve çoğunlukla çiddete yönellk davranışlara yol açmaktadır. Benzer durumlar erişkinlerde de gözlenmektedir. Fakültede eğitim gören gonüllü erişkin öğrencilerin kafaları bir destek ile sabitleştirilmiş; görme ve işitme ise kısıtlandırılmamış, öğrencilerin birbirleriyle sözsel ilişkilere girmeleri serbest bırakılmıştır Devinimlerin kısıtlandırılması bu kişilerde, zihinsel yetersizlığe, tuhaf düşüncelere, abartılmış duygusal tepkilere ve alışılmadık bedensel duyumlara yol açmıştır. Annebebek ilişkileri üzerine laboratuvarlarda yapılan gözlemler de benzer s o nuçları vermiştir. Beb«klerl •lieî^ek, kucakta taşımak bebeğin zihinsel ve sosyal gelişireinde en önemli faktördür. Çevreden gelen uyarılar (duyular) ne kadar zengin olursa, nöron<mmmmmmmmmmmmmmm larin dallanması ve dendiritlerin karşılıklı ilişkileri de o kadar çok ve çeşitli olur. Sinir hücrelerinin (nöronların) birbirlerini uyardıkları (elektrik akımıbilgi yolladıkları) uzantılarına dendrtt denir. Dendritler ne kadar çoksa, ne kadar çok sayıda nöron ile yine ne kadar çok sayıda ılişki kurabiliyorsa, bilgi akış ve çeşitlemesi de o kadar iyi olur. Bilgisayar benzetmesi yaparsak şöyle dememiz gerekirBilgisayarımızın merkezi işlem birimi'nin (CPU) gelişme derecesi nasıl o çips'in içindeki devrelerin sayısıyla doğru orantılıysa. bizim merkezi işlem birimimizin gelişim derecesi de dendritlerin sayı ve ilişkilerinin çokluğ'jyla doğru orantılıdır. Her türlü devinimden sorumlu olan, her turlü hareketi yolladığı seri halindeki elektriksel sinyallerle kontrol eden beyin kısmına serebellum (beyincik) denir. Beyinin arka ve alt kısmında bulunan bu sinir dokusu hareketlerin koordinasyonunu, bir ahenk ve düzen içinde oluşmasını saglar. Küçük beyni hasta olan bir insan, bir fincan çayı dökmeden içemez, hatta çay fincanını bile tutup alamaz. Çay (incanına erişmek istediginde ya eli daha ıleriye gider, ya da geri kalır ve elinde hedefe yaklaştıkça artan bir titreme peydah olur. Bümmmmmmmmmmmmmmmmmmm c a k l a m a k , k u Bedensel hareketin sınırladığı koşullar, çoğunlukla şlddete yönellk davranışlar yaratıyor. ğukluk veya libido bozukluğu ve benzer tün hareketleri aşırı içki içmiş bir adamın bir sürü dert), basit operasyonlara, manik hareketlerine benzer. Bir çizgi üzerinde durumlardan, ağır psikozlara kadar boyürüyemez, sallanır durur, bir sağa gider zukluklarolabilir. bir sola. Otursa bile bir tarafa kaykılır, öyHipotalamus'un ön kısmının daha çok le oturur. Bu türlü hastalar, esas hastalıkzevfc veren duygularla ilgili olduğu sanıllarını bir kenara bırakıp, "konu komşu bemaktadır Hayvanlarda, bu küçük sinir ni her an içiyor, her an sarhoş zannedioluşumunun ön ve arka kısımlarına derin yor" diye yakınırlar. elektrotlar yerleştirilir ve bu elektrotlar Bu örneğe karşın, yüzlerce kası aracılığıyla hipotaden koordinasyon içinlamus elektrik akıde çalıştırabilen bir bamıyla uyarılırsa, bu lerin gelişmiş serebeluyarılan yere göre lar işlevin örneğidir. değişik tepkiler orBebek, kucaklandıtaya çıkar. Hayvan, ğında ya da pışpışlahipotalamus'un ön nıp sallandığında uyakısmının uyanlmarılar yoğun bir biçimde sından hoşlanır. serebelluma da gider Hatta bir pedala bave bu uyarılar serebelsarak kendi kendini lumun gelişmesini uyarma (hipotalasağlar. Uyarıcıların, musunun ön kısmıgelişim üzerindeki etnı uyarma) ögretilekisi iki yaşına kadar cek olursa, hayvasürer. Ayrıca, gelişim nın bu işi aşk ile açısından serebelşevk ile yaptıgı gölum'un özel bir yeri rülür. öyleki saatte vardır. Serebellar beşbin kez pedala hücreler doğumdan basıp kendini uyauzun süre sonra bile rır. Uyarılan elktrotbölünmeye devam lar değiştirilir, bu eder. sefer hipotalamuHareketle ilgili olan sun arkasındaki uyarı azlığı, ilerde aşıelektrotlar uyarılırrı duygusal tepkilere sa hayvanda hoşyol açmaktadır.. öyleynutsuzluk belirtileri se serebellumun duygörülür ve hayvan gular ve heyecanlarla uyarıcı pedala basda ilgi işlevleri vardır. mak istemez. DeBu konuda ilk bilinen mek ki bu alanlar beyin kabuğunun (korve bağMantıları bir teks) heyecanları basçeşit cezalandırma tırdığı şeklindedir alanları olarak çaBundan yüz yıl önce lışmaktadır. yapılan deneylerde biSonraki yıllarda, le beyin kabuğu (beyibu haz ve elem donin üstünü örten, nöğuran yapıların yirondan çok zengin gri ne orta çizgide olamadde) cerrahı olarak rak beyin derinlikleçıkarılmış köpek ve keınde ve llmbik lobla da yakın ilişkiler içindilerin en ufak bir uyarıya bile hırlayıp, de bulunduğu saptandı Bu yapılar, beyihavladıkları, dehşete düştükleri görülnin evrim içindeki en Mcftl kıstmlandır müştür. Aynı zamanda koku ve tat almaylada ilgiBeyin kabuğunun bastırıcı işlevini azallidirler llkel memelilerde ön planda olan tan bazı ilaçlar ve keyif verici maddeler koku ve tat giderek önemini yitirmiş ve inde aynı sonucu doğururlar. Belirli bir içki sanlarda diğer duyulara oranla geri plandozundan sonra kişinin çabucak öfkelenida kalmıştır. Dolayısıyla orta hatta ve devermesi, "derunundakileri" açık ediverrinlerde bulunan bu oluşumlar (limbik mesi de bundandır. lob, hipotalamus) ilDaha sonra (60 yıl kammmmmmmmmımmm kel memelilerde dadar önce) öfke merkeziha büyük ve daha nin beyinin derinliklerin Bebekleri kucaklamak, zlhlniyi gelişmiştir. de bulunan küçük bir si sel ve sosyal gelişmelerinde Zaten öfke, şidnir yapısında (hipotala büyük rol oynuyor. det, cinsel ve besinmus) bulunduğu söylen ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ •MaMHHMMMMHMi sel açlık gibi kaba miştir. Bu kıs"ım sadece ••••••••••••• duyumların kaynaheyecanları değil; yeme, içme ve beden ğının başka yerde olması da beklenemezısısı gibi temel işlevleri de düzenler. Bu di. Insanlarda ise bu alanlar, ilkel hayvanalanların görev bozukluklarında organ lara göre hayli küçülmüştür. bu küçülme, nevrozlarından (çarpıntılar, göğüste ağrısadece koku ve tat duyularının ikinci plalar, düzensiz solunum, hava açlığı, diare na çekilmelerine de bağlı olabilir. veya kabızlık, gazlı hazımsızlık, cinsel so Serebellum, bu ilkel duygu alanlarıyla sıkı bağlantılar içindedir. Gerçekten de beyinin çeşitli yerlerine elektrotlar yerleştirilip, bunlardan birine kısa süreli bir elektirik akımı verilerek beyin uyartldığında, eğer bazı elektrotlardan elektriksel yanıtlar alınıyorsa bu y'anıt alınan elektrotların yerleşim yerlerinin birbirleriyle bağlı olduğu anlaşılır Bu deneylerin sonuçları serebellum ile ile limbik yapıların serebelluma bağlı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, beyindeki bu haz ve elem duygu alanları ile serebellum arasındaki bağlantılann iki yönlü olduğu da saptanmıştır. Hareket zevk verir. Hareketsizlik ise elem. Çocuklar hareketli oldukları için neşelidir. Oynadıkça, koştukça, zıpladıkça, dönüp atladıkça yani serebellumları çalıştırdıkça sevinçle dolarlar. Hareketleri engellenirse durgunlaşırlar. Huyları değişir. Dünyaları kararır Huysuzluk nöbetlerine tutulurlar. Erişklnlerd* böyledlr. Spor. hareketli oyunlar, koşular, yüzme, yıkanma, masaj iyi gelir insanlara; kendilerini daha dınç, daha neşeli, daha havalı hissederler. Ser e b e l l u m uyarıl mış, bu uyarılar mmmmmmmmmmmmmmmm kısmen limbik Şiddet olayları daha iyi nisset toplumlarda, bemeye başlamıştır. Belirtildiği gibi, bebeklikte serebellumun bekler daha mı az kucaklanıp, öpülüyor? mm daha az uyarılmış olması(hareket ya da dokunma azlığı) bu organın iyi gelişmesini engeller Böylece serebellum ile haz merkezleri arasındaki bağlantılar zayıf ve sayıca da az olur. Bu kişinin ilerde haz ve hoşnutluk duyması yetersizdir. Ancak haz duyma gereksinimini de o denli fazladır. Haz yoksunluğu, şiddet gösterme gibi dengesizliklere yol açar. Burada akla hemen bir soru gelmektedir; sadistik duygular içinde olan, öfke ve şiddet nöbetleri geçiren bir kimse serebellar uyarıyla (yapay elektriksel serebeller stimulasyonla) tedavi edilebilir mi? Nitekim, engelleyemediği şiddet nöbetleri olan ve ilaçlarla da yatıştırılamayan hastalarda serebellar stimülasyonun başarıyla uygulandığını bildiren tıbbi raporlar vardı. Ancak, olgu birikimi henüz yetersizdir. Demek ki bebeklikteki fiziksel temaslar ve hareketler, ileri yaşlarda şiddete olan eğilimin derecesini oluşturmakta bir dereceye kadar etkili olmaktadır Şiddet olaylarının sık raslanıldığı toplumlarda bebeklere daha az mı dokunuluyor (dana az mı kucaklanıyor, öpülüyor, oynanıyor?) Ya da bu bebekler daha az mı hareket ettirüiyor (sıkı sıkı sarılıp sarmalanıyor, sırta bağlanıyor, heybeye konuluyor, kundaklanıyor). * Proi. Dr. AkdMİzOntv. Tıp Fmk. NOrolojl ^mmmmmmmmmmmmmmmmm 2589
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle