26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kralın taş keçileri D ünyada ve Türkiye'de, soyu kaygı verecek denli azalmış bulunan dağkeçileri, İtalya'da 1861 den, isvıçre'de ıse 1892'den bu yana, özel koruma altında tutuluyor. Ülkemizde, ulusal park ve av koruma alanlarına giren bölgelerde avı yasaklanmış olmakla birlikte, bu yaptırıma uyulduğu pek söylenemez. Ciddi ve sonuç getırıci önlemlerin alınamaması durumunda, fazla değil, önümüzdekı beşon yıl ıçınde, dağkeçisi de soyu tükenmış hayvanlarımız arasına gırecektir. Dağkeçisi dendığınde Alp taşkeçisi (capra ibex), ispanya taşkeçisi (capra pyrenaıca), bezoarkeçısı (capra hircus aegagrus) ve çengelboynuzlu yabankeçisi (rupicapra rupıcapra) anlaşılır. Avrupa'da "eti hastalıklara iyi geliyor" inancıyla katledilen dağ keçilerinin soyunu tükenmekten Italyan kralı kurtardı. Esaî Korkmaz sonra Alpler'de, insanların gözünden kaçmış olan 2 taşkeçisi turü ortaya çıktı.italya Kralı Vlctor II. Emanuel, 1861'de, 50 taşkeçısını Aosta Vadisi'nde korumaya alarak soyunu tükenmekten kurtardı. 1. Dunya Savaşı'nda sayıları 4 bıne ulaştı. 1921 yılında, Kral Victor III. Emanuel, taşkeçilerinin bulunduğu bolgeyi Gran Paradiso Ulusal Parkı adı altında, İtalyan halkına armağan etti. 1892 de İsviçre, bu hayvanı italya'dan ithal ederek kendi ormanlarına taşıdı ve 1925'ten itibaren de tüm ülkede avını ya saklayarak koruma altına aldı. Izleyen dönemlerde, Almanya ve Avusturya benzer denemeler yaptı ve başarılı oldu. Boynuzlugiller (bovidae) lamilyasından, 2 tür ve 10 alttürü kapsayan taşkeçılerı, 130150 cm uzunluğunda, 80100 kg. ağırlığında, sıkı ve sert kıllı, kırmızımtrak ya da sarımtrak gri renkli memeli hayvanlardır. Eti, evcil keçi eti tadındadır. Derisi ince ve az dayamklı olduğundan pek tutulmaz. Boynuzlarından, tütün ve içki kabı ile kimi süs gereçleri yapımında yararlanılır. Türklye, taşkeçileri açısından bir geçıt bölgesi nitelığındedır; Kafkasya kökenli capra severtzovvı alttürünün kuzeydoğu sınır bölgelerimizde; Arabistan, Filistin ve Mısır kökenli capra ibex nubıana alttürünün ise güneydoğu sınırlarımızda yaşadığı kabul edılmektedır. na gelen bandzohar sözcüğünden türediğı sanılmaktadır Gerek bu kör kanı gerekse etinin çok lezzetli olması, bezoarkeçilerinin insanlar tarafından izlenmesi ve öldürülmesi içın yeter nedendi. Etinden pastırma boynuzlarından ise keslci alet sapı yapımında yarartanıldı. Kendilerinden her bakımdan yararlanılan bir yaban hayvanı niteliğinde bulunan bezoarkeçilerinin sayıları, her geçen gün biraz daha azalmaktadır. Midelerindeki taşların hastalıklara iyi geldiği inancı yıkılamaz ve popüler bir spor durumuna getirilen avcılığı önlenemezse, önümüzdekı yıllar içinde, bezoarkeçilerinin soyu ortadan kalkacaktır. Çengelboynuzlu yabankeçisi Kimi alttürleri ülkemize özgü olan çengelboynuzlu yabankeçisi (rupicapra rupicapra), çoğu kez bezoarkeçısiyle karıştırılır. Ondan, boynuzlarının çengel gibi kıvrık oluşuyla ayrılır. Doğal yaşama alanını ispanya Pirenelerı, Fransa Alpleri, İsviçre, İtalya, Avusturya, Apeninler, Karpatlar, Güney Polonya, Romanya, Yugoslavya'nın yüksek kesimlerı, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Kafkasya ile Anadolu'nun doğu ve kuzeydoğu bölgelerı oluşturur. Uzunluğu 90100 cm., ağırlığı ise2530 kg. arasında değişir. Postu, yazın soluk sarı, kışın esmerimtrak renktedir. Yüksek dağlarda ve orman sınırlarında bulunan kokulu bitkileri yiyerek beslenir. Dişi, 21 haftalık bir gebelikten sonra 1, kimi kez 2 yavru doğurur Tekeler, yalnızca çiftleşme mevsiminde sürüye katılır. Ortalama ömurleri 2025 yıl kadardır. Avı, bekleme, yaklaşma ve sürek avı biçiminde yapılır. Yumuşak ve lezzetli eti nedenıyle aranan bir av hayvanı durumundadır. Derisi yumuşak ve dayanıklıdır; paııtolon, ceket, eldiven vb. yapılır. Boynuzlarından ise baston uçlarının yapımında yararlanılır. Avına ilişkin önleyici yaptırımlar alınamazsa eti, derisi ya da boynuzu için öldürüle öldürüle, bu türün de soyu tüketilecektir. LJ Bezoarkeçisi Ege Denizı adalarından loura, Ermomilos ve Girit kökenli 3 alttürü kucaklayan bezoarkeçisi (capra hircus aegagrus), evcıl keçının atası kabul edilır. Doğal yayılım alanı, Yunan adaları, Anadolu, özellikle Ege Denizi kıyıları ve Bolkar Oağları, Kafkasya, iran ve Kuzeydoğu Irak'tır. Büyüklük bakımından, taşkeçilerınden biraz daha küçüktür. Postları, açık kırmızımtrak ya da sarımtrak pas rengindedir. Sık ve oldukça uzun sakallı, güçlü ve büyük boynuzlu hayvanlardır. 1500 m ve daha yüksek yerlerde yaşarlar. Taşkeçisi Alp taşkeçisi ve İspanya taşkeçisi, geçmiş yüzyıllarda, kör bir ınanca bağlı olarak büyük kıyımlara uğradı. Önceleri Alplerde yaygın biçimde yaşayan taşkeçilen, çeşıtli gövde kısımlarının kimı hastalıklara ıyı geldiği inancı yayılınca; hızla öldürülmeye başlandı. Bu hayvanı korumak isteyenlerle sıta bulmak amacıyla öldürenler arasında, uzun yıllar sürecek bir mücadele başlamış oldu. Sonunda, korunması ve çoğalması konusunda büyük çabalar harcayan Salzburg Başpiskoposu Johan Graf Von Thun (16871709) da bu olumsuz akıma katılınca, taşkeçilerinin soyu tükeninceye değin bu katlıama devam edildi. Sonraları bu kör ınanç yıkıldı, ama iş işten geçmişti. Yıllar j Midedeki taşın tılsımı Taşkeçılerinde olduğu gibi bezoarkeçilerine ılişkin olarak da soylarını tehlikeye sokan yanlış bir inanç bulunmaktadır. Bu hayvanların midelerinde bulunan bezoartaşlarının, birçok hastalığa iyi geldiği inancı yaygındır Adının da Farsça ilaç anlamı 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle