17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gökkuşağı yapabilirsiniz I MjJ 1 saac Newton adında 17. yüzyılda yaşamış bir bilim adamı, ışığın farklı renklere aynlabileceğini göstermişti Bunun için kenarları üç köşeli olan bir cam kullandı. Bu cama prizma denir. Siz prızma yerine bir su ve ayna kullanabilirsinlz. Güneşlı bir günde leğeni su ile doldurup aynayı da resimdeki gibi içine yerleştirin. Aynanın karşısına gelecek şekilde beyaz bir kâğıl tutup, gökkuşağının renkleri üstünde görünene dek hareket ettirin. Aynanın yerini de ayarlayabilirsıniz. Suyun yüzeyinin ayna ile "kesiştiği" yer bir prizma gibidir, ışığı ayırır ve böylece siz de farklı renkleri görebilirsiniz. Işık farklı renklere ayrılır çünkü beyaz ışıktaki tüm renklerin hızları birbirine yakındır. Kâğıt ile aynanın arasına bir büyüteç mercek koyun. Merceğin ışığı büktüğünü ve renklerin yeniden bir araya geldıklerini göreceksiniz. Bu deney, gökkuşağının yedi renginin beyaz ışığı oluşturmak için birleşmesirri göstermektedir. Nasıl çalışıyor? Bir başka deney >alt polenler değil aynı zamanda bitki hayvanların mikroskobik kalıtıları da elendi ve böylece Neolltik Iklim hakda bilgi edinildi. Kınkanatlılar familyadan bazı böceklerin iskelet artıkları budu. Bunların bazı türleri bugün Levels1 lâlâ yaşamakta. Diğerleri ise artık yalca Kıta Avrupa'sının bazı yörelerinde unuyor. 6u da Svveet Yolu yapıldığı sıla Güney Britanya'nın kışları 24° C dee daha soğuk, yazları ise 23° C deredaha sıcak olduğunu gösteriyor. fblun orta kısmı suyun üstünden geçidu. Bu kısımda tek ray değil, yürüyüş unu yükseltmek için üç ray kullanılmış. rin suyla başa çıkabilme çabaları ne yaki başarısız olmuş. Bu kısımdaki kalasdağılmış durumda. rol yalnızca 30 santim genişlikte. Etraia çeşitli Neolitik dönem aletleri, çanak nlek de bulundu. Bunların bozulmadan güne kadar kalmış olması mucizesi bir la, asıl ilginç olan, ne işe yaradığı hez keşfedilemeyen, ama büyük olasılıkğne olarak kullamldığı sanılan çok iıv tahta cisimlerdi. Dykümüz burada bitmiyor. Yolun büyük kısmı henüz keşfedilmemiş durumda, ıştırmacıları bekliyor. (Scientiflc Amerii, Kasım' 89) Güneş ışığı ya da elektrik ampulünde gördüğümüz ışık renksız gibi görünür, bu yüzden bu ışığa 'beyaz ışık' denir. Aslında bu, farklı renklerin bir karışımıdır. Biz bu renkleri ancak ışık saydam bir maddeden (su ya da cam gibi) geçtiğinde görürüz. Bu saydam madde renkleri gökkuşağındaki gibi ayırmaktadır Buna da tayf denir. Bir tayfta yedi renk vardır. Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit mavisi ve mor. Tabii ultraviyole ve kırmızıötesi ışınları saymazsak. Ancak bu ışıklan göremeyiz biz. Su kabarcıklarına ya da gökkuşağına bakarak bir tayf görebilirsiniz. Gökkuşağının renkleri iz neden dalgasız olmaz? Mıknatıs yapalım K alınca bir demir somuna (cıvata, temir parçası veya çelik) 12 metre uzunluğunda çıplak ve ince bir bakır tel sarın. Telin iki ucunu resimde gördüğünüz gibi bir pilin iki ucuna bağlayın. Somun, çevresindeki demir araç gereci kendine çekecek, mıknatıslanacaktır. Nasıl oldu? Pilden gelen elektrik akımı, somun makarada bir manyetık alan güç yaratmış, makarayı mıknatıslamıştır Demirdeki mınicik manyetik parçacıklar yeni bir sıraya dizilirler ve makara üzerinde kuzeygüney kutupları oluşur. Eğer kullandığınız somun yumuşak demir ise pille bağlahtıyı kestığiniz anda, somunun mıknatıs özelliği kaybolur. Eğer somun olarak bir çelik madde kullandınızsa, manyetik gücünü korur, mıknatıs özellığini sürdürür. Dünyanın manyetik alanı üzerinde bilgi sahibi olmak istemez misiniz? Ansiklopedilerden bu konuyu araştırın. Bakalım, dünyanın manyetik alanı ile sizin yaptığınız manyetik demir arasında nasıl bir ılişki göreceksiniz.. D <enizi çorşcrf gibi dalgasız Igördüğümüz zamanlarda bile kıpırdaştıklannı görürüz. Denizi aalgalandıran, rüzgârdır. Sonra, denizin bir yanındaki kıpırdanma, yayıla yayıla öbur yanlanna da geçer. Büyük bir geminin meydana getirdiği dalga da aynı biçimae yayıla yayıla kıyıya gelir, fakai, bu ge//ş sırasında nızı da gjftikçe azalır. Dalgayı yapanın rüzgâr olduğunu söylemek, deniz dibinde dalga olmadığını söylemekle birdir. Dipteki su hareketi, daha cok akıntı biçimindedir: istanbul'da, Boğaziçi'nde suların dalgalı olarak aktığını görürüz. Fakaf, dipte de fers bir akıntı yukarı doğru akar. Karadeniz gibi seti rüzgârlara her an açık olan sularda dalga her an vardır. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle