17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YAŞAM Güneşin takipçisi ağaç ev Odaları sürekli güneşi izleyen, ilginç bir ev tasarımı Bayar Çimen F reiburglu Mimar Rolf Disch enerji kazanarak yapılaşma nasıl olabilir diye bir hayli düşünür. Disch, enteresan ve orijinal üç projeyle işe başlar: "Güneş ışınlı bahçe" (Solargarten), "ağaç ev" (Heliotrop) ve "enerjili çatı sistemi". "Güneş enerjili bahçe" projesi Freiburg'da bir yerleşim merkezindeki 45 evi kapsamaktadır. Bu projede ısı nakli, sıcak havalandırma, sıcak su ve elektrik gibi enerji çeşitleri mümkün olduğu kadar az kullanılmaya çalışılmıştır. Kademeli yapılaşmada yeni evlerde kullanılan enerjiden % 40 daha az enerjiye ihtiyaç vardır. Ikinci bir alternatifte bütün yıl boyu kullanabilecek enerji k^dar enerji kazancı olur: Sıfır enerjili ev. Artı enerjili evde ise bütün yıl boyunca ihtiyaç olandan daha fazla enerji kazanılır. Böylece mahallede, insanların enerji zararını aşağı çeken bilinçli bir sorumluluk ve çevre ile yaşam gösterilmek istenir. Çok az kullanılan özel enerji miktarı ve artık madde ihracı güneş enerjisi tesisleriyle yeniden kazanılmaktadır. Bu evde, ihtiyaç duyulan enerjiden daha fazla enerji üretilir. Ağaç ev, kendi etrafında dönebılen bir enerji atölyesidir. Güneşe yönelik atölye ağaç, eve elektrik ve ısı kazancı sağlar. Evin pek çok odası güneşe doğru yöneliktir. Güneşi takip etmelerinden dolayı odalar bütün gün güneş alırlar. Böylece ev güneşin doğuşundan batışına kadar en optimal enerji kazanmayı başarır. Güneşe doğru yönlenebilen evin güneşe bakmayan mekânları ise odalarında doğal iklim yaratacaktır: Yazın serin, kışın sıcak... Güneşe dönük cephe, sıcağı koruyan pencere ve saydam ısı tutucu ile güneş enerjisinden en optimal faydalanır. Arsa, güneş ışınlarından enerji kazanmak için, oturmak ve çalışmak için; ağaçların altındaki, yanındaki alanların oyun, sohbet, yeşil saha ve yürüyüş yolları olarak faydalanmak için üç kez kullanılır. Ağaç evin, 6 m2'lik küçük bir yapılaşma az günleri ören yerleri, özellikle yabancı turistlerle dolar taşar. tnsanlar, çoluk çocuk ter içinde, antik kentin her bir köşesini dolaşır, fotoğrafını çeker, sonra görkemli üyatrosunun taş sıralarına çöker, kendilerini çevrenin büyüleyici etkisine bırakır. Azgın sıcaklığa rağmen, birazdan kalkacak,toz toprak içinde. eski uygarlıkların yaşadığı bir başka yıkık kente doğru 'tarih yolculuğuna' koşuşturacaktır. Anadolu'nun en ücra köşesinde bir yıkık duvarın, bir kaya mezarın önünde bile bir yabancı bulursunuz. Çevre müzenin haberi bile yoktur oradan, ama o bilir. Ulaşılması zor yerlerdeki eski bir yapıyı gören az sayıda insanlardan biri olma ayncalığınm .keyfini yaşar. Bu arada müzelerin kasaları da dolar. Müzelerimiz, bugün âdeta para basmaktadır. "Nihayet kazıları gereği gibi yapmak, henüz el değmemiş antik kentleri günışığına çıkarmak için bir özkaynak yaratıldı" diye düşünür ve sevinirsiniz. Ancak sonra böyle bir döngünün kurulmadığını öğrenince üzülürsünüz. Bu yıl kazılara ayrılan ödeneklerin yüzde 100 arttınlmış olmasının, yüzde 7080'lerde seyreden bir enflasyon karşısında, bir anlamı olmadığını da bilirsiniz. Müze gelirlerinin yüzde 40'ının, ören yerlerinin değerlendirilmesine aynlmasını öngören karar uygulanmıyor. Arkeologlarımız, sorunun salt kazı sorunu olmadığını belirtiyor. Anadolu gibi çok zengin bir kültürü olan bu ülkede biliınsel çalışan, uluslararası düzeyde kaç arkeoloğumuz vardır? Arkeolog eğitimine, yetiştirilmesine, onların uluslararası sahada söz sahibi olmaları için koşulların yaratılmasına önem vermek zorundadır Türkiye. • •• Gelecek cumartesiye kadar, sağlıklı günler dileriz... Y HAFTANIN GÜNDEMİ O K U R D A N alanı vardır. Oturum ve kullanım alanları ise 120200 m2'dir. Ağaç gövdesine benzeyen merdiven çekirdeği en küçük yapı alanını oluşturur. Buna karşılık ağaç evin içerisinde çok ilgi çekici ve büyük mekânlar yer almaktadır. Mekânlar spiral biçiminde yan yana ve arka arkaya birbırinden 90 cm farklı kotlarda sıralanmışlardır. Ağaç evin çatısı yan yana dizilmiş taşıma sistemine integre edilmiş güneş ışınları jeneratörü ile kaplıdır. Bu çatı sadece güneş enerjisi üretmez, aynı zamanda altındaki mekânları yağmurdan, kardan, sıcaktan, soğuktan ve hatta güneşten korur. Böylece bir güneş enerjisi santralı oluşur. Kaynakça: db/4 s. 8 + 9 BİZE Esat Korkmaz'ın " K a z l ı ç e ş m e ' d e f a r e t e h l i k e s i " makalesini ilgi ile okudum. Ancak aşağıdaki hususlann hatırlatılmasında fayda görüyorum: Milyonlarca farenin zehırle toptan ölaürülmesi ile bu sefer üzerlerinde asalak yaşayan bit ve pire gibi böcekler etrafa, dolayısıyla şehre dağılacakfır. Bu fare imha şekli, bana 2'nci Dünya Harbj'nden sonra Saygon'aa aynı şekilde imha edilmek istenen farelerin üzerinde yaşayan hayvancıkların tifüs salgınına sebep olduğunu anımsatfı. Bunun üzerine Amerikan ordusu geri kalan fareleri yok etmek için uçaklarla kedi taşımak mecburiyetinde kaldılar. Kediler farelerle birlikte asalak hayvanları yediklerinden problem hafledilmiş oldu, Kanaatimce 1945yıllannınbu tecrübesinden faydalanılması gerekir. AM ve FM dalgaboyunda çalışan cihazlar yasaklanmalı Askeri ve sivil AM ve FM radar ve telsizleri, TV verici ve yansıtıcılannın faaliyetlerine paralel olarak kanser vakalannda artıs olduğu saptanmıştır. Yülcsek FM frekansı ile çalışan cihazlar kalp hastalıkları, sinir sistemi bozukluklan ve stresin arfmasında etkilidir. Yirmi üç sene enerji türleri ve birbirine dönüşümleri üzerinde yaptığım sistemli arastırma ve değerlendirme sonucunda yarım asırdan beri iyonik dalgaboyunda çalışan cihazların ozon, tabakasının delinmesinde, kanserde ve sinir hastalıklannda suçlu olduğunu söylüyorum. Bir an önce AMFM dalgaboyunda çalışan cihazların yasaklanması, iletişimde telli TV'de kablolu sisteme acilen geçilmesi gerekir. Kısaca izah ettiğim tehlikenin bilimsel olarak geniş izahını ve ispatını yapmayb hazırım. CharUs Danon/lstanbul Cumhurlyet BillmTeknlk • Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketı adına Nadir Nadi • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal • Müessese Mudüru Emine Uşaklıgil • Yazı işleri Müdüru: Okay Gönensin • Yayın Yönetmenı Orhan Bursatı • Grafık Yönetmen: T Ü İ M Haadamir • S. Mahir özcUmlr Çaycuma/ZONGULDAK Fareleri yok etmenin yolu 26 Mayıs 1990 tarihli BİLİM ve TEKNIK ekinizde yayım/anan Sayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle