17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DOĞ A Martılar: Kıyılarımızın çalışkan işçileri Aynı yaşam alanını paylaştığımız martılar, çevreyi, insan atıklarından temizliyor Esat Korkmaz M artıları tanımayanımız yoktur. Kıyılarda, özellikle iskele, köprü, liman ve atıkların denize ya da göle dökülduğu noktalarda, yüzlerce hatta binlerce martı havada uçuşur. Zaman zaman suya "pike yapıp" yenıden havalanırlar. Suyun üzerinden gökyüzüne doğru devingen bulutlar oluşturarak izleyenlere görkemli seyir olanakları yaratırlar. Kimi kez vapurdaki bir yolcu, elindeki simiti parça parça suya atarak yüzlerce martıyı yedeginde taşır; çocukların sevgilisi, büyüklerin ilgi kaynağı olur. Estetık beğenılerimize yönelik bu özelliklerı dışında, neler yapmaz ki martılar bizim için? Kıyılarımızın gerçek temizlik işçilerldir onlar. Buyüklüklerıyle bağdaşmayacak denli obur olan ve günün her saatinde sürekli uçan bu hayvanlar, denize ya da göle atılan her türden organık atığı yerler. Kanalizasyonla denize ulaşan kırleticılerı siler supürürler. Doğal yoldan oluşan ya da doğal olmayan yollarla suya atılan leşleri, ayrışmaya ve kokuşmaya fırsat vermeden bitirirler. Martı, martıgillerden (laridae), ördek iriliğinde, soluk külrengı ya da beyaz tüylü, uzun sivrı kanatlı, yüzucu, 45 deniz kuşu türünün ortak adıdır. Kuzey Yarımküre'de üreyen en yaygın su kuşlarıdır. Martı türlerinin çoğu deniz kıyılarında ürer. İç bölgelerde yuva yapan türler de kış ayla rında genellikle kıyılara göç eder. Türkiye'de yaşayan en yaygın martı türü, gümüşsel martı adıyla da bilinen bayağı martıdır (larus argentatus). iç ve Doğu Anadolu bölgelerındekı göllerle deniz kıyılarında yaşar. 56 cm uzunluğunda, kanatları ve sırtı boz, gagası sarı, bacakları et rengindedir. Bayağı martıyı karabaş martı (larus ridibundulus), incegagalı martı (larus genei), küçük martı (larus minıtus) ve karasırtlı martı (larus fuscus) ızler. Ülkemızın bütün kıyı bolgelerınde ve iç kesimlerdeki göllerde üreyen karabaş martı, yaklaşık 36 cm uzunluğundadır. Vaz aylarında koyu kahverengı olan başı, kışın beyaza dönüşur. Akdenız kıyılarında ve iç Anadolu'nun kimı sulak alanlarında yaşayan incegagalı martı, 40 cm uzunluğundadır. Bu türün sayısında son yıllarda bır azalma gözlenmektedir. Ülkemizde yazın az sayıda üreyen, daha çok göç sırasında ve kışın deniz kıyılarında görülen küçükmartı ise 28 cm uzunluğundadır. Başının rengı yazın siyaha dönüşen bu kuş, en küçük martı türüdür. Türkiye'de yalnızca göç sırasında görülen karasırtlı martı, bayağı martıya çok benzer. Sırtının ve kanatlarının üstünün siyah olmasıyla ondan ayrılır; 53 cm uzunluğunda, orta büyüklükte bir martı türüdür. Martılar, insanların en yakın arkadaşları durumundadır. Kırda sürülen tarlada, kentte yapılan ıskelede, kurulan köprude, limanda yakın komşulanmızdır. Çünkü besin zincirinde, insan atığı biçiminde çevreye yayılan ve yine insan için yaşamsal bır tehlike oluşturan organik kökenli kirleticılerle beslenırler. Aynı yaşam alanını paylaşırız. İnsanmartı dostluğu İnsan toplulaşmasının olduğu her yerde, giderek artan sayıda martıyı besleyecek bir üreme ve yaşama alanı oluşur. İnsanın martılarla olan arkadaşlığı ve yakın komşuluğu, çevre sorunlarının gün yüzüne çıktığı son yıllarda daha bir anlam kazandı. Kentler, endüstri merkezleri, limanlar, tatil yerleşmeleri vb insan yapısı yaşam alanlarında (yapma ekosistemlerde), doğal denge bozuldu. Çevreye, doğal birikımlerinın çok ötesinde organik kirleticiler yığıldı. Ortaya çıkan sorunlara uzun süre "vurdum duymaz" kalınınca, kıyısında ya da Martılar kıyılanmızın gerçek bir temizlik Işçlsldlr. yakınında yaşadığımız sularımız oksijensiz kaldı; doğa, kendı kendine bu kirleticileri yok edecek yenilenmeyi yapamadı. Bu durum, sularda yaşayan diğer canlıların oksijensızlik nedeniyle ölmelerine, insan sağlığını tehdit eden sayısız mıkrobun üremesine ve yoğun bir koku kirliliğine yol açtı. Sorunun çözülmez bir noktaya doğru gittiği süreçte martılar, bizim için zararlı bu çevreleri kendilerine yaşam alanı seçtiler. Bizim atığımız kırleticileri tüketerek hem doğanın yenilenmesine hem bizim sağlığımıza katkıda bulunuyorlar. Çevreyi sorumsuzca kirlettiğimiz sürece, martılarla olan dostluğumuz bu kez doğallık sınırlarının ötesine taşacak. Çevre bir doğal denge ürünüdür Gerektiğinde aynı yaşam alanını paylaştığı diğer kuşların yumurtalarını ya da yavrularını yemekten çekinmeyen bu obur hayvanlar, çevrede yeni bir dengesizliğe, yeni bir yıkıma yol açacak. D 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle