26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T O P L U M VE K Ü L T Ü R Abazalar ve yaşayan gelenekleri Yazı ve fotoğraflar: îrfan Unutmaz Bastarafı 1. Sayfada lilik çok eski çağlara kadar uzanır. Romalı tarihçi yaşlı Pllnlus, Romalıların Kafkasya'da işlerini ancak 80 çevlrmenle yürütebildiğini belirtiyordu. Kafkasya'nın yerli halkları, yapay olarak, iki kuzey ve bir de güney koluna ayrılırlar. Abhazlar /a da Türkçedeki deyişiyle Abazalar da Kuzey Kafkas halklarındandır. Kendilerini Absuvva olarak adlandıran Abazalar, eski bır Kafkas kavmi olan Abasg ya da Abask'lardan gelmişlerdir. Bizanslılar bunlara Absua ya da Absne, yurtlarına da Abasgia, güney kollarına da Apsll derlerdi. Justinianos I (483565) dönemine kadar kutsal ağaçlara tapınmayı içeren animist bir inanca sahip olmuşlar. 546 yılında Hıristiyanlığı daha sonra da müslümanlığı kabul etmişlerdir. Günümüzde bu ayrım sürmektedir ve kabaca Hıristiyan olanlanna Abhaz, Müslümanlara Abaza denilir. XVI.yy.'ın ikinci yansında Osmanlı yönetimine giren Abazalar, 1864 yılında Rusların bolgeyi işgal etmesiyle birlikte yaklaşık 400 bin kişilik bir grup Anadolu'yagöçetti. Sovyetler Birliği'nde, Gürcistan'a bağlı özerk bir cumhuriyet olan Abhazskaya günümüz Kafkas Abhazlannın yaşadığı bir devlettir. Abaza bayanlar toplu halde Kafkasya; göçlerin, savaşların ve istilaların geçmişte sıklıkla odaklaştığı bir bölge olmasına karşın kültürel açıdan özgünlüğünü sınırlı da olsa korumuştur. Bunda coğrafik yalıtılmışlığın yanı sıra komşularından bütünüyle farklı bir yapıya sahip bulunmaları da etken olmuştur. örneğin Kafkasya dilleri, diğer büyük dil gruplarından olan, HintAvrupa, UralAltay ya da Sami dillerinden hiç birine girmez, fakat bağımsız bir grup oluşturur. Diğer bir ilginç yön de tanrı kavramıyla ilişkilidir. Diğer kültürlerin çoğunda, "Tanrı" ya da "Allah" adı verilen yaratıcı güç söylenildiğinde erkeksi ya da erkeğe ilişkin bir güç, imaj veya düşünce belirir. En azından tersi bir durum söz konusu olmadığı gibi ataerkil düşünce yapımıza da uygun düşer. Örneğin eski Yunanlıların Zeus Babası, Yahudi, Hıristiyan ve islamlığın "Allah Baba"sı, kültürel bir evrimle günümüze kadar ulaşmıştır. içinde hiç kuşku yok ki en ilgi çekici olanı AbsuvvaKoaşora (kısaca Absuwa da deniliyor) adını verdikleri ve ender de olsa günümüzde de yapılan bir dans ve müzlk türüdür. Bir kadın ve bir erkeğin karşılıklı gösteriş, saygı, sevgi ve meydan okuma gibi öğelerin ışlendiği dansa, arkaplanda, bir grup erkeğin kalın odunlarla önlerindeki bir tahtaya vurarak yaptıkları ve bir tür çağlıklarla süsledikleri bir müzik eşlik eder. Ayrıca oyuncuların hareketlerini yumuşatmak ve dengelemek amacıyla şimdilerde mızıka (bir tür akordeon), geçmişte ise Apkhetse adı verilen bir başka enstrüman olaya katılır. Olayın ayrıntısına inmeden önce yapılan müziğın, mitolojik ve dinsel bir temele dayandığını açıklamak gerek. Olay, bir ay tutulmasıyla başlıyor. Ay tutulması, Abaza mltolojlslne göre onu koruyan iki köpeğin uyuması ve bunu fırsat bilen kötü ruhlu bir cadının ayı yutması biçiminde açıklanıyor. Müziğin temeli bu olguya dayaniyor. Amaç köpekleri uyandırıp, cadıyı kaçırtmak. Tahtaların rıtmik gürültüsü, sözlerin anlamlı dizelerden çok uluma ve havlamaya benzemesi ve ara sıra gökyüzüne sıkılan kurşunlar hep bu amaca yönelik. Bilindiği gibi tabanca yeni bir alet. Onceleri aynı etkiyi elde etmek için metal aletter ve araçlar kullanılırmış. Fakat bu ilginç ayrıntı (tabanca dahil) günümüzde kaybolmak üzere. Sekiz on kişiden olusan bir erkekler topluluğu ellerine aldıkları kalınca odun parçalarını önlerindeki tahtaya vurmak için hazırlanıyorlar. Önce tek tek küçük vuruşlar, bireysel mırıltılar, haykınşlar olaya katılanların heyecanlarının en üst düzeyde olduğunu açıklıyor. Az sonra bu kopuk çıkışlar farkına varılmaksızın birleşip müziğe geçiyorlar. Odun ve tahtanın yalın rltmik sesine, çalgıcılar koro halinde, "oo rada wo raşa, Bir dans ve müzik: AbsuwaKoaşora Fakat Abazalar için bu tamamıyla farklıdır. Bu dilde tanrı demek istendiği zaman, karşılığı olan, "Ançö" sözcüğü dişi ve doğurgan bir tanrıyı ifade eder. Büyük bir olasılıkla Anadolu'nun eski ve öz tanrısı ya da "ana tanrıçası" olan "Kybele" ile ilişkili olmalıdır. Bu durumun bugün bile Kafkasya toplumlarında etkisi vardır ve "kadın" bu kültürde oldukça eşit, özgür ve davranışlarında saygıdeğerdlr. Bu belki özde anaerkıl bir toplumun dış kültür etkileriyle ataerkil olmasından sonra da eski yapının gelenekler, toplumsal yapı ve folklorik özellikler nedeniyle korunmuş olması biçiminde yorumlanabilir. Abazalar ve diğer bir çok Kafkas halkları kültürierinde bugün bile arfcaik ve anlmlst öğeler barındırmaktadır. Bunların önce koro halinde yapılan müzik, odun wa ha ha, wa ha ha" vokali ile katılıyorlar. " h " nin burada gırtlaktan gelen vurgulu bir ses olduğunu belirtmek gerek. Müzik karşılıklı "kreşendo ve dekresendo'Marla gelişirken, korodan ayrılmalar başlıyor. Tek tek kişiler (vokalist ya da s o list demek uygun olur mu, bilemiyorum) müziğin akışını bozmadan bağımsız girisler ya da sololar yapmaya başlıyorlar. Müziğin melodisine uygun bir anda ve uygun bir ezgi ile katıldıklarından ortaya neredeyse çoksesli bir "kanon" çıkıyor. Tahta ve odunun ilginç ses bileşimiyle birlikte... Koronun söylediği ezginin sesleriyle, tek tek bireylerin söyledikleri ezginin sesleri arasında ilginç bir ayrılığın olması da ayrıca dikkat çekici. Koronun sesleri gırtlak sesine agırlık verir yönde "wae ha wae ha". Bireysel çıkışlarda ise: dil ve dudak sesleri kullanılmış: "waaw ra da waaw". Mü 12 Mızıka çalan bir abaza güzell I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle