26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

S A Ğ Ll K Aspirin içenlere 16 uyarı Kimler ve hangi durumlarda almamalı? Doç. Dr. Nuray An spirin, günümüzde en çok kullanılan, en ucuz ılaçlardan biri olma özelliğini koruyor. Bu yazıda aspirinln doğru kullanımına ilişkin bazı bilgi ve uyarılar verilmektedir. 1. Tabletleri tok karnına ya da en az bir bardak su ile alınız. 2. Doktora danışmadan aspirini virütik enfeksiyonlu çocuklara vermeyiniz (örn. soğuk algınlığı, su çiçeği v.b.). Yapılan araştırmalar, çocuklarda aspirinin kullanımı ile 'reye sendromu' oluşumu arasında istatistiksel olarak sıkı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bu sendrom yağlı karaciğer dejenerasyonunun eşlik ettiği bir akut ensefalittir. Her ne kadar bu ilişki tartışmalı ise de çocuklarda aspirin yerine asetaminofen kullanılması öngörülmektedir. A söz konusu ilacı birlikte almayınız. iki saat bekleyiniz. Selüloz, aspirini bağlayarak etkisini azaltır. 13. Astımınız var ise aspirin büyük bir olasılıkla bronşlarda aşırı duyarlığa neden olur ve sizi aniden krize sokar. Bu konuyu doktorunuza danışınız. 14. Peptik ülseriniz var ise ülseriniz ağırlaşabilir, mide kanama riski de aspirin ile artar. 15. Gebeler doğumdan birkaç gün önce aspirin almışlar ise doğum ve doğum sonu kanamaları artabilir, doğum eylemi uzayabilir. Pratik olarak gebelerin son üç ayda aspirin kullanmaları tavsiye edilmez. Ayrıca gebeliğin ilk üç ayında sık aspirin. kullanan annelerin bebeklerinde malformasyon (yapı bozukluğu) görülmemiştir, ancak maymunlarda görülmüştür. 16. Emziren annelerin aspirin kullanması genellikle önerilmez. Süte geçen aspirin (salisilat şeklinde) bebeğin midesinde hidroliz olarak bağırsaktan absorbe olabilir Yüksek dozda ise bebekte asidoz gelişebilir. D Astımlılar almamalı 3. Aspirini yüksek dozda uzun sürelerle kullanıyorsanız mutlaka doktor kontrolüne sık sık gidiniz. 4. Kullandığınız tabletlerde sirke^kokusu var ise bozuk demektir. Böyle tabletleri kullanmayınız, gerekirse eczacınıza danışınız. Ayrıca kullanım tarihi sona ermiş tabletleri de kullanmayınız, atınız. 5. Çocuklardan mutlaka uzak tutunuz. Yüksek dozda aspirin çocuklarda çok tehlikeli zehirlemeye neden olur. 6. Aspirin kutularını ısı, nem ve direkt ışıktan uzak tutunuz. Bunlar tabletlerin bozulmasına neden olur. 7. Aspirini ateş düşürmek için kullanıyorsanız ve kullandığınız üç gün süresince ateş düşmemiş ise ya da düşmüş, ancak üç günden sonra yeniden yükselmiş ise doktorunuza görününüz. 8. Şeker hastaları yüksek dozda (günde en az 8 tablet) aspirin kullanıyorlarsa idrar şeker testi yanlış sonuç verir. 9. Şayet bir ameliyat geçirecekseniz (diş dahil) en az beş gün önceden aspirin almayı kesiniz. Aksi takdirde ameliyat sırası ya da sonrasında kanama problemi ile karşılaşabilirsiniz. Bu konuyu doktorunuzla konuşunuz. 10. Aspirini alkol ile birlikte almayınız. Bu durumda kanama gibı mide problemi olasılığı daha fazladır. 11. Klinik önemi tartışmalı olmakla beraber yüksek doz aspirin, C vitamininin (askorbik asit) idrar ile atılımını arttırmaktadır. O yüzden bazı doktorlar yüksek doz aspirin tedavisinde C vitamini verilmesi taraftarıdırlar. 12. Selüloz içeren laksatif (bağırsakları yumuşatıcı) kullanıyorsanız aspirin ile Sirke kokusu: bozuk inkara'da bu hafta yoğun bilim günleri yaşandı. "1. BilimTeknoloji Şurası"na katılan 300'den fazla üye ve gözlemci, bir "bilim politikası" oluşturulması için tartıştı, önerilerde bulundu. Ülkemizde gerçi her konuda şuralar yap'ılıyordu, ancak ilk kez bir bilim şurası toplanıyordu. Bugüne kadar Özal hükümetlerine hâkim olan, "Bilim mi? Dışarıdan alırız! Teknoloji mi, bastırır dövizi dışarıdan alırız!" tutumunda sanki bir dönüşüm yaşanıyordu. Çünkü "parayı bastırsan" bile, dışarıdan ancak eskimiş teknoloji satın alabiliyordun; gelişmişini, "yükseğini" ne veren vardı, ne satan. Prof.Nimed Özdaş bu gerçeği "Japohlardan bir robot kol satın almak istedik, yüksek teknoloji ürünü olduğu için vermediler bize" sözleriyle dile getiriyordu. Şuraya ev sahipliği yapan bilim ve teknolojiden de şorumlu Devlet Bakanı Mehmet Yazar'ın ve Cumhurbaşkanı Özal'ın açış konuşmalarında gözlemlenen "kararlı tutumlarına" bakılacak olursa, iktidar, bilimde ve teknolojide, "Türkiye'nit gereksinimlerine dikkate alan" bir bilim politikası belirleme isteğinde. Bir bilim politikası arayış kıpırtıları iki yıl önceden başlamıştı. VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde, 450 sayfalık "Bilim Araştırma Teknoloji Ana Planı" çalışması yapılıyor, planda GSMH'nin yüzde 2'sinin bu alana ayrılması öngörülüyor, kuruluşundan 6 yıl sonra Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu nihayet toplanıyor, bilim fonları kararları almıyordu. Gerçi ortada sadece bitmek bilmez ön hazırUklar, konuşmalar, nutuklar, vaatler, kararlar ve çabalayan bilim adamlarının iyi niyetleri vardı; bunlara şimdi bir de şura toplantısı ve kararları ekleniyordu. Bütün bu hazırlıklara bakan dışarıdan bir gözlemci, pek yakında uygulamada "büyük bir patlama" beklentisine girebilirdi. Bütün bu hazırlıkların sonuçları, şura kararları nasıl ve ne ölçüde hayata geçirilecekti? Çağdaş bilime, teknolojiye, düşünceye doğru köklü bir dönüşüm gerçekten olabilecek miydi? Bilim dünyası şimdi kuşkulu bir bekleyiş içine girdi. Bakalım bu bekleyiş ne kadar sürecek... Gelecek hafta buluşmak umuduyla, hoşçakalın... A HAFTANIN GÜNDEMİ Ameliyattan önce, kesin... Tüpçocuklar daha şanssız apay döllenmeye karar veren tüm kadınların yalnızca yüzde 8.3 kadarı sağlıklı bir çocuk dünyaya getiriyor. Oünya Sağlık Örgütü'nden Marsden G. VVagner ve Patricia A. St. Clair "biyokimyasal gebeliklerde" söz edilen yüzde 35 ila 55'lik başarı oranlarının yanıltıcı olduğu görüşündeler. Başarı oranı, üç veya daha fazla embriyonun aktarılmasıyla artıyor. Ancak bununla birlikte çoğul gebelik şansı da artmakta. Bu, anne ve bebekler için riskin artışı anlamına gelmekte. Her dört tüp bebekten biri çoğunlukla normalden düşük ağırlıkla dünyaya geliyor. Yine tüp bebeklerde ölüm oranı diğer bebeklere göre 4 kat daha yüksek. (i.m.) Rüzgârkuvveti OKURDAN ZE Y Dergide yayımlanan tüm yazılı derleme ve çevirileri, özellikle de yerbilimleriyle ve iklimbilim ile ilgili olanlannı zevkle okuyorum. Bilim Teknik'in 16?. scyıs/ndo yayımlanan "Denize akan petroller ve tanker kazalan" başlıklt yazıyla ilgili küçük bir düzeltme yapmak istiyorum. Bu yazının "Kazalara öfke ariıyor" başlıklı bölümünde, rüzgârın 3 0 ve 4 5 ku v v e t İ n d e estiğinden söz edilmektedir. Meteorolojide rüzaânn şiddefi mls, knot, kmlh ya da milîh gibi uluslararası hız birimleriyle ya da denizcilikte çok yaygın olarak olarak verilir. Bilindiği gibi Bofor ölçeği farklı rüzgâr hızıannı ve bo rözgâr hızlannın deniz (ya da kara) üzerindeki etkilerini göstermek amaayla 0 ve J 2 arasında numaralanarak 13 rüzgâr kuvvetine aynlmtştır. Başka sözlerle, Bofor ölçeğine göre en sakin rüzgâr 0, en şiddetli rüzgâr 12 kuvvetine karşılık gelmektedir. Bu nedenle sözü edilen paragraftaki 30 kuvvetininyerine 7 kuvvetinin (yaklasık 35 milln), 45'in yerine de 8 kuvvetinin (yaklasık 45 millh) konulması gerekmektedir. Dr. Murat Türke* Cumhurfyet BlllmTeknik • Sahıbı: Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi • Genel Yayın Müdüru Hasan Cemal • Müessese Müdürü: Emine Usaklıgil • Yazı işleri Müdürü: Okay Gönensln • Yayın Yönetmeni: Orhan Bursalı • Grafik Yönetmen: Tüles Hasdemir • kullanılan Bof or olçeği /7e kuvvet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle