Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM GÜNDEMİ BİLİM KÜLTÜR Hapatitlerin serolojisi Dr Recep uztürk, Cerrahpaşa Mıkrobıyolojı Anab D Topl Sal, 21 Mayıs, 11 00 Konjenital adrenal hlperplazi Uzm Dr Hakan Seyısoglu Cerrahpaşa Kadın Hast ve Doğum Anab D Kutup 23 Mayıs, 11 0012 00 Solunum fonksiyonunun klinik değerlendirllmesi Prof Dr Kuddusl Gazıoğlu, Çapa Tevfık Sağlam Anfısı Alt Kat, 23 Mayıs. 13 00 Tiroid hastalıklantida psikiyatrik bozukluklar Uzm Dr Musa Tosun, Cerrahpaşa Psıkıyalrı Anab D Dem S a l , 23 Mayıs 13 0014 00 1850'ye kadar solunum tarihçeal Dr Şefık Görgey, Cerrahpaşa Deontolojı Anab D Sem Sal, 23 Mayıs, 13 30 Nltrofil bitkilerde nitratın tyon alımı ve gelısmeye etkısi Prof Dr Muazzez Önal, Î U Fen Fak Bıyolojı Bol Botanık Anab D (Veznecıler), 21 Mayıs 16 30 Yenl doğanda, doğuştan kalça çrkığı tanı ve tedavisl Uzm Dr Tuncay Centel, Dr Mehmet Alp, Cerrahpaşa Ortopedi ve Travmatolojı Anab D Sem Sal 23 Mayıs, 13 3014 30 Perlnatoloji Dr Tamer Erel, Dr Rıza Madazlı, Dr Seval Erdınç, Dr Tolga Yalçınkaya, Cerrahpaşa Kadın Hast ve Doğum Anab D Kutup , 24 Mayıs, 11 00 Çocuk psıkiyatrisınde ekip çalışmaları uzerfne İnglltere'den örnekler Prof Dr Kemal Çakmaklı Çapa Çocuk Psıkıyatrısı Bılım D Kıtaplığı 24 Mayıs, 14 3016 00 Atlpik depresyon Dr Bora Telaferlı, Cerrahpaşa Psıkıyatrı Anab D Sem Sal, 25 Mayıs, 13 001400 Nötrofillerin bakteri öldürücü sistemleri Prof Dr Hayrunnısa Çavuşoğlu, Çapa Fızyolojı Anab D 25 Mayıs, 14 0015 00 MantelHaenzel yönteml özden Öz, Cerrahpaşa Bıyomedıkal Muhendıslık Merkezı 25 Mayıs, 14 30 Nöromusküler hastalıklar seminerl Uzm Dr Pıraye Serdaroğlu, Çapa Nörolojık Bılımler Bınası, B Blok 1 kat Edıp Akt.n Kitaplığı, 25 Mayıs. 14 30 II. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Duzenleyen Ist Tıp Fak Halk Sağlığı Anab D Yer 22 Mayıs, Çapa Kemal Akay Dersh , 2325 Mayıs, Emlak Bankası Sosyal Tesıslerı (Atakoy) AIDS'in psikiyatrik kompllkasyonları Dr Hılal Yurtseven Trakya Unıversıtesı Tıp Fak Psıkıyatrı Anab D Sem Sal 23 Mayıs, 15 00 Diyajenetlk killerın oluşum kökenl ve rezervuar koşullanna etkileri Jeo Muh Oğuz Erturk I U Muhendıslık Fak Jeolojı Muh Bol Jeolojı Amfısı (Lalelı), 23 Mayıs, 16 30 Yıldız kromosferlerı, korona ve ruzgârları Araş. Gor. Mevlana Basal, İ.U. Fen Fak. Astr. ve Uzay Bilimlerı Bol. Sem. Od. (Vezneciler) 24 Mayıs, 11.00 Örtulü vaskuller Prof Dr Nerıman Ozban, I Ü Fen Fak Zoolojı Bınası 4 nolu Dershane (Veznecıler), 24 mayıs 17 00 BellGinsburgWoods Teoremi Doc Dr Nurettın Ergun I U Fen Fak Matematık Böl Sem Od 25 Mayıs 14 00 Çevresel faktörlere bağlı meslek hastalıklan Prof Dr Turhan Akbulut, Çapa Prof Dr Nıhat Reşat Belger Kitaplığı, 24 Mayıs, 10 00 Endustriyel mikrobiyolojide kullanılan mantaıiar Nacıye Erol, Çapa Mıkrobıyolojı Anab D Pratık Sal, 22 Mayıs, 11 00 11 30 Plevra hastaltkları Doç Dr Sabrıye Demirct, Cerrahpaşa iç Hast Anab D 5 kat Sem S a l . 22 Mayıs. 13 30 Politikacının ekran korkusuna tedavi, tuzun yararı zararı, eller niçin beyaz? Bilimden çeşitlemeler Vehbi Belgil Dünyamızın demir merkezi I lk kez keman veya pıyano konserı vereceksınız Içınızı muthış bır korku kaplar O "başarı kazanamazsam" korkusu Sahneye ılk çıkanlar da böyle korkulu anlar yaşar "Ya rolumun sözlerını unutursam? Ya konuşamazsam" korkusu Derken mıkrofon korkusu geldı Radyoda konuşurken kekeleme, soyleyeceğınızı unutma korkusu Şımdı daha kötusu var Ekran korkusu. Bu daha da buyuk bır korku Kameralar sızı fılme alırken karşınızda hemen kımse yok Ama sız, sızı seyreden mılyonların eleştıren bakışlarını uzerınızde duyuyorsunuz, cesaretınız kırılıyor Meclıste başkana, başbakana karşı konuşma yapacak mılletvekılının kalbının kut kut attığını kendı ıtıraflarından bılıyoruz Çunku konuşma sonunda belkı partının ılerı gelenlerı ıle bozuşacak ve dışlanacak sınız Kapağı başka bır partıye hemen atmazsanız sıyasal yaşamınız son bulur CHP'nın eskı mılletvekıllerınden bırı korkusunu şöyle dıle getırmıştı "Yaşım altmışı geçtı Başka bır ış yapamam Benım mesleğım mebusluk " Bu gıbı durumlar ıçın çare duşunulemez mı' Duşunulmuş ve bulunmuş Daha çok ABD de satılan 'probranolol" adlı tanslyon duşurucu bir ilaç sahne, mıkrofon, ekran sıtmasına lyı gelmış Gösterı sıtması geçıren sanatçının ellerı terler, boğazı kurur, kalbı hızla çarpar Nedenı, böyle durumlarda hucrelerın bol mıktarda "adrenalın" uretmesıdır Vucudun bu kımyasal maddesı tehlıkelere karşı koy ma gucunu arttırır Bu ek guç ıle savaşım veya kaçma gucunuz artar Derler ya, "Yiğitliğın 10 koşulu vardır, dokuzu kaçmak, biri hiç görünmemek." Işte bu kaçma veya dövuşme gucunu bıze adrenalın verır Colerado Sağlık Bilimlerı Merkezı'nde kalp cerrahı Charles Brantıgan, gosterı yapacak 29 muzısyenden bır kısmına "probranolol", bır kısmına da benzer bır madde verıyor Benzer madde, hıçbır lyıleştırıcı yanı olmayan bır ılaç benzerı Muzısyenlerın hepsı başarı kazanıyor Ancak gerçek ılaçtan alanların başarısı daha yuksek olmuş Uzun lafın kısası Kalp hastası, yuksek tansıyon hastası da olsak tuzu azaltamıyoruz Tuzsuz yemeğe guçlukle alışıyoruz Yuksek tansıyondan ölen ıhtıyar bır kadının hırkasının katları arasından kılolarca tuz çıkmıştı Avustralya'nın New South VVales Ünıversıtesı'nden uzmanlarca Ingıltere'nın "Doğa" adlı dunyaca unlu bılım dergısınde yayımlanan bır raporda, tuzluk delıklerının kuçultulmesı ıle tuz yemenın en aza ındırıleceğı belırtılıyor Hatta tuzluğu mumkun olduğu kadar önunuzden uzak tutmak da aynı etkıyı yapıyormuş Denemede yarar var Dunyamızın merkezınde muazzam bır demır yoğunluğu olduğu haber verılıyor Nasıl olmuş da bırıkmış bu demır? Beş mılyar yıl öncesının dunyasını duşunelım Her taraf beyaz ateş Eskılerın "nâr'ı beyza" dedıklerı bıçımde Her taraf fokur fokur kaynıyor Butun madenler karışık bır halde erımış Bu erımış madenlerın en ağırı, en bolu demır, çekım nedenıyle dıbe ınıyor, orada yoğunlaşıyor Genel kuram bugune kadar bu ıdı Şımdı buna yenı bır kuram daha eklendı Buna göre demır zerrelerı havada yuzerken guneş enerjısı bunları mıknatıslıyor Işte dunyamızın merkezındekı yoğun demır yığını, yerçekımının de etkısi ıle böyle oluşuyor Kuramı, Ingıltere'dekı Sussex Ünıversıtesı'nden VVıllıam McCrea adlı astronomı bılgını ortaya atmış yılması ıçın meyvejerını kuşların yemesını yeğlerler Hayvan, çekırdeğı ıle bırlıkte yedığı meyveyı gıttığı yerlere saçar Bu sayede butun meyveler ağacın dıbıne duşmemış olur Hatta bazı meyveler, kuşları çekmek ıçın cıcılı bıcılı renklerı yeğler Böğurtlenın duta benzeyen bazı meyvelerı kara, bazıları kırmızı renktedır ABD'de lllınoıs Ünıversıtesı'nden Mary VVIIson, "Oıkos" dergısınde yayımladığı bır ınceleme raporunda şöyle bır gözlemden söz edıyor, Meyvelerının bır kısmı kara, bır kısmı kırmızı olan boğurtlen sırf kara meyvelı böğurtlenden daha çok kuş çekıyor Bu durumda meyve, görücuye çıkmış bır kız gıbı oluyor Ne kadar suslu olursa o kadar ılgı topluyor Ellerin beyazlığı Maymun, gorıl, ınsan gıbı memelı dedığımız hayvanlardan sadece ınsanın elı, tırnakları beyazdır, avuçları beyazdır Neden? Colorado Ünıversıtesı'nden Gordon Hevves adlı antropolog, bu konuyu ıncelemış ve kendısıne göre bır çözume bağlamış Bılgın, goruşlerını "Insan Evrımı Dergısı" adlı dergıde yayımlamış Buna göre ınsanın elının beyazlaşması yaşamını surdurmede çok buyuk rolu olan haberleşme ve oğretme gereksınmesınden doğmuş Insan uzaktakı bırıne ışaret ederken el ıle yapılacak bır ışı öğretırken, sabahın ve akşamın tıtreyen alacakaranlığında veya yanan bır ateşın çevresınde el ışaretı yaparken elının kolaylıkla görunmesı gerekır Işte bu yaşamsal sorun, hucrelerı daha lyı haberleşme yollarını aramaya ıtmış Sakal, kıl, bıyık gıbı şeyler de neden hep erkekte var da kadında yok9 Insanoğlu daha guçlu olduğu ıçın yaşamın guçluklerıne daha çok karşı koymak zorunda kalmış El beyazlığı da boyle bır zorunluluktan çıkmış Bu goruş ne kadar geçerlı? Pek bılemeyeceğım Aynı şey zencıde neden olmamış 7 " sorusu hemen akla gelıyor Afrıka'nın yakıcı ve goz kamaştıran guneşı belkı oralarda daha lyı kontrast verıyor Osmanlı Imparatorluğu sırasında Istanbul'da çok zencı vardı Çocuklar o zaman bunlara "gunduz fenerı" derlerdı Kontrast verdıklerı ıçın Tuzun yararı, zararı Erkencil kuşun kısmeti gür olur "Erken kalkanın kısmeti gur olur" der bır atasözumuz Başka bır sozumuz de "Erken evlenen döl alır, erken kalkan yol alır" dıyor Bu bılge sözlerı hayvanlarda da geçerlı Bır başka sozumuz, "kısmeti kesılen kopek kurban bayramında uyuyakalır (yahut, gavur mahallelerınde dolaşır)" gıbı mızah yollu sözlerımız de var Butün bunlarda vurgulanan şey, erkencı olmanın önemıdır Bırçok bıtkıler ve meyve ağaçları, nesıllerının uremesı ve uzak yerlere kadar ya Padışahın bırı, kızlarının kendını sevme derecesını ölçmek ıçın, "Benı ne kadar sevıyorsunuz?" dıye sormuş Kuçuk kız, "Tuz kadar seviyorum" deyınce satırı hak etmış Baba tuz kadar sevılır mı? Buyuk hakaret Cellatlar, kızın boynunu vurup kanlı gomleğını getırmek ıçın genç sultanı ormana göturmuş Fakat kuçukluğune ve guzellığıne kıyamadıkları kızın yerıne bır geyığın kanına bulamışlar gömleğı Ertesı gun komşu ulke padışahının ormandan geçen oğlu kızı alıp evlenmış Gel zaman gıt zaman kız çoluğa çocuğa karışmış Ama babasına ders verme duygusunu hep taşımış ve bır gun onu şatoya yemeğe çağırmış Baba, sultan hanımın kendı kızı olduğunun farkında değıl Yıllar geçmış, çehreler değışmış Padışaha tuzsuz yemekler sunulmuş zıyaferte Yemeklerın hıçbırıne dokunmayan zalım babaya böylece ders verılmış 21