24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N H A B E R L E R Süt üretiminde genetik patlama Biyoteknoloji, ineklerin çok fazla süt vermelerini sağladı, ancak eleştiriler var. adlı bir protein sayesinde daha çok süt üretmek mümkün olabilecek artık. Biyoteknoloji çalışmalarında kullanılan rekombınant DNA tekniği sayesinde, süt üretimi ile ilgili gen inekten alınıyor ve bakterilere veriliyor. Bakteriler bu geni çoğaltıyor ve genler rekombinant DNA aracıhğıyla tekrar ineklere veriliyor. Boylece süt üretimi ile ilgili hormonların salgısında bir artış oluyor. Ama bu yönteme eleştiriler var. Bazı bilim adamlan BST'nin etkisinin tek yönde değerlendirildiğini, insan üzerindeki etkisinin bilinmediğini soylüyorlar. Kendilerine hemen lisans verilmesini isteyen llaç flrmaları ise BST olayının araştırılmasının gereksiz olduğunu, çünkü somatotropin (süt salgılatıcı hormon) aktivitesinin riskli olmadığını söylüyor. Biyoteknolog Samuel Epsteine, ılaç firmalarının olaya kâr güdüsüyle yaklaştıklarını ve etki mekanizmasının araştırılmadığını belirtiyor. Epsteine'e göre BST'nin hayvan ve insan sağlığı üzerindeki etkisi çok önemli. Bu bilinmemekle birlikte, Kuzey Kaliforniya Devlet Üniversitesi'nde sığırlar üzerinde yapılan çalışmalarda, BST verilen sığırlarda döllenme yeteneklerlnln azaldığı ve hayvanların stres altına girdikleri belirlenmiş durumda. kalp krizine karşı önlem aldınız mı? düşünülen uzay istasyonu "Freedom "la ilgili; rapora göre burada, Mars'a ve Ay'a giden uzay araçları bakımdan geçirilecek. Tasarının gündeminde yalnızca Ay'a değil, Mars'a da insan gönderilmesi yer alıyor. Mars da Dünya gibi önemli bilimsel çalışmalara olanak tanıyor. Epsteine bu durumda hayvanlardaki bu stresin insanlarda stres yapan hormonu (adrenalin) arttırabileceğini, dolayısıyla kolayca virüs üreyebıleceğini söylüyor. Bu arada yine yapay hormonlarla dogal hormonlar arasındaki farkın araştırılması gerektiğini, çünkü yapay hormonların yapısının farklı olduğunu ve bu yapay hormonların insanda alerjiye yol açabileceğini sözlerine ekliyor. Olay o kadar dallanıp budaklandı ki ingiltere'nin genç sağlık bakanı Davld Curry parlamentoda yaptığı bir konuşmada BST üretimini zararsız olduğu sürece destekleyeceklerini, fakat BST'yi de önemli soruların beklediğini söyledi. BST'nin geleceği bu yılın Ekim ayında yapılacak uluslararası bir toplantıda karara bağlanacak. ederal Almanya'da enfarktüs ve felç, diğer kan dolaşımı hastalıklarının yanı sıra halen en sık rastlanan ölüm nedenleri. Ancak çeşitli önlemlerle bu riski azaltmak mümkün. Yılda yaklaşık 350 bin insan kan dolaşım hastalıkları sonucu ölüyor. Bu bir yıldaki tüm ölüm vakalarının yaklaşık yüzde 50'si Erkeklerde bu hastalıklar 40 yaştan itibaren, kadınlarda ise 65 yaştan itibaren ölüm nedeni olarak ağırlık kazanıyor. Söz konusu araştırmanın ara sonucuna göre (1988 e kadar), Federal Almanya'daki kalpkan dolaşımı hastalıklarına yakalanma riski arttı. Belli başlı rlsk faktörleri şunlar: Yüksek tanslyon (nüfusun yüzde 17'sı yüksek tansiyondan şikâyetçi), yüksek kolestrol düzeyi (yüzde 60), sigara (yüzde 35,7) ve aşırı slşmanlık (yüzde 16,2). Belli pilot bölgelerde aydınlatma ve tavsiye programları ve aynı zamanda tansiyon ve kolestrolün ölçüm eylemleriyle risk faktörleri azaltılmaya çalışılıyor. Bu bölgelerde, 1984 yılından itibaren kalpkan dolaşımı hastalıkları sonucu ölüme yakalanma olasılığı tüm nüfusa kıyasla yüzde 4 oranında azaltılabildi. F Işte, 30 bin yıi öncesinin Venüs'ü G Mars'a ne zamangidiyoruz? Deniz üzerinde 2000 metre B O hbayashi adlı Japon mühendislik şirketi Tokyo körfezinde deniz üzerine 2001 metre yüksekliğinde bir I» merkezi inşa edeceklerini açıkladı. Aeropolis adı verilen gökdelen 740 metre çapında bir platform üzerine kurulacak. Gökdelenin temeli deniz yüzeyinin 200 metre altındaki kayaların içine atılacak. Aeropolis'in Tokyo şehrı, Haneda ve Narita havaalanlarıyla bağlantısı deniz altında inşa edilecek tüp yollarla sağlanacak. Projeye göre 2 km. yüksekliğindeki bu gökdelen 140 bin kişiyi barındıracak. Ayrıca 300 bin kişi günübırlik gökdelende çalışacak. Bina içınde ulaşımı 'maksi asansörler' sağlayacak. Bu asansörler dikine işleyen üç vagonlu trenlere benzeyecek. Her vagon yüz yolcu alacak. Bu asansörler her 40 katta bir duracak ve temelden tepeye 15 dakikada ulaşacaklar. Kapasitesı daha küçük asansörler ise bu 'merkez katlar' ile diğer katlar arasında bağlantı kuracaklar. Ohbayashi'nin teknik adamları robotlar kullanarak tüm Aeropolis'in 25 yılda bitirileceğini, insan gücüne dayanan geleneksel sistemle gökdelenin inşasının yüz yılda tamamlanamayacağını soylüyorlar. aşkan Bush'un, Ay'da ve Mars'ta Amerikan üsleri kurulmasıyla ilgili çağrısı üzerine NASA, uzak olmayan bir gelecekte gerçekleştirilmesi tasarlanan yolculuklar hakkında bir dizi bilgi içeren bir rapor hazırladı NASA yöneticisi Richard Truly tarafından oluşturulan ve Ulusal Uzay Konseyi'ne gönderilen rapor, 1999'da bitirilmesi üney Avusturya'nın Krems kenti yakınlarındaki Galgenberg'de Avusturyalı arkeologlar son derece zarif ve dans eden bir pozda dünyanın en eski kadın figürlerinden birini buldular. "Galgenberg Venüsü" radyo aktif C14 karbonunun tahlili sonucu, muhtemelen bundan 30 000 yıl önceye ait. Bilim adamları yeşil serpantin taşından oyulmuş bu figürün yalnızca alışılmışın dışındaki vücut şekline şaşmakla kalmadılar, bu çapaklı ve hassas malzemenin son derece itinalı ve sanatsal bir şekilde işlenmesı de onları hayrete düşürdü. Bu figüre, gerçek anatomiye uygun bir şekilde biçim verilmiş ve figür buz devrinden diğer benzerleriyle kıyasla ne fazlasıyla etkili ne de kalça ve göğüsler aşırı bir şekilde vurgulanmış. ingiliz bilim dergisi "Nature"de yer alan bir habere göre arkeologlar bu çalışma tekniği ve pozun ancak uzun süreli bir heykeltıraş geleneğinin neticesinde ortaya çıkmış olabileceği görüşündeler. Yeni keşfedilen bu figürün bir eslne hlç rastlanmamış olması muhtemelen eski devirlerdeki sanatçıların daha geçici malzemeler kullanmış olmalarından kaynaklanıyor. (s.n.) Beyin ve davranış yüzyıl sonlarından bu yana, şizofreninin beynin sol yarımküresini tutan bir hastalık olduğu öne sürülegeldi. Bunu destekleyen araştırmalar, şizofrenik hastaların otopsilerinde sol yarımküredeki ventriküllerde genişleme olduğunu saptamıştı. Geçen on yılda yeni beyin görüntüleme teknikleriyle yapılan çalışmaların bir bölümü de bu görüşü destekledi. Son olarak ingiltere'den T.J.Crovv ve ekibinin yaptığı, otopsi ve beyin görüntülemesi kullanılan çalışmada, sol yarımküredeki temporal boynuzdaki büyümenin varlığı desteklendi. Bu farklılığın açıklamasını genlerde ara Şizofrenideki genetik 19. yan Crovv ve ekibi, beyin yanmküreler arasındaki asimetrinin boyutlarını belirleyen gen ile şizofreninin kalıtımında rolü olan gen arasında yakın bir ilişki olduğunu öne sürüyorlar. Genlerin hastalığın oluşumundaki rolünü vurgulayan bu tez, beyin asimetrisinin evrimin son aşamalarına ait bir özellik olduğunu ve şizofreninin "yeni" bir hastalık olduğu şeklindeki tarihsel görüşlerle uyum gösterdiğini varsayıyor. Cravv'un tezinin beyin görüntüleme teknikleriyle elde edilen yeni bulgularla ve genetik araştırmalardaki daha ayrıntılı sonuçlarla desteklenmesi, tezin göreceği kabulü belirleyecek. (y.y.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle