24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OTOMO B İ L Avrupa'nın yeni otomobilleri Volvo VolVo, 4 silindirli 740 Volvo modelini piyasaya sürüyor. Volvo'nun mühendisleri daha küçük bir türbin yeri, yeni bir egzoz borusu ve benzin pompalama sistemlerini birleştirdiler. Tüm bu değişimler, motorun 160 beygirgüçlü 5300 dakikalık devinimıni, 4800 dakikada 162 beygirgücüne çıkardı. En önemli değişiklik ise sıkıştırma hacminin 187 ib'den 195 ib'ye yükselmesiydi. Ayrıca 1800 dakikalık devinimde ittne gücü %100'e ulaşabiliyor, 780 Turbo Coupe üzerine monte edilmiş "Turbo+ " donanımı ise 5100 dakikalık devinimde 188 beygirgücü sağlayabiliyor. Isaac Asimov Uzayda kozmik ışınlara karşı şimdiden önlem almak zorundayız Kozmik tehlike ışın alırlar; ama bu durumda altı üstü birkaç saat kalmaktadırlar. Sorun, insanlar atmosferin ötesine geçtiklerinde çıkıyor. Atmosferin dışında insanlar, kozmik ışınlardan hiçbir şekilde korunamazlar. Kozmik ışınlar, atmosfer dışında insanlara bütün güçleriyle ve hiç elenmeksizin oldukları miktarda vurur. Bebop plkabı Avrupa'nın Ford kuruluşu, kalkabilen arka koltukları ve 1.5 m. taban uzunluğu olan Fiesta Bebop modelini sunuyor. Üst pencere havalandırma için açılabiliyor ve arka bölüm tamamen çıkanlabiliyor. Spot lambaları ayarlanabılen bagaj üzerinde yer alıyorlar. 38 cm yüksekliğındeki lastikler arabayla yer düzlemi arasındaki açıklığı fazlalaştırarak yol ile olan uzaklığı arttırıyorlar. A merikan Bilimsel İlerleme Demeği'nin geçtiğimiz şubat ayındaki toplantısında insanların uzayda yaşama ve çalışma yeteneği konusunda ciddi kuşkular dile getirildi. Suçlu, kozmik ışınlar. Kozmik ışınlar, uzayın derinliklerinde cereyan eden, mesela yıldız patlaması ya da kara deliklerin faaliyeti gibi şiddetli olayların sonucunda ortaya çıkarlar. Kozmik ışınlar, son derece enerjik, yüklü parçacıklardan, çoğunlukla protonlardan oluşurlar. Bu parçacıklar yıldıztorarası uzayın boşluklarında, muhtemelen, hatta galaksilerin arasında hızla seyreder. elektromanyetik alanlardan geçerken parçacıkların seyir çizgisi bükülüp eğrilir ve sonunda Yeryüzünü her yönden bombardıman ederler. Fizyolojik değişimler Kuşkusuz, astronotlarımız aya ulaştılar ve bir zarar görmeksizin geri döndüler. Uzay mekiği astronotları da bir zarar görmediler. Ne ki söz konusu örneklerde etki süresi, bilemediniz, bir haftadır. Uzayda bir yıla yakın süre kalan bazı Ftus astronotlaıı, sıfır yerçekimi şartlarında yaşamaktan ötürü ciddi fizyolojik değişimlere uğramışlardır (kemikleri kalsiyum kaybetmiş, kaslarında erime başgöstermiştir). Peki diyelim ki astronotların uzayda bir buçuk yıl kadar kalmalarını gerektirecek bir Mars yolculuğu halinde ne olur? Ya da insanların uzun süreler ayda çalışmaları halinde ne olur? Ya da insanların bütün hayatları boyunca yaşamak isteyecekleri uzay yerleşimlerinin, küçük, bağımsız dünyaların gerçekleştirilmesi halinde ne olur? Ferrari'nin girişi Ferrari 348t, Italyan arabaları içinde çok pahalı olmayan 328'in yerini alıyor. Motor kapağının arkasında sıkı bir bağlantı İçinde bulunan çapraz beş viteâ aksı, motorun 12.5 cm daha aşağıya monte edilmesini sağlayarak çekim kuvvetinin ve sürüşün daha iyi olmasına neden oluyor. Diğer olomobıllerden farklı olarak düzen teker ve çift levhalı debriyaj, krank mlli üzerinde değll, ayrı birer çerçeve içinde vitesin arkasında ve üstünde yer alıyorlar. Bu düzen, debriyajın ısınmasını kolaylaştırıyor: 348, 5.6 sanlye içinde 100 km hız yapabiliyor. Ferrari yetkilileri, bu hız oranının 300 km'ye ulaşabildiğini öne sürüyorlar. İkinci radyasyon Kozmik ışınlar, bizim atmosferimize çarpar, bu sırada atomları ile molekülleri parçalanır ve yeryüzü yüzeyine çarpan, insanlar da dahil olmak üzere yoluna çıkan her şeyin içinden geçecek kadar enerjik olan bir "ikinci radyasyon" oluşturur. Bu "ikinci radyasyon", sonunda varır yeryüzünün içine gömülür. İnsan bedeninin içinden geçerken radyasyon, moleküllere vurur ve onlara zarar verir. Genellikle bu zarar önemli değildir ve beden kendini onarır. Ne ki, arada bir kozmik ışınlardan biri, bir gene çarpar ve genin yapısını değiştirir, böylece ortaya bir "mutasyon" çıkar. Bu mutasyon, bir kansere ya da başka herhangi bir istenmeyen duruma yol açabilir. Her şeye rağmen Dünya'nın atmosferi, kozmik ışın bombardımanının büyük kısmını absorbe ederek zayıflatır, dolayısıyla nispeten zararsız kılar. Yeryüzünde milyarlarca yıldır hayat kozmik ışınlarca farkedilir biçimde tehlikeye düşürülmeksizin 6ürebildiğine göre bize ulaşan kozmik ışın miktarının ölümcül olmadığı açıktır. Enerjik radyasyon boşalması Ayrıca her zamanki alışılmış kozmik ışın miktarı da kaygılanmaya değmez. Güneş, arada sırada "alevlenme" denen yüzey patlamaları üretir. İşte bu patlamalar sonucunda ortaya her ne kadar genellikle kozmik ışınlar kadar güçlü olmasa da uzaydaki korunmasız insanlara zarar verecek güçte enerjik radyasyon boşalması çıkar. Ne yapmalı? Uzaydaki insanların korunması gerektiği açıktır. Uzay gemileri ve yerleşmeler, mesela alüminyum gibi bir metal ile kaplanırsa, o zaman kozmik ışınlar, bu metali satüre eder ve en az kendileri kadar zararlı bir nötron radyasyonuna yol açarlar. Belki bir ihtimal, Ay'dan alınacak madde sıkıştırılarak uzay araçlarının dış yüzeylerine kaplanır ve böylece uzay araçları, kaya tarafından korunmuş olurlar; ancak bu maddenin de kozmik ışınlar tarafından satüre edilip edılmeyeceğini bilemiyorum. NASA'da çalışan fizikçilerden Rein Silberberg, suyun etkili bir engel oluşturacağını söylemektedir. Silberberg, arasında su bulunan çifte cidarlı bir şey düşünüyor. Silberberg'e göre 10 cm'lik su kalınlığı, kanser riskini yeryüzüne oranla yalnızca %2 daha fazla kılacak ölçüde kozmik ışın radyasyonunu azaltacaktır. Ama bu koruma da ani bir Güneş alevlenmesi karşısında yetersiz kalabilir. Bütün bunların üstüne sıfır yerçekimine uzun süre maruz kalmanın doğuracağı sürekli kemik demineralizasyonu ve kas atrofisi gibi ciddi sonuçlar da eklenebilir. Astronotların Mars'a vanp iki adım atamaz hale geldiklerini düşünelim... (LATS) Avrupa GT'si Otomobillerde GT simgesi (Gran turismo ya da grand t touring) 80 yıldan fazla bir zamandır kullanılmasına karşın hâlâ güncelliğinden hiçbir şey kaybetmedi. General Motors'ın Avrupa'daki kuruluşu Opel'in, en son teknolojik gellşmeleri içeren Continental grand touring motoruyla donanmış yeni galibra (2 + 2) modelinin ön tekerlekleri, dört silindirli bir motorla çalışıyorlar. Alçak profilli oval ön lambalar, rüzgârı kesen özelliklere sahip; ayrıca 0.26 aerodinamik direnci şimdiye kadar üretilen otomobillerde var olan en düşük oran; kenarlar kötü hava şartlarında hava akımını denetliyorlar. Araba bir çift iki litrelik dört silindirli motora sahip. Birisi 115 beygirgücündeki SOHC, diğeri ise 150 beygirgücündekı 16valf DOHC. Bunlar elle işleyen beş vites ve otomatik dört vites tarafından destekleniyorlar. Otomatik vitesin üç çeşidı var: Ekonomik, spor ve kaygan yüzeylerde arabayı yavaşça üçüncü viteste hareket ettiren kış tipi. Hatta bazı insanlar, kozmik ışın bombardımanının elzem olduğu kanısındalar. Kozmik ışınların yol açtığı mutasyonlar genellikle zararlıdır, fakat kırk yılda bir bile olsa bu mutasyonlardan birinin işe yaradığı olur. Evrim süreci bir tür ender yararlı mutasyonların tesadüfi üretimi ile ilerler Bazılarının düşüncesıne göre şayet kozmik ışınlar olmasaydı, evrim öylesine yavaşlardı ki bugün bile yeryüzünde bakterilerden daha ileri bir hayat olamazdı. Tabii bütün bunlar, atmosferin koruyucu etkisine bağlı. Yükseklere çıktığınızda, üzerinizde daha az hava kalır ve aldığınız kozmik ışın miktarı artar. Mesela Colorado'daki yüksek Denver'de yaşayan insanlar, Los Angeles ya da New York'ta deniz seviyesinde yaşayan insanlara göre hayli fazla kozmik ışın alırlar. (Gene de Denver'de yaşayanlar bile yeterince korunmuştur.) Çok yükseklerde uçan uçakların içinde bulunan insanlar da daha çok kozmik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle