17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EĞLENCE Işte eski yeni sistemler arasındaki fark. Geleceğin ekranlan daha düzye ince olacak. Bugün kullandıklanmızdan daha basık ve daha uzun oıacaK. Duvara asılacak süper düz ekran Japonlar ile Avrupalılar, yeni TV sistemi için yarışa kalkıştıiar. Japonlar bir adım önde. eni bir teknolojik devritn daha kapımızda: Evlerimizdeki televizyon cihazlarının yerine tablo gibi duvara asabileceğimiz incelikte, bugünkülerden beş kat daha net görüntü verebilen televizyon üretildi. Siyahbeyaz doğan televizyon endüstrisinin 1953'ten bu yana TV'de yeni çağa doğru Derleyen: Cumhur Cambazoğlu Y yaptığı bu büyük gelişmenin teknik adı HDTV (High Oefinition Television). Bu sıstem televizyonlar 1990 yılında hizmete sunulacak. Nedir bu HDTV sistemi? Sony tarafından geliştirilen HDTV'nin en büyük özelliğı çok net görüntü ve stereofonik ses sağlaması. HDTV sistem televizyon ekranlarında 1250 Yassı TV'ler: Daha az enerji harcaması B eş santimetre kalınlığındaki televizyonlar normal resim tüplerinden daha az yer tutuyorlar. Beş santim kalınlığındaki yassı televizyonlar, elektron ışını göndermek için çok az enerji kullanıyorlar. Televizyonları geliştirenPhillps firmasından VValter Jacobs, yeni katot ışını tüpünde sıvı kristal, plazma ve ışık yayan diyotlarda olan yavaş ydnıtlama, kötü kontrast, renksizlik ya da dış aydınlatmanın gerekmesi gibi olumsuzlukların olmadığını belirtiyor Jacobs,yassı monokrom tüpün daha avantajlı olma nedenini şöyle açıklıyor: "Elektron tabancası kutunun merkezine dik olarak yerleştirilmiştir ve elektrik ışınını aşağı doğru gönderir. Işın elektrot sekansının yönlendirmesiyle önce kenarları, sonra yukarıyı ve en son görüntüyü oluşturduğu ekranı süpürür." Bu tarama hareketleri, ışına uygulanan düşük güçle gerçekleştirilir. Bu, katot ışını tüpünde elektronların kontrol edilmesini kolaylaştırır ve görüntü sinyallerine hızlı yanıt verilmesini sağlar. Hızlı tarama, bu boyutlarda yassı televizyon yapılmasını mümkün kılmaktadır. Bu enerji tüketimini, sıradan katot ışını tüplerine göre % 80 azaltmaktadır. Katod ışını tüpunün, üstundekl elektron tabancası, ışını Ubiçimindekl ayna elektroda gönderir. Ayna, elektrot ışını geri yansıtır. Işının şiddeti, fostorkaptamaya gelmeden önce elektron çoğaltıcı taratından 1000 kez arttınlır. 12 satır tarama çizgisi bulunuyor ve ekrandaki resim dakikada 100 kez değişiyor. Ekrandaki satır tarama çizgilerinin fazlalığı, görüntü' nün kalitesini arttırıyor. Bugün kullanılan PAL sisteminde ise ekran 625 satır tarama çizgisinden oluşuyor ve resim dakikada 50 kez değişiyor. Amerikalıların kullandığı sistem NTSC'de 525, Fransızların yayın sistemi Secam'da 825 satır tarama çizgisi bulunuyor. Yeni sistem, televizyon ekranlarının boyutlarını da değiştiriyor. Japonların yaptığı araştırmaya göre, insan gözü en ve boy arasında 1/3'lük orana sahip ekranlardaki görüntüleri daha rahat algılıyor. HDTV ile büyük ve uzun ekran tüpleri de emekli oluyor. Yerlerini llkit gazla çalışan, duvarlara asılabilecek, süper düz ekranlar alıyor. Uzmanlar bu yeni sistemi, uydudan direkt yayında kullanılacak en uygun yol olarak değerlendiriyorlar. Yer istasyonlarından uyduya gönderilen sinyaller uydunun bir kanalıyla tekrar yeryüzüne gönderiliyor. Bu sinyaller alıcılar (receiver) tarafından okunup ekranlara yansıtılıyor. HDTV sisteminde ekrana 700 bin pixel (parlak nokta) geliyor, bugünkü televizyonlarda bu sayı ancak 180 bine ulaşabiliyor. HDTV netlik bakımından televizyon ekranında 35 mm'lik sinema filmlerıyle kıyaslanacak görüntüler oluşturuyor. Bir bakıma sınemayı odalarımıza kadar taşıyor. Japonlar HDTV sistemiyle Seul Olimpiyatları sırasında tanıştılar. Japon Devlet Televizyonu NHK Tokyo meydanlarına yerleştirilmiş 200 dev ekrana bu sistem yardımıyla pırıi pırıl görüntüler yansıttı. HDTV sistemi 1982'de dünyaya tanıtıldı. Japonlar HDTV'nin patentini almak amacıyla 1986'da CCIR'ye (Uluslararası Radyo Yayın Komitesi) başvurdular. İşte o zaman Avrupa ülkeleri ayaklanarak CCIR'nin bu konudaki kararını 1990'a kadar ilerı attırmayı başardılar. Bu olaydan bir ay sonra (Haziran 1986) harekete geçen Avrupa, yeni televizyon sistemiyle ilgilı EUREKA 95 programını başlattı. Amaç, 340 mılyon kışilik Avrupa pazarını Japonlara kaptırmamaktı. EUREKA Arastırma Konsorsiyumu, 1990'a kadar Avrupa'nın özgün sistemlnl hazırlamaya çalışıyor. Bu tarihe. kadar Avrupa'nın sistemi yetiştirilemezse yeni televizyonların HDTV sistemiyle üretilmesi önlenemeyecek. Avrupalılar bu konuda bir hayli umutlu; 23 Eylül 1988 tarihinde Brighton'da (ingiltere) yapılan Uluslararası Radyo Televizyon Konferansı'nda halen geliştirilmekte olan Avrupa sistemi HDMAC dünyanın büyük TV şirketlerine ve elektronik endüstrisinin devlerine tanıtıldı. Yeni sistemin en geç 1992'ye kadar Avrupalının evine gireceği müjdelendi. Şu anda Fransız Tdf1 uydusuyla HDMAC sisteminin denemeleri sürdürülüyor. Avrupa'nın iki yılda Japonlara karşı oluşturduğu alternatif sistem, Amerika Birleşik Devletlen'nı de harekete geçirdi. Amerikalılar piyasayı Japonların tekeline bırakmamakta kararlı görünüyor. llk olarak 3 Eylül 1988 tarihinde ABD Federal iletişim Komisyonu (FCC) "Uydudan gelen sinyal ABD'de kullanılan televizyon cihazları tarafından alınmalı" kararıyla Amerikan yayın sistemi NTSC'ye uymayan HDTV'yi devre dışı bıraktı. Bu yeni televizyon yayın sistemi mılyonlarca aileyi antenlerini, TV cihazlarını, videoteyplerini değiştirmeye zorlayacak. Japon uzmanlar şu anda kullandığımız televizyon cihazlarının yeni sisteme uyumunun çok zor olduğunu, böyle bir değişiklığin kâr getırmeyeceğini söylüyorlar Japonlar "Eski sistem televizyonunu at, daha mükemmeline yer aç" sloganıyla 2000 yılına kadar 100 milyar dolarlık cihaz (tanesi 67 milyon TL.) satmayı planlıyor. EUREKA ise kullandığımız televızyonlara eklenecek bazı parçalarla, yeni sistemi ızlettirmenin yollarını arıvor. EUREKA'nın yeni sistem üzerinde ne kadar çaba sarf ettiği rakamlarla ortada: 750 milyar TL. yatırım, 500 araştırmacı, 30 üniversite ve özel arastırma merkezi, 17 sorumlu ülke, 3 dev şirket (Fransız Thomson, Hollandalı Phllips ve Alman Bosch). özel televizyon şirketleri de bu net görüntü sağlayan yayın sistemiyle ilgileniyorlar. özel ıstasyonların aklında tilmler, spor etkinlikleri ve büyük konserlerin yayınları arasında verilecek reklamlarla dev Avrupa pazarından pay kapmak var. Aynı anda sekiz dilde yayımlanan, pırıl pırıl görüntülü, compactdisk kalitesinde seslendirilen programların tüketiciyi daha çok cezbedeceğine kesin gözle bakıyorlar. Eski TV'ler ne olacak?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle