Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SPOR VE CİNSEL YAŞAM Sporcu için asıl zararlı olan seksin kendisi değil, uykusuzluk, gece hayatı, içki, sigara ve cinsel eş arayışı çabalarıdır. Doç. Dr. Önder Kayhan Yasaklama yerine düzenli, iddiasız bir seks porcunun yaşamı kolay değildir. özellikle başarılı olmak isteyen, zirveye oynayan sporcu uzun yıllar bo yunca yaşıtlarının yaşadığı birçok olaydan mahrum kalmak, istediğini yiyip içememek, keyfince tatil yapamamak, istediği yere gidememek gibi kısıtlamalar içinde yaşar. Hayatını sıkı bir disiplin içinde geçirmek zorundadır. 6u karamsar tabloya daha birçok şey eklemek mümkün, ama özellikle vurgulamak istediğimiz şey, daha çocuk yaştan itibaren yıllarca stres içinde yaşamak zorunda olan ve büyük mücadeleler sonucu belli bir yere gelebilme şansını yakalamış sporculara, toplumun daha bir hoşgörü ve anlayış ile bakmast, onları anlaması ve yardımcı olması gerektiğidir. Kuşkusuz cinsellik kişinin ayrılmaz parçasıdır ve sağlıklı, doğal bir cinsel yaşam herkesin, bu arada tabii ki sporcunun da temel hakkıdır. Yukarıda belirttiğimiz gibi çeşitli kısıtlamalar altında olan sporcunun cinsel yönden de baskı altında tutulması ise gerekli değildir. Başka bir deyişle sporcu birçok yönden sıkı bir disiplin içinde olmalıdır ama cinsel yönden kısıtlamalar ve yasaklamalar genellikle yanlıştır, gereksizdir ve hatta böyle bir tutum performansı olumsuz yönde etkileyebilir. Yalnız ülkemizde değil, tüm dünyada birçok çalıştırıcı hâlâ sporcularını cinsellikten olabildiğince uzak tutmaya, özellikle yarışmalardan 24 saat öncesinden itibaren kesin yasaklar uygulamaya devam etmektedir. Bu amaçla sıkı denetlmll kamplar, oda ve yatak kontrollerl en sık kullanılan yöntemlerdir. Bunlara taraftarların şehir içindeki eğlence yerlerini denetlemeleri gibi tuhaf ve insan haklarına aykırı uygulamaları da ülkemiz hesabına ilave etmek gerekir. Bu çabalara bazı ba8in mensuplarının da katıldığını görmek ayrıca üzüntü verici olmaktadır. Seksüel alıskanlıklann düzeni ve kontrolü bu denll önemli mldir? Eğer öyleyse sorun pslkolojlk midlr, fizlksel mldlr? Yasaklamayı veya tamamen serbest bırakmayı destekleyen bilimsel çalışmalar var mıdır? Konunun çok karmaşık boyutları olduğundan, fazla çalışma yapılmıştır denemez. Bu konuda birçok engel ve soru ile karşılaşılmaktadır: Mastürbasyon mu, cinsel Ilişki mi? Orgazm olmak sart mı? Subjenin kontrolü nasıl mümkün olacak? İlişki sabah mı, akşam mı olmalı? Sıklığı ne olmalı? Bunların yanı sıra beslenme, fiziksel ve mental yorgunluk, stres, ilaçlar, vitaminler, alkol, sigara bu sonuçları etkileyen faktörlerdir. Normal davranış: Her şeyde olduğu gibi burada da esas olan ölçülü olmak" tır. Normal davranıştan bir kötülük gelmez. Anlaşmış bir çiftin sağlıklı cinsel ilişkisı en fazla 200250 kaloriye mal olur ki bu çok önemsiz bir miktardır. Cinsellikte 'normal'i, kişinin kendi normları belirlemelidir. Ellis'e göre kültür, gelenekler, alışkanlıklar, öğretiler ve rahatlık olayı da 'normal'e etkilidir, ancak yine de cinsellik kişiye özgü bir davranıştır. Normali böyle tanımlayınca, düzenli bir cinsel hayatı olan sporcuyu aniden uzun süreli ve isteği dışında bir kesintiye zorlarsanız, olumsuz sonuçlar kaçınılmaz olur. Mantıklı düşünülecek olursa sporcunun özellikle yarışmadan önce bir ilişkiye girmek için çaba sarf edeceğine inanmak zordur Normal davranışını, bilerek, kasten bu sırada bozmayı niye istesin ki? Ama yasaklamalar getirilirse günlerce, aylarca tek konu bu olursa o zaman başka.. Yasaklar dalma çeklcldlr, sporcu o zamah hem 'normal'in dışına çıkabilir hem de takım ruhuna ihanet ettiği ve çalıştırıcısına itaat etmediği gibi duygular nedeniyle suçluluk duygusu ve eziklik içine girebılir. Spielberger'e göre performans, asıl bundan düşer ve taktik, teknik hatalar başlar. Masters ve Johnson ise önemli bir tehlikeye daha dikkat çekmişlerdir. Normal biyolojik güdüler ve alışkanlıklar önlenir, kısıtlanırsa, o zaman olumsuz sapmalar ortaya çıkabilir. inglltere llglnde bundan birkaç yıl önce ortaya çıkarılan kamplar ve soyunma odalarıyla ilgili skandallar bunun tipik örnekleridir. Ülkemizde daha da önem kazanan bir S Sabah mı, akşam mı'r Kuşkusuz kampların ve erken uykunun yararı vardır, önemlidir. Maç öncesi konsantrasyon, takım ruhunun yerleşmesi, kötü alışkanlıkların ortadan kaldırılması ve oyuncuların istenmeyen ziyaretçilerden ve haberlerden uzak tutulması gibi işlevler söz konusudur bu kamplarda. Ama bu arada sporcuyu cinsel ılişkiden uzak tutmak da en önemli amaç olarak ele alınmaktadır. diğer gündem konusu ise mastürbasyondur. Mastürbasyonun yararızararı henüz tartışmalıdır. Kontrol edilemeyeceği ise açıktır. Genç bireyin bu doğal davranışının zarar verici bir boyuta ulaşmaması için en geçerli tedbir eğitimdir. Yasaklamakızıştırma hlpotezl: "Cinselliği yasakla kızıştır, öfkelendir ve eforunu arttır" düşüncesi çok eskidir ve 1939'da Oollard ve arkadaşları tarafından ileri sürülmüştür. Bu düşüncenin her zaman doğru olmadığı artık kabul edilmiştir. Gerçekte, askeri amaçlarla kullanılan bu yöntem sporda bazı durumlarda başarılı olabilir. insanlar öfke ve streslerinin aasını başka şekillerde çıkarma eğiliminde olabilirler, bu nedenle performansta bir artı kazanç sağlanabilir. Ama bu motivasyon yöntemi herkes ve her durumda başarı sağlamaz. Bir şeyi kısıtlarsanız herkes kızmaz, uysalca vazgeçebilir de. Dolayısıyla boyun eğici, kaderci bir sporcu da yaratmış olabilirsiniz. Ayrıca yukarıda da bahsettiğimiz gibi sapmalara da yol açabilir. Ve nihayet spor savaş değildir. Kuralları ve amacı çok farklıdır (veya öyle olmahdır). Günümüzde motivasyonu sağlamak için böyle eskimiş yöntemleri kullanmaktansa başarıyı ödüllendirme gibi daha akılcı, tehlikesiz ve kalıcı yöntemler yeğlenmelidir. Tipik bir örnek vermek gerekirse başarılı bir sporcunun tanınmış ve beğenilen bir bayan artistle gönül macerasına girmesi, aslında o spora merak duyan birçok genç potansiyel sporcu sayısını arttırır ve şevke getirir, başarının bir başka ödülü olarak algılanır bu olay. Ama işin ahlaki yönü abartılır ve sporcu sürekli aşağılanırsa bundan kimin ne fayda sağladığını sormak gerekir. Böyle durumlarda aslında başarılı kişinin 'kusursuz ideal insan' görüntüsünün bozulmasına duyulan tepki kadar, kıskançlığın da rolü olduğu kuşkusuzdur. iyi ama hoşgörüye ne oldu? Relaksasyon: Sporun, yarışmanın yapısında heyecan vardır, stres vardır. Birçok durumda bu heyecan yararlıdır, başarıya götüren önemli bir faktördür. Ama yine ölçülü olmak koşuluyla. Aşırı heyecan ve stres özellikle yuksek seviyede teknik gerektiren sporlarda atletin zararına olabilir Bu nedenle çok değişik ve bir kısmı kişiye özel gevseme yöntemlerine ihtiyaç vardır. Seksüel aktivltenln gerilimi azalttığı ve atletleri yarışmaya psikolojik olarak hazırlamaya yardımcı olabildiği bildirilmektedir. Baranet isimli araştırmacı ki kendisi aynı zamanda uzun seneler bisiklet antrenörlüğü yapmıştır evlı ve bekâr, erkek ve kadın, elit bisikletçiler üzerinde yaptığı araştırmada sporcuların "yarışma gününden önceki gece fiziksel olarak cinsel ilişkiye özel bir gereksinim duymadıklarını" söylediklerini belirtmektedir. Ama bu arada sporcular, cinsel ilişkiden sonra daha iyi uyuduklarını da bildirmişlerdir. Brecher isimli araştırmacı da benzer sonucu belirtmekte vç seksin ardından sporcuların rahatladıklarını, daha iyi dinlendiklerini, kronlk stres tedavlslnde seksten yararlandıklannı bildirmektedir. Nideffer ve Deckner de kısa mesafe yüzücüleri üzerinde çalışmışlar ve seksin diğer gelişmiş relaksasyon tekniklerine benzeyen rahatlatıcı, gevşetici yararı olduğunu bildirmişlerdir. Genellikle kabul edilen, seksin (eğer sporcunun hayatının normal bir parçası olarak yapılmışsa) gevşemesine ve iyi bir uyku uyumasına yardımcı olduğudur. Bu da performansa çok olmasa da bir parça olumlu etki yapar. Öte yandan kendinı kanıtlama kaygısıyla yapılan ve 2030 daklkadan uzun suren bir cinsel ilişki, vücut gllkojen depolarında kayıplara yol açabilir ve bir gün sonraki performansı olumsuz yönde etkileyebilir. Sonuç: Pratik olarak cinsel ilişkinin kendi başına sporcuya zararlı olmadığınr bilmek gerekir. Tam tersine birçok potansiyel yararı olabilir. Sporcu için asıl zararlı olan, seksin kendisi değil; uykusuzluk, gece hayatı, içki, sigara dumanlı ortarn ve cinsel eş arayışı çabalarıdır. Özellikle bu arkadaş arama olayı, sporcuyu hem zihinsel hem de fiziksel olarak çok yıpratır. Sağlıklı ve düzenli, iddiasız bir cinsel yaşam en doğrusudur.