18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PAZAR jHer derş bir isyanı barındırıyor ' ' ' • • • • * . . . . ' . . • • . ' . • • < • • . HES'ler Türkiye gündemindeki önemli konulardan biri. Onaylayan da var, karşı çıkan da. Mahmut Hamsici, HES yapılan, yapılması planlanan yöreleri gezerek, köylülerle konuştu. Dereler ve İsyanlar, HES'e karşı yapılan mücadeleleri, uzman görüşlerini bir kaynakta toplayan belki de ilk kitap. • • * • * ESRAAÇIKGÖZ :|^ ereterden isyan sesleri yükseliyor: I J "Yasu, ya ölüm", "Suyumuzu \mmJ vermeyeceğiz"... Gazeteci, yazar Mahmut Hamsici işte bu çığlıklara kulak kabartıp Türkiye'yi nehir nehir gezdi, Hidroelektrik Santralı (HES) yapılması ptanlanan yerlerdeki yıkımı yerinde gördü. Köylülerin mücadelesini izledi, isteklerini konuştu, uzmanlarla görüştü. Ve bütün bunları Nota Bene Yayınlan'ndan çıkan "Dereler ve İsyanlar" kitabında topladı. Bu, ŞÇ(fl^âRâri^tye' l |^ndeminde ğenis yer • kaplayah HES ile ilglli derli toplu ilk kaynak. Sözü yazarına bırakalım... Neden HES'lerte llglll bir kitap yazma Ihtiyacı duydun? Karadenizli olmam ve HES'lerden en fazla muzdarip bölgenin Karadeniz olması nedeniyle sosyal meseleler arasında HES'lere özel bir ilgim oluştu. 2009 sonlarında konuyu daha derinligine incelemek istedim. Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu'nun düzenlediği bilgilendirme toplantılarına katıldım. Bu arada HES'ler her geçen gün daha fazla gündeme geliyordu ama kamuoyunun bu kadar tartıştığı bir konuyla ilgili bilgi veren hiçbir derli toplu kitap yoktu. HES'ci şirketlerin vadilerde yarattığı tahribat ve oralardaki mücadelelerin bilgisi de paylaşılamıyordu. Kapsamlı bir araştırma, haber çalışmasının eksikliğini hissedince çalışmaya giriştim. önce iki aya yakın Türkiye'de HES yapılan ya da yapımı planlanan yöreleri dolaştım. Sonra da konuyla ilgili onlarca bilim insanı, oda yöneticisi, hukukçuyla görüşmeler yaptım. Bu Ikl ayda nerelere gltön? Valla o kadar çok ki kanştırmamak için yol güzergâhım üzerinden sayayım... Kastamonu Loç Vadisi; Sakarya; Düzce; Amasya Taşova; Tokat Erbaa, Niksar ve Reşadiye; Ordu; Giresun Çanakçı; Trabzon Tonya, Karaçam, Solaklı; Rize Salarha, Güneysu, Çaykara, Fındıklı, Senoz, ikizdere, Fırtına; Artvin Ardanuç, Şavşat, Hopa, Kemalpaşa, Murgul, Borçka, Macahel, Ineğîni satıp dava açtı Rize Salarha Vadisi de HES saldınlarından payını alacak yerlerden. Köylülerin kafası karışık. Oysa Kâzım... HES'e karşı mücadelede kararlı, tek başına oldugu halde. Üstelik 1 billrkişl incelemesinin parasını ödeyebilmek için ineğini satacak kadar inançlı. Hamsici'yi en çok etkileyen ne anlama geldiğini daha iyi anladım. Bu arada gördüklerimse "Yok artık, bu kadarı da olamaz" dedirtti bana. O yörelerde yaşananlan gören biri, bırakalım politik duyarlılıgı ve bilimsel gerçekleri azıcık vicdanlıysa HES'leri savunamaz. Neden? Ne gördün oralarda? HES'lere dalrtemel eleştlrilerin neler? Veysel Eroglu 2008'de TÜSİAD'ın suyla ilgili düzenlediği birtoplantıda diyor ki; "Türkiye'de 25 milyar dolar hidroelektrik santralları, 20 milyar dolar sulama yatırımları ve.yaktaşık&ırniJyar dolar da ıçrne,auyunda yapılabilecek yatınmlar olmak üzere, aşağı yukarı 50 milyar dolarlık bir yatırım pastası var. özel sektörün devreye girmesi isabetli olur." Bu konuşma bence çok önemli. , Aslında Bakan Eroglu'nun HES'lerie ilgili gerçek niyetini ortaya koyuyor. Amaç enerjide dışa bağımhlığı azaltmak falan degil, enerji söylemiyle su ve su havzalarının ticarileştirilmesi. Hükümet emperyalist örgütlenmelerin, küresel şirketlerin ve Dünya Su Konseyi gibi suyun ticarileştirilmesi amacına yönelik küresel örgütlenmelerin politikalarıyla uyum içinde Türkiye'nin sularını ticarileştirmek istiyor. HES'lerse bu planın kırsal kesimdeki ayağı. HES projeleriyle bir avuç şirket üzerlerinde hiçbir emekleri olmayan, tüm canlılar için yaşamın kaynağı olan ve diğer metalardan farklı olarak tüketildikçe yenilenemez bir kaynak olan suyun kullanım hakkını üzerine alıyor. Bununla tüm bir vadideki eko sisteme ve insan yaşamına büyük darbe vuruluyor. Resml görevlllerie de lleüşlm kurmak istemişsln... Evet, hükümet cephesinden de insanlara sorularımı yöneltmek istedim ki buna Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroglu da dahil,. ama hiçbirisi görüşmek istemedi. Bazı yörelerde özel olarak AKP'Iİ belediye başkanlarıyla görüşmek istedim. Bazıları yazmamam sözünü aldıktan sonra HES'lerden dertli olduklarını ama hükümetle karşı karşıya gelmek istemedikleri için açıktan tepki gösteremediklerini söyledi. kişilerden biri olması boşa degil. "Birliktefctfrbilgilendirme toplantısına gittik" diyor Hamsici, "K^zım Amca kalktı, tek başına HES'lerin bütün zararlarını anlattı. Muhtarın 20'li yaşlarındaki adamlan utanmadan Kâzım Amca'yı tehdit ettiler, susturmaya çalıştılar ama o bana mısın, demedi". • tehdit ediyorlar. Bütün bunların etkisiyle birçok köyde HES'lerin inşaatı sorunsuz ilerliyor. Bazı köylerde halk HES isteyenler ve istemeyenler olarak bölünmüş. Kardeşin kardeşe bu yüzden selam vermediği köyler bile var. Bazı yörelerse açık olarak HES'lerin karşısında. Son dönemlerde HES'lerie mücadele eden yörelerin sayısı artıyor, çünkü hem hükümet hem de şirketlerin yalanları artık yaşanarak görülüyor. Mesela, Başbakan Erdoğan "Çevreci tipler yalan söylüyor, dereler kurumuyor" diyedursun kendi baba ocağı Güneysu'daki Gürgen Deresi bile HES nedeniyle artık kurudu. HES'lere karşı mücadelelere hükümetln tavn sert, çevrecller "terörlst", "vatan halnl" olarak damgalanıyor. Sanki HES mücadeleleri dışandan müdahaleyle yürütülüyormuş glbl bir hava yaratılıyor. Oysa HES eylemlerinln fotograflanndan da görüyoruz ki köylüler, yerii halkı yürutüyor bu mücadeleyl. Sen onlaria yüz yüze görüstün. HES'lere karşı mücadele edenler hangl duygu ve düşüncelerie hareket ediyor? Başta şunu söylemeliyim ki HES'e karşı mücadele veren insanlar Başbakan'ın dediği gibi "çevreci tipler" falan degil, halkın bizzat kendisi. HES yapılmak istenen vadilerde yaşayanlann ataları o suya sebep gelip oralara yerieşmişler. Su yaşamla eşanlamlı onlar için. HES'lerie sularının ellerinden alınacağını . •• anladıkları anda dişe diş bir mücadele başlıyor. Sonuçta insanlar yıllardır o derenin suyunu içiyor, tarlalarını suluyor, hayvanlarının su ihtiyaçlarını karşılıyor, o derede yüzüyor, çevresinde geziyor, dinleniyor, o derenin sesine türküler yazıyor... Ama şirketler gelip halkın yüzyıllardırelinde buluınan ortak su uırv kullanım hakkını HES'lerie kendi üzerine geçiriyor* Bu saydığım haklardan mahrum kalacak halk doğai olarak isyan ediyor. Siz orada insanların yflşamsal haklarına saldırıyorsunuz. O yüzden mücadele edenlerin hepsinin ağzından "Ya su, ya ölüm" cümlesini duymak mümkün. Yerellerde mücadele eden Derelerin Kardeşligi Platformu gjjbi örgütler HES'lere ' " " itiraz eden halkla, HES'ierin arkasındaki gerçek niyetleri açıkça dile getiren bir avuç bilim insanını ve uzmanı bir araya getiriyor. Dolayısıyla karşılıkh bir bilgi paylaşımı oluyor. Rize Rndıkh'ya gittiğinizde insanlar sizinle işin bilimsel kısmını da çatır çatır tartışır. ' ' Türkiye'nin heryerinden ses yükseliyor. Görülen o ki bu sorun daha da büyüyerek devam edecek. Yeni anayasayla birlikte idari mahkemelerin yerindelik denetimi yapma yetkileri kaldınldı. Bu, HES'lerie ilgili hukuki kazanımların azalacagı anlamına geliyor. Bazı vadiler yöreyi SİT alanı ilan ettirmek yoluyla HES'lerden kurtulma yoluna gidiyordu ki Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Yasası TBMM'den geçerse bu yörelerin hepsinde HES'lerin inşası yeniden mümkün olacak. Bütün bunlar halkın mücadelesinin hukuki kanalını daraltıyor. Bundan sonra fiili ' halk mücadeleleri daha fazla gündeme gelecek. Bakalım AKP hükümeti ateşle oynadığını ne zaman anlayacak? • Kadınlar direnişte en önde Hamsici, Anadolu'nun köylerini gezmeden önce ne sorunun bu kadar büyük olduğunun farkındaydı ne de mücadelenin büyüklüğünün. Ona göre, HES'lere karşı mücadelede en sıkı duran yer, Rize Fındıklı. Özellikle kadınların mücadelesi. "Orada iki vadi var" diye anlatıyor Hamsici, "Kadınlar özel bir güvenlik sistemi kurmuş. Vadinin başında yabancı plakalı bir araç görüldüğünde hemen bir telefon trafiğl işliyor ve yol kesilip araç şoföründen bilgi isteniyor. Bir gün oraları gezmeye falan giderseniz dikkat edin (gülüyor). Hepsinin değnekleri hazır. Daha önce o değnekleri koli koli yumurtayla birlikte vadiye gelen HES'cilere karşı kullandılar. Valla yine olsa, yine kullanırlar." • ' Yusufeli; Erzurum Tortum, Ispir; Tunceli; Antalya Üzümdere, ibradı, Gençler, Akseki, Sülekler, Alakır, Gökbük; Mugla Saklıkent, Yuvarlakçay. Gittigim hiçbir yerde otelde kalmadım. HES'ten dertli insanların evlerinde kaldım. Bu da onlan, mücadelelerini daha iyi anlamamı sağladı. Kitap açıkça HES'lerin karşısında duruyor. Bu yolculuga çıkmadan önce de HES'lere karşı mıydın? Karşıydım ama bugünden bakınca görüyorum ki meseleyi arkadaşlanmızla bazen tam da hükümet ve HES'ci şirketler cepheslnln istediği şekilde tartışıyormuşuz. Mesela bazen "HES'lere karşı alternatif ne olmalı" gibi sorulara odaklanıyorduk. Dünyadaki su krizini ve su hakkı mücadele örneklerini incelerken meselenin küresel çapta neoliberal kapitalizm için Rize İkizdere Belediye Başkanı Hasan Köseoğlu ise AKP'li oldugu halde, vadilerine 20'den fazla HES'in kurulmak istenmesiyle ilgili "Bu bir cinayettir" dedi. Buna karşı mücadele veren kitle örgütlerinin hep arkasında durduğunu söylemekten de kaçınmadı. Kitap için yüzlerce köyiüyte konuştun. Insanlann yaşadıkian yeriere HES kurulacagını öğrenlnce llktepklleri ne oluyor? AKP hükümetinin temsilcileri, HES'ci şirketler halkı ikna etmek için yalandan tehdide kadar türiü yöntem uyguluyor. Başbakan Erdoğan ve Eroglu başından beri "HES'lerie enerjide dışa bağımhlığı engelleyeceğiz" diyorlar, "Doğaya zarar vermiyoruz, çok az ağaç kesip yerine kestiğimizin kat be kat fazlasını dikeceğiz", "İnsanlara iş olanağı açıyoruz..." Diğer yandan şirketler birvadiye girdiğinde başta muhtar olmak üzere köyün ileri gelenlerini yanına çekmek için kesenin ağzını açıyor; önemli isimlere rüşvet veriyor, köye cami, yol, park alanı yaptırma, öğrencilere burs, gençleri inşaatta işe alma gibi vaatlerde bulunuyor. Bazı yerlerde "Bu bir devlet projesi, karşı gelirseniz başınıza dert açılır" diye insanları Kamile Kaya, Artvin'in Dogu'ya doğrü en içerideki ilçelerinden Ardanuç'ta yaşıyor. Derelerin Kardeşligi Platformu'nun tek kadın yöneticisi. Geçen kış Ardanuç'u köy köy gezip HES'lere karşı insanları bilgilendirme toplantıları yapmış. "O toplantılann hepsl camilerde yapıldı" diyor Hamsici, "Sosyallst bir kadın Kamile, üzerinde pantolon, ceket, başı açık Cuma namazları öncesi ve sonrası camilerde erkeklere HES'leri anlattı. Sonuç olarak şu an Ardanuç'a bir HES'ci arabası girerse halk olağanüstü hal ilan ediyor." mvw.lnipsitrap.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle