22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ordu Melet deresinin HES’ten sonraki hali. Amasya Her dere bir isyanı barındırıyor HES’ler Türkiye gündemindeki önemli konulardan biri. Onaylayan da var, karşı çıkan da. Mahmut Hamsici, HES yapılan, yapılması planlanan yöreleri gezerek, köylülerle konuştu. Dereler ve İsyanlar, HES’e karşı yapılan mücadeleleri, uzman görüşlerini bir kaynakta toplayan belki de ilk kitap. ESRA AÇIKGÖZ tehdit ediyorlar. Bütün bunların etkisiyle birçok köyde HES’lerin inşaatı sorunsuz ilerliyor. Bazı köylerde halk HES isteyenler ve istemeyenler olarak bölünmüş. Kardeşin kardeşe bu yüzden selam vermediği köyler bile var. Bazı yörelerse açık olarak HES’lerin karşısında. Son dönemlerde HES’lerle mücadele eden yörelerin sayısı artıyor, çünkü hem hükümet hem de şirketlerin yalanları artık yaşanarak görülüyor. Mesela, Başbakan Erdoğan “Çevreci tipler yalan Hamsici, Anadolu’nun söylüyor, dereler kurumuyor” diyedursun kendi baba ocağı köylerini gezmeden önce ne Güneysu’daki Gürgen Deresi bile HES nedeniyle artık kurudu. sorunun bu kadar büyük HES’lere karşı mücadelelere hükümetin tavrı sert, çevreciler olduğunun farkındaydı ne “terörist”, “vatan haini” olarak damgalanıyor. Sanki HES mücadeleleri de mücadelenin dışarıdan müdahaleyle yürütülüyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Oysa büyüklüğünün. Ona göre, HES eylemlerinin fotoğraflarından da görüyoruz ki köylüler, yerli halkı HES’lere karşı mücadelede yürütüyor bu mücadeleyi. Sen onlarla yüz yüze görüştün. HES’lere en sıkı duran yer, Rize karşı mücadele edenler hangi duygu ve düşüncelerle hareket ediyor? Fındıklı. Özellikle kadınların Başta şunu söylemeliyim ki HES’e karşı mücadele veren insanlar mücadelesi. “Orada iki vadi Başbakan’ın dediği gibi “çevreci tipler” falan değil, halkın bizzat var” diye anlatıyor Hamsici, kendisi. HES yapılmak istenen vadilerde yaşayanların ataları o suya “Kadınlar özel bir güvenlik sebep gelip oralara yerleşmişler. Su yaşamla eşanlamlı onlar için. sistemi kurmuş. Vadinin HES’lerle sularının ellerinden alınacağını anladıkları anda dişe diş bir mücadele başlıyor. Sonuçta insanlar yıllardır o derenin suyunu içiyor, tarlalarını suluyor, hayvanlarının su ihtiyaçlarını karşılıyor, o derede yüzüyor, çevresinde geziyor, dinleniyor, o derenin sesine türküler yazıyor... Ama şirketler gelip halkın yüzyıllardır elinde bulunan ortak su kullanım hakkını HES’lerle kendi üzerine geçiriyor. Bu saydığım haklardan mahrum kalacak halk doğal olarak isyan ediyor. Siz orada insanların yaşamsal haklarına saldırıyorsunuz. O yüzden mücadele edenlerin hepsinin ağzından “Ya su, ya ölüm” cümlesini duymak mümkün. Pek çok bölgede mücadeleyi kadınlar sırtlıyor... Yerellerde mücadele eden Derelerin Kardeşliği Platformu gibi örgütler HES’lere başında yabancı plakalı bir itiraz eden halkla, HES’lerin arkasındaki gerçek niyetleri açıkça dile araç görüldüğünde hemen getiren bir avuç bilim insanını ve uzmanı bir araya getiriyor. Dolayısıyla bir telefon trafiği işliyor ve karşılıklı bir bilgi paylaşımı oluyor. Rize Fındıklı’ya gittiğinizde insanlar yol kesilip araç şoföründen sizinle işin bilimsel kısmını da çatır çatır tartışır. bilgi isteniyor. Bir gün oraları Türkiye’nin her yerinden ses yükseliyor. Görülen o ki bu sorun gezmeye falan giderseniz daha da büyüyerek devam edecek. dikkat edin (gülüyor). Yeni anayasayla birlikte idari mahkemelerin yerindelik denetimi Hepsinin değnekleri hazır. yapma yetkileri kaldırıldı. Bu, HES’lerle ilgili hukuki kazanımların Daha önce o değnekleri koli azalacağı anlamına geliyor. Bazı vadiler yöreyi SİT alanı ilan ettirmek koli yumurtayla birlikte yoluyla HES’lerden kurtulma yoluna gidiyordu ki Tabiatı ve vadiye gelen HES’cilere Biyoçeşitliliği Koruma Yasası TBMM’den geçerse bu yörelerin karşı kullandılar. Valla yine hepsinde HES’lerin inşası yeniden mümkün olacak. Bütün bunlar olsa, yine kullanırlar.” G halkın mücadelesinin hukuki kanalını daraltıyor. Bundan sonra fiili halk mücadeleleri daha fazla gündeme gelecek. Bakalım AKP hükümeti ateşle oynadığını ne zaman anlayacak? G Kadınlar direnişte en önde D ne anlama geldiğini daha iyi anladım. Bu erelerden isyan sesleri yükseliyor: arada gördüklerimse “Yok artık, bu kadarı da “Ya su, ya ölüm”, “Suyumuzu olamaz” dedirtti bana. O yörelerde vermeyeceğiz”... Gazeteci, yazar yaşananları gören biri, bırakalım politik Mahmut Hamsici işte bu çığlıklara kulak duyarlılığı ve bilimsel gerçekleri azıcık kabartıp Türkiye’yi nehir nehir gezdi, vicdanlıysa HES’leri savunamaz. Hidroelektrik Santralı (HES) yapılması Neden? Ne gördün oralarda? HES’lere planlanan yerlerdeki yıkımı yerinde gördü. Rize Salarha Vadisi de HES dair temel eleştirilerin neler? Köylülerin mücadelesini izledi, isteklerini saldırılarından payını alacak Veysel Eroğlu 2008’de TÜSİAD’ın suyla konuştu, uzmanlarla görüştü. Ve bütün yerlerden. Köylülerin kafası ilgili düzenlediği bir toplantıda diyor ki; bunları Nota Bene Yayınları’ndan çıkan karışık. Oysa Kâzım... HES’e “Türkiye’de 25 milyar dolar hidroelektrik “Dereler ve İsyanlar” kitabında topladı. Bu, karşı mücadelede kararlı, tek santralları, 20 milyar dolar sulama yatırımları son yıllarda Türkiye gündeminde geniş yer başına olduğu halde. Üstelik ve yaklaşık 5 milyar dolar da içme suyunda kaplayan HES ile ilgili derli toplu ilk kaynak. bilirkişi incelemesinin parasını yapılabilecek yatırımlar olmak üzere, aşağı Sözü yazarına bırakalım... ödeyebilmek için ineğini yukarı 50 milyar dolarlık bir yatırım pastası Neden HES’lerle ilgili bir kitap yazma satacak kadar inançlı. var. Özel sektörün devreye girmesi isabetli ihtiyacı duydun? Hamsici’yi en çok etkileyen olur.” Bu konuşma bence çok önemli. Karadenizli olmam ve HES’lerden en Aslında Bakan Eroğlu’nun HES’lerle ilgili fazla muzdarip bölgenin Karadeniz olması gerçek niyetini ortaya koyuyor. Amaç nedeniyle sosyal meseleler arasında enerjide dışa bağımlılığı azaltmak falan değil, HES’lere özel bir ilgim oluştu. 2009 enerji söylemiyle su ve su havzalarının sonlarında konuyu daha derinliğine ticarileştirilmesi. Hükümet emperyalist incelemek istedim. Suyun Ticarileştirilmesine örgütlenmelerin, küresel şirketlerin ve Dünya Hayır Platformu’nun düzenlediği Su Konseyi gibi suyun ticarileştirilmesi bilgilendirme toplantılarına katıldım. Bu amacına yönelik küresel örgütlenmelerin arada HES’ler her geçen gün daha fazla politikalarıyla uyum içinde Türkiye’nin gündeme geliyordu ama kamuoyunun bu sularını ticarileştirmek istiyor. HES’lerse bu kadar tartıştığı bir konuyla ilgili bilgi veren planın kırsal kesimdeki ayağı. HES hiçbir derli toplu kitap yoktu. HES’ci projeleriyle bir avuç şirket üzerlerinde hiçbir şirketlerin vadilerde yarattığı tahribat ve emekleri olmayan, tüm canlılar için yaşamın oralardaki mücadelelerin bilgisi de kaynağı olan ve diğer metalardan farklı paylaşılamıyordu. Kapsamlı bir araştırma, olarak tüketildikçe yenilenemez bir kaynak haber çalışmasının eksikliğini hissedince olan suyun kullanım hakkını üzerine alıyor. çalışmaya giriştim. Önce iki aya yakın kişilerden biri olması boşa Bununla tüm bir vadideki eko sisteme ve Türkiye’de HES yapılan ya da yapımı değil. “Birlikte bir bilgilendirme insan yaşamına büyük darbe vuruluyor. planlanan yöreleri dolaştım. Sonra da toplantısına gittik” diyor Resmi görevlilerle de iletişim kurmak konuyla ilgili onlarca bilim insanı, oda Hamsici, “Kâzım Amca kalktı, istemişsin… yöneticisi, hukukçuyla görüşmeler yaptım. tek başına HES’lerin bütün Evet, hükümet cephesinden de insanlara Bu iki ayda nerelere gittin? zararlarını anlattı. Muhtarın 20’li sorularımı yöneltmek istedim ki buna Çevre Valla o kadar çok ki karıştırmamak için yaşlarındaki adamları ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da dahil, yol güzergâhım üzerinden sayayım… utanmadan Kâzım Amca’yı ama hiçbirisi görüşmek istemedi. Bazı Kastamonu Loç Vadisi; Sakarya; Düzce; tehdit ettiler, susturmaya yörelerde özel olarak AKP’li belediye Amasya Taşova; Tokat Erbaa, Niksar ve çalıştılar ama o bana mısın, başkanlarıyla görüşmek istedim. Bazıları Reşadiye; Ordu; Giresun Çanakçı; Trabzon demedi”. G yazmamam sözünü aldıktan sonra Tonya, Karaçam, Solaklı; Rize Salarha, HES’lerden dertli olduklarını ama hükümetle Güneysu, Çaykara, Fındıklı, Senoz, İkizdere, karşı karşıya gelmek istemedikleri için Fırtına; Artvin Ardanuç, Şavşat, Hopa, açıktan tepki gösteremediklerini söyledi. Kemalpaşa, Murgul, Borçka, Macahel, Rize İkizdere Belediye Başkanı Hasan Köseoğlu ise AKP’li olduğu Yusufeli; Erzurum Tortum, İspir; Tunceli; Antalya Üzümdere, İbradı, halde, vadilerine 20’den fazla HES’in kurulmak istenmesiyle ilgili Gençler, Akseki, Sülekler, Alakır, Gökbük; Muğla Saklıkent, “Bu bir cinayettir” dedi. Buna karşı mücadele veren kitle örgütlerinin Yuvarlakçay. Gittiğim hiçbir yerde otelde kalmadım. HES’ten dertli hep arkasında durduğunu söylemekten de kaçınmadı. insanların evlerinde kaldım. Bu da onları, Kitap için yüzlerce köylüyle konuştun. İnsanların yaşadıkları mücadelelerini daha iyi anlamamı sağladı. yerlere HES kurulacağını öğrenince ilk tepkileri ne oluyor? Kitap açıkça HES’lerin karşısında duruyor. Bu AKP hükümetinin temsilcileri, HES’çi şirketler halkı ikna etmek yolculuğa çıkmadan önce de HES’lere karşı mıydın? için yalandan tehdide kadar türlü yöntem uyguluyor. Başbakan Karşıydım ama bugünden bakınca görüyorum ki Erdoğan ve Eroğlu başından beri “HES’lerle enerjide dışa meseleyi arkadaşlarımızla bazen tam da hükümet bağımlılığı engelleyeceğiz” diyorlar, “Doğaya zarar vermiyoruz, çok ve HES’ci şirketler cephesinin istediği şekilde az ağaç kesip yerine kestiğimizin kat be kat fazlasını dikeceğiz”, tartışıyormuşuz. Mesela bazen “HES’lere “İnsanlara iş olanağı açıyoruz...” Diğer yandan şirketler bir vadiye karşı alternatif ne olmalı” gibi girdiğinde başta muhtar olmak üzere köyün ileri gelenlerini yanına sorulara odaklanıyorduk. çekmek için kesenin ağzını açıyor; önemli isimlere rüşvet veriyor, Dünyadaki su krizini ve su köye cami, yol, park alanı yaptırma, öğrencilere burs, gençleri hakkı mücadele örneklerini inşaatta işe alma gibi vaatlerde bulunuyor. Bazı yerlerde “Bu bir incelerken meselenin küresel devlet projesi, karşı gelirseniz başınıza dert açılır” diye insanları çapta neoliberal kapitalizm için İneğini satıp dava açtı Camide bir kadın konuşuyor Kamile Kaya, Artvin’in Doğu’ya doğru en içerideki ilçelerinden Ardanuç’ta yaşıyor. Derelerin Kardeşliği Platformu’nun tek kadın yöneticisi. Geçen kış Ardanuç’u köy köy gezip HES’lere karşı insanları bilgilendirme toplantıları yapmış. “O toplantıların hepsi camilerde yapıldı” diyor Hamsici, “Sosyalist bir kadın Kamile, üzerinde pantolon, ceket, başı açık Cuma namazları öncesi ve sonrası camilerde erkeklere HES’leri anlattı. Sonuç olarak şu an Ardanuç’a bir HES’çi arabası girerse halk olağanüstü hal ilan ediyor.” C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle