19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2010 PAZAR 6 HABERLER Sezen Aksu ve Orhan Pamuk referandumda tabii ki evet diyebilir. Evet diyecekleri için kimsenin yakalarına yapışmaları gerekmez. Ama birilerinin de, yanlış bilgilendirilmişsiniz, yanlış yapıyorsunuz, referandumdan evet çıkarsa, tam bir AKP hukuku dönemi başlayacak vb. demesi de doğal. Çünkü Aksu’nun ve Pamuk’un görüşlerini açıklamasının, halkı evet demeye çağırma yönü var, ikisi de medyatik. Birileri diyecektir ki, “yaa demek onlar da evet diyecek, bir bildikleri var, ben de evet diyeyim.” Evetçi olmalarından daha önemlisi, ileri sürdükleri gerekçeleridir. Sezen Hanım’ın tepki çekmesi, Evet’ini açıklarken, AKP’nin açılımına destek vermeyen CHP’ye yönelik sarf ettiği “desteklemezseniz iki cihanda lekelisiniz” sözleridir. Aksu’nun epey bir dönemdir içinde bulunduğu “fikir” çevresi, “AKP yandaşları, aydınları”dır. Sezen Aksu’nun bu dönem içinde “politik” olarak yaptığı tek iyi şey vardır: “Kardelen Projesi”ne verdiği destek. Buna da politik diyemeyiz, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin özellikle Doğu’nun yoksul kızları için başlattığı bir sivil ve çağdaş “kurtuluş” projesidir. Kardelenlerden 1500’ü bu yıl üniversiteyi kazanmıştır! Bu destek şüphesiz ki önemlidir ama bu desteğin mimarı (efsanevi toplum önderi) Türkan Saylan’dır. Aksu’nun, Saylan karşısında boynu kıldan inceydi. (Hangimizin değildi.) Çağdaş Yaşam Derneği’ne ve Saylan’a karşı tezgâhlanan polis + Fetocu büyük yok edici tuzağına, Aksu sessiz kaldı örneğin. Kendiliğinden, düzgün ve cesur bir karşı çıkış yapma yürekliliğini, cesaretini gösteremedi. Anımsayın, Fazıl Say’ın yaptığı çağrı üzerine “Saylan’ın askeriyim” gibi sadece cılız bir ses verdi. Ama bu “askerliğini” hiçbir yerde göremedik. “Asker kaçağı” oldu. Sezen Aksu, politik olarak, dirsek teması içinde olduğu “çevre” gibi AKP destekçisi olageldi. Gerçi o çevre gibi çığırtkanlık yapmadı. Gördüğüm en büyük siyasi çıkışı, CHP için “iki dünyada kirli” terimini kullanmasıdır. İki dünya derken “öbür dünyada da gidecek yeri yok” mu demek istedi? Öyleyse Sezen Hanım (Umarım babasından geçmiş değildir.) öbür dünyada rezervasyon işlerine de karışmaya başladı demektir. (Saylan orada Aksu’yu kapıda bekliyor!) Buna karşılık Sezen Aksu’nun, 8 yıldır AKP için tek olumsuz sözünü anımsamıyorum. İnsan AKP’ye destek çıkabilir; ama bağımsız bir kişilikse, Türkiye’nin ikiye yarılmasına ve düşman kamplara ayrılmasına, bunca hukuksuzluklara, polis devleti uygulamalarına karşı bir ses verir. Vermiyorsa (ve politika yapıp üstelik CHP’yi eleştiriyorsa), AKP’yi aklıyor demektir! Referanduma destek verdiğine göre, yüksek yargı ile ilgili değişiklikleri, demokratik özgürlükçü adım görüyor anlaşılan; veya bu konuda hiçbir fikri yoktur. (O zaman Süheyl Batum’a kızmamalıyız!) Ama sonuçta politik eylem olarak bir AKP destekçisidir. Adaşım Pamuk da öyle! Her ne kadar, “evet demek AKP’ye güvenoyu anlamına gelmez” (!) diyerek bir siyasi mesafe koyuyor görünse de, evetinin gerekçesinin iler tutar yeri yoktur. “Anayasadan çok fazla anlamam, çünkü siyasi ve hukuki bir belgedir. 12 Eylül’ün kendisinden memnun değilim. Değişikliğin kabul edilmesi durumunda, darbe dönemi yöneticilerine yargı yolu açabilir, yargı süreci başlamasa bile referandum sayesinde 12 Eylül vicdanlarda mahkûm edilecektir.” Bir sefalet açıklamadır bu. Anayasadan anlamıyor ama değişikliğe evet diyor. 12 Eylülcülerin yargılanamayacakları da kesin olmasına rağmen “belki yargılanırlar” diyor! AKP ile 12 Eylülcüler arasındakı sıkı fıkılığı da bilmiyor. Vicdanlarda mahkûmiyete gelince... Bunun için böyle bir referandum mu gereklidir? Vicdanı olanlarda 12 Eylül zaten mahkûm edilmiştir! Pamuk sanıyor ki, referandum sanki 12 Eylülcüleri yargılama, mahkûm etme girişimidir. Vitrine çıkartılan ana malı ise görmüyor veya görmek istemiyor. Veya o da Fethullah hukuk sisteminin ,4 kurulmasını istiyor olabilir. Bu konularla hiç ilgili değilse, okumamışsa, o zaman, kendisine siyasi olaylarda “aydınlatıcılık” yapan danışmanından, o iktidar destekçisi yazardan objektif bilgilendirilmesini isteyebilir. Pamuk, gerekçe açıklamasaydı daha iyiydi! Gerekçe ile kendini “kurtaracağını”, AKP destekçisi olarak görünmeyeceğini sandı ama çukura battı! [email protected] BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Sezen ile Orhan‘Referandumdahayõrdiyoruz’ Türk-İş, KESK ve DİSK’e bağlõ sendikalarla meslek odalarõndan ortak tavõr ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Akademisyen, sendika ve mes- lek örgütü çalõşanlarõ ile uzmanlarõn arasõnda bulunduğu kalabalõk bir grup, 12 Eylül’de yapõlacak refe- randumda “hayır” diyecek. Türk- İş, KESK ve DİSK’e bağ- lõ sendika ve meslek odalarõ uz- manlarõ ile akademisyenler dün, Mülkiyeliler Birliği’nde bir araya gelerek ortak açõklama yaptõ. Refe- randum tartõşmalarõnõn tüm kesim- ler gibi, emekçi ve sendikalarõ etkisi altõna aldõğõnõn belirtildiği açõkla- mada, emekçilerin bölünmeye çalõ- şõldõğõ vurgulandõ. Açõklamada şöy- le denildi: Kapitalizmin restorasyonu “Bize göre, büyük bir ‘demo- kratikleşme’ paketi olarak sunulan anayasa değişiklikleri, emekçile- rin çıkarlarını gerçekte iyileştir- memektedir. 12 Eylül rejiminin Türkiye kapitalizminin son dö- nem ihtiyaçları doğrultusunda restorasyonu olarak görülebilecek söz konusu değişiklikler, 12 Eylül rejiminin özünü değiştirmemek- tedir. AKP hükümeti, özellikle emekçileri ve onların örgütleri olan sendikaları yanına alarak, onları emek karşıtı yeni saldırı po- litikalarına dayanak olarak kul- lanmak istemekte ve saldırılarını meşrulaştırmanın yollarını ara- maktadır. Bu çerçevede, anayasa değişikliklerinde ülkenin en önem- li sorunlarının çözümüne hizmet edecek herhangi bir yenilik yok- tur. Kamu emekçilerine grevli toplusözleşmeli sendika hakkı ta- nınmadığı gibi, mevcut 12 Eylül Anayasası’nı bile aşan bir dü- zenleme yapılarak, uğruna yıl- larca mücadele edilen ve bedeller ödenen ‘grev hakkõ’, zorunlu tah- kim sistemi üzerinden açıkça ya- saklanmaktadır.” Anayasa deği- şikliği paketinin AKP hükümetini temsil eden sõnõflarõn siyasal ihti- yaçlarõna göre hazõrlandõğõnõn vur- gulandõğõ açõklamada, şunlar kay- dedildi: Yasakları koruyor “Halkın acil sorunlarına hiç değinilmemiş. 12 Eylül Anayasa- sı’nın koyduğu yasakları koru- duğu gibi, özellikle sendikal hak ve özgürlükler konusunda mevcut durumun bile gerisinde düzenle- meler yapmıştır. Sonuç olarak be- lirtmek isteriz ki, emekçilerin çı- karlarının dışında bir demokra- si algısı, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. Bize göre, An- kara’nın ayazında direnen TE- KEL işçilerine gaz ve copla sal- dırıyı reva gören, maden ocakla- rında iş cinayetleri sonucu yaşa- mını yitiren işçilerin ölümüne ‘kader’ diyen, ataması yapılmayan öğretmenleri ‘öğretmen olama- yanlar’ diyerek aşağılayan ve re- ferandum sürecinde ‘memur’ söz- cüğünü bir aşağılama ifadesi ola- rak kullanan anlayıştan emekçi- lerin yararına bir adım beklemek mümkün değildir. Bu çerçevede bizler, sendika ve odalarda çalı- şan uzmanlar, sendika ve emek alanına yönelik olarak çalışmalar yapan bilim insanları olarak, emekçilerin ve toplumun diğer ezilen kesimlerinin taleplerini içermediği, onların yaşamlarında gerçek ve somut iyileştirmeler sağlamadığı için, referandumda ‘hayõr’ diyoruz.” Yapõlan ortak açõklamada, “12 Eylül Anayasasõ’nõn koyduğu yasaklarõ koruduğu gibi, özellikle sendikal hak ve özgürlükler konusunda mevcut durumun bile gerisinde düzenlemeler yapmõştõ“ denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, televizyon programlarõnda re- ferandum tartõşmalarõna katõlan ve kendini sosyalist olarak tanõmlayan ba- zõ yazar ve sanatçõlarõn, taslağõn iç- eriğini kavramadan, ordu karşõtlõğõ üzerinden karar verdiklerini söyledi. “İşin vahametini anlamıyorlar” di- yen Genç, Türkiye’de askeri vesaye- tin kalmadõğõnõ, ayrõca ihtilal- lerin anayasayla engel- lenemeyeceğini belirt- ti. “Aklı eren bilir ki HSYK ve Anayasa Mahkemesi’yle ilgi- li maddelerin hiçbi- ri 12 Eylül anaya- sasından daha ilerici değil. AKP’nin em- rine gire- cek bir Anayasa Mahkemesi’nin hakkaniyetli karar vermesi bekle- nemez” diyen Genç, 12 Eylül’de ya- põlacak referandum sonucu tasarõ ka- bul edilirse yasama ve yürütmeyle bir- likte yargõnõn da tek bir kişinin eline geçeceğini savundu. Genç şunlarõ kaydetti: “AKP’nin 367 milletveki- li var. Hepsi Erdoğan’ın ağzına bakıyor. Eğer referandum sonucu tasarı kabul edilirse Türkiye dikta rejimine kayacak. Yürülükteki ana- yasaya göre bir milletvekili beya- natıyla partinin kapatılmasına ne- den olursa milletvekilliği düşüyor. Referandumda oylanacak tasarıda ise bu madde kaldırılıyor. Erdoğan bu maddeyle partisi kapatılsa bile milletvekilliğini korumak istiyor.” Genç, Türkiye’nin geleceğini ik- tidarõn diktasõna bõrakmamak için referandumda “hayır” demek ge- rektiğini vurguladõ. TC kimlik numarası çözümü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK), nüfus ida- relerinden alõnacak, seçmenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasõnõ da taşõyan mühürlü ve imzalõ nüfus kayõt örneğinin as- lõnõ sandõk kurulu başkanlarõna, kimlik belgesiyle ibraz etmesi halinde referan- dumda oy kullanabilmesine karar verdi. Karara göre, seçmenlerin oy kullanma haklarõndan yoksun kalmamalarõ için, nü- fus idarelerinden alõnacak, seçmenlerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasõnõ da taşõyan mühürlü ve imzalõ nüfus kayõt ör- neğinin aslõnõ Sandõk Kurulu Başkanlarõna, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasõ ol- mayan nüfus cüzdanõ, resmi daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalõ kimlik kartõ, pasaport, evlenme cüz- danõ, askerlik belgesi, sürücü belgesi gibi belgelerle birlikte ibraz etmesi halinde oy- larõnõ kullanabilmeleri mümkün olacak. REFERANDUM CHPTunceliMilletvekili KamerGenç,’evet’diyeceklereseslendi: ‘İşin vahametini anlamıyorlar’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle