19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 2010/ SAYI 1275 PAZARI 11 «K Tm "Boğazımıza Takılanlar" projesi, Carat Media tarafından gerçekleştiriliyor. 10gündebir Kalamış Marina'dan hareket ederek Boğaz'daki çöpleri topluyorlar. Amaçları, Boğaz'a çöp atmama duyarlılığını herkese kazandırmak. X • » " , : Boğazımıza takılmasın r...,S.?*fe^ ;^i 1 :-:ı::l Jk. . ^^oâSıaaTbİHİÖntor 1 " "~- •'••3W-. •^üfe... SİNEM DÖNMEZ H afta sonlan kenarında yürüyüş yapılan, kahvaltı edilen, çay Içilen, eğlenilen, bazen sadece seyredilen istanbul Boğazı. Istanbul'un hem simgesi, hem de çoğu insan için anlami. Ancak, konumuz istanbul Boğazı'nın güzelliği değil neyazık ki, kirliliği... Carat Media çalışanları, "Boğazımıza Takılanlar" projesiyle 2008 yılından beri toplanıp Boğaz'daki çöpleri topluyor. Yaptıkları, kıyıya vuran deniz yıldızlarını geri atan adamın öyküsünü çağrıştırıyor. Onların tek beklentisi denizlere çöp atılmasına engel olmak, bu konuda bilinç oluşturmak için herkesin birbirini uyarması ve biraz daha özenli davranması. Bunun için de amaçlanna ulaşıncaya kadar çalışacaklar. Carat Medya, Aegis Medya grubuna bağlı bir medya planlama ve satın alma şirketi. Aegis Medya 80'den fazla ülkede faaliyet gösteıen, çevreye duyarlı ve her ofisinin bu konuda çalışma yapmasını isteyen bir yapıya sahip. Doğal olarak Türkiyo ofisi de ncler yapılabilir diye düşünmüş ve çözümün yanı başlarında oldugunu fark etmişler ve istanbul Boğazı'nın kirliliği konusunda çalışma baslatma kararı almışlar. Projenin daha çok dikkat çekmesi için de ismini "Boğazımıza Takılanlar" koymuşlar. Şirket, yasal izinlerin alınması, kaptanhk hizmetleri gibi işlemler için OGEM Group'la işbirliği yapmış ve ilk olarak 2008 yılının Kasım ayında dört fiber tabanlı şişme botla denize çıkmış. Projenin çıkış noktasını, istanbul Boğazı'nın güzelliklerini koruyabilme ve temizliğine katkı saglayabilme çabası oluşturuyor. istanbul Boğazı, her gün yoğun yolcu ve deniz trafiğinin yükünü taşıyor. Kimyasal kirlenme şöyle dursun, asıl sorun, istanbullular'ın duyarsız ve de dikkatsiz davranmalarından kaynaklanıyor. Plastik poşetten tutun pet şişeye, prezervatiften klozet kapağına kadar her çeşit atık var Boğaz'da. iıisanın inanası gelmiyor ancak tüm bu atıklar Boğaz'daki akıntılarla sahillerde birikiyor ve nihayet kiriilik oluşuyor. • Denize iki tekneyle çıkıyorlar. Her teknede kaptan dışıııda dört, toplam sekiz personelle gönüllü olarak görev yapıyorlar. Ajans çalışanları da devamlı değişerek sosyal sorumluluk prosinde görev alıyorlar. Ayrıca ajansın müşterilerinden ve çeşitli medya kuruluşlarında çalışanlardan da projeye destek geliyor. intercity, Mark&Spencer, Honda, Selva Gıda, Ströer ve Best Fm firmalan genel müdür ve pazarlama müdürleriyle katılım sağlayıp, ekiple birlikte boğazda su üstü atıkları toplamışlar. Boğazımıza Takılanlar projesi dahilinde, 2010 yılının sonunda toplam 30 aktivite gerçekleştirmiş olacaklar. Ortalama her 10 günde bir, beş saat süreyle denize çıkıyorlar. Kalamış Marina'dan hareket edip, Üsküdar, Beylerbeyi, Beykoz, istinye Koyu, Bebek Koyu, Ortaköy ve Beşiktaş gibi boğazın farklı alanlarına gidip çöp toplayıp dönüyorlar. 2008-2009 yılında 32 aktivilede yaklaşık 900 kilo, bu yıl gerçekleşen 14 aktivitede ise yaklaşık 700 kilo su üstü atık toplanmış. Bu yıl daha fazla atık toplanmasının nedeni teknelerin yenilenmesi. Sonuçta Boğaz'dan çöp toplamak biraz yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot'u çagrıştınyor bana ama bir yandan da şu meşhur sahilde deniz yıldızlarını denize atan adamın öyküsü var. Demirtaş'a da aynen böyle soruyorum; "önemli olan farkındalık yaratmak, yani çöpü toplamak değil, denize çöp atılmamasını saglamak değil mi?" Doğruluyor Demirtaş, "Temeldeki amacımız sizin de belirttiğiniz gibi bu konuda bilinç yaratmak. Yoksa bizim iki teknemiz, sekiz personelimizle Boğaz'ın tüm çöplerinden arındırılması mümkün değil" diyor. Tabii bir yandan da denizin temizlendikçe bir tarattan da kirletilmeye devam edilmesi gerçeği söz konusu. Önemli olan denizleri kirletmeme bilincini tüm istanbul halkına yaymak. Demirtaş, ilk iki yıl onca saat çalışmalarına karşın yaptıkları işten o anda sahilde bulunanlar dışında kimsenin haberinin olmadığını fark ettiklerini söylüyor. Bunun için de çeşitli ilan çalışmaları yapmışlar. Pek çok kişi, kurum, üniversitelerin çevre kulüpleri, izci grupları Carat Media'yı arayarak nasıl destek olabilecekleri konusunda bilgi istemişler. Onlar da temizlik personeline katmış destek olmak isteyenleri. Bugüne dek hiç ara vermediklerini vurgulayan Demirtaş, bu konuda bir bilinç oluşturuncaya kadar da devam edeceklerini söylüyor. Meraklısına, önümüzdeki aktivitelerinin tarihleri 4, 18 ve 25 Eylül, devamı ise www.bogazimizatakilanlar.com sitesinde. • GÜLSÜN ERBÎL sergisi ncir ağacının hikâyesi... "50 metrekare incir Ağacı" Gülsün Erbil'in son sergisinin adı. Doganın ortak olayının beraber büyümek oldugunu fark eden ve ağaçların farklı çoklukta Meyve verdiğini gören sanatçı, tek amacın, ağacın gövdesini daha büyütmek oldugunu gözlemlerken, bir ülkenin iyi sanatçılarının da o ülkeyi büyüttüğü kanısında. 1977'den bu yana Mevlana'nın felsefesinden esinlenerek dünya sanatına ve Türk sanat tarihine "Mistik Döngü"lü yapıtlar sunan sanatçı, soyut resmin kavramsal temsilcilerinden. Erbil son sergisi kapsamında açık havada enstalasyon ve performans sergileyecek. Büyükada'da "50 metrekare İncir Ağacı"nın öyküsünü anlatacak. 4-5 Eylül'de ve 9 Ekim'de saat 17.00-21.00 arası açılışta ve kapanışta performans sergileyecek olan Erbil, izleyicileri ve sanatseverleri de performansa katılmaya davet ediyor. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resiın Bölümü'nden mezun olduktan sonra bursla İngiliere'ye giden ve eğitiın alan sanatçı, 1998'deNewYork Harlem'de Galeri X'i, 2002'deyse istanbul Beyoğlu'nda Galeri X'i kurdu. Gülsün Erbil sizi, 4 Eylül-9 Ekim arasında Güzeller Çıkmazı, Maden, Büyükada'da bekliyor. • PAZARIN PENCERESİNDEN SELÇUK EREZ Kral Artur'un karısı Destanlar bize yüzlerce, binlerce yıl öncesinden verilen dersler içerirler. • Ramayana Destanı Çok eskiden Hindistan'da Kosala ülkesinin kralı Daşarata, oğullarından Rama'nın kendisinden sonra tahta geçmesini uygun görmektedir. Ancak Daşarata'nın eşlerinden biri, Rama'nın değil kendi oğlunun veliaht ilan edilmesini ister. Daşarala bu eşinin etkisinde kalır ve Rama'yı eşi Sita ile ormana sürer. Rama ve eşi, ormanda bin bir güçlükle savaşırlar. Bu yetmezmiş gibi Lanka Kralı Ravana, Sita'yı kaçırır. Rama, maymunların kralı Sugriva'dan yardım ister. Rama ve askerleri Lankalılarla savaşırlar; Ravana yenilir, Sita kurtarılır. Rama ve Sita ülkelerine dönerler. Rama kıral olur. • Truva Harbi Dünyanın güzeli Helen, Isparta Kralı Menelaus ile evlidir. Isparta'ya gönderilen Truva elçisi Paris, Helen'e tutulur. Helen de onu sever. Çanakkale'ye kaçarlar. Ispartalılar, çeşitli kentlerden gelen gemilerle bir donanma oluşturup Truva'ya saldırırlar. Uzun süren bir savaştan sonra tahta at numarasıyla Truva'ya giren Manelausçular, burada taş üstünde taş bırakmaz, Heleni Isparta'ya götürürler. • Kral Artur Kıral Artur'un şövalyelerinden Lancelot, kralın güzel eşi Guinever'e âşık olur, kraliçe de ona yüz verir, Lancelot ile kaçar. Peşlerinden adam yollanır kraliçe geri getirilir. Artur, kraliçenin ateşe atılıp yakılacagını ilan eder. Lancelot gelir, kraliçeyi kurtarır. Artur, kraliçeyi güvendiği Modred'e emanet edip Fransa'ya kaçan Lancelot'un peşine düşer. Bu ara, Modred de kraliçeye asılmaya başlar. Kraliçe selameti manastıra kapanıp rahibe olmakta bulur. Artur döner ve Modred ile vuruşur. Bu çarpışmada Modred ölür ama kral da ağır yaralanır. Guinever koşar gelir son nefesini vermekte olan Artur ile vedalaşır. Bu destanlardan alacagımız ders nedir? • Krallar ve başkanlar, eşlerini kem gözlülerden, ahlaksız zamparalardan korumalıdırlar. Nasıl? Ya çok çirkin kadınlarla evlenmelidirler ya da onları elden geldiğince (burka, çarşaf vb. ne bulsalar altına sokup) örtmelidirler. • Peki sadece kral, başkan ve kral karıları mı örtünmelidir? Son yıllarda yayımlanmış birçok kurgu-bilim eseri, uzaydan ufolarla gelenlerin çeşitli kentlere inip yoldan geçen kadınları kaldırıp götürdüklerini anlatıyor. • Demek ki sadece cumhurbaşkanı eşleri değil, kadınların tümünü belli bir yaştan sonra kat kat kumaşlarla örtüp kapatmak gerekir... • [email protected] çizL ı k a m i <tclWıîL l\Art cdlrdf. m a s a r a c i @ g m a i l \Lei . co m 'â Espirisentır şair Değişim Pratik bilgiler Kafa ütülerken parlak olmasını istemiyorsanız muhabbeti sulandırın. Talih kimsenin görmeyeceği bir adım atar. Ince uzun bir hayvan Çarpıyor Çarpıyor Çarpıyordu kendini taşlara. Canı mı sıkılıyor Can mı çekişiyordu yoksa? Yok efendim dedi yanımdaki adam Gömlek değiştiriyor yılan Bu hallerden anlarız dedi az çok Biz de sınıf değişmiştik bi zaman. Can Yücel Misafir çizer: Oleg Dergachov Nargile: Boşboğaz Pantollu hayvan: Kaba adam Sucuk: Zengin «ç?«; Bugün doğan çocuklara isim.. Erkek: ŞOK.. Kız: FLAŞ Ibrahim Ormancı Fotoğraf: Nurettin Iğci Top değmemiş "yan ağ" aciliyetten satılıktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle