25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada yıldönümü törenlerle ve konferanslarla kutlanır. 1995’te Önder Sav ile birlikte ben de konuşmacıydım. O gün konferans yeri belediye binasının alt katında küçük bir salondu. 2006’da Ağustos şenlikleri için İlhan Selçuk’la gittiğimizde Hacıbektaş bin kişilik çok güzel bir salona kavuşmuştu. Kayseri, Kahramanmaraş yönündeki toplantılara giderken Kırşehir’de yolun solundaki Âşık Paşa’ya selam verip Mucur’dan hemen sonra Hacıbektaş’a sapardım. Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu en azından bir çay içimi uğramazsam geçiş izni vermezdi. Hacıbektaş yolu yazın Cahit Külebi’nin sarı ekin tarlaları, kışın Faruk Nafiz Çamlıbel’in karla kaplı beyaz karanlığı... Selmanpakoğlu’nun, tüm Hacıbektaş gönüllülerinin son yıllardaki en büyük arzusu Hacıbektaş adı altında bir üniversite kurmak, bu kültürü daha bir bilimselliğe taşımaktı. Bunun için İlhan Selçuk da çok uğraştı. Kim bilir belki ağır suçlarından biri budur! İlhan Selçuk’un son kalıcı mekân olarak Hacıbektaş’ı seçmesi rastgele oluşmuş bir düşünce değil. Gözü İlhan Selçuk’un Pencere’sini görenler hemen Bektaşi fıkralarını anımsayacaktır. Sohbetlerini de bu fıkralarla bezerdi. Arada konuyu derinleştirirdi: “Çocuklar bu mizah var ya; çok önemli bir şey. Toplumları ayakta tutar, ısıtır. Değme sorunları aşmasını sağlar. Bugün iktidardakilerin en büyük eksiği bu, mizahı yok. Gülemiyorlar. Bektaşi fıkraları güldürür ama, daha çok düşündürür...” Konuyu buradan çoğunlukla İslamiyetin Anadolu’ya yayılışına getirirdi: “Bu coğrafyaya İslam Orta Asya’dan geldi, Arap Yarımadası’ndan değil.” Yazı aramızda Silivri günlerini, aylara böldüm. Her ay bir konu seçiyorum, onunla ilgili temel kaynakları çıkartıyorum. Aralarında okuduklarım olsa bile bir bütünlük halinde yeniden okuyorum. Geçen şubat ayının konusu Hacıbektaş’tı. İsmet Zeki Eyüboğlu, Nejat Birdoğan, İrene Melikoff’un kitapları elimin altında. Hacıbektaş, Anadolu’nun o muhteşem 13. yüzyılının en güçlü ışıklarından. İlime verdiği önem... Resim sanatının önünü açması... Kadınların aşağılanmasına şiddetle karşı çıkması... Toplumsal yaşamda birliği, hoşgörüyü her şeyin üstüne çıkarması... Bektaşi edebiyatının gücünü anlatmak için 7 büyük şairini sıralamak yeter: Nesimi, Hatayi, Pir Sultan Abdal, Kul Himmet, Yemini, Virani, Fuzuli... Şimdi Hacıbektaş biraz daha zengin. İlhan Selçuk da artık sürekli orada. Âşık Veysel’in, Pir Sultan’ın heykelleriyle ormanlaştırılmış, her heykele giden patikamsı yollarla şehirleştirilmiş o yıldızlar tepesi, şimdi buram buram sohbet, kültür, şenlik kokuyordur... Sivas ellerinden gelenler semaha durmuştur. Turhan Selçuk çizgiye durmuştur... İlhan Selçuk nefes nefes sohbetin ateşini tutuşturmaktadır... Ateş gereğinden fazla yükselirse takılır Mahzuni’ye: - Saz çalmasını biliyor musun? Kapar Mahzuni sazını, bir türkü tutturur: Yeter be Mahzuni dindir acını Sen mi bulacaksın dert ilacını Pir Sultanlar gibi darağacını Bilmem boylasam mı boylamasam mı... GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada kalmalarını öneriyor. Muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri (STK) terörle mücadelede bir platform oluşturulmasına sıcak baktıklarını açıkladılar ama hükümet bu konuda düne kadar herhangi bir görüş söylemedi. Hükümetin ortak bir mücadeleyi kabul etmesi bugüne değin izlediği terör politikalarının başarısızlığını sineye çekmesi anlamına gelecek ve RTE gibi kendinden başka doğruları saptayan, çare üreten bir kuruluş, bir parti olmadığına inanan bir insan; ortak akıl, ortak ulusal platform önerilerini acaba ne ölçüde kabul edecek, sindirebilecek? Oysa hükümet, üstelik terörle mücadelede başarılı olduğuna inanıyor… Birden ivme kazanan PKK eylemlerini a) açılımın başarısına, b) medyanın terörün propagandasını yaparak yüreklendirdiğine bağlıyor. Bir an için hükümet Çankaya’daki AKP’linin partilerle, STK ile yaptığı görüşmelerin sonuçlarını bekliyor ve Çankaya’nın izlenimlerini dikkate alarak mücadeleyi ulusal bir platforma oturtmayı kabul etti diyelim... Her türden devlet olanağını, terör konusunda bilinmeyenleri elinde bulunduran hükümetin öncelikle ortak mücadele planını temel öğeleri saptaması gerekmeyecek mi? Örneğin ulusal bir savaşım stratejisine taraftar görünen CHP’nin; öncelikle hükümetin saptadığı yöntemlerini görmeyi ve üzerlerinde tartışılarak ortak sonuca varılmasını istemesi olası değil midir? RTE partilerle böyle ortak bir çalışmaya razı olacak mı? STK’lerin (hatta muhalefet partilerinin) çözüme bakış açıları birbirinden çok farklı. Örneğin CHP ile MHP’nin ve Barış ve Demokrasi (Kürt) Partisi’nin görüş açıları çok değişik... CHP’nin Kürt sorununa bakışı ayrıntılı biçimde açıklanmış değil. Genel başkan sorunu etnik açıdan görmediklerini söylüyor. Bölgede ekonomik ve sosyal atılımların terörü önlemekte yararlı olacağına inandığını dile getiriyor. Çözüme değinen ayrıntı yok. MHP ise başta CHP’nin de reddettiği olağanüstü hal uygulaması öneriyor. BDP, askerin silahı bırakmasını ve İmralı’dakinin söz sahibi olarak tanınmasından yana. Huber Köşkü toplantısından sonra belli başlı STK’ler terörün bir an önce sonlandırılmasında görüş birliği içinde olduklarını açıkladılar. Önce silahların susması ağızlarda bir numaralı koşul. Elbette silahlar susmalı ama barış isteniliyorsa, terör son bulsun deniliyorsa -DİSK dışında hiçbiri- öncelikle PKK’nin silahı bırakması temel bir koşuldur diyemiyor. Ortak akıl, ortak platform, ulusal savaşım stratejisi… ulusal sorun terörü elbirliğiyle çözmek için elbette gerekli. Bu, birbirinden uzak görüşler bir platformda nasıl toparlanacak; partilerden STK’lere kadar geniş bir yelpazede değişik, çoğu birbirine zıt ortak akıl, ortak mücadele ilkeleri nasıl bir araya getirilecek… daha doğrusu bütün görüşleri kim toparlayacak? Hükümet başkanı mı? Güldürmeyin insanı! Çankaya’daki mi? O sadece görüşmeler yapmak ve edindiği izlenimi hükümetle paylaşma konumunda. İçeride dışarıda başarıdan başarıya koştuğuna inanan bir hükümetimiz varken olası başarısızlıklardan, sonuçsuz kalması olası girişimlerden fazla söz ettik galiba. Öyle bir Dışişleri Bakanımız var ki: Türkiye’nin olayları seyretmediğini, vizyon sahibi olduğunu söylüyor. “Türkiye’nin herhangi bir krize yönelik tavır belirlemesi için 1.5 saat yeter” diyor. Ne var ki dünyadaki krizleri önlüyor da komşularımızla sıfır sorun politikası, sıfır. Terör konusunda ise hükümet kararlı. Bakmayın RTE’nin şu ara sustuğuna. Hele Toronto’da toplanan G-20 toplantısında Başkan Obama ile konuşsun. ABD gazıyla terörün belini kıracağına inanmış, mücadelede (muhalefetin de tartışmasız toplantısız kabul edeceği) yeni bir yol haritası açıklayan bir Başbakan bulacağız karşımızda! Lafta kükreyen, söylediklerini gerçekleştiremeyen bir Başbakan! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 27 HAZİRAN 2010 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Haziran Oslo B 23 Helsinki B 16 Stockholm A 24 Londra B 27 AmsterdamA 27 Brüksel B 27 Paris B 27 Bonn PB 31 Münih PB 29 Berlin A 29 Budapeşte Y 26 Madrid Y 28 Viyana PB 24 Belgrad Y 18 Sofya Y 22 Roma PB 25 Atina Y 27 Zürih PB 27 Moskova Y 30 Aşkabat A 36 Taşkent A 38 Bakû Y 30 Bişkek B 33 Tiflis Y 33 Kahire A 31 Şam A 32 İstanbul Y 26 Edirne Y 27 Kocaeli Y 26 Çanakkale Y 26 İzmir PB 29 Manisa Y 30 Denizli Y 29 Zonguldak Y 23 Sinop Y 23 Samsun Y 23 Trabzon Y 24 Giresun Y 25 Ankara Y 26 Eskişehir Y 26 Konya Y 27 Sıvas Y 25 Antalya PB 29 Adana Y 32 Mersin Y 30 Diyarbakır PB 35 Şanlıurfa PB 36 Mardin PB 31 Siirt PB 33 Hakkâri PB 26 Van PB 24 Kars Y 24 Ülkemiz geneli par- çalı ve çok bulutlu, Marmara, İç Ege Göller Yöresi, Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun ku- zey ve batısı sağanak ve gök gürültülü sağa- nak geçecek. Yağışla- rın Sinop, Samsun, Amasya, Kastamonu, Karabük ve Bolu çev- relerinde kuvvetli ol- ması bekleniyor. Hava sıcaklığı ülkemizin do- ğu kesimlerinde 2 ila 4 derece artacak diğer yerlerde önemli bir de- ğişiklik olmayacak. ‘Sabotaj’... Prof. Dr. Mahir AYDIN Terör toplantõsõ gün- lerini yaşõyoruz. Son model zõrhlõ otomobil tekerlekleri, dönüp du- ruyor. Sanki ilk kez karşõlaşõyoruz. Selanik valisi Mehmet Tevfik Paşa, bugün olsa ne derdi? Amerikalõ rahi- be Stone, Bulgar terö- ristlere gönüllü kaçarak, bizi ABD ile krizin eşi- ğine getirirken... Sanayileşen Avrupa, değerli maden yoksunu. Biz bu süreci tamamla- yamadõk. Yeraltõ kay- naklarõmõz, ağzõnõ su- landõrõyor, insansõz po- litikalarõn. Arkasõnda, kendi insanõ kaybolup giderken. Halkalõ’da eşini te- röre kurban veren, Muşlu Elif öğretmen haykõrõyor: “Ben de Kürt’üm. Size mi kal- dı hakkımı savun- mak?” Biz çoktan, ge- lin-damat olduk. Bo- yumuzdan büyük, mil- yonlarca çocuğumuz var. Bu saatten sonra, dağ fare doğurmaz. Yurdumuzun dört bir yanõnda, ayrõmsõz yaşõ- yoruz. Gün, asõl so- rumlularõn, bir adõm öne çõkma günü. Yok- sa? Yoksasõ yok! Nâ- zım Hikmet’in güzel deyişiyle: “Tavşan, korktuğu için kaçmaz. Kaçtığı için korkar.” Baştarafı 2. Sayfada / IŞIL ÖZGENTÜRK Teşekkürler İlhan Abi, beni köşe yazarı yaptınız ve bu zor işte çaktırmadan yol gösterdiniz. Kısa yazmayı, bir düşünceyi, bir fikri süslemeyi, en can alıcı noktasından yakalamayı sizden öğrendim. Gerçi bazen biraz uzatıyorum ama çok değil. Asıl hayat bilgisi öğrendim sizden, çalışmanın, disiplinli olmanın gerektirdiği zamanlarla, eğlenmenin, dalga geçmenin birbirine karıştırılmaması gerektiğini öğrendim. Ben değil, biz demeyi öğrendim. Bu, bu yıl yedinci yılını dolduran atölye çalışmasında bana inanılmaz bir yol gösterdi. Ben bile bunun farkında değildim, cenazeniz gazeteye geldiği anda ansızın aklıma düştü. Bu bana öğrettiğiniz en kıymetli öğreti. Bu sayede ortak bir iş yapmanın, paylaşmanın mutluluğunu sürekli yaşama şansını elde ettim. Sizin için asla yenilmek yoktu. Cumhuriyet’in çok parasız kaldığı dönemlerde kredi kartıyla geçinmeyi hep birlikte öğrendik. O zamanlar sanki her tarafı kuşatılmış bir siperdeydik ve ne olursa olsun gazete çıkmalıydı. Çıktı da. Ben kuvvacı sözünü çok severim, Uğur Mumcu’dan sonra son kuvvacı benim için sizdiniz. Her zaman bir çözüm vardır, en dar anlarda bile, bunun ben sadece yazı hayatımda değil, özel yaşamımda da büyük katkısını gördüm. Ne olursa olsun bir çözüm mutlaka vardır ve zaman en büyük tanrıdır. Şükran’la konuşuyoruz, Hacıbektaş’taki mezar yerini anlatıyor. Turhan Abi için gittiğinde gördü. O anlattıkça içimden gülüyorum, bu kadar mı akıllı olunur? Sonsuzluğa giderken bile İlhan Abi gibi gidiyorsunuz. Size Âşık Mahzuni, Âşık Veysel eşlik ediyor, türküleri sevdiğinizi bilirdim ama bu son akıl yok mu? Helal olsun, son kuvvacı… Baştarafı Arka Sayfada Yakalanan 7.75 kg patlayõcõ büyük kentlerdeki eylemlerde kullanõlacaktõ İstanbul tehlike atlattõYurt Haberleri Servisi - Ma- latya Garõ’nda yolcu treninde ya- põlan aramada çanta içinde 7.75 kilogram C-4 patlayõcõ madde ele geçirildi, olayla ilgili 1 kişi gözal- tõna alõndõ. Patlayõcõnõn terör ör- gütünce başta İstanbul olmak üze- re büyükşehirlerde kullanacağõ ileri sürüldü. Tüm emniyet birim- leri alarma geçti. Malatya Garõ’nda gece yolcu treninde şüpheli bir çantada arama yapõldõ. Çantada 7.75 kilogram C- 4 patlayõcõ madde ele geçirilirken, çantanõn sahibi olduğu iddia edi- len bir kişi gözaltõna aldõ. Olayla ilgili soruşturma başlatõlõrken gözaltõna alõnan kişi sayõsõnõn ar- tabileceği bildirildi. Zanlõnõn ifa- desi doğrultusunda, bu kişiyle bağlantõlõ başka bir kişinin daha olabileceği düşüncesiyle Malat- ya’dan yola çõkan bir yolcu treni- nin Sivas Taşlõdere İstasyonu’nda jandarma ekiplerince durduruldu- ğu ve arama yapõldõktan sonra tre- nin yoluna devam ettiği öğrenildi. Binbaşıyı şehit eden terörist öldürüldü Kars’õn Kağõzman ilçesine bağlõ Yankõpõnar köyü kõrsalõnda jan- darma timlerinin yürüttüğü arazi arama tarama faaliyetleri kapsa- mõnda, terör örgütü PKK üyesi bir grup teröristle karşõlaşõldõ. “Tes- lim ol” çağrõsõna, teröristlerin ateşle karşõlõk vermesi üzerine çõ- kan çatõşmada, örgütün Kağõzman bölgesi grup sorumlusu “Fırat” kod adlõ Gökmen Akpolat öldü- rüldü, bazõ PKK’liler ise yaralõ olarak kaçtõ. Akpolat’õn 19 Kasõm 2008’de Ağrõ- Kağõzman sõnõrõndaki Çem- çe Dağõ’nda 39 yaşõndaki Binbaşõ Süleyman Can’õ şehit eden grup ile 2008 yõlõ Nisan ayõnda Kağõz- man’õn kõrsal kesiminde çõkan ça- tõşmada Piyade Onbaşõ er Zülküf Tekin’i şehit eden grubun başõnda olduğu belirlendi. Albaya mahkûmiyet SERTAÇ EŞ ANKARA - Hakkâri Dağlõ- ca bölgesindeki askeri birliğe te- rör örgütünün 2007 yõlõ Ekim ayõnda yaptõğõ saldõrõ nedeniy- le yoğun olarak eleştirilere he- def olan Albay Onur Dirik, em- rindeki Yüzbaşõ Çağlar Cam- baz’õn ölümüne sebebiyet ver- diği iddiasõyla açõlan davada mahkûm oldu. Van Askeri Mah- kemesi, Dirik’e, “büyük za- rarlar veren emre itaatsizlik suçunu işlediği” gerekçesiyle 2 yõl 11 ay hapis cezasõ verilme- sine hükmetti. Albay Dirik’in Dağlõca Piya- de Tabur Komutanlõğõ yaptõğõ sõ- rada 2007 Ekim ayõnda PKK’nin saldõrõsõ sonucu 12 asker yaşamõnõ yitirmiş, 16 as- ker yaralanmõş, 8 asker ise te- röristler tarafõndan kaçõrõlmõştõ. Kaçõrõlan askerler daha sonra Irak’õn kuzeyinde terör örgü- tünce serbest bõrakõlmõş, saldõ- rõda gerekli önlemleri almadõğõ iddiasõyla Dirik kamuoyunda yoğun olarak eleştirilmişti. Da- ha sonra Albay Onur Dirik hak- kõnda emrindeki Üsteğmen Çağ- lar Cambaz’a yasadõşõ emir ve- rerek ölümüne neden olduğu id- diasõyla dava açõlmõştõ. Dava sonuçlandı Çağlar Cambaz’õn annesi, oğ- lunun ölümüne Dirik’in verdiği yasadõşõ emrin neden olduğu, oğ- lunun mayõnõ etkisiz hale getir- mesi yönünde zorlandõğõnõ iddia etmişti. Van Askeri Mahkeme- si’nde görülen dava 22 Haziran tarihli duruşmada karar verildi. Mahkeme, Albay Dirik’in “Bü- yük zararlar veren emre ita- atsizlik suçunu işlediğinin sa- bit görüldüğü” gerekçesiyle önce 3 yõl 6 ay hapis cezasõyla cezalandõrõlmasõna karar verdi. Mahkeme, Dirik’in yargõlama sürecindeki olumlu davranõşlarõnõ dikkate alarak hapis cezasõnõ 2 yõl 11 aya indirdi. Dirik’in aldõğõ ce- zanõn Askeri Yargõtay tarafõndan onanmasõ durumunda askerlikle de ilişiğinin kesilmiş olacağõna dikkat çekiliyor. Dirik hakkõnda, Dağlõca’daki bir askeri depoda çõkan yangõn nedeniyle de bir yargõlamanõn ayrõca sürüyor. İstanbul Haber Servisi - Halkalõ’da askeri personel taşõyan servis otobüsüne yönelik bombalõ saldõrõda ağõr yaralanan Jandarma Astsubay Mehmet Boşnak’õn beyin ölümü gerçekleşti. Bombalõ saldõrõnõn ardõndan Bakõr- köy Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ne kaldõrõ- larak yoğun bakõm ünitesine alõnan 37 yaşõn- daki Boşnak’õn makineye bağlõ olarak tutuldu- ğu ancak beyin ölümünün gerçekleştiği bildi- rildi. Samsun’un Bafra ilçesi nüfusuna kayõtlõ olan evli ve 2 çocuk babasõ Boşnak, 22 Hazi- ran’da Halkalõ Askeri Lojmanlarõ’ndan hareket eden servis otobüsüne yönelik düzenlenen bombalõ saldõrõda ağõr şekilde yaralanmõştõ. Dirik, 12 askerin yaşamõnõ yitirdiği Dağlõca baskõnõ nedeniyle eleştirilmişti 4 terörist tutuklandıHaber Merkezi - Ağrõ’da kamu kurum ve ku- ruluşlarõna ait binalara molotofkokteyli saldõrõ ha- zõrlõğõnda olduğu iddia edilen PKK/ KCK- TM terör örgütüne bağlõ 6 kişi, gözaltõna alõndõ. Ad- liyeye sevk edilen zanlõlardan 4’ü tutuklandõ. Bir ihbarõ değerlendiren Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, kent merke- zindeki çeşitli adreslere eşzamanlõ operasyon dü- zenledi. Operasyonda, kamu kurum ve kuruluş- larõna ait binalara saldõrõ hazõrlõğõnda olduğu id- dia edilen PKK/KCK- TM terör örgütünün genç- lik yapõlanmasõ içerisinde yer alan ‘Ararat Apo’cu Gençlik’e üye 6 kişi gözaltõna alõndõ. Zan- lõlarõn adreslerinde yapõlan aramalarda 23 adet mo- lotofkokteyli ve havai fişek rampasõ ile örgütsel doküman ele geçirildi. Sorgularõnõn ardõndan ad- liyeye sevk edilen zanlõlardan 4’ü tutuklandõ. Bayburt’un Demirözü ilçesi Serenli köyü böl- gesinde, güvenlik güçlerince yürütülen operas- yonlar sonucu bir terörist 1 M-16 piyade tüfeği ve 1 el bombasõyla birlikte yakalandõ. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi Esendere Sõnõr Kapõsõ’nda 1, Di- yarbakõr’õn Kulp ilçesinde de 1 PKK’li güvenlik güçlerine teslim oldu. Operasyonlar durdurulsun Bu arada Barõş ve Demokratik Çözüm Plat- formu üyeleri, operasyonlarõn durdurulmasõ için oturma eylemi yaptõ. Eyleme katõlan BDP İs- tanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, Başbakan Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Analar ağ- lamasın istiyorsanız, Yozgatlı annenin ço- cuğunu, Hakkârilininkinin üstüne gönder- meyeceksiniz” diye konuştu. Albay Dirik, “büyük zararlar veren emre itaatsizlik su- çunu işlediği” gerekçesiyle 2 yõl 11 ay hapis cezasõna çarp- tõrõldõ. Cezasõ Askeri Yargõtay tarafõndan da onanõrsa Di- rik’in askerliği sona erecek. Dirik, 2007 yõlõndaki Dağlõca baskõnõ nedeniyle sert eleştirilere maruz kalmõştõ. Artan terör saldırılarının ardından bölgede operasyonlar sü- rüyor. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde terör örgütü PKK üyelerine yönelik yürütü- len operasyonlar kapsamında olası mayın saldırılarına karşı karayolunda mayın ara- ması yapıldı. Arama, belirli günlerde de tekrarlanıyor. (Fotoğraf: AA) Saldırıdayaralananastsubayın beyinölümügerçekleşti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle