19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Yüksel Pazarkayadan 'Takvlmöyküleri' Yüksek sesle okunacak öyküler llk kez dört kitap halinde derlenerek yayınlanan Güz öyküleri. Kış öyküleri, Bahar öy- küleri, Yaz öyküleri \\e bu türü, Batı'daki örneklerinden bağımsız. özgün olarak dene- yen takvlm öyküleri sunuluyor. öykü yanında anı, deneme. günce, betim, söylence türlerini çağrıştıran metinlerin de yer aldığı, kısaca anlatıyı bütün olarak kucaklamayı amaçlayan çağdaş yazılar. Yüksel Pazarkaya ile Takvlm Öyküleri çerçeveslnüe mev- simlerin ilham verdiği duyguların yazınında bulduğu karşılıkları konuştuk. D Gamze AKDEMİR I m j arldı bir deneme, M_j ayın her günü için ay- M a ' n öykü ya da anlatı- JL lar... Çeşitli türleri içine çeken harman bir biçem, farklı birpratik. Yazann yaratıda çizdiği farklı birpatika ya da izlekte ne gibi etkileri veya teşviki oldu ve Batı 'daki örneklerinden farklan ncydi? - Bu denemeye girişmemin nedenlerin- den biri, bir yıl süren bir yörünge üzerin- de, bireyin toplumla ve dünyayla hemhal- leşmesini çeşitli yön ve boyutlanyla işleme amacı. Uzam ve sürem, dönencelere göre çeşitlenerek, bireyin diğer bireylerle, top- lumla ve dünya halleriyle ilişkisi ve iletişi- mi yanı sıra, iç dünyasıyla, iç kişiliklerle, insanın iç manzaralanyla da bir ilişki ve iletişim bu Takvim Oyküleri nin tasarımı- nı oluşturur. Takvim öyküleri dört kitap- ta, 365 kısa öykü ya da anlatı içeriyor. Dünyanın güneş etratmdaki yörüngesinin her günü hem öznel hem de nesnel farklı- lıklar gösterir. Dolayısıyla bu 365 kısa öy- kü ya da anlatı da, düzyazının biçim, kur- gu, dil ve deyiş açısından çeşitlemeleridir. Bu çalışmanın bir de oyun niteliği var. Ai- le içinde, e§ dost ve arkadaşlar arastnda, edebiyat çalışmaları, okumalan yapan kü- meler içinde, giderek okul sınıflartndaki okuma ve edebiyat derslerinde, herkes kcndisi için önemli bir günü açıp oradaki öyküyü ya da anlatıyı yüksek sesle okuya- bilir. Yüksek sesle okumak, takvim öykü- lerinin hem dil kurgusunu daha iyi ortaya çıkanr hem de toplumsal niteligine uyar. Bir yazınsal alttür olarak takvim öyküleri bizde şimdiye dek yoktu. Bu dört kitap bir ilk. Aydınlanmayla birlikte, takvim or- tamından bağımsız olarak, örneğin Jo- hann Peter Hebel (1760-1826), yazınsal bir alttür, öykünün bir çeşitlemesi olarak geliştirmiş, yine günlük yaşantılardan ve insan ilişkilerinden harekcile kotanlırken, yazının dokusu da daha derinleşmiştir. Batı edebiyatlannda yılın her gününe bir anlatıyı gerektirmiyor takvim öyküsü. tkincisi, bu yazılann örgüsü ve kurgusu, yalnızca kısa öykü türüne yönelik değil, yaşantının ve ilişkilerin iç ve dış, öznel ve nesnel görünümlerine ve çerçevesine göre, yer yer anlatı çeşitlemeleri, denemesel, öy- küsel, betimsel, güncesel, söylencesel, söy- lenisel, masalsı v.b. anlatılar olarak deği- şir. Kitaplanmda anlatı çeşitlemeleri yanı sıra geniş dünya mekânında insana odak- lanma söz konusudur. "HOSNUTLUK DÜĞMESİ..." - Güz öyküleri 'nde daha temkinli bi- reyler, çügınken bile! Gözleri kara değil, sonradan hayttiansalar da buna. Aynlık- \ lar, göçler, aileye, scvgiliye hasretlik. Fikri sabit ideolojilere hani yan bir bakış. Emek mücadelesinin insan gündemindeki kahcı yeri. Göçmen emeğinin bedelleri. Du- SAYFA 4 yumsamalar, sorgıdamalar, iüraflar, sa- nat. Sonra, nşk, aşkm sonbahar hal- leri, ılık rüz- gârlar, ayrıl- malar, kavuş- malar, demir- baş hüzünler, yaşamın güzdönümü kavşaklan. Işte "Ha- cıyatmaz", işte "Evsiz Barksız", işte "Son- baharda Aşk", işte "Mehmet Fehmi Ağa ". - Ne güzel sıraladınız izlckleri, duygu ve düşünce iletilerini. Sonbahar, özelliİde ey- lül, yazının, ama yazından önce yaşamın ikilemli, eytişimli dönemi, mevsimi. Eylül hüznün diğer adı. Aynlıkların, özlemlerin, dönüşünılcrin havası egemen. Ekim farklı; güz güneşiyle yunup durulanan günler. Pastımıa yazı günlcri ve özellikle ormanlı bölgelerdc -Güz Öyküleri anlatılannın he- men hepsi Kuzey Amerika'nın böyle böl- gelerindc fılizlcndi- çılgın renkler cümbü- şü ayı. Kasım, sulu sepkenleri, yağmurlan, belki ilk karı, rüzgârlan, fırtınalan ile hüz- nü kış ııykıısuna taşımaya başlar. llişkiler, doğrudan insan, kent ve doğa ilişkileri ol- duğunca ve en az onlar kadar, belirttiğiniz gibi yaşantı ve yaşam deneyimleriyle anlak ve bellekte biriken duygu ve düşüncelerle, yaşami belirleyen kavramlarla ilişkileri de içerir. - Güz... Türk yazan nasılctkiîemiştir ol- dum ohtsı? Yazında bir Türk yazannın aî- gısıyla mesela bir Alman yazann güz algı- ları arasında nasıl bir koşuduk veya aynm- lar oldıığunu düşünürsünüz? Sorvyu sa- decegüz için değil "kış", "yaz", "bahar" öyküleriniz için de sormalt. - Geçiş dönemleri ve geçiş vakitleri, yal- nız yazarı değil, Türk olsun olmasın, sa- natçıyı yoğun ilgilendirir. Bahar niçin umutları, l^eklentileri, iç sıcaklığını besler? Güz, niçin hüznü, içine kapanmayı, yal- nızlığı, köşeye çekilmeyi anışorır? Elbette günün ve güneşin çıkışa ya da inişe geç- mesiyle ilgili ruha yansıyan hallerdir. Şair açısından da farklı mıdır? Örneğin, hem Rilke'nin, hem Necatigil'in önemli izlekle- rinden "akşam" karşılaştınldığı zaman, il- ginç kesişmeler görülür. Takvim Öyküleri tasanmıntn bir özelliği de, biçim çeşitle- meleri. Bu çerçevede, çağımızın tereddüt- leri, muğlakhkları metinlere yansıdı. 1 le- bel ya da Brecht'te, yılın bütün günleri ta- sarlaması yoktur. Onlarda öğreticilik ağır basar. Brecht'te elbette diyalektik. Örne- ğin, Bay Keııner öykülerinde olduğu gibi. Galiba, alttürün doğuş ortamı olan aydın- lanma, beni de bu kitaplarda yönlendiri- yor. Günümüz aydınlanmasında kuşku ve eleştiri ağır basar. - Kış Öyküleri. Prıısya Kralhğı'mn delik deşik duvarlart imlenerek başlıyor kitap. Şaşırılan yönlere, kaybedilen izlere, duvar- lara, sokağa dökülen yüz binlere selam ça- kilarak. Çarın zulmünden kaçıyor insan- . oklar. Derken Ekim Devrimi kutlanıveri- • yor ailecek. Ateşler tutuşturuluyor, hann- da tir tir bedenler. Evsiz barksızlar çöp varillerinde yakıyor umııtlnnnı buz kese- rek. Kuruntulu aylar, ahcakaranhk sıklık- la egemen. - Prusya'nın devamı eski Doğu Alman- '• ya. Sosyalizm denemesini yüzüne gözüne ' 1 bulaştırdıktan sonra, muz uzatılan may- mun gibi, kandırılan insanlann tüketim simgesi duvann öte yanına akmalan, ama , akşam basınca orada da yalnızlaşmalan. } Kış aylan gerçekten iş ayları, çalışma, öğ- > ı renme ve sınav ayları. Ama sonrası, dü- | 1 zen(ler), insana ne sunuyor? Iş, aş, baş üs- i tünde bir dam, soğuğa, nrtınaya karşı sağ- ! lam giysi, yeterli besin, sıcak çorbaP.. Kış ' ayları aynı zamanda, parklarda, köprü alt- ı lannda donarak ölmeler, sokaklarda çöp bidonlannda ele ne geçerse yakarak ısın- maya çalışmalar, yardım kuruluşlan önün- de bekleşmeler. Kış ayları aynı zamanda verimlerin, sıcak buluşmalann, görüşme- lerin, güzel sonuçlann da günlerini kap- sar. Dönüşüm de, dönence değişimi de, bayramlar da vardır bu aylarda. Kış aylan ve günleri de, kendince çelişken, mutlu, iç kararncı, yani yaşamın doğaya uyum sağ- lamaya çalışarak yürüdüğü bir sürem... Bütünlük galiba hepsinin bir arada olma- sında, yaşamın tekdüze olmayan bütünlü- gü- "YAZ YAŞAMIN KAYNAĞIDIR. AMA UÇARIDIR- - Sıra Bahar'da... Sıcaklık kapı içeri bir türlü tam giremese de hani biraz daha ışık YOksel Pazarkaya. kltaplantKla anlatı ceştttoım- lert yanı sıra genl» dünya mekâmnda insana odaldanıyor. Yukanda e$l. Ind Pazarkaya ile... doluyor evrene... Değişim vakitleri ve o değişimlere hazırhksız yakalanmalar. Mi- sal bahar hoyratı haş ağrüan. Soyutta da somutta da bir ağırhk bir silkehnme halle- ri. Yasanat... Yatarih... Ya kitaplar... Tam zamanı. Yaz'ın kıskanması da bun- danya. Küllerinden doğabildikçe güzel yaşamak. Kelebek halleri. Yine öykülü ya- nıt isterim! - O zaman Bahar Öyküleri başlıklarıyla söylersem; sevinç vardır, uçucu, geçicidir. Renk vardır, sevindirir de, hüzünlendirir de, gerginlik vardır, gevşeklik de. Üvey Ev'de, kız çocuğu evden kovulur, ama ay- nı anda genç kızlığa, yaşamımn baharına adım atar. Cîezi vardır, oyun içinde oyun da vardır, Maskcci Ömer'in "uçan Hol- landalı" olması gibi. Çok aşk vardır, ama ihanet ve cinayet de vardır. Olmazlar olur, insan birçok şeye baharla birlikte yürek bulur. Sanınm, en özel betimleycn, "Hoş- nutluk Düğmesi." Baharla birlikte insan mutluluğunu, kendisiyle ve dünyayla hoş- nutluğunu, bir düğnıe dokunmasıyla cline almak ister ve sanki bu yetiyi, bu erki ba- har insana verir. Ama sonunda yine hey- hat! - Yaz Öyküleri... Fiiliyatta ve manevi- yatta dingin, çılgtn, tütursuzyaz... Sıcak, nem, gölge sevdası, denizin tuzu, şenlik ateşleri, antik sevdalann bronzu, yolcıı- luklar, keşitler, uygarhklann bağrında memleket türküleri, kahramanlar, savaş- lar, atası, ötesi, güneş aîtın gibi tam tepe- deyken hani... - Yaz da kendini yorumlar. Bir tür ka- lıplardan, kılıflardan sıynlma, engin deni- ze gibi bir çeşit özgürlüğe açılma, uçarılık, serkeşlik, isterseniz biraz da serserilik, yaz günleri belki de sıcaklığıyla, insanı ken- dinden de açıimaya, kendindcn dc dışarı- ya çıkmaya yönlendirir mi? Sanınm. Bir de Yaz Öyküleri ne bakalım: Roller, düşler, yaz buluşmalan, geçilen kapılar, seçilen yüzler, güzel sözler, sevgi, sevinç, rakı burçlan, mutluluk, eğniklik, yaz söy- lenceleri, kuş dilleri, güller, hızlı günler, şenlikler, konuklar, çoğalmalar, yolculuk- lar, yaz evi, ilçc pazan, havada yuvada ley- lekler, martılar, terk edilen sorular, yazın alıp götürdükleri, dönüşler ve dönüşlerle başlayan güz hüzünleri evet... Dünyanın bir yıllık yörüngesi böylece tamamlanır. Ama yaz aynı zamanda, yaşamın pamuk ipliğine bağlı olmasıdır. Bıçak sırtıdır. tzet Sarayliç'in "Kaynak" öyküsündeki yaşan- tısı gibi. Yaz yaşamın kaynağıdır, ama uçandır... • [email protected] Takvim Öyküleri-Güz öyküleri/ Yük- sel Pazarkaya/Cem Yayınlan/240 s. Takvim Oyküleri-Kış öyküleri/ Yük- sel Pazarkaya/ Ccm Yayınlan/192 s. Takvim Oyküleri-Bahar öyküleri/ Yüksel Pazarkaya/ Cem Yayınlan/224 s. Takvim Öyküleri-Yaz Öyküleri/ Yük- sel Pazarkaya/Cem Yayınlan/224 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 6 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle