25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE 18 KÜLTÜR CMYB C M Y B Kültür Servisi - Türkiye İş Bankasõ’nõn “Karneni Göster Kitabını Al” kampanyasõ kapsamõnda İş Bankasõ’nõn tüm şubelerinde karnesini gösteren 1 milyon öğrenciye da- ğõtõlacak olan “Yazarlarımızdan Öyküler” adlõ kitap, bu yõl ilk kez Braille alfabesi ile hazõrlanarak, ülke genelinde görme engelli çocuklara eğitim veren okullarõn kütüpha- nelerine de gönderilecek. Kitapta Türk ede- biyatõ yazarlarõndan Sait Faik Abasıya- nık, Adalet Ağaoğlu, Sunay Akın, Saba- hattin Ali, Necati Cumalı, Nursel Duruel, Feyza Hepçilingirler, Rıfat Ilgaz, Cemil Kavukçu, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Nezihe Meriç, Aziz Nesin, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Necati Tosuner’e ait toplam 15 öykü yer alõyor. Bu yõl üçüncüsü gerçekleş- tirilen kampanyayla ilgili dün düzenlenen ba- sõn toplantõsõna Yaşar Kemal, Doğan Hız- lan, Adalet Ağaoğlu, Necati Tosuner, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Sunay Akın katõldõlar. Yaşar Kemal toplantõda “Kitap in- sanı zenginleştirir. Yazarlarımızın en azından bir kısmı 10 yaşındaki çocukla- rın da okuyabileceği romanlar yazmalı. İş- te o zaman edebiyatımız ilerler” dedi. Aynõ zamanda kitabõn sunuş yazõsõnõ da ka- leme alan Doğan Hõzlan ise “Kitaptaki her yazar çocuklara insanoğlunun bir başka yanını tanıtacak. Belki onlar bu satırlar- dan etkilenip, onların yolunda yürümek isteyecekler” dedi. Fehmiu yaşamını yitirdi PRİŞTİNE (AA) - Yugoslavya sinemasõnõn en büyük isimlerinden Kosovalõ aktör Bekim Fehmiu’nun Belgrad’daki apartmanõnda ölü bulunduğu bildirildi. Fehmiu’nun cesedinin yanõnda kendisine ait ruhsatlõ silahõnõn bulunduğunu söyleyen yetkililer intihar etmiş olabileceği üzerinde durulduğunu belirtti. 74 yaşõndaki Saraybosna doğumlu Fehmiu’nun rol aldõğõ filmler arasõnda Gezginler (1971) ve Mutlu Çingeneler de Gördüm (1967) bulunuyor. Yaratıcı Video Bienali Kültür Servisi - Guggenheim Müzesi, YouTube ile ortaklaşa düzenlediği proje dolayõsõyla bir bienal düzenleyecek. “YouTube Play. A Biennial of Creative Video” isimli etkinliğe 31 Temmuz 2010 tarihine dek son iki yõl içinde hazõrlanmõş videolarla başvurulabilir. Guggenheim Müzesi yetkililerince değerlendirilecek videolardan 200’ü seçilecek, ardõndan da uzmanlardan oluşacak bir jüri tarafõndan belirlenen 20 video, 21-24 Ekim tarihlerinde New York, Berlin, Bilbao ve Venedik’teki Guggenheim müzelerinde sergilenecek. Başvurular “youtube.com/play” adresinden yapõlabilir. Sanat dünyası Basel’de Kültür Servisi - İlk kez düzenlendiği 1970 yõlõndan bu yana dünyanõn en prestijli çağdaş ve modern sanat etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Art Basel, kapõlarõnõ sanatseverlere 41. kez, İsviçre’nin Basel kentinde açtõ. ABD, Latin Amerika, Avrupa ve Afrika’dan yaklaşõk 300 galeri ve iki bin beş yüz sanatçõnõn yer aldõğõ fuara, Türkiye’den Galerist ve mentalklinik katõlõyor. Geçen yõl 61 bin kişinin ziyaret ettiği bu buluşma, 19 Haziran’da sona erecek. EVİN İLYASOĞLU B u yõlki İstanbul Müzik Festivali’nin en can alõcõ etkinliklerinden birisi kuş- kusuz Xenakis’in “Oresteia” adlõ sahne kantatõ. Gürer Aykal yönetimindeki Bo- rusan İstanbul Filarmoni Orkestrasõ, Mimar Si- nan Üniversitesi Karma Korosu ve Çocuk Ko- ros’uyla Atina Karma Korosu birlikte seslen- direcekler. Yapõtõn tasarõmõnõn gerçekleşmesini, ken- disiyle konuşma olanağõ bulduğumuz ünlü bariton Sypiros Sakkas’a borç- luyuz. Üç yõl önce Borusan’õn düzen- lediği Akdeniz Çağdaş Müzik Günle- ri’nin konuğu olan Sypiros, Aykal yö- netimindeki bir Borusan konserini dinlemiş ve bu orkestrayla Xenakis’in “Oresteia”sõnõ seslendirmeyi öner- miş. Atina’da tam üç kez seslendirilen yapõt için orkestra üyelerinin son de- rece özverili çalõşmasõna hayran kal- mõş. Projenin bu yõlki festivalde yer al- masõ planlanmõş, ancak son dakikaya kadar kesinleşemeyen sponsorluklar nedeniyle duyurular geç yapõlmõş. Sakkas, Atina Konservatuvarõ ve Salzburg Mozarteum Akademisi’nde şan eğitimi almõş. Operacõlõğõ bir ya- na, özellikle lied dalõnda uzmanlaşmõş. Dünyanõn önde gelen orkestralarõ ve şefleriyle çalõşmõş. Halen, Atina Şan Sanatlarõ Merkezi’nin müdürü. Çağ- daşõ nice bestecinin yakõn dostu olan Sakkas, onlarõn kendisine adadõğõ 600 kadar yapõtõn ilk seslendirisini de yap- mõş. “Oresteia”nõn bestecisi Xenakis (1922-2001) 20. yüzyõlõ 21. yüzyõla bağlayan en önemli on besteciden biri. Romanya’da Yu- nanlõ bir ana babadan dünyaya gelmiş, 14 ya- şõnda müzik çalõşmaya başlamõş, Atina’da mühendislik eğitimi almõş, direnişçiler arasõnda savaş- mõş, yüzü yaralanõnca Pa- ris’e gidip yerleşmiş. Le Courbosier’nin yanõnda mimarlõk yapmõş; Honeg- ger, Messiaen ve Milhaud ile müzik çalõşmõş. Stokas- tik müzik, olasõlõk kuramõ, elek teorisi gibi kendine öz- gü yöntemleri olan Xenakis, insan sesine ve vurma çal- gõlara önemli bir yer vermiş. Sakkas, “Ben Paris’te Xenakis ile çok yakın ya- şadım” diyor. “Ölümüne dek en iyi arkadaşımdı. Hep şunu söylerdi: Sanat insanın bilgiyi keş- fetmesi için önemlidir. Ruh ve bilginin bir- leştiği ‘ethos’u keşfetmek gerek. Tõpkõ Leo- nardo da Vinci gibi bir fenbilimci, filozof, mi- mar, fizikçi, matematikçi ve astrologdu. Yu- nan kültürünün derinliklerini araştırdı. İnsanın ileriye evrilmesine, duygu kadar bil- giyle özleşmesine inanıyordu.” Sakkas, Xenakis’in Paris’teki stüdyosunda radyo da, TV de, internet de bulunmadõğõnõ, bestecinin kendine özgü bir ses dünyasõnõn için- de yaşadõğõnõ vurguluyor: “Her bir yapıtın- da yeni bir deney ve hiciv bulabilirsiniz. Ör- neğin senfoni orkestrasını alana bölüştürüp müzikçilerin ortasına dinleyicileri yerleşti- riyordu. Daha özgür, daha sınırsız olmak is- tiyordu. Akustik sistemi de bir bilim insa- nı olarak geliştiriyordu. Özgür alımlama için yeni ufuklar açıyordu.” Xenakis’in ‘Oresteia’yõ ilk kez bir kantat ola- rak 1965’te Eski Yunan dilinde yazdõğõnõ be- lirtiyor Sakkas: “İki yıl sonra metni Yeni Yunancaya çe- virmeye ve esere aktörler eklemeye ikna et- tim onu. Ama koro öyküyü hâlâ Eski Yu- nancada anlatıyor. Ben Kassandra ve At- hena, yani iki kadın rolünü üstleniyorum. Kadın sesine veya kontrtenora değil bariton sesine yazmış Xenakis bu rolleri. Kassan- dra’nın perküsyon eşliğindeki monoloğu çok etkileyici. Onun kehanetine kimse inanmı- yor, o da simgesel olarak erkekler korosu- nun temsil ettiği bilgelerle dertleşiyor. İn- sanoğlu ‘demokrasi’ sözcüğünü ilk kez bu dö- nemde keşfediyor. Xenakis için bu sözcük büyük önem taşıyordu. Çocuk korosu de- mokrasiyi kutlamak için coşkuyla halkın arasına karışıyor. Sirenler, ıslıklar, öç pe- rilerinin seslerini yansıtıyorlar.” Sakkas, bu yapõtõn İstanbul’da seslendiril- mesini de şöyle önemsiyor: “Türkler ve Yunanlılar Ege Denizi’nin iki yakasındaki büyük ülkede kocaman bir ai- le. ‘Oresteia’ gibi büyük çaplı bir yapıttaki enerjiyi benzer duygularla paylaşacaklar.” (evini@boun.edu.tr) Ünlü Yunan bariton Sypiros Sakkas, Xenakis’in ‘Oresteia’sõnõ anlattõ Bir efsanenin özgür müziği Ünlü besteci Xenakis’in ‘Oresteia’ adlõ sahne kantatõ Uluslararasõ İstanbul Müzik Festivali kapsamõnda 21 Haziran’da Aya İrini’de seslendirilecek. Yunan bariton Sypiros Sakkas, festivale son anda yetişen yapõtõ müzik yazarõmõz Evin İlyasoğlu’na anlattõ. Festivalin yıldızı Groove Armada ZÜLAL KALKANDELEN D ans müziğinin başarõlõ grubu Groove Armada, 19 Haziran’da Efes One Love Festival’in ana grubu. 2007’de Radar Live’da unutulmaz bir konser veren iki- li, bu kez yeni albümleri “Black Light”õn turnesi kapsamõnda İstanbul’a geliyor. Gruptan Andy Cato’yu telefonla Paris’te yakalayõp hoş bir soh- bet yaptõk. - “Black Light, bugüne kadar yaptığımız en iyi albüm” diyorsunuz. Bence de öyle ama ne- denini sizden duymak isterim. - Daha şarkõ bazlõ, çok daha rock’n roll bir al- büm. Sahnede şarkõlarõn yarattõğõ atmosferden çok memnunuz. Elektronika ve rock’õn buluşmasõnõ mükemmel yansõtõyor. Konserlerde albümün ruhunu sahneye tam olarak yansõtmak isteriz. Ye- ni şarkõlarla bu konuda endişe duymuyoruz. - Farklı tarzları birleştirmenin yanı sıra, bu defa dört ayrı vokalistle çalıştınız. Bu tercih- lerin nedeni neydi? - Farklõ tarzlar bir arada olsa da bu albümde es- kilere göre daha bütünlüklü bir sound var. Sah- nede de albümü kaydettiğimiz insanlarla beraber çalõyoruz. Bu da daha belirgin bir grup soundu yarattõ. Vokalistler konusunda ise geçmişte kay- bettiğimiz şeyi bu albümde tekrar yakalamak is- tedik. Yeni yetenek arayõşõna girdik ve sonunda SaintSaviour vokalistimiz oldu. Konserlerde muhteşem bir performans çõkarõyor. - Bu albümde temel esin kaynaklarınızdan birinin David Bowie olduğunu biliyorum. Hangi Bowie diye sorarsam? - Özel olarak Berlin dönemi, “Low” ve “He- roes” albümleri. - Öyleyse 70’lerin sonu, 80’lerin başına bir yolculuk yapmışsınız. Eski dönem müzikle- rinin yeniden popülerleşmesine ne diyorsunuz? - Eski müzikler yõllar sonra yeniden yorum- lanabilir. Bu albümde, Gary Numan, Roxy Mu- sic gibi 70’lerin sonunda müziği etkileyen isim- lerin etkisiyle yeni bir sound ortaya çõktõ. Son yõl- larda da 90’larõn müziği canlandõ. Bu, DJ’ler açõ- sõndan da eğlenceli. 90’larda ben de DJ’lik ya- põyordum. Şimdi de o günlerden kalma plaklar- dan birisini rahatlõkla çalabilirim! - Benim albümdeki favorim Bryan Ferry’nin söylediği “Shameless”. Nasıl gerçekleşti bu iş- birliği? - Avustralya’da bir plajda çalarken konser fo- toğraflarõnõ çeken biriyle tanõştõk. Bryan Ferry’yi tanõdõğõnõ söyledi. Daha sonra bizi bir yemekte onunla buluşturdu. Ancak dört akşam yemeğin- den sonra, bizimle çalõşabileceğine dair bir işa- ret geldi Ferry’den. İlk kez böyle bir çalõşma ya- pacağõnõ söyledi. Bizim için büyük bir onur! - Gruptaki ortağınız Tom, pop’a inandığı- nızı ama aynı zamanda kendinizi zorlamayı istediğinizi söylemişti. Bu albümde bunu ba- şardınız mı? - Geçmişte Tom’la işimizi nasõl yapacağõmõz ve insanlarõn yaptõklarõmõz hakkõnda ne düşü- neceği üzerine çok kafa yorduk. Ama bu ikisi ara- sõndaki ilişki ne kadar zor olursa olsun, hep bir çõkõş yolu bulduk. Her zaman belli bir tarzõ se- çip onu farklõ insanlarõn hoşlanabileceği bir ha- le getirmeye çalõştõk. Kendimizi bu şekilde ye- niledik. Ben bu yönümüzle hep gurur duydum. Bu albüm için de zor bir yõl geçirdik, geldiğimiz noktadan mutluyum. - Artık büyük bir plak şirketine bağlı de- ğilsiniz. Bunun yansıması nasıl oldu? - Bu her şeyi değiştiriyor. Bir kere single fik- rine takõntõlõ olmaktan kurtuluyorsunuz. Bu al- bümün tek bir parçaymõş gibi bütünlüklü bir so- unda sahip olma nedeni de bu. Çünkü baştan o şekilde yazdõk. Kendimizi baskõ altõnda hisset- medik ama yaptõğõmõz her şeyi daha hõzlõ yap- tõk. - İstanbul’daki performans nasıl olacak? Bu turnede daha yalın bir tarzınız olduğunu duydum. - Öyle diyebiliriz. Yine lazer şovumuz var. Ama elektronik öğelerle canlõ vokalin, SaintSavi- our’un ön planda olduğu daha farklõ bir perfor- mans. Eminim seveceksiniz. - Son olarak, bu albüm sizin için neden özel? - Bana göre özel; çünkü, en çok yapmak iste- diğim müzikleri bir CD’de toplamak isteseydim, o ancak bu albüm olurdu. www.zulalkalkandelen.com DANS MÜZİĞİNİN BAŞARILI GRUBU, EFES ONE LOVE FESTİVAL İÇİN İSTANBUL’A GELİYOR Kültür Servisi - TÜYAP Fuarcõlõk’õn Türki- ye Yayõncõlar Birliği işbirliğiyle yirmi do- kuz yõldan bu yana düzenlediği İstanbul Ki- tap Fuarõ’na ilk kez bir ülke, edebiyatõ ve kül- türüyle onur konuğu oluyor. Doğan Ku- ban’õn “Onur Yazarı” olduğu ve 30 Ekim - 7 Kasõm arasõnda düzenlenecek “İstan- bul’u Yazmak” temalõ bu yõlki İstanbul Ki- tap Fuarõ’nõn onur konuğu İspanya. Dört gün sürecek “Onur Konuğu İspanya” etkin- liklerinde İspanya’dan gelmesi netleşen ya- zarlar arasõnda Julio Llamazares, Soledad Puertolas ve Angeles Caso var. Etkinlikler çerçevesinde ayrõca, İspanya’nõn Av- rupa Birliği Dönem Başkanlõğõ için planla- nan, fakat daha sonra İspanya’nõn TÜ- YAP’ta onur konuğu olmasõ gündeme gel- diğinde açõlõşõ İstanbul’a alõnan “Avrupa Çizgi Roman Kahramanları” sergisi, fla- menkonun önemli temsilcilerinden Manu- el Reina ve grubu Tato Bato ile İspanyol müziğini Türkiye’den ezgilerle buluşturan konseri ve İspanyol gitarist Fernando Es- pi’nin klasik gitar dinletisi yer alacak. “Onur Konuğu İspanya” etkinliklerinin de yer alacağõ “Uluslararası Salon” fuarõn ilk dört günü yurtdõşõndan çok sayõda yayõnevi, telif ajansõ, çevirmen ve yazar konuklarõn ka- tõlõmõyla gerçekleşecek. İSTANBUL KİTAP FUARI Onur Konuğu: İspanya ‘Karneni Göster Kitabõnõ Al’ İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ’NDE BUGÜN  Borodin Quartet ve Oleg Maisenberg saat 20.00’de Aya İrini Müzesi’nde Brahms’a ayrõlmõş bir dinleti sunacak. Sypiros Sakkas KOOP-C’DEN DUYURU “TÜRKİYE EKSEN DEĞİŞTİRİYOR MU? CHP ve GELECEK SEÇİM” ŞÜKRAN SONER ve ERDAL ATABEK Söyleşi Cumhuriyet Evleri Kır Kahvesi Çantaköy - Silivri 20 Haziran 2010, Pazar Program Saat 12.00 - 14.00 Yemek ve Serbest Zaman Saat 14.00 - Söyleşi Not: Saat 10.00’da Kadıköy Evlendirme Dairesi Saat 10.30’da Taksim AKM önünden araç kaldırılacaktır. İletişim: 0533 769 73 99 YAZMAK İSTEYENLER YAZIHANE’DE BULUŞUYOR! Türkiye’nin önde gelen yazarlarõ, yönetmenleri, senaristleri ve gazetecileri, yazmak isteyen herkese sõrlarõnõ aktarõyor. Bundan böyle yeni nesil yazarlar Yazõhane’den çõkacak. 01 TEMMUZ 2010 TARİHİNDEN İTİBAREN ATÖLYE ÇALIŞMALARIMIZ BAŞLIYOR … ATÖLYE ÇALIŞMALARIMIZ 1) FERİDUN ANDAÇ ( Eleştirmen/Yazar) a) YARATICI YAZARLIK ATÖLYESİ b) EDİTÖRLÜK ATÖLYESİ 2) IŞIL ÖZGENTÜRK (Yazar/senarist/yönetmen) FİLM ATÖLYESİ (SENARYO) 3) İLKER BARIŞ (Senarist/Editör) a) TV. DİZİ SENARYOSU ATÖLYESİ b) DRAMATİK YAZARLIK BÖLÜMÜ HAZIRLIK ATÖLYESİ 4) GÜL ABUS SEMERCİ (Yazar/Senarist) ÇOCUKLARLA HİKÂYE GELİŞTİRME/YAZARLIK ATÖLYESİ 5) AYŞE DEMİRTAŞ (Reklam yazarı/Yaratıcı yönetmen) REKLAM YAZARLIĞI ATÖLYESİ 6) KONURALP KOZ (Gazi Üniversitesi öğretim üyesi) İNTERNET GAZETECİLİĞİ ATÖLYESİ KAYITLARIMIZ BAŞLADI… Tel: 0212 251 51 58 numaralı telefon ve www.yazihane-atolye.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. ADRES: İstiklal Caddesi Balo Sokak No:21 D:3 Beyoğlu – İSTANBUL Telefon: 0 212 251 51 58 www.yazihane-atolye.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle