19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 17 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Eksen Kayması Değil, Eksen Kaybı... Akdeniz, Ortadoğu, askeri strateji konularındaki uzmanlığıyla tanınan İtalya’nın etkili düşünce kuruluşu “Istituto Affari Internazionali-IAI/Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” Başkanı Prof. Stefano Silvestri’ye göre yaşanmakta olan sürecin adı “eksen kayması” değil; “eksen kaybı”. “Türkiye yavaş yavaş; eski eksenini, Batı eksenini yitiriyor” diyor Prof. Silvestri ve “Türkiye’nin eksen kaybının önüne geçmenin tek çaresi var” diye ekleyerek sözün sonunu -özet- şöyle bağlıyor: “Meydanı boş bulan Erdoğan tek aktör!” “Tek çare; Türkiye’ye süre vererek bir tercih yapmasını istemektir: AB’ye mi girmek istiyorsunuz? İki yıl sonra gireceksiniz. Ancak (malum) şartları yerine getirmekle mükellefsiniz. Avrupa’ ya bir ‘İslamcı ülke’ olarak değil; ‘Avrupalı ülke’ olarak girebilirsiniz. Yanıtınız ‘hayır’sa bu bahsi artık kapatalım. Tercih sizin...” demektir. Avrupa’nın elindeki tek kart bu. Ne var ki Avrupa bu kartı oynayacak durumda değil… Çünkü bölünmüş halde. Almanya ve Fransa’nın, Türkiye’nin üyeliğine bakışı meydanda... Hal böyle olunca Avrupa denklemden çıkıyor. Meydanı boş bulan Erdoğan, hamle yapan tek aktör haline geliyor. Etkisini yitiren Avrupa bir yanda, -ekonomik kriz ve Afganistan gibi sorunlarla cebelleşen- ABD öte yanda; Erdoğan elinin artık tamamıyla serbest olduğunu düşünüyor. Bunu bir ‘güç kanıtı’ olarak görüyor. Halbuki Erdoğan için bu aslında sadece taktik bir güçtür. Erdoğan oysa büyük riskler alıyor. Batı’yla köprüleri iyice atarsa, -çok ön plana çıkmış olduğu için- aldığı risklerin hepsini birden ödemek zorunda kalabilir. Ve de an gelir, üstü çizilir… Geçen hafta Sabancı Üniversitesi’nin İstanbul Politikalar Merkezi ile Washington merkezli Transatlantik Akademi’nin ortaklaşa düzenlediği “Türkiye’nin bölgesindeki yeni rolü” isimli konferanstan ayağının tozuyla İtalya’ya yeni dönen Silvestri ile bu “üstü çizilmek” meselesinin hangi tür sonuçlara gebe olabileceğini konuşuyoruz: “Batı’yı yitiren Türkiye petrolü olmayan bir İran’dır!” Sözlerini “ihtiyat payı” ile ifade etmeyi tercih eden Silvestri kısaca, “Batının tavrı değişir!” diyor: “Türkiye’ nin Batıdan aldığı güven kaybolur. Bunun Türkiye içinde de etkisi olur… Bu etkilerin ne olabileceğini söylemek için zaman henüz erken. Ama orta dönemde Türkiye, petrolü olmayan bir tür İran’a dönüşür…” Türkiye “petrolü olmayan İran’a dönüşür” de… “Ortadoğu’ya kayan Türkiye karşısında” Batı da bir şeyler yitirmez mi?.. “Yitirmez olur mu?” diyor Stefano Silvestri; “Batı’nın kaybı, bizim kaybımız da çok büyük olur. Biz de çok önemli bir stratejik değer kaybederiz. Avrupalılara üst düzey bir toplantıda geçende şunu hatırlattım: ‘Türkiye’yi AB’ ye alırsak İran, Irak, Suriye… gibi ülkelerle hep komşu olacağımızı söyleyegeldiniz… Türkiye’yi almadığımız takdirde, bakın bizatihi Türkiye’nin kendisi şimdi komşu olmak istemediğiniz ‘kötü mahalleye’ taşınmış olacak. Türkiye ciddi bir siyasi gerçekliktir. O siyasi gerçekliği kaybetmenin, Avrupa için ağır sonuçları olur. Kaybın Arap dünyasına vereceği mesaj: ‘Geçerli olan tek model İslamcı modeldir’ mesajı olacaktır…” “Erdoğan Ahmedinejad’a Ehvenişer mi?” “Yol ayrımının bu çok yönlü sonuçlarının, Batı acaba ne denli ayırdında? Ayırdında mı?” noktasında değindiğimiz konular arasında Prof. Silvestri’ye Batı başkentlerinde fazlasıyla sık tanık olduğum kafa karışıklığını hatırlatıyorum… Sıklıkla karşı karşıya geldiğim kafa karışıklığının en tipik örneği; “İslam dünyası liderliğini geçmişte Saddam, günümüzde Ahmedinejad üstleneceğine… Erdoğan üstlensin… Fena mı? Erdoğan bize daha yakın!” şeklindeki söylemler... “İslam dünyası liderliğini yeğleyen Erdoğan Türkiyesi’nin değişmeksizin bugünkü Türkiye gibi kalacağını varsayan bu söylemleri ne derecede gerçekçi buluyorsunuz” yolundaki soruma Prof. Silvestri: “Saçmalık tabii!” diye yanıt veriyor: “Ne diyeceklerini bilmeyen… Batı’nın bu büyük kararsızlık anının hangi yanından tutacaklarını bilemeyen uzmanların asıldıkları kaçış yanıtları bunlar. ‘Erdoğan, Ahmedinejad’a ehvenişerdir!’ babında… ne diyeceklerini bilmediklerinden bu lafları ediyorlar. Bu söylemlerin altındaki tek realite çaresizliktir. Avrupa çünkü oynayabileceği tek kartı -ya ordasın, ya burada… tarafını seç… kartını!- oynamaktadır!” Bu şartlar altında yapılan tüm beyanlar; eşine az rastlanan bir dezenformasyon ya da bilgisizlik; kafa karışıklığı, siyasi irade yoksunluğu ve siyasi tahlil yetersizliği içinde yapılıyor. Bu durumda kolayına her kafadan bir ses çıkıyor. Birkaç gün önce konuşan AB’nin genişleme komiseri Stefan Füle’nin yaptığı gibi tıpkı… Brüksel’in hareketsizliğini/çaresizliğini örtmek adına göz gözü görmeyen bu boşluk anında - göz önündeki gelişmeler hilafına- kimileri: “Ankara’da eksen kayması yok!” diyebiliyor. Gerçekte Ankara’da bu bir eksen kayması olmadığını göstermiyor. Sadece Ankara’daki eksen kaybı/kayması adına… Brüksel’in yapacağı/yapabileceği hiçbir şey olmadığını kanıtlıyor. İlişkiler, uzun lafın kısası “boş viteste”. Devamı cumartesiye… [email protected] ABD Başkanõ çevre felaketi için savaş dönemlerindeki gibi ulusa seslendi Obama: BP ödeyecek ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - Meksika Körfe- zi’nde petrol sõzõntõsõnõn kontrol altõna alõnamamasõ nedeniyle eleştirilen ABD Başkanõ Barack Obama, kriz ve savaş durumlarõnda olduğu gibi “ulusa ses- leniş” konuşmasõ yaptõ. Beyaz Saray Oval Ofis’te yaptõğõ ve tüm ulusal kanallarda yayõmlanan konuşmada Obama, petrol sõzõntõsõ- na neden olan British Petrol’e (BP) “verdiği zararı ödeteceklerini” söyledi. Obama, petrol sõzõntõsõnõ “ABD’nin yaşadığı en kötü çevre felaketi” olarak tanõmladõ. Milyon- larca galon petrolün Körfez’e bir sal- gõn gibi yayõldõğõnõ ifade eden Oba- ma, bununla “aylarca, hatta yıllar- ca” savaşacaklarõnõ ifade etti. Petrol sõzõntõsõyla savaşacaklarõ, BP’nin verdiği zararõ ödemesini sağ- layacaklarõ ve Körfez’deki insanlarõn bu trajediden kurtulmasõ için gerekli olan her şeyi yapacaklarõ sözünü veren Obama, “petrolü temizlemek, Kör- fez’deki komşularımıza yardım et- mek ve böyle bir felaketin bir daha gerçekleşmeyeceğinden emin olmak” şeklinde plan yaptõklarõnõ söyledi. Körfez bölgesinde yaşamõnõ deniz- den kazanan ailelerin geleceklerinin tehlikede olduğunu söyleyen Obama, bölgedeki ekonominin de etkilendiği- ni ve halkõn yaşam tarzõnõ kaybetme kaygõsõ içinde olduğunu ifade etti. “Buna izin vermeyeceğim. BP’nin başkanıyla görüşeceğim ve işçilerle esnafın şirketin düşüncesizliği ne- deniyle gördüğü zararı telafi etme- si için kaynak yaratması gerektiği- ni söyleyeceğim” dedi. Katrina ve Rita kasõrgalarõnõn ar- dõndan daha kendine gelememiş olan bölgenin doğa güzelliğini korumak için uzun vadeli planlara ihtiyaç du- yulduğunu belirten Obama, temiz enerji yatõrõmlarõna yönelmelerinin önemine dikkat çekti. Denizdeki sõ- zõntõ miktarõyla ilgili çalõşmalar ya- pan bilim insanlarõ, son incelemeler sonucu söz konusu sõzõntõ miktarõnõn, günde 35 ile 60 bin varil (5.57 ila 9.54 milyon litre) arasõnda olduğunun ön- görüldüğünü açõkladõ. Sõzõntõ mikta- rõnõn belirlenmesiyle ilgili çalõşmalar, ABD hükümeti tarafõndan oluşturu- lan Akõş Oranõ Teknik Grubu (FRTG) tarafõndan yürütülüyor. Davutoğlu elçilerle görüştü ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğ- lu, ABD, İngiltere, Al- manya ve Fransa’nõn An- kara büyükelçileriyle gö- rüşerek, İran’õn nükleer enerji dosyasõ ve İsrail’in Gazze’ye yardõm götüren gemilerine saldõrõsõnõ ele aldõ. Görüşmede, İran’õn nükleer enerji dosyasõ hakkõnda BM Güvenlik Konseyi’nin yaptõrõm ka- rarõ sonrasõndaki dönem- de diplomatik sürecin ilerletilmesi konusunda atõlabilecek adõmlar ele alõnõrken, İsrail’in saldõ- rõsõna ilişkin olarak da kurulmasõ öngörülen uluslararasõ bağõmsõz araştõrma komisyonu da dahil olmak üzere, bu konuda Ankara’nõn bek- lentileri dile getirildi. El Fetih, Ankara’yı istiyor TEL AVİV (AA) - Fi- listin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, Filistin- liler arasõnda birliğin ye- niden sağlanmasõ ama- cõyla Hamas yönetimine bir mektup gönderdi. Mektubun, El Fetih ile Hamas arasõnda barõşõn sağlanmasõ ve Hamas’õn Mõsõr’õn hazõrladõğõ birlik anlaşmasõnõ imzalamasõ talebini içerdiğini açõk- landõ. El Kuds el Arabi gazetesi ise El Fetih’in Ankara’ya, Filistinliler arasõnda uzlaşmazlõk gi- derildikten sonra devlet başkanlõğõ ve genel se- çimlerin Türkiye’nin gö- zetimi altõnda yapõlmasõ- nõ önerdiğini yazdõ. ‘Kadın sünnetine son’ çağrısı Dış Haberler Servisi - İnsan Haklarõnõ İzleme Örgütü, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yöneti- mi’ne bölgede yaygõn olan kadõn sünnetini ya- saklamasõ çağrõsõnda bu- lundu. Örgüt, kadõn sün- netini yasaklayacak ya- sayla birlikte bilinçlen- dirme çabalarõnõn da bu- lunduğu uzun vadeli bir plan hazõrlanmasõnõ iste- di. 2007-2008 yõllarõnda yapõlan bir araştõrma, Ku- zey Irak’ta 14 yaş ve üze- ri kadõnlarõn yüzde 73’ünün bu işlemden geçtiğini ortaya koyuyor. KANLI PAZAR Askerlere yargı yolu tartışılıyor Dış Haberler Servisi - İngiliz basõnõ dünkü sayõlarõnda man- şetlerinden verdikleri haberlerle önceki gün kamuoyuna açõkla- nan, Kuzey İrlandalõ 14 sivilin öl- dürüldüğü “kanlı pazar” olarak bilinen olayla ilgili soruşturma ra- poru hakkõnda, “adaletin 38 yıl sonra geldiği” yorumunu yaptõ. İngiltere Başbakanõ David Ca- meron, İngiliz Parlamentosu’nun alt kanadõ olan Avam Kamara- sõ’nda önceki gün yaptõğõ ko- nuşmada olayla ilgili hükümet adõna özür dilemişti. Soruşturma raporunun açõklanmasõnõn ar- dõndan şimdi İngiltere, askerler hakkõnda dava açõlõp açõlamaya- cağõnõ tartõşõyor. İngiliz gazete- lerinin dün geniş yer verdiği ra- porla ilgili haberlerde askerlere dava açõlamayacağõ yorumu ağõr- lõk kazandõ. Guardian gazetesi “38 yıl sonra nihayet adalet” başlõğõnõ kullandõğõ başyazõsõnda olayõn sorumlularõnõn soruştu- rulup cezalandõrõlmasõ gerektiğini vurgularken Times gazetesi ola- yõn sorumlularõnõn yargõlanma- sõna karşõ çõktõ. Raporu kaleme alan Yargõç Lord Saville’in so- ruşturmasõnõn “uzlaşmaya kat- kıda bulunması, intikam amaç- lı olmaması gerektiğini” savu- nan gazete, tek tek askerleri yar- gõlamanõn adaletsizliği arttõra- cağõnõ öne sürdü. Independent ga- zetesi ise raporla ilgili haber ve yorumlara 10 sayfasõnõ ayõrdõ. Sun gazetesi de “Askerleri 38 yıl sonra mahkemeye sü- rüklemekle bir şey kazanıl- mayacağını” savundu. Haberde, 1998’deki barõş anlaşmasõnõn ar- dõndan İrlanda Cumhuriyetçi Or- dusu’nun (IRA) askerlerini ce- zaevinden saldõktan sonra kanlõ pazar olayõna karõşan askerlerin cezaevlerine atõlamayacağõ ileri sürüldü. İngiliz askerlerin avukatõ da, bu raporun hukuki tahkikat yolunu açmadõğõnõ söyledi. Exxonmobil’in, Chevron’un, Conocop- hilips’in, Shell’in ve BP’nin başkanları Temsilciler Meclisi’nde bilgi verirken pet- rol şirketlerinin “büyük yalanları” pro- testo edildi. (Fotoğraflar: EPA) Kuzey İrlanda’da 1972 yılında 14 sivilin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili soruşturma- nın raporu önceki gün açıklanmıştı. Raporda, İngiliz askerlerinin silahsız göstericilere uya- rıda bulunmadan ateş açmasının meşru gösterilemeyeceği bildiriliyor. (Fotoğraflar: AP) AP-KÜRT DOSTLUK GRUBU KURULDU ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Avrupa’da yaşayan Kürt- lerin girişimleri ile bir araya gelen Avrupa Parlementosu’ndan altõ milletvekili AP- Kürt Dostluk grubu kurdu. BDP milletve- kili Emine Ayna’nõn açõlõşõnõ yaptõğõ gru- bun ilk toplantõsõ Strasburg’da gerçekleşti. Grubun kurulacağõ daha önce AP üyeleri- ne yollanan bir mektupla duyuruldu. Mek- tupta “Kürt meselesine siyasi bir çözüm ve Kürt halkının temel haklarına saygı- nın bir dönüm noktası oluşturacağı” vurgulandõ. İngiliz Sarah Ludford, Hol- landalõ Cornelis De Jong, Fransõz Jose Bo- ve, Belçikalõ Frieda Brepoels, Alman Jür- gen Klute ve Danimarkalõ Soren Bo Son- deergaard tarafõndan oluşturulan grubun amacõnõn “o bölgedeki siyasi durumu iz- lemek” olduğu belirtildi. Grup, Türki- ye’den sorunun siyasi diyalog ve sosyal ge- lişme ile çözülmesi için net mesajlar ver- mesini istedi ve “Kürt meselesi için hiçbir askeri çözüm yoktur” açõklamasõnõ yaptõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle