23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 MAYIS 2010 PERŞEMBE 8 HABERLER ‘İddianamede sahtecilik yapıldı’ AYŞE SAYIN ANKARA - Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner ile 3. Ordu Komutanõ Saldıray Berk’in yargõlan- dõğõ davada, Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş başkanlõğõndaki CHP he- yetinin duruşma sõrasõnda görüştüğü tutuklu astsubaylardan Orhan Esirger, delillerle ilgili sahtecilik ya- põldõğõ iddiasõnda bulundu. Orgeneral Berk aleyhine “Alevi köylerine yar- dım yapılması”nõ sağladõğõ yönünde belge ve CD hazõrlanmakla suçlandõğõ- nõ belirten Esirger, bu belgelerin hazõr- landõğõ tarihte kendisinin 1 aydõr tutuk- lu olduğunu bildirdi. Davayõ yerinde izleyen Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Ateş, Sõvas Milletve- kili Malik Ecder Özdemir ve Erzin- can Milletvekili Erol Tınastepe’den oluşan CHP heyeti, programlarõnõ bir gün uzatarak dün de duruşmalarõ izle- di. Davayla ilgili izlenimlerini Cum- huriyet’e değerlendiren Özdemir, du- ruşma aralarõnda Başsavcõ Cihaner’in de bulunduğu bazõ tutuklu sanõklarla görüşme olanağõ bulduklarõnõ belirtti. Özdemir, tutuklu astsubaylardan Esir- ger’in, yaptõklarõ görüşmelerde kendi- lerine ilginç bir belge verdiğini anlattõ. Esirger’in Orgeneral Berk hakkõnda “Alevi köylerine yardım edilmesini sağladığı” yönünde, doküman, CD ve belge hazõrladõğõnõn iddia edildiğine işaret eden Özdemir, oysa astsubayõn belgenin hazõrlandõğõ tarihte tutuklu olduğunu kendilerine ilettiğini bildir- di. Esirger’in kendilerine ilettiği bel- gede, 18 Kasõm 2009’da tutuklandõğõ bilgisinin yer aldõğõnõ belirten Özde- mir, oysa Berk aleyhine hazõrlandõğõ belirtilen belge ve CD’lerin hazõrlan- ma tarihinin 18 Aralõk 2009 göründü- ğünü bildirdi. Bu iddia doğruysa, orta- da bir “sahtecilik” yapõldõğõnõn görül- düğünü belirterek davayla ilgili şu de- ğerlendirmelerde bulundu: ‘Silivri’deki trajikomik tiyatronun Anadolu turnesi’ “Silivri’de, asıl Ergenekon davası adı altındaki trajikomik tiyatronun, Anadolu turnesine çıkmış versiyo- nunu 2 gündür takip ediyoruz. Kur- gu aynı kurgu, tiyatronun metni ay- nı, sadece oyuncular değişik. Ama Silivri’deki gibi haksız tutuklama kararları devam ediyor. Burada da sanık avukatların haklı talepleri 2’ye 1 reddedilmeye devam ediyor. Bir kez daha görüldü ki bu iddiana- menin asıl amacı, önümüzde 20 yıl- lık süreçte TSK’yi dizayn etmek, di- ğer yandan yargıda buna benzer düzenlemeler yapmak. Beni üzen bir başka durum ise şu oldu: Orada 14 sanığa kimlikleri ve sabıka kaydı olup olmadıkları soruldu. Sanıklar başlıyor, ‘Cumhuriyet savcõsõyõm, il jandarma alay komutanõyõm...’ diye. Vicdanımı yaralayan da şudur: Ha- yatında trafik suçu bile işlemeyen insanlar hukuksuz bir iddianameyle cezaevinde tutuluyorlar.” Erzurum’daki davayõ izleyen CHP’lilerin görüştüğü Orgeneral Berk aleyhine CD ve doküman hazõrladõğõ belirtilen tutuklu astsubay Orhan Esirger, Berk’le ilgili belgenin 18 Aralõk 2009’da hazõrlanmõş göründüğünü, oysa kendisinin belge hazõrlandõğõ tarihte 1 aydõr ‘tutuklu’ bulunduğunu bildirdi ‘Hayata Dönüş’ operasyonu davası İstanbul Haber Servisi - ‘Hayata Dö- nüş’ operasyonu sõra- sõnda Ümraniye Ceza- evi’nde bulunan 399 tu- tuklu ve hükümlü hak- kõnda “yaralama, patla- yõcõ madde bulundur- ma, cezaevinde isyan, adam öldürme ve ruh- satsõz silah bulundur- ma” iddialarõyla açõlan davanõn dünkü duruş- masõ mahkeme heyeti değişikliği nedeniyle dava dosyasõ incelene- mediği için 6 Ekim 2010 tarihine ertelendi. Üsküdar 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde dün görülen dava duruşma- sõna sanõklardan hiçbiri katõlmazken, sanõk avu- katlarõ hazõr bulundu. ‘Genelkurmay mı terör örgütü?’ ERZURUM (Cumhuriyet) - Erzu- rum 2. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nde görülen du- ruşmayõ izleyen CHP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Yõlmaz Ateş, gaze- tecilere açõklamalarda bulundu. Ateş, “Orge- nerale ayrõ, albaya ayrõ, astsubaya ayrõ, başsav- cõya ayrõ, MİT’çilere ve esnafa ayrõ bir hukuk uygulanmõştõr” dedi. Ateş, “3. Ordu Komuta- nõ sahte belgeyle terör örgütünün bir numaralõ sanõğõ olarak yargõlanõ- yor. Ama Genelkur- may’da görev yapõyor. Böyle ucube, böyle saç- ma bir şey olabilir mi? Yani terör örgütü ise Genelkurmay mõ terör örgütü?” diye konuştu. ‘Rutin eğitim uçuşu’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Ha- va Kuvvetleri Komu- tanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde görülen “Erzin- can’daki silahlõ terör ör- gütü” davasõ sõrasõnda mahkeme üzerinde uçuş yapõldõğõ haberlerini ya- lanladõ. Açõklamada, Yapõlan uçuş rutin bir eğitim uçuşu olup, söz konusu haberlerde yer alan iddialar gerçeği yansõtmamaktadõr.” İstanbul’da okullar tatil İstanbul Haber Servisi - İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muam- mer Yõldõz, bugün il genelinde ilköğretim okullarõ 6, 7 ve 8. sõnõf seviyesinde yapõlacak “Kazanõm Değerlendir- me ve Uygulama Sõna- võ” dolayõsõyla 1-5. sõ- nõflarõn da tatil edildiği- ni bildirdi. Yõldõz, de- ğerlendirme sõnavõna, tüm resmi ve özel ilk- öğretim okullarõnõn 6, 7 ve 8. sõnõflarõnõn saat 10.00’da tek oturumla gireceklerini belirtti. Amatör astronomlar Haber Merkezi - İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Amatör Astronomlar Kulübü ta- rafõndan 5-6-7 Mayõs 2010 tarihlerinde İstan- bul Üniversitesi Astro- nomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nde halka açõk düzenlenecek olan “Ma- yõs Etkinliği 2010”un bu yõlki ana konusu “Derin Uzay Cisimleri ve Kozmoloji”. CİHANER’DEN İLGİNÇ ÖRNEK Gizli Tanık Terör Örgütü ERZURUM (Cumhuriyet) - Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner, Erzin- can’daki silahlõ terör örgütü iddialarõna ilişkin yargõlandõğõ davada savunma yaptõ. Savunma yapmayõ düşünmediğini ancak id- dianamenin yazõlõş tarzõ ve kamuoyunda kesin suçlu olarak algõlanmamasõ için savunma ya- pacağõnõ belirten Cihaner, şunlarõ söyledi: “12 Eylül sürecinde bir uçak kaçırma olayına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında pek çok aydın kişi gözaltına alındı. Bu kişi- lerden birinden zorla örgüt ismi söylemesi istendi. O da THÖ ismini verdi. Karadeniz- li bir kişiydi bu. Örgütün ismi de ‘Titrek Hamsi Örgütü’ idi. Sonuçta soruşturmada gözaltına alınan bu kişi de dahil tüm şüphe- liler serbest bırakıldı. Bu olay, trajikomik bir anı. Burada da bir örgüt var. Ama bu örgütün adı GTÖ, daha doğrusu GTTÖ ya- ni Gizli Tanık Terör Örgütü” diye konuştu. Cihaner, bu davada lehlerine olan hiçbir de- lil toplanmadõğõnõ ifade ederek, “Ülkenin ya- rarına herhangi bir örgüt kursam bunu, yaptırımı ne olursa olsun söylerim. Hele he- le benim yaptığım işler nedeniyle aylardır tutuklu olan insanlar varsa bunu rahatlıkla söylerim” diye konuştu. Tehditle de suçlandõ- ğõnõ söyleyen Cihaner, “Ama bu konuda her- hangi bir tespit yapılmamış. Buradaki in- sanların sadece üçünü tanıyorum” dedi. Başsavcõ Cihaner, “Karşı karşıya kaldığım komplo beni yıldırmayacak ama ne olursa olsun bu ülkenin hukukçuları, hukuk dev- leti ve eşitlik için, Türkiye için bedeller öde- di ve ödemeye devam edecek. Soruşturma aşamasından itibaren yetki ve görev gaspı söz konusudur. Asıl tutsaklar dört duvar arasında değildir. Siyasetin ve bürokrasinin baskısına boyun eğen insanlardır. Bunları mahkemeye yönelik söylemiyorum” dedi. ‘Amaçlarına ulaşmış oldular’ Esasa yönelik savunma yapmayacağõnõ ve buna yönelik sorulara da yanõt vermeyeceğini ifade eden Başsavcõ Cihaner, “Gülen cemaa- ti”ne ilişkin yürüttüğü soruşturma konusunda da “Gülen cemaatine ilişkin soruşturmayı, plansız terör örgütü iddiasıyla yürüttüm ama buradaki savcılar bu soruşturmayı dosyaya dahil etmekle asıl onlar Gülen ce- maatine ve İsmail Ağa cemaatine silahlı te- rör örgütü demiş oldu. Ben tutuklandıktan sonra dosyanın gönderildiğini öğrendim. Nitekim amaçlarına ulaşmış oldular” dedi. Albay Dursun Çiçek’in imzasõ bulunduğu belirtilen “irticayla mücadele eylem pla- nı”na da değinen Cihaner, “Çiçek’in Erzin- can’a gelmediğini beyan etmişken bu iddia- lar araştırılmadan iddianameye konulmuş- tur. 2009’da hazırlanmış bir plan, 2007’nin ortasında nasıl hayata geçirilir. Bunu ben nasıl yürürlüğe koyabilirim” diye konuştu. Görevi gereği aldõğõ bir ifadeden dolayõ sah- tecilikten tutuklandõğõnõ ifade eden Cihaner, “Nezaket gereği yaptığım ziyaretler bile suç unsuru olarak gösterilmiştir” diye konuştu. Cihaner, aleyhinde gizli tanõk olarak iftira- larda bulunan İlyas Meral hakkõnda yalancõ tanõklõktan dava açõldõğõnõ hatõrlatarak, “Ben bu soruşturmayı tek sözcükle ‘cinnet’ ola- rak tanımlıyorum. Akıl ve mantık tutulma- sı olarak görüyorum” dedi. ‘Bu bir engizisyondur’ Kovuşturma aşamasõnõ da eleştiren Cihaner, hakkõnda yapõlan uygulamalarõ “Bu bir engi- sizyondur” diye niteleyerek, artõk hukukun ve mantõğõn bittiği bir yerde olunduğunu savun- du. Cihaner, “İddiayı araştırmadan birini suçlayacaksın. Sonra kendini akla diyecek- sin. Bu akla ve mantığa yanlıştır. Kimlik bilgilerim hariç bundan sonra hiçbir soru- ya cevap vermeyeceğim” dedi. İLHAN TAŞCI ERZURUM - Hey gidi Palandö- ken... Erzurumlu garson Veysel’in söylemiyle, “Biz buradan ona ba- kıyoruz, o oradan bize bakıyor...” Palandöken’den, onun eteğinden baktõğõmõzda, ne mi gördük? Gör- düğümüz gördüğünüz olsun istedik. Açtõk not defterimizi, yazdõk: Daha havaalanõndan çõktõğõnõz an başka bir iklime ve coğrafyaya gel- diğinizi tüm benliğinizde hissedi- yorsunuz. Erzurumlunun “gerçek gündemine” gelince... ‘Bize ‘bakan’ olamadı’ Bir zamanlarõn motor ustasõ haklõ olarak kõzgõn, “Ne yapayım kur- dukları hastaneyi. Numune vardı, devlet hastanesi de vardı. Fabrika kursaydı. Hastane bana yaramadı” diyor. Hemşerisi Sağlõk Bakanõ Re- cep Akdağ’a sitemi de unutmuyor: “Bakanımız oldu olmasına da, bi- ze bakan olmadı...” Avurdu çökmüş, gözünün feri sön- dü sönecek... Filtresiz sigarayõ, iki dudağõnõn arasõndan eksik etmiyor- muş. Seyyar işporta arabasõnda yok yok... Sinek kaydõ tõraş için ustura- dan tutun da, dededen kalma lüks lambasõnõn fitiline kadar her şey var. Hani şu “Her şey 1 liracılar olma- sa” belki işler daha da açõlacak... Taşõ toprağõ altõn denen o şehirde tam 12 yõl kalmõş ama “alışamamış”. Niyesini kendisi de bilmiyor. Bir gün nereden estiyse “pılını pırtını” top- layõp dönmüş baba ocağõ Erzu- rum’a... İstanbul’da okumaya he- vesli çocuk, birden bire Erzurum’da dersleri boşlamõş. İşler günden güne kötüleşmiş. Yaşadõğõ kaygõyõ cüm- lelere şöyle vuruyor: “İstanbul’da cin gibiydi. Küfrün K’sini bilmez- di. Şimdi küfrün küfrünü öğrendi. Ne okuyacak bu?” ‘Duyduklarımı anlatamam’ Adliye Taksi’den Cüneyt’in ön- celikli derdi, o gün Erzurum Adli- yesi’nde görülen davada Erzincan Başsavcõsõ’nõn “haklı mı haksız mı” olduğuydu. Ama o kararõnõ ver- mişti: “Bana düşmez ama, haksıza yatıyor sanki.” Ne de olsa, taksisinde ağõrladõğõ hâ- kimlere, savcõlara ister istemez kulak misafiri olmuşluğu da vardõ. Eliyle ağzõna fermuar çekip diyor ki: “Duy- duklarımı kimselere anlatmam. Ekmeğimden olurum...” Ha bir de 30 yõllõk Adliye Taksi’nin ismini Adalet Taksi yapmõşlar ya; Cüneyt’e bakarsanõz “gerekirse Avrupa İnsan Hakları’na bile” gidecek... İsmet gazeteci olduğumuzu öğre- nince yanõmõza sokuluyor. Sõr verir- miş gibi, Başbakan Erdoğan’õn se- çimlerden önce söylediği söylenen bir sözü hatõrlatõyor: “Ceketimi koysam yüzde 70 oy alır.” İşte İsmet, o sözü hiç unutmamõş. Niyesine gelince: “Erzurum tarihi yazmamıştır iki kez üstü üstüne ay- nı kişinin belediye başkanı oldu- ğunu. Ama bu sefer hakkaten ce- keti koydular, kazandılar.” ‘Rusya acından ölmedi ya’ Garson Veysel, bir buçuk yõlõn sonunda zor bela iş bulmuş. İşsiz gün- lerinde uzun uzun düşünmüş, niye Er- zurum’da iş imkânõ olmadõğõnõ, iş bu- lamadõğõnõ... Fõrsatõnõ bulduğu gün ik- tidarõn ileri gelenlerine de sormuş. AKP’liler diyesiymiş ki, “Erzurum 9 ay kar altında. Elimizden çare gelmiyor.” Palandöken’e bakarken Veysel’in ağzõndan birazcõk da dal- gacõ “Eh, o zaman bu Ruslar acın- dan ölmediklerine şükretsinler. Onlar hepten karın altında” sözleri dökülüyor. Veysel’e göre Palandö- ken’in kõş turizmi de “hayretmemiş” Erzurum’a: “Orada her şey var; dis- ko da var, lokanta da... Geleni de Erzurum’da gören olmaz. Biz bur- dan onlara bakarız, onlar oradan bize bakar...” O şehirde, her yeri kaplayan kar var- sõllõğõ, soğuk yoksulluğu anlatõyor- du... Umulan o ki, aradaki karlar erisin... ‘Cihaner haksız yatıyor sanki’ ERZURUM (Cumhuriyet) - Erzin- can Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ci- haner ile 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Saldıray Berk’in de aralarõnda bulun- duğu sanõklarõn yargõlamasõna dün de- vam edildi. Erzincan’daki silahlõ terör ör- gütü iddialarõna ilişkin özel yetkili Er- zurum 2’nci Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen davanõn ikinci gününe, tutuklu yargõlanan Başsavcõ Cihaner ile özel yet- kili cumhuriyet başsavcõ vekili Taner Aksakal arasõndaki “farklı iddianame diyaloğu” damga vurdu. Aralarõnda 3. Ordu Komutanõ Orge- neral Berk, Erzincan Cumhuriyet Baş- savcõsõ Cihaner, Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanõ Kõdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma Alay Komutanõ Albay Ali Tapan ile MİT Er- zincan Şube Müdürü Şinasi Demir’in de yer aldõğõ 10’u tutuklu 14 sanõğõn yar- gõlandõğõ davanõn duruşmasõna dün de- vam edildi. Önceki günkü duruşmada 61 sayfalõk iddianamenin 24’üncü sayfasõ okunurken, “CD’nin çözümü buluna- caktır” ifadesinin, “Bu deliller mev- cuttur” şeklinde değiştirilmesi üzerine tutuklu Başsavcõ Cihaner’in avukatõ Turgut Kazan ile Albay Gençoğlu’nun avukatlarõ “reddi hâkim” talebinde bu- lunmuşlardõ. Mahkeme heyeti talebi oy birliğiyle reddettiğini açõkladõ. Kazan da Cihaner hakkõnda yasal açõdan hüküm verilebilmesi için mah- kemenin önünde 25 gün kaldõğõnõ ve da- va dosyasõnõn 14 Mayõs’ta Ankara’ya gönderilememe durumunu göz önüne alarak “reddi hâkim” taleplerinin red- dedilmesine, sürecin hõzõnõn kesilmemesi için itiraz etmeyeceklerini söyledi. ‘Yargılamanın kuralları vardır’ Aksakal’õn iddianameyi tartõşmalarõn yaşandõğõ 24’üncü sayfa yerine baştan okumasõ üzerine salonda gerilim yük- seldi. Kazan, mahkemenin zamanõ tü- ketmek için iddianameyi yeniden oku- masõna tepki gösterdi. Tepki üzerine Aksakal, “Tamamen iyi niyetle yaptı- ğımız bir işlemi büyütüyorsunuz” de- di. İlhan Cihaner de, “Ceza yargılaması açık kurallarla yürür, iyi niyetle yü- rümez” dedi. Cihaner, iddianamenin baştan okunmasõnõ kastederek “Şimdi de kötü niyetle yaptığınızı mı anlayaca- ğız. İddianamenin düzenlenmesinden önce bahse konu CD’ler avukatla- rım tarafından incelenmek üzere talep edilmesine rağmen verilmemişti. Şim- di olmayan CD’lerin sonradan ko- nulduğu şüphesi akıllara geliyor. Bu- nu sözcük farklılığı olarak da yo- rumlamak doğru değil” dedi. İddiana- menin 24’üncü sayfasõndan okunmasõna karar verildi. ‘İddianamede mantık hatası var’ Zaman zaman iddianameye ilişkin diğer tutuklu sanõklarla konuştuğu ve kendilerine sunulan iddianamedeki ba- zõ bölümleri kalemle işaretlediği görü- len Cihaner söz alarak savcõ Aksakal’õn iddianameyi okurken “İ. o sırada An- kara’da idi, Ankara’da kalmıştı” şek- lindeki bir ifadenin geçtiği bölümü kas- tederek “İddianamede mantık hatası var” dedi. Cihaner, savcõ Aksakal’õn du- ruşmada okuduğu iddianame ile kendi- sine cezaevinde sunulan iddianamenin okunan bölümü arasõndaki sayfa sayõ- sõnõn da farklõ olduğunu ifade etti. İyi niyet kötü niyet tartõşmasõ Erzincan’daki silahlı terör örgütü iddialarına ilişkin tutuklu olarak yargılanan Başsavcı Cihaner, iddianamenin baştan okunmak istenmesine tepki gösterdi Davanõn görüldüğü Erzurum’da halk işsizlikten ve hemşerisi Sağlõk Bakanõ Akdağ’dan yakõnõyor Erzurum’da tutuklu yargılanan Cihaner yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye giriş yaptı. (Fotoğraf: AA) DOĞAN’DAN 4. MEKTUP ‘Siyasi telkin’ iddiası İstanbul Haber Servisi - Balyoz Güvenlik Hare- kat Planõ soruşturmasõ kapsamõnda tutuklu eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan, cezaevinden gönderdiği 4. mektubunda, gerçeği bi- lenlerin kendi hesaplarõ için susmayõ yeğledikleri- ni söyledi. Doğan, soruşturmadan alõnan Cumhuriyet Savcõ- sõ Bilal Bayraktar’a “da- va konusu belgeler, Mehmet Baransu’nun 21 Ocak 2010’da Beşik- taş’taki İstanbul Adli- yesi’ne gelişinden çok önce elinizde miydi, de- ğil miydi?” diye sor- du. Bayraktar’dan dava- ya ilişkin hangi siyasinin kendilerine telkinde bu- lunduğunu açõklamasõnõ isteyen Doğan, savcõlara telkinde bulunan siyasi- nin, Balyoz soruşturma- sõnda tahliye kararõ veren yargõç Oktay Kuban için ‘çetenin hakimi’ yakõş- tõrmasõnõ yapan Bakan olup olmadõğõnõ da sordu. 1 Ordu’daki Plan Semine- ri’ne ilişkin ses kayõtlarõ- nõn olduğunu, savcõlarõn, buradaki konuşmalardan bazõ bölümlerin Balyoz adlõ planda yer aldõğõ ge- rekçesiyle, seminerde bir darbe planõnõn tartõşõldõğõ sonucuna vardõklarõnõ ifa- de eden Doğan, şöyle de- vam etti: “Bunu hayret ve dehşetle gözlemledi- ğimi söylemeliyim. Sav- cılarımızın ‘takıntıları- na’ ilerideki açıklamala- rımda daha detaya gire- rek yer vereceğim.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle