22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 6 MAYIS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Deniz, Hüseyin, Yusuf... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Genç, Şahin’in istifasını istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM’de basõn toplantõsõ düzenleyen Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in milletvekillerini kaba kuvvete zorladõğõnõ öne sürdü ve istifasõnõ istedi. Genç, “Fiili kaba kuvvet kullanõyor, beni de kaba kuvvete zorluyor. Hakaret ediyor. Çõkmaz içindeyim, çaresizlik içindeyim” diye konuştu. Genç, “Ne yapmamõz gerektiğine daha karar vermiş değilim, ama Mehmet Ali Şahin’in bu tavrõ devam ederse, ben de onun gibi artõk mecburen bu hakkõ arayacak yollara başvuracağõm” dedi. Vakit yine hedef gösterdi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dinci Vakit gazetesinin internet sitesi “Habervaktim”, İzmir’de 8-9 Mayõs tarihlerinde, 09.30-18.00 saatleri arasõnda Sağlõkçõlar Derneği Lokali’nde verilecek evrim kursu ve katõlõmcõlarõnõ hedef gösterdi. “İzmir Evrim Kõskacõnda” başlõğõyla verilen haberde, Bilim ve Ütopya dergisince gerçekleştirilecek kursa katõlacak kişilerden, “İşte yaratõlmõşlarõn en üstünü insanõn maymundan geldiğini iddia eden, bunun adõna da ‘aydõnlanma’ diyerek insanlarõ inançsõzlõğõn kõskacõna almak isteyen zihniyetin hizmet erleri...” diye söz edildi. BDP’li başkana bombalı tuzak DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõrnak’õn Kumçatõ beldesinde BDP’li Belediye Başkanõ Osman Ayhan’a ait ahõrda önceki gece tuzaklanmõş şekilde bağlanmõş bulunan el bombasõ etkisiz hale getirildi. Jandarma Karakolu’ndaki kriminal incelemede, el bombasõnõn seri numarasõnõn silindiği ve MKE menşeli olduğu belirlendi. BDP Kumçatõ belde binasõ önünde yüzlerce kişinin katõlõmõyla yapõlan basõn açõklamasõnda konuşan BDP İl Başkanõ Abit İke, “Bölgemizde gerçekleşen komplolar, cinayetler AKP hükümetinin desteğiyle gerçekleşmektedir. Bu zihniyeti terk edin diyoruz” dedi. Öner Yağcı ameliyat oldu İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet gazetesi yazarõ Öner Yağcõ, önceki gün saat 08.00’de Acõbadem Hastanesi’nde ameliyat oldu. 10 yõl önce geçirdiği by-pass ameliyatõnõ tekrar geçiren Yağcõ’nõn üç damarõ değişti. Yoğun bakõm ünitesinden çõkarõlarak normal odaya alõnan Yağcõ’nõn bilincinin açõk olduğu ve sağlõk durumunun iyiye gittiği belirtildi. Birkaç gün hastanede doktor kontrolünde tutulacak olan Yağcõ doktorlarõnõn son kontrollerinin ardõndan taburcu edilecek. Yağcõ, Sabahattin Ali Kültür Ödülü ile Truva Edebiyat Ödülü sahibi. Önce 12 Mart, dokuz yıl sonra da 12 Eylül... Yarın Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarının 38. yıldönümü... Deniz ve Yusuf 25, Hüseyin 23 yaşındaydı darağacına yürüdükleri yıl. Baskıcı bir rejim, insan hakları ihlalleri, sola karşı olan kin ve öç alma duygusu, kontrgerilla yapılanmaları... Üç genç adam darağacına yürürlerken başları dikti... Üçü de yurtseverdi, emperyalizme karşı savaşım vermişlerdi arkadaşlarıyla birlikte! Tarihin derinliğine doğru yolculuğa çıkıyorum... Komünizmle Mücadele Derneği, kontrgerillanın bir ayağını oluşturuyor, 6. Filo’yu protesto eylemlerinde gerici-faşist kadrolar, üniversiteli gençleri “Komünistler Moskova’ya” diye yuhalıyorlardı. 1965 seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi Meclis’e girince Adalet Partisi ve CHP tedirgin olmuştu... CHP Genel Başkanı İsmet İnönü 45 yıl önce ne demişti: “CHP ortanın solundadır.” 1965 seçimlerinde seçim sistemi “Milli Bakiye”ydi ve bir oy bile dışarıda kalmamıştı... Şimdi kendi kendime şu soruyu soruyorum: “Türkiye 45 yıl önce daha demokratik bir ülke değil miydi?” Evet öyleydi... 1980 yılına dek siyasi partilerde önseçim yapılırdı... Delegenin oyuyla sıralamaya giren milletvekili adayları, seçildiklerinde Meclis’te daha özgür olurlardı. Şimdi durum nedir? Durum ortada,12 Eylül faşizminin getirdiği Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası’nın ürünü olan antidemokratik yapılanma karşımızda duruyor: “AKP, CHP, MHP’de liderler egemenliği, BDP’de ise Öcalan baskısı...” Deniz, Hüseyin ve Yusuf verilen buyrukla idam edildi. Türkiye’yi yöneten gerici-faşist yönetim sivil-asker birlikteliğiyle üç devrimciyi öldürdü. 27 Mayıs 1960’ın bedelini üç genç fidan ödedi ve böylece “kan davası” noktalandı. Tarihin sayfalarında üç fidanın öldürülmesi kara bir leke olarak kaldı... 2010 yılında yaşananları irdelemeden önce 12 Mart ve 12 Eylül sürecini gözden geçirmek gerekmez mi? Temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiği, 12 Mart süreci, 12 Eylül’ü getirdi. Sözde Atatürkçüler, baskıyı, zulmü, işkenceyi yine sivil-asker işbirliğiyle yaptılar. Günümüzde demokrasi ve özgürlüklerin simgesi olarak görülen tarikat şeyhleri ve müritleri darbeci paşalarla birlikte faşist yönetime omuz verdiler. Onların hâlâ Deniz’in, Hüseyin’in, Yusuf’un, Sinan’ın, İbrahim’in, Mahir’in ve nice devrimcilerin adını duyunca tüyleri diken diken olur, ağızlarından salyalar akar. 1982 Anayasası’nı destekleyenler de onlardır, Atatürkçülük adına Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu kapatılırken darbeci generalleri alkışlayanlarda. Havacı, karacı, denizci teğmenler işkenceden geçirilip zindanlara atılırken “Allah seni başımızdan eksik etmesin” diyen yine onlardır. 2010 Türkiyesi’nde siyasetin tıkanması,1983 yılından beri 12 Eylül Anayasası’nın ortadan kalkmaması, bu yüzdendir. Baykal ve Bahçeli “yüzde 10 barajı”na takıldıkları halde bugün Erdoğan’la seçim engelinin kalkmaması konusunda anlaşıyorlar. Sekiz yıl önce Ecevit, Çiller, Yılmaz da bu engele takıldılar ve siyaset sahnesinden indiler... Tansu Hanım siyaseti bıraktı, Mesut Bey 2007’de bağımsız olarak seçimlere girip milletvekili seçildi. Siyasetteki sancı, baskıcı rejimle birlikte daha da gelişecek, demokrasi ve özgürlük kandırmacası AKP’nin kozu olacak, buna karşı çıkanlar “Balyozcu-Ergenekoncu” diye suçlanacak, milletvekilleri “telefonlarımız dinleniyor” diye korkacak... Kimileri de Deniz’i, Hüseyin’i, Yusuf’u, Mahir’i ölüm yıldönümlerinde anıp “Onlar yaşasalardı AKP’ye destek verirlerdi” diye ahkâm kesecek... Oyun böyle sürüp gidecek! Anayasa paketinin görüşmelerinde ‘İnönü’ ve ‘zengin başbakan’ tartõşmalarõ çõktõ MeclisyinegerildiCHP’li Haluk Koç, İnönü tartõşmasõnda asõl hedefin Atatürk olduğunu belirterek “Aslõnda Atatürk’e sövmek istiyorlar ama dilleri varmõyor” dedi. Başbakan’õn mal varlõğõndaki artõşõn gündeme getirilmesinin ardõndan çõkan kavgada küfürleşme ve yumruklaşmalar oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Parti kapatmalarõ düzenleyen 17. maddenin 330’un altõnda kalarak düş- mesi ve Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõnõ düzenleyen maddenin geçmesinin ardõn- dan anayasa görüşmeleri İnö- nü’ye Hitler benzetmesi ve Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn mal varlõğõ tartõşmalarõ nedeniyle gergin tartõşmalar altõnda gerçekleşti. Görüşmelere Erdoğan’õn Hitler benzetmesi nedeniyle İsmet İnönü ile ilgili karşõlõklõ sert tartõşmalar damga vurdu. CHP Milletvekili Nur Serter, “İnönü’ye dil uzatan Baş- bakan’a aynaya bakmasını tavsiye ediyorum” dedi. CHP Mersin Miletvekili İsa Gök ise AKP’lilere “12 Ey- lül hukukundan beter hu- kuk sistemi yarattığınız için lanetleniyorsunuz” diye ses- lendi. AKP Grup başkanve- kili Nurettin Canikli, Gök’e, “Lanetlenen parti arıyor- sanız aynaya bakın” karşõ- lõğõnõ verdi. AKP Balõkesir Milletvekili Cemal Öztay- lan’õn, Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõyla ilgili düzen- lemenin geçmesini kastederek CHP’lilere attõğõ “dün gece acıttı mı” lafõ ortalõğõ ayağa kaldõrdõ. CHP’li Mevlüt Ars- lanoğlu, “Terbiyesiz, ne de- mek acıttı mı?” diyerek Öz- taylan’õn üzerine yürümek istedi. CHP’li Rahmi Güner de AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’ya, “Otur yerine yavrum” diye laf atarken AKP’li Kürşad Tüzmen’in de Güner’in üze- rine yürümesini AKP’liler engelledi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da Er- doğan’õ eleştirirken, “İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Mustafa Kemal Atatürk. Sever veya sevmeyiz. Ama dünyanın hiçbir canisi ile karşılaştırma yapmayız. Bi- rileri bunu yapıyorsa onlar zavallı insanlardır. Zaval- lılar da aşağılık insanlardır, onları da eleştiririz” dedi. CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç da 1950’de ikti- dar el değiştirdikten sonra Atatürk figürlerine sistemli saldõrõ olduğunu belirterek, “Hepsinin dilinin altında bir bakla var. Aslında Ata- türk’e sövmek istiyorlar ama dilleri varmıyor” dedi. Anayasa görüşmeleri sõra- sõnda Başbakan Erdoğan’õn mal varlõğõ konusunda sert tartõşmalar da yaşandõ. CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, “Belediye başkanlı- ğına aday olduğunda bir ev, bir kooperatif hissesi, bir arsa ve bir şirketin yüzde 25 hissesine sahip olan Erdo- ğan, 8 yılda 2 milyar dola- rın üzerindeki servetiyle dünyanın 10 zengin arasına girmiştir. Çocuklarına burs ararken gemicik alan Baş- bakan değil mi?” diyerek tartõşmayõ başlattõ. CHP’li Engin Altay ise “The Eco- nomist dergisine göre Er- doğan dünyanın en zengin 8. başbakanı. 3 sene önce Kısıklı’daki villaları sor- dum niye cevap vermedi?” diye konuştu. Kürsüye çõkan AKP Grup Başkanvekili Nu- rettin Canikli, CHP’lilerin Erdoğan’dan özür dilemesi- ni istedi. Canikli’nin konuş- masõnõn bitiminde CHP’li- ler ile AKP’liler arasõnda gerginlik çõkõnca ara verildi. Arada CHP ve AKP’liler top- luca birlirinin üzerine yürüdü. Yumruklar ve küfürler havda uçuştu. AKP’li Muhyettin Aksak, CHP sõralarõna doğ- ru yürüdü. Aksak, CHP Kay- seri Milletvekili Şevki Kul- kuloğlu’na yumruk atmaya çalõşõrken TBMM Katip Üye- si Yaşar Tüzün’e vurdu. AKP’lilerin salondan çõkar- maya çalõştõğõ Aksak “Tut- mayın beni” diye bağõrdõ. CHP’li Ekici’nin Başbakan Erdoğan’ın dünyanın en zengin başbakanlarından biri olduğunu söy- lemesi üzerine başlayan tartışma nedeniyle görüşmelere verilen arada yumruklaşmalar oldu. (AA) Fire korkusu bitmedi Ufuk Uras katõlacak mõ? Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõyla ilgili mad- deye katõlan BDP’li Ufuk Uras’õn paketinin tümü- nün oylamasõna katõlõp ka- tõlmayacağõ da merak edi- liyor. BDP Grup Başkan- vekili Bengi Yıldız, Uras’la ilgili gazetecilerin sorularõnõ, “Madde oyla- masına gireceğinden da- ha önce haberimiz vardı. Hassas olduğu maddele- re destek vermek isti- yor. Kendisine müdaha- le gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. Ka- rarına saygılıyız” diye yanõtladõ. ERDEM GÜL ANKARA - Anayasa paketi oylamalarõnda parti kapatmalarõ güçleştirecek 8. maddede ya- şadõğõ şokun ardõndan Anayasa Mahkemesi’nin yapõsõyla ilgi- li 17. maddesinde korktuğu ol- mayan AKP’yi bu kez de “pa- ketin tümü” üzerindeki oylama kaygõsõ sardõ. AKP’de parti kapatma mad- desinin düşmesinin ardõndan yaşanan hayal kõrõklõğõ ve fire kavgasõ, Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõyla ilgili maddenin 337 oyla geçmesi üzerine yeri- ni sevince ve zafer havasõna bõ- raktõ. Ancak parti yönetiminde, mil- letvekilleri arasõndaki sevinç halinin rehavete dönüşmesi kay- gõsõ oluştu. Parti yönetimi “pa- ketin tümü” üzerindeki son oylamada da 330’un üzerine çõkõlmadõkça, riskin sona er- mediği görüşüyle hareket edi- yor. Bu nedenle partide işler sõ- kõ tutuluyor. Özellikle Anaya- sa Mahkemesi’nin yapõsõyla il- gili madde öncesi sergilenen adam adama markaj uygula- masõnõn son ana kadar titizlik- le uygulanmasõ isteniyor. Erdoğan alttan alıyor Parti kapatma maddesinin düşmesinin ardõndan isimleri fi- reciler arasõnda geçen vekille- re yönelik Başbakan Tayyip Erdoğan’õn alõşõldõk sert tavõr yerine alttan alan bir söylem içi- ne girmesi de parti yönetimin- deki bu değerlendirmeden kay- naklandõğõ belirtiliyor. Erdoğan, parti yöneticilerinden de fire lis- telerinde adõ geçen vekillere yö- nelik “dışlayıcı” değil tersine “kucaklayıcı” bir tutum alõn- masõnõ istedi. Muhalefetin umudu İktidardaki ‘paketin tümü’ konusundaki kaygõ aynõ şe- kilde muhalefet için de umut anlamõ taşõyor. Muhalefet de parti kapatma maddesinde ol- duğu gibi AKP içindeki fire- lerin paketin tümünün oyla- masõnda ortaya çõkõp paketin tamamõnõn reddedilmesi bek- lentisi içine girdi. AKP’de anayasa paketinin tümünün oylamasõyla ilgili kaygõ başladõ İPTAL BAŞVURUSU HAZIRLIĞI CHP, 110 imzaturunda Anayasa değişikliği oylamalarõnõn ardõndan paketi Anayasa Mahkemesi’ne taşõmaya hazõrlanan CHP, dün DSP’yi ziyaret ederek imza sayõsõ için destek aldõ. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP grup başkanve- killeri Hakkı Süha Okay ve Kemal Kılıç- daroğlu ile CHP Genel Saymanõ Mustafa Öz- yürek, dün DSP Genel Başkanõ Masum Tür- ker’i ziyaret etti. Okay, ziyaretten son- ra yaptõğõ açõklamada “DSP ile olası bu ana- yasa değişikliklerinin yürürlük maddesinin de 330’dan fazla bir oyla geçmesi halinde birlikte milletvekille- ri olarak Anayasa Mahkemesi’ne gitme kararlılığı yönündeki düşüncelerimizi bir fikir birliği boyutun- da paylaştık” dedi. Okay, “110 imzayla ilgili bir sıkıntı var mı” sorusuna da şu ya- nõtõ verdi: “Parlamen- to bünyesinde olan di- ğer bağımsız millet- vekili arkadaşlarımız ve sayın eski başba- kanımız Mesut Yõl- maz’ın bu konuda destek beyanları var- dır. Bir endişemiz, te- reddüdümüz yok. Siz- lerle yapmış olduğu- muz sohbet toplantı- larında, ‘CHP’nin mil- letvekillerinin Anayasa Mahkemesi’ne müra- caat sürecindeki fireyi merak edeceğinize ana- yasa değişikliğindeki fireleri merak edin’ de- miştim. Nitekim 8. madde oylamasında o fire ortaya çıktı. Ba- karsınız yürürlük maddesinde yine aynı fire ortaya çıkar, o zaman Anayasa Mah- kemesi’ne müracaa- tımıza gerek de kal- mayabilir.” DSP Genel Başkanõ Masum Türker de, “CHP yöneticilerine, anayasa ile ilgili oy- lamaların ardından, arkadaşlarımızın im- zalarını toplayacağı- mızı ve kendileri ile birlikte iptal dava- sında taraf olacağı- mızı belirttik” açõk- lamasõnõ yaptõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle