Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık
Yaşa bağlı maküla dejeneresansı ve güncel tedavisi
lleri yaşlarda körlüğün en önemli ve en sık nedeni olan yaşa bağlı maküla dejeneresansı, kro-
nik seyirli ve ilerleyici bir hastalık. Maküla, aynntılı, netve keskin görmeyi sağlayan, gözün ar-
ka duvarı olan retina tabakasında yer alan bir bölgedir.
Dr. Faİk BankemğlU, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü, Oftalmoloji Uzmanı
B
u bölge halk arasında sarı nokta olarak bilinir ve gör-
me hücreleri en yoğun olarak burada bulunur. Renkli
görmemizi de sağlar. Ayrıca görme merkezi de (Fovca
Sentralis) bu bölgenin orrasındadır. Genellikle çift taraflı
bir bastalıktır. Günümüzde ortalatna yaşam süresi arttığı için,
Batı ülkelerinde bu hastalık 65 yaşın üzerinde oluşan kör-
lüklerin 1. nedenidir.
Risk faktörleri neler? Yaşa bağlı maküla dejeneresansı-
nın (YBKD) gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Hastalığın
biıden yuk nedeni olduğu düşünülüyor. 65-74 yaşlan arasında
giiriilme sıklığı %15; 75 yaşın üzerinde ise bu oran %25'e yük-
seliyor. Dolayısıyle en çok suçlanan nedenlerin başında yaş
geliyor. Araştırmalar, yaşa bağlı maküla dejeneresansı ile il-
gili olarak, sigara kullanımı, aile hikâyesi (genetik faktör-
ler), hipertansiyon, kalp ve damar bastalıklan ilc yüksek ko-
lesterol düzeyi, güneş ışığına maruz kalma, yüksek miyopi gi-
bi birçok risk faktörünü ortaya koyuyor. Ayrıca beslenme şek-
li de, hastalığın oluşumu ve liızlı ilerleınesinde önemli bir
risk faktörü. Lutein, antioksidan ve çeşitli vitaminler (A, C
ve E) yetersiz alınmasının da, bastalığın ilerlemesini hız-
landırdığı belirrilmekte.
Hastalık nasıl oluşuyor? Maküla dejeneresansının olu-
şumu ile ilgili çok sayıda bilitnsel çalışma var. En çnk kabul
gören ise hemodinamik teori ve retina hücrelerinde oluşan
oksidatif stres reorileriJir.
Hemodinamik tcoriye göre, yaşın ilerlemesiyle diğer or-
ganlarda olduğu gihi gözün retina dış katları ve damar du-
varlarına lipoir maddc (yağ depozitleri) birikmektedir.
YBMD'unu başlatan tetik mckanizma bu gösteriliyor.
Hastalığın oluşmasında, retinanın altında yer alan ve re-
tinanın beslennıesinde önemli rol oynayan koroid tabaka-
sındaki damarlarda bu lipoir madde birikimi, kan akımın-
da azalmaya neden olııyor. Retina dış tabakasında (retina
pigment epiteli) metabolizma bozulmakta, dejenerasyon ve
atrofi dediğimiz hasar oluşmakta. Ayrıca yeteri kadar oksi-
jen alamayan retina hücreleri iyi beslenemediği için, vücut,
anjiogenesis nıekanızması ile maküla altına doğru anormal
yapıda yeni damarlar oluşturmakta. Bu anormal damar ağı,
bir süre sonra makülada kanama ve damar sızıntısına yol aça-
rak görmeyi bulandırır ve çarpıklaştırır.
Oksidatif stres teorisine göre ise hücrelerde hasara yol
açan birtakım meditörler (ROM reaktif oksijen mediatör-
leri) oluşuyor. Retina'da oksijen tüketimi diğer bütün do-
kulardan fazla olması, ayrıca retinanın yüksek oranda ışın-
lanınaya (UV ışınları) maruz kalması nedeniyle, ROM me-
diatörlerinin retinada yüksek oranda oluştuğu sanılıyor.
YBMD iki ana grupta ele alınır.
Atrofik veya kuru tip dediğimiz, anormal damarlar
göstermeyen, kanamasız, görmeyi çok aşırı bozmayan ve ya-
vaş ilerleyen türüdür. (Olguların %90'ı.)
Exudatif veya ıslak tip dehilen ikinci grup ise kanama-
lı ve ödemli türüdür. Olgulann %10'dur. Ancak burada gör-
me kaybı hızlı seyreder. Bu olgular, görme kayıplarının
%90'ından sorumludur.
Maküla Dejeneresans'ında Belirtilen »Hastalar, gönne
azalması, okuyamama ve bulanık görmeden şikâyet eder.
•Renk görmede azalma, renkleri donuk ve soluk görme.
•Çizgileri dalgalı, kırık veya silik görme. »Görüş alanının
ortasında bakılan hedefin önünde siyah lekeler tarif eder-
ler.
Tam: Bu hastalıkta erken tanı çok önemli. Görme kay-
bı yaşayan bastalar hızlı bir şekilde körlüğe yaklaşabilir. Basit
bir kareli kâğıt testi ile (amsler grid testi) ilk belirtilen er-
ken dönemde saptamak mümkün. Detaylı bir göz dibi mua-
yenesi ile maküla bölgesindeki hasann tespitinden sonra has-
talığın tipini tayin etmek için göz-anjiyosu (FFA) uygula-
nır. Bu, retina hastalıklarının tanısında kullanılan altın stan-
darttır. Kol damanndan hoyalı bir ilaç verilerek yapılır. Retina
damarlarına gelen ilacın kılcal damarlardan ve doku kat-
larından bir kaçak olup olmadtğı dijital ortamda tespit edi-
lir. Gözde hiçbir yan etki yaratmaz.
Diğer tanı yöntenıi OCT (göz tomografisi) ise retinanın
morfolojik yapısını yüksek çözünürlükte kcsitsel olarak bi-
ze sunar. llaç verilmeksizin yapılan ve çok kısa süren bu yön-
tem ile maküla da ve altında eksudasyon veya kanama var-
lığını kantitatif olarak tayin etmek mümkün. OCT, hasta-
lığın tanısında önemli olduğu kadar takibinde de çok
önemlidir. Özellikle yeni tedavi seçeneklerinden olan ve göz-
içi enjeksiyon tedavilerinin tekranna devam edip etmeye-
cegimizin belirlenmesinde anahtar rol oynar.
Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansını Nasıl Tedavi
Etmekteyiz? Cje^iniş yıllarda, hastalığın önlenmesi ya da te-
davi edilmesine yönelik yaklaşımlar çt)k sınırlıydı. Son 5-
6 yılan beri hastalığın ktiyonunu durdurmaya yönelik başarı
oranı yüksek tedavi seı^neklcri kullanıma girdi. (Özellikle
Exudatif- Islak Tip)
Kuru tip maküla dejeneresansının spesifık bir tedavisi yok.
Ancak yavaş seyretmesi nedeniyle yine sık kontrollere git-
meliyiz. Çünkü kuru tip maküla dejeneresansı vakalarının
da % 20'si bir süre
sonra yaş tipe dönü-
şebiliyor. Kuru tip
M.D tedavisinde
yüksek doz antioksi-
dan vitamin terapisi
(Vitamin C ve E),
antioksidan ele-
mentlerden {-\nV.o
oksit ve bakır oksit,
lutein ve zeaksantin
gibi karotenoitlerin
alınması hastalığın
gelişmesini önleınek
açısmdan olduk^-a
önemlidir.
Beslenme ile
M.D arasında yakın
bir ilgi olduğu da bil-
diriliyor. Vücut i«,in
gerekli besin destek-
lerinin istenilen
oranda alınmasının
(Mikronutrisyon)
önemi vurgulanıyor.
Antioksidanlar, vitatniftler ve omega- î gibi maddeler vü-
cudun oksidatif hasara karşı zayıflayan savunma sistemleri-
ni güvlendirir.
Exudatif Tip (Yaj Tip) MD.'nin Güncel Tedavisi: Yaş
tip maküle dejeneresansının ilerlemesini durdurmaya yönelik
^eşitli tedavi se(,Knekleri var. Geı,TOİş yıllarda sırasıyla kul-
landığımız argon laser tedavisi ve fotodinamik terapi (ilaç-
lı laser) yöntemlerini de günümüzde sınırlı olarak kullanı-
yoruz. Ru yöntemlerin görme kaybını durdurucu etkisinin
yetersiz olması ve hastalığın tekrannı önleyememeleri,
kullanım alanlarını kısıtlamıştır.
Son birkav yıldan beri göz-i^i enjeksiyon tedavileri uy-
gulanıyor. Normalde göz içinde bulunan VEGFdenilen da-
mar büyüme faktörünün mikrarının yüksek olduğu saptan-
dı. VEGF damarların oluşmasında ve büyümesinde gerek-
lidir. Normalde vücudun çeşitli yerlerinde ve gözde bulunan
bu faktöriin, bu hastalıkta aşırı miktarda varlığı, retinada ka-
namaya yol açan anormal damarları üretiyor.
İşte bu maddeyi engelleyen anti-VEGF denilen antikor
yapımındaki ı^şitli ilav'lar, göz-içine enjekte ediliyor. 3 ay
boyunca ayda 1 kez yapılan enjeksiyonlar, YBMD'nin dur-
durulmasında çok önemli bir etkiye sahip. 3 aydan sonra-
ki dönemde de gerektikye bu tedaviye başvuruluyor.
Kliniğimizde yapılan uygulamalarda, hastaların %90'ın-
da görme kaybının durduğu ve enjeksiyonlar erken safha-
da yapıldığında, kU(,ük lezyonlarda görme keskinliğinin 2-
3 sıra arttığı saptandı.
kitap Marie Curie'den
Dersler
(Tıpkıbasım)
Türkiye Bilimler Akademisi'nin başlattığı Bilim
Eğitimi Dizisi'nin ilk kitabı Marie Curie'den Dersler
(Tıpkıbasım) oldu. Akademi, dünyada bilim akademile-
rinin en önemli görevlerinden birinin eğitim etkinliği ol-
duğu görüşünden hareketle, bu baQlamda Akademi için-
de gönüllülerden oluşan çalışma gurupları kurmakta.
Akademi, özellikle yaparak öğrenme ve sorgulayıcı eği-
tim, bilime ve bilgiye meraklı gençler yetiştirme konu-
sunda uzun bir süredir çalışmalar yürütmekte. 2007 yı-
lında başlattığı Bilim Eğitim Projesi çerçevesinde şim-
di bir kitap yayımladı: Marie Curie'den Dersler.
Kitap bir tıpkıbasım. Fransızcadan. Mucizevi biçimde
birtavan arasında bulunmuş sıradışı bir belge. İçinde
Marie Curie'nin 1907'de kendi kızı Irene'e ve meslek-
taşlarının çocuklarına bir "eğitim kooperatifi" çerçeve-
sinde verdiği temel fizik derslerinin notları yer alıyor.
Notlar, Marie Curie'nin derslerini izleyen çocuklardan
biri olan Isabelle Chavannestarafından kaleme alınmış
ve elinizdeki kitapta eksiksiz kopya edilmiş.
On yaşlannı süren çocuklara yönelik bu dersleri,
Marie Curie bizzat hazırlamıştı. Anlaşılır, yaratıcı ve eğ-
lenceli bir dille anlatılan dersler, sorulara ve deneyle-
re dayanmakta. Yüzyıl önceki tazeliklerini ve netlikleri-
ni koruyan bu dersler, anne babaları, öğretmenleri ve
her yaştan meraklısını büyüleyecek.
Akademi Başkanı ve TÜBA Bilim Eğitimi Proje yü-
riitücüsü Prof. Dr. Yücel
Kanpolat, geçen ocak ayında
Feyziye Mektepleri Vakfı Özel
Işık llköğretim Okulu Sacit Öncel
Konferans Salonunda, yine bu
proje kapsammda, 2 Nobel
Ödüllü bilim insanı Marie
Curie'nin hayatını, bilime yak-
laşımını ve bilime olan önemli
katkılarını anlatan bir konfe-
rans vermişti.
FMV llköğretim Okulu tara-
fından düzenlenen konferansa, FMV ve Şişli MEB okul-
larından ilkokul ve lise seviyesinde 43 öğrenci, 45 öğ-
retmen ve yönetici katılmış ve katılımcılara, Marie
Curie'den Dersler kitabı dağıtılmıştı.
S
ca