22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sağlık Yaşa bağlı maküla dejeneresansı ve güncel tedavisi lleri yaşlarda körlüğün en önemli ve en sık nedeni olan yaşa bağlı maküla dejeneresansı, kro- nik seyirli ve ilerleyici bir hastalık. Maküla, aynntılı, netve keskin görmeyi sağlayan, gözün ar- ka duvarı olan retina tabakasında yer alan bir bölgedir. Dr. Faİk BankemğlU, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü, Oftalmoloji Uzmanı B u bölge halk arasında sarı nokta olarak bilinir ve gör- me hücreleri en yoğun olarak burada bulunur. Renkli görmemizi de sağlar. Ayrıca görme merkezi de (Fovca Sentralis) bu bölgenin orrasındadır. Genellikle çift taraflı bir bastalıktır. Günümüzde ortalatna yaşam süresi arttığı için, Batı ülkelerinde bu hastalık 65 yaşın üzerinde oluşan kör- lüklerin 1. nedenidir. Risk faktörleri neler? Yaşa bağlı maküla dejeneresansı- nın (YBKD) gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Hastalığın biıden yuk nedeni olduğu düşünülüyor. 65-74 yaşlan arasında giiriilme sıklığı %15; 75 yaşın üzerinde ise bu oran %25'e yük- seliyor. Dolayısıyle en çok suçlanan nedenlerin başında yaş geliyor. Araştırmalar, yaşa bağlı maküla dejeneresansı ile il- gili olarak, sigara kullanımı, aile hikâyesi (genetik faktör- ler), hipertansiyon, kalp ve damar bastalıklan ilc yüksek ko- lesterol düzeyi, güneş ışığına maruz kalma, yüksek miyopi gi- bi birçok risk faktörünü ortaya koyuyor. Ayrıca beslenme şek- li de, hastalığın oluşumu ve liızlı ilerleınesinde önemli bir risk faktörü. Lutein, antioksidan ve çeşitli vitaminler (A, C ve E) yetersiz alınmasının da, bastalığın ilerlemesini hız- landırdığı belirrilmekte. Hastalık nasıl oluşuyor? Maküla dejeneresansının olu- şumu ile ilgili çok sayıda bilitnsel çalışma var. En çnk kabul gören ise hemodinamik teori ve retina hücrelerinde oluşan oksidatif stres reorileriJir. Hemodinamik tcoriye göre, yaşın ilerlemesiyle diğer or- ganlarda olduğu gihi gözün retina dış katları ve damar du- varlarına lipoir maddc (yağ depozitleri) birikmektedir. YBMD'unu başlatan tetik mckanizma bu gösteriliyor. Hastalığın oluşmasında, retinanın altında yer alan ve re- tinanın beslennıesinde önemli rol oynayan koroid tabaka- sındaki damarlarda bu lipoir madde birikimi, kan akımın- da azalmaya neden olııyor. Retina dış tabakasında (retina pigment epiteli) metabolizma bozulmakta, dejenerasyon ve atrofi dediğimiz hasar oluşmakta. Ayrıca yeteri kadar oksi- jen alamayan retina hücreleri iyi beslenemediği için, vücut, anjiogenesis nıekanızması ile maküla altına doğru anormal yapıda yeni damarlar oluşturmakta. Bu anormal damar ağı, bir süre sonra makülada kanama ve damar sızıntısına yol aça- rak görmeyi bulandırır ve çarpıklaştırır. Oksidatif stres teorisine göre ise hücrelerde hasara yol açan birtakım meditörler (ROM reaktif oksijen mediatör- leri) oluşuyor. Retina'da oksijen tüketimi diğer bütün do- kulardan fazla olması, ayrıca retinanın yüksek oranda ışın- lanınaya (UV ışınları) maruz kalması nedeniyle, ROM me- diatörlerinin retinada yüksek oranda oluştuğu sanılıyor. YBMD iki ana grupta ele alınır. Atrofik veya kuru tip dediğimiz, anormal damarlar göstermeyen, kanamasız, görmeyi çok aşırı bozmayan ve ya- vaş ilerleyen türüdür. (Olguların %90'ı.) Exudatif veya ıslak tip dehilen ikinci grup ise kanama- lı ve ödemli türüdür. Olgulann %10'dur. Ancak burada gör- me kaybı hızlı seyreder. Bu olgular, görme kayıplarının %90'ından sorumludur. Maküla Dejeneresans'ında Belirtilen »Hastalar, gönne azalması, okuyamama ve bulanık görmeden şikâyet eder. •Renk görmede azalma, renkleri donuk ve soluk görme. •Çizgileri dalgalı, kırık veya silik görme. »Görüş alanının ortasında bakılan hedefin önünde siyah lekeler tarif eder- ler. Tam: Bu hastalıkta erken tanı çok önemli. Görme kay- bı yaşayan bastalar hızlı bir şekilde körlüğe yaklaşabilir. Basit bir kareli kâğıt testi ile (amsler grid testi) ilk belirtilen er- ken dönemde saptamak mümkün. Detaylı bir göz dibi mua- yenesi ile maküla bölgesindeki hasann tespitinden sonra has- talığın tipini tayin etmek için göz-anjiyosu (FFA) uygula- nır. Bu, retina hastalıklarının tanısında kullanılan altın stan- darttır. Kol damanndan hoyalı bir ilaç verilerek yapılır. Retina damarlarına gelen ilacın kılcal damarlardan ve doku kat- larından bir kaçak olup olmadtğı dijital ortamda tespit edi- lir. Gözde hiçbir yan etki yaratmaz. Diğer tanı yöntenıi OCT (göz tomografisi) ise retinanın morfolojik yapısını yüksek çözünürlükte kcsitsel olarak bi- ze sunar. llaç verilmeksizin yapılan ve çok kısa süren bu yön- tem ile maküla da ve altında eksudasyon veya kanama var- lığını kantitatif olarak tayin etmek mümkün. OCT, hasta- lığın tanısında önemli olduğu kadar takibinde de çok önemlidir. Özellikle yeni tedavi seçeneklerinden olan ve göz- içi enjeksiyon tedavilerinin tekranna devam edip etmeye- cegimizin belirlenmesinde anahtar rol oynar. Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansını Nasıl Tedavi Etmekteyiz? Cje^iniş yıllarda, hastalığın önlenmesi ya da te- davi edilmesine yönelik yaklaşımlar çt)k sınırlıydı. Son 5- 6 yılan beri hastalığın ktiyonunu durdurmaya yönelik başarı oranı yüksek tedavi seı^neklcri kullanıma girdi. (Özellikle Exudatif- Islak Tip) Kuru tip maküla dejeneresansının spesifık bir tedavisi yok. Ancak yavaş seyretmesi nedeniyle yine sık kontrollere git- meliyiz. Çünkü kuru tip maküla dejeneresansı vakalarının da % 20'si bir süre sonra yaş tipe dönü- şebiliyor. Kuru tip M.D tedavisinde yüksek doz antioksi- dan vitamin terapisi (Vitamin C ve E), antioksidan ele- mentlerden {-\nV.o oksit ve bakır oksit, lutein ve zeaksantin gibi karotenoitlerin alınması hastalığın gelişmesini önleınek açısmdan olduk^-a önemlidir. Beslenme ile M.D arasında yakın bir ilgi olduğu da bil- diriliyor. Vücut i«,in gerekli besin destek- lerinin istenilen oranda alınmasının (Mikronutrisyon) önemi vurgulanıyor. Antioksidanlar, vitatniftler ve omega- î gibi maddeler vü- cudun oksidatif hasara karşı zayıflayan savunma sistemleri- ni güvlendirir. Exudatif Tip (Yaj Tip) MD.'nin Güncel Tedavisi: Yaş tip maküle dejeneresansının ilerlemesini durdurmaya yönelik ^eşitli tedavi se(,Knekleri var. Geı,TOİş yıllarda sırasıyla kul- landığımız argon laser tedavisi ve fotodinamik terapi (ilaç- lı laser) yöntemlerini de günümüzde sınırlı olarak kullanı- yoruz. Ru yöntemlerin görme kaybını durdurucu etkisinin yetersiz olması ve hastalığın tekrannı önleyememeleri, kullanım alanlarını kısıtlamıştır. Son birkav yıldan beri göz-i^i enjeksiyon tedavileri uy- gulanıyor. Normalde göz içinde bulunan VEGFdenilen da- mar büyüme faktörünün mikrarının yüksek olduğu saptan- dı. VEGF damarların oluşmasında ve büyümesinde gerek- lidir. Normalde vücudun çeşitli yerlerinde ve gözde bulunan bu faktöriin, bu hastalıkta aşırı miktarda varlığı, retinada ka- namaya yol açan anormal damarları üretiyor. İşte bu maddeyi engelleyen anti-VEGF denilen antikor yapımındaki ı^şitli ilav'lar, göz-içine enjekte ediliyor. 3 ay boyunca ayda 1 kez yapılan enjeksiyonlar, YBMD'nin dur- durulmasında çok önemli bir etkiye sahip. 3 aydan sonra- ki dönemde de gerektikye bu tedaviye başvuruluyor. Kliniğimizde yapılan uygulamalarda, hastaların %90'ın- da görme kaybının durduğu ve enjeksiyonlar erken safha- da yapıldığında, kU(,ük lezyonlarda görme keskinliğinin 2- 3 sıra arttığı saptandı. kitap Marie Curie'den Dersler (Tıpkıbasım) Türkiye Bilimler Akademisi'nin başlattığı Bilim Eğitimi Dizisi'nin ilk kitabı Marie Curie'den Dersler (Tıpkıbasım) oldu. Akademi, dünyada bilim akademile- rinin en önemli görevlerinden birinin eğitim etkinliği ol- duğu görüşünden hareketle, bu baQlamda Akademi için- de gönüllülerden oluşan çalışma gurupları kurmakta. Akademi, özellikle yaparak öğrenme ve sorgulayıcı eği- tim, bilime ve bilgiye meraklı gençler yetiştirme konu- sunda uzun bir süredir çalışmalar yürütmekte. 2007 yı- lında başlattığı Bilim Eğitim Projesi çerçevesinde şim- di bir kitap yayımladı: Marie Curie'den Dersler. Kitap bir tıpkıbasım. Fransızcadan. Mucizevi biçimde birtavan arasında bulunmuş sıradışı bir belge. İçinde Marie Curie'nin 1907'de kendi kızı Irene'e ve meslek- taşlarının çocuklarına bir "eğitim kooperatifi" çerçeve- sinde verdiği temel fizik derslerinin notları yer alıyor. Notlar, Marie Curie'nin derslerini izleyen çocuklardan biri olan Isabelle Chavannestarafından kaleme alınmış ve elinizdeki kitapta eksiksiz kopya edilmiş. On yaşlannı süren çocuklara yönelik bu dersleri, Marie Curie bizzat hazırlamıştı. Anlaşılır, yaratıcı ve eğ- lenceli bir dille anlatılan dersler, sorulara ve deneyle- re dayanmakta. Yüzyıl önceki tazeliklerini ve netlikleri- ni koruyan bu dersler, anne babaları, öğretmenleri ve her yaştan meraklısını büyüleyecek. Akademi Başkanı ve TÜBA Bilim Eğitimi Proje yü- riitücüsü Prof. Dr. Yücel Kanpolat, geçen ocak ayında Feyziye Mektepleri Vakfı Özel Işık llköğretim Okulu Sacit Öncel Konferans Salonunda, yine bu proje kapsammda, 2 Nobel Ödüllü bilim insanı Marie Curie'nin hayatını, bilime yak- laşımını ve bilime olan önemli katkılarını anlatan bir konfe- rans vermişti. FMV llköğretim Okulu tara- fından düzenlenen konferansa, FMV ve Şişli MEB okul- larından ilkokul ve lise seviyesinde 43 öğrenci, 45 öğ- retmen ve yönetici katılmış ve katılımcılara, Marie Curie'den Dersler kitabı dağıtılmıştı. S ca
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle